sunum ve sonrasındaki tartışmalar bittikten sonra salondan çıkıp o kuaföre gittim tekrar. tekrar olduğu için bulması zor olmadı. kapıdan içeriye girdim. bu sefer kapıyı tıklattım. kadını dışarıya çağırdım. beni görünce tanıdı direk. güldü. naaptın hallettin mi işini dedi. çantadan südyeni çıkardım. apar topar aldı sakladı napıyon saf diyerek. güldüm. hallettim valla çok saol hayatımı kurtardın dedim. ne demek ablası çok canımı sıktın sinirlendim ama iyi bari işe yaradı dedi. güldüm bende. dedim herşey için teşekkür etmek istedim. hem dükkanınıza öyle apar topar girdiğim için hemde size böyle zahmet verdiğim için. kusura bakmayın nolur. durumu biliyosunuz. herşey için çok teşekkür ederim dedim elimi uzattım. ne demek canım aaa estaafurullah falan diye kısır muhabbetine bağladı abla. kartımı çıkardım. dedim hayvanlık ettim. bugün maşallah kabalıkta sınır tanımıyorum. buyrun dedim ben ibo. şirketimin adresi falan herşeyim orda var. şahsi telefonuma kadar ulaşabilirsiniz. istediğiniz her an neye ihtiyacınız olursa bana ulaşın. canla başla elimden ne geliyosa yapmaya hazırım dedim. teşekkür ederim saolasın dedi. sormayı unuttum isminiz neydi dedim. bahar ben. baksana tabelaya. koskoca bahar kuaför yazıyo dedi. amk öylece donup kaldım. iğrenç bi romantik komediye dönmüştü. garip bi sarmalın içerisindeydim resmen. anlatılması güç şeyler dönüyodu. ki anlaşılması da bi okadar güçtü. kafayı kaldırıp bahar kuaför yazdığını görünce kötü bi şakanın ortasındayım sandım. ağzım dilim kenetlendi. kadının eli elimde slow motion çekimlerdeki gibi. aptal aptal sağa sola bakmaya başladım. kadın tabi el sıkışma uzayınca elini çekti elimden. bayılacak gibi oldum. gözüm falan gitmiş amk. betim benzim atmış. kadın omzuma dokundu irkildim. iyi misin ? dedi. iyiyim abla iyiyim diyebildim. omzuna dokundum tekrar. teşekkür ederim saolasın dedim ve döndüm arkamı. hızlı adımlarla sokaktan yok olmak istedim. köşeyi dönüp bilmediğim şehrin bilmediğim bi sokağına doğru koşmaya başladım. kayboldum koşa koşa. iğrenç bi türk dizisinin içerisindeydim sanki. garip bi senaryodaydım ve yazarlar tıkandı sanki. aynı hikaye baştan dönüp duruyodu. kafam allak bullak olmuştu. jim carrey gibiydim. tamamen bi oyun kutusuydu sanki hayatım. oyunlar oynanıyodu. ben herşeyi gerçek sanarken. oyunlar dönüyodu sanki etrafımda. belli bi noktadan sonra paranoyaya dönüşüyo. bu da acaba bi oyun muydu diyosunuz herşeyden sonra. garip bi ruh hali içerisine giriyosunuz. insana kafayı yedirten cinsten.

katil bütün bu olayların öncesinde bahsettiğim gibi istanbula gitmişti beyler. biliyosunuz. bahsetmiş olmam lazım. istanbulda pompacıda falan çalışmaya başlamıştı. ve gerek benim işlerim gerekse katilin istanbulda oluşu haliyle pek fazla görüşemedik. çünkü çok fazla mekan değiştiriyodu pekekent. o yüzden benim o yeni evi falan bilmiyodu. daha doğrusu o zamanki evi. katilin en son hatırladığı ev kübrayla beraber kaldığım ev olması lazım. şaşırdım amk birden böyle görünce. olum nerden buldun lan burayı nerden çıktın sen dedim. yarraaam ne sandın dağ dağa kavuşmaz katil iboya kavuşur heyy yavrum heyy diye ayakkabıları salladı gene sağa sola. nereye geçiyoz ibo senin oda nerde dedi. gibik bütün ev benim amk istediğin yere geç dedim. hay dıbına koduğumun artisi seni. git iki bardak getir içiyoz hadi dedi. ya olm dur moralim bozuk bile diyemedim amk. katil öyle bi adamdı ki içeriye girdiğinde bütün herkesin moralini düzeltebilir. bişey yapmasına gerek yok. atıyorum derste otururduk biz. katil sınıfta olmadığı zaman. herkes böyle hocayı bekliyo. kös kös oturuyo. sınıfta çıt ses yok. herkes sıkkın bıkkın böyle telefonuna dalmış kimi müzik dinliyo falan. kimsenin alakası yok suratlar beş karış. kapıdan içeriye katil girerdi. alüüüooooo milleeeğğt diye bi bağırırdı amk. herkesin suratında garip bi gülümseme olurdu. tanıyanlar zaten oooooooo falan diye bi karşılama yaparlardı. tanımayanlarda içleri kıpırdanır garip bi gülümsemeyle takılırdı. muallak derdi olanı direk bulurdu. malum olur gibi gider yanına nabıyon lan zilli derdi mesela dertli dertli oturan bi kıza. kızda tersleyemezdi mesela.bi hareket bi cümle bi gülüş bi aforizma uydururdu mutlaka. belki bilerek yapmazdı ama. enerjisi vardı adamın amk. benim nasıl kadınlar ve pgibolojileri hakkında garip bi albenim varsa, katilinde olayı buydu işte. girdiği yerde mutlaka eğlence, gırgır, şamata ve aksiyon olurdu. hele hele binlik artık vazgeçilmez bişeydi. amk gittim getirdim içerden bardakları. sanki varya yıllardır bu anı bekliyomuş gibi heycanlı heycanlı bardakları getirdim. hiç napıyon neydiyon muhabbetlerine falan sarmazdık katille. niye aramıyon lan falan diye küsmezdikte. bardakları getirdim ki bu çoktan bilgisayarı açmış. la ibo. amk şu bilgisayara şifre koyma huyundan vazgeçmedin. olum zaten evde bi tek sen varsın. niye şifre koyuyon amk. hadi önceden biz vardık. arada ferre falan izliyodukta şimdi niye koyuyon amk dedi. la dedim ne biliyim. öyle duruyo işte. söyledim şifreyi açtı hemen ordan müslüm babadan bi şarkı. la olum bak gece gece derbedere bağlatma bizi amk dedim. durduk yere iyice ayyaş mekanına çevirecez burayı gibtir et adam gibi bişey aç dedim. sen duuuuuur dur olum bana bırak. abine bırak. gel babanaaa. gel babanaaa diye kolları açmış bekliyo. la gibtir dedim güldüm. oturdum bunun yanına. ibo dedi sana bişey itiraf edecem gardeş. aha dedim sıçtık. valla dedi ibo yıllardır bunun vicdan azabıyla duruyom amk. yani inan içime dert oldu bak sırf şu yüzden kalktım geldim senden özür dilemeye. la olum uzatma amk söyle dedim. la dedi senin önceki bilgisayar vardı ya dedi. hangisi lan dedim. labundan önceki vardı ya işte hani durduk yere çipseti yandıydı da çöpe attıydın dedi. ee dedim. la gardeş dedi. onun başına aslında makus bi kaza geldi. ondan sonra muhtemelen çipseti yandı dedi. vay dıbına koduğum dedim. ne yaptın lan ne döktün üstüne dedim. anladım tabi. kesin katilin tak yemesi amk. başka kim olacak. la aslında tam olarak bişey dökme değil de dedi böyle utana sıkıla. la yarraaam uzatma işte söyle dedim. ne gibtin mi bilgisayarı naptın dedim. yok kanka bilgisayara bişey yapmadım. sadece birazcık üstüne gelmiş olabilir dedi. ne gelmiş lan dedim. amk eliyle falan aşağı taraflarını gösterdi. biriki saniye anlamamakta ısrar ettim. sonra kafama dank etti. ohaaa dıbına koduğum oha dedim. la olum valla benim bi suçum yok diye üstüme zorlatıyo daha. la dedim olum allah aşkına şu elini falan değdirme amk bana. giberim bilgisayarımın üstüne boşalmışsın lan. amcık obilgisayarı senden sonra kaç ay kullandım ben insan bi söyler. züt dedim. la ne biliyim amk ya dedi bin bin gülerek. olum ömrümde yemin ederim senin kadar bin bi adam daha görmedim dedim. teveccühün kardeşiiiiiieaaamm dedi bastırarak üstüne. elimdeki bardağı alıp doldurmaya başladı. amk koca rakı bardağının yarısına sek rakı doldurdu. olum yavaş amk napıyon dedim. aaaa ibo ne çabuk unuttun lan dedi. bizim bunla bi içme adabımız vardı beyler. biz ne zaman hadi içek desek gider ne içeceksek ondan alırdık. votkaysa votka rakıysa rakı. birayssa bira. bira gerçi tasvip ettiğimiz bişey değildi. onu geçte. atıyorum rakı içecek. şişe gelir. ortaya konur. şişeyi birimiz açar. bardaklara yarıya kadar sek bi şekilde doldurulur. o bardaklar tek seferde gümletilir. bardak masaya vurulur. öooooohhh ddiye derin bi nefes çekilir. sonra içmeye başlanırdı. bizim olayımız buydu amk. nedense böyle bişey yapardık. bunun tadı böyle çıkıyo diye. ki eğer deneyen varsa. cidden güzel bi kafası var yani.

yanlış anlamayın abiniz içki içmez. içilmesini de tavsiye etmez. ne canım sıkılıp dertlendiğimde hadi gidek içek derim. nede keyiflendiğimde para bulunca hadi gidek içek derim. içkiye karşıyım. olmasını da istemem. bizim içkiyle olan bağlantımız sadece katilleydi. katille olan muhabbetimizden dolayı bazı özel durumlarda içkiyle bağlantımız olmuştu. haricinde ne katil ağzına içki koyar. nede ben. ikimizde tam kafadarızdır o konuda. katille o gece sarhoş olana kadar içtik. düşünün. katille biz bi araya geldiğimizde bi yetmişbeşlik rakıyı ikimiz içerdik. ki içiş şeklimizi gördünüz. böyle başlayan şey nasıl biter amk. katilde bende aylardır içmediğimizden üçüncü bardaktan sonra kusmaya başladık. o geceki halimiz tam bir rezaletti. ama bizim kafalar uçtuğundan öyle eğleniyoz ki sorma amk. katilin kafayı klozete sokmuşum. kus lan dıbına koduğum diyom. ibooo kusamıyom iboooo diye bağırıyo. dedim olum o şimdi içinde senin. mideni delecek. çükünden rakı akacak. heryerin eriyecek. kusman lazım. amk nası gülüyomama varya. la ibooo. allaaaşkına kusamıyom ibooo. iyice suya sok la ağzımı midem bulansın kusamıyommmm diye bağırıyo gavat. muallak ben ona öyle yaptım epey güldüm diye. oda benim kafayı sokmaya çalıştı. kafayı klozete vurdum. hala sağ taraf yamuk amk. az daha öldürüyodu gavat beni. o gece sabaha kadar bu tarz aptallıklarla gülüp eğlendik. sabah hatta öğlen :D saat 1-2 gibi falan uyandım ben. katilin ayağı benim ağzımın hemen önündeydi. saat 1 e kadar bayılmış olmamın sebebi anlaşıldı amk. telefona attım elimi ağır hareketlerle. amk elim kolum kalkmıyodu. sanki bi arada dayak yemiş gibiydim. saçım başım dağılmış. berbat bi haldeydim. bi baktım saat 1 olmuş. ananı gibiyim dedim öyle bi sıçradım ki yataktan anlatamam size. katilde tık yok zütünü devirmiş ossura ossura yatıyo. amk işe geç kaldım dedim. iç konusunda son derece disiplinliyimdir beyler. biliyosunuz. işe geç saatlerde gittiğim zamanlarda oldu. fakat hiçbi zaman keyfi bi şekilde işe geç kalmamışımdır. birincisi uyuyakalmaktan, ikincisi de geç kalmaktan nefret ederim. bir zayıflıktır. iradesizliktir. o yüzden asla ama asla yapmam bunları. tabiki katilli hayat başka bişey. amk kafamın içinde dokuz tane fil tepiniyo sanki. öyle bi ağrıyo öyle bi ağrıyo anlatamam. kafam çatlayacak resmen. apar topar üstümü başımı değiştirdim. evdeki temiz kıyafetlerden birisini buldum. amk koridora bı çıktım. kapının oraya kadar boylu boyuna beyaz bi kusmuk var. ananı gibiyim bu ne ya dedim. bütük ihtimalle katil tuvalete yetişemeyip koridordan bulduğu bi yere kadar kusmuş. yada koridorda kusmaya başlamış. o kapının oraya kadar uzamış sabaha kadar. bilemiyorum. iğrenç bi manzaraydı ama. ilgilenemezdim şuan onla. zaten ekşi ekşi kokuyodu amk. ifffff. gene midem bulandı bak. anahtarı falan aldım. apar topar çıktım evden.