buradan veya normal hayattan bana gelip bu işle ilgili sorular soran, bende playboy olmak istiyorum diyip yardım bekleyen arkadaşlarım var. kardeşlerim var. gençler var. neyse artık. okuyan takip eden kardeşlerimden de "ulan vay amk be" diyenleriniz varsa demeyin boşuna. playboyluk sandığınız kadar renkli, şatafatlı yada böyle özenilecek imrenilecek bişey değil. playboy özellikleri de aynı şekilde. Yani bunu da şeye benzetiyorum hep. ünlüler kalkıp konuşuyolar ya "yaa aslında hiç özenilcek bişey değil elimde olsa tanınmamak isterdim " falan diye boş yapıyolar. biraz öyle gibi görünüyo ama. herşeyin olduğu kadar bununda iyilikleri ve kötülükleri var. öncelikle playboy olup kızlarla takılmaya başladığınız yatıp kalkmaya başladığınız ve bu işleri öğrenmeye başladığınız andan itibaren hayatınız asla eskisi gibi olmaz. Çok fazla ah almak durumunda kalırsınız. Çok fazla kızın göz yaşına katlanır çok fazla beddua alırsınız. Haftada 1 gün 2 gün mutlaka birinin nazarı tutar. Durup dururken birden içiniz sıkılır kafanız gözünüz gider elinizin ayağınızın kudreti kırılır. Ulan noluyo bana dıbına koyum derken birden elden ayaktan düşersiniz. Sonra bilen eden birisi varsa etrafınızda "fiiiüüüü ibo sende çok fena nazar var. gel hele gel sana biraz okuyum gel bismillah bismillaah " diye karşısına alır sizi o dokuz saattir yemek yemediği için lağım gibi kokan nefesiyle suratınıza suratınıza üfler duaları. ha rahatlarsınız. orası ayrı. ama tabi katlanmak zorunda kalırsınız. Herkesin harcı değildir yani. Bir kızın gözyaşı çok kıymetlidir beyler. Kimsenin geçmişini bilemezsiniz. Kimsenin nasıl bi durumun içinde olduğunu da bilemezsiniz. O yüzden siz sadece çakar geçersiniz ama. Arkanızda bıraktığınız yıkım ve enkaz o kıza bi ömür boyunca yaşayacağı şeyler bırakır. Pgibolojisinde ağır yaralar açabilirsiniz. Size bağlanıp bi ömür mutsuz olabilir. Hayatı kayabilir. Herşey olabilir. O nedenle playboylukta insan hayatları üzerinde dans edersiniz. Attığınız her adım önemli, bastığınız her yer tehlikelidir. Vicdan merhamet sahibi playboylarda gerçekten kaldırması çok zor şeyleri kaldırmak zorunda kalırlar. ibo ne diyon amınskim hem karı kız gibecen hemde gelip burda bize ağlayacan diyenler için şöyle bi örnek vereyim. bi keresinde biz bizim ismailin yerinde oturuyoduk. hatırlarsınız ismaili geçtiğimiz hikayelerde bahsetmiştim. dükkanı var arada giderim muhabbet ederiz yer içer kalkarım falan diye. bi kere gene gitmişim oraya. bu olayı unutamam. daha çok var böyle olay ama bunu anlatayım sadece. mekanda oturuyoruz. yemek yedik falan. ismaile telefon geliyo ikidebir. o ara bi iş mi kovalıyo birinde borcu kalmış gene onu mu arıyodu neyse. aranıp duruyo bu. ikidebir kalkıp gidiyo falan. bende her zamanki gibi iş üstündeyim. ama o zamanlar tabi deli zamanlarım amk. vurup geçiyorum. yakıyorum ortalığı. yanlış olmasın ilk para kazandığım zamanlar falan olması lazım yani. toy zamanlarım ama çok hızlıyım yani. herşeyle yeni tanıştığım için belli bi doyum noktası yok. hemen ondan ona ondan ona diye açgözlülükle atlıyorum herşeye. neyse abi. yan masada iki tane kız oturuyo. birisi örtülü. diğeri açık. ordan iş atıp duruyolar bana doğru. bende farkediyorum. inceden kesişiyoruz. neyse yemek arasında falan arada bakıyorum göz ucuyla bunlarda bakıyo. etrafa falan bakar gibi yapıp göz göze gelmeye çalışıyolar falan. Bende tabi kasılıyorum kendi kendime. vay amk akıyo bu akşam maşallah akıyooo akıyoooo falan diye keyifleniyorum kendi kendime. neyse bu kızlardan kapalı olanı pardoon diye seslendi. döndüm baktım. çakmağınız var mı acaba diye seslendi. böyle bıyık altından güler gibi. kızın tipinden belliydi zaten ama o zamanlar toy olduğum için anlayamadım. kız tam bir çöpçatan. ve fena kızlardan yani. vardır ya böyle hiç göründüğü gibi olmayan. içinde gizli bir huur, gözleri fettan bir güzel yatar ama o böyle sakin hanım hanımcık falan gibi görünür. aslında o örtülerin altında bi şeytan vardır. tam olarak onlardan işte. var tabiki dedim bende gülümseyerek. kalktım yanından. masaya bıraktım çakmağı. kız masaya doğru eğildi böyle sanki kimsenin duymasını istemediği bişey soracakmış gibi. isminiz neydi acaba ? diye sordu. güldüm. napcaksınız ismimi dedim. hiiiç merak ettik sorduk dedi gülerek. ibo ismim dedim. hmmm memnun oldum dedi. bende dedim. isimlerini sormadım. gereksiz ayrıntılara takılmam biliyosunuz. toydum ama belli bi tarzım vardı yani.

neyse konuya dönelim. bu kızlarla orda oturduk böyle sağdan soldan bu tarz muhabbet ettik. kız ismimi soyismimi aldı benim. faceden ekleyim falan diye. bende çalıştıkları yeri sordum. spor sokakta bi giyim mağazasında çalışıyolarmış. öyle ayrıldık. bunların zaten izin günüymüş galiba o gün. yemekler ifalan bitti beni de ekleyince faceden kalktılar direk. normalde facebook, twitır, instagram zart zurt bilmem ney kullanmam beyler. bu mecralar amatörlerin ve normal hayatları olan kişilerin mecraları. ayrıca insanı asosyalleştirir ve kısıtlar. sanal ortamlardan olabildiği kadar uzak durun. çok uzun zaman önce kapattım hepsini. buralardan kız düşürenler, dm den falan yürüyenlerde varsa amatörlerdir yani. gözümde playboyluk değerleri yok. baştan söyleyim. o zamanlar dediğim gibi toy zamanlarım olduğu için feys meys her tak var. eklediler beni. bende kabul ettim. öyle ayrıldık mekandan. akşam eve geldim. bu kapalı olan kız mesaj atmış. ibo ? diye. efendim diye cevap yazdım. naber napıyosun falan dedi. ordan başladı sohbet. giriş gelişme falan. ben bana yazılacak heralde falan diye beklerken bu dedi ki o gün yanımdaki kızı hatırlıyosun demi dedi. evet dedim. ya aslında ben senden onun için bişey istiycem dedi. ne istiyceksin? dedim. dedi ki bu kız senden çok hoşlandı. fakat söyleyemiyo. bide bu kız çok huur bi kız. yani bizim iş yerinde falan kimse sevmiyo zaten bunu. bir sürü olayımız oldu bunla. bana çok kahpelik yaptı ama. bilmezden geliyorum hepsini. şimdi buna bi oyun oynamak istiyorum. bana bu konuda yardımcı olur musun dedi. dedim valla bilmiyorum. nası bişey yapmak istiyosun ? normalde asla böyle şeyleri kabul etmem. ama ozamanlar toy zamanlarım. iki işveye cilveye kanıyorum gidiyorum hemen. salak gibi kabul ettim. kız dedi ki işte sen bunla konuş. yazış. sevgili ol. kendine hediyeler falan aldır. parasını harcattır. işte kafana göre bunla takıl işte. ne istersen yap. kullan bunu. daha sonra da kaldır at. üzülsün. dedim amk ben kızı kullanmam. kendime hediye falanda aldırmam. ama eğer böyle bi mevzu yapılacaksa ben kafama göre bişeyler yaparım dedim. ya dedi nası istiyosan. kız senden hoşlandı işte. takıl yürü ordan ben söylüyorum dedi. iyi peki dedim. amacım masumane bişeydi. yani çok fazla gaddarca bişey düşünmemiştim. sadece sevgili olup biriki bişeyler yapıp daha sonra ayrılacaktım. çok geçmeden tabiki. bağlanmadan çok. bitirecektim işi. neyse abi yazdım buna feysbuktan. cevap verdi. işte ne yapıyosun ne ediyosun. nasılsın falan derken. o gün geldin tekrar gelecek misin ? bi daha görüşebilir miyiz ? konuşabilir miyiz falan. işte ben sana bişey söylemek istiyorumlar. aslında bende senden hoşlandımlar falan derken kız zaten dediği gibi dünden yolluydu. kabul etti. deneyelim diye. ertesi gün sabah 6 gibi falan buluşmaya çağırdım. zaten 8 de işe gidiyodu. bende o sıralar işe gidiyodum. o sıralar ilk şirketlerimden birindeyim. daha ilk zamanlarım yani. öyle patronluk ceoluk falan filan durumu yok henüz. neyse abi. buluştuk bunla sözleştik. sabah daha karga takunu yemeden biz durakta buluştuk bunla. naber napıyosun falan derken gittik o sıra ilk açılan kafeye oturduk. adamlar daha sandalyeleri falan yeni açıyolar yani. içerde hiçbişey yok. mal gibi oturduk bizde liseli aşıklar gibi. çay may demlendi işte. biriki çay içtik. güldük sohbet ettik. sonra bunu iş yerine bıraktım. hadi görüşürüz canım falan diye yavaş yavaş canımlar, tatlımlar falan gelmeye başladı. biz ufaktan sevgili olduk bunla yani anlayacağınız. o sıralar parada kazanıyorum yani kaporta sağlam. kızla bi gece erken çık dedim biriki saat. sinemaya gidelim. iyi peki olur dedi. son seansta bi filme bilet aldım iki tane. işten çıkmaya yakın gittim aldım bunu biriki saat erken. gittik sinemaya el ele tutuşup falan. bunla o film bitene kadar orda baya bi yiyiştik. ama öyle böyle değil amk. anlatamam size. hani bide işin içinde bu can yakma olayı varya. ben bi yumuluyorum ki ibrahim tatlısesin hülya avşarı vakumladığı gibi amk. iğrenç.

neyse abi o hafta içinde işte çok güzeldi çok iyiydi falan diye konuşuyoruz gece vakitlerinde. bu işten çıkınca eve gidiyo. odasına falan girdikten sonra biz 12 den gece 2 ye 3 e kadar falan konuşuyoruz. konuştuklarımızdan tabi o başörtülü huurnunda haberi var. arada bana mesaj atıyo işte nası seviniyo garip bugün tüm gün sırıttı iş yerinde falan diye. bi yandan dalga geçiyoruz kızla. salak gibi yaptığım işlere bak amk. neyse abi. kızla böyle geceleri sıcak sohbetlere geçiyoruz. yavaş yavaş açılıyo. bana dedi ki kız bak dedi ben bu tarz şeylere karşı değilim açığım. ben sevgiilim olan sevdiğim erkeğin bütün ihtiyaçlarını karşılarım. vay dıbına koyum diyorum içimden tabi. yani yeterki ilişkimiz sırf ciks ilişkisi olmasın. sırf ciks için birlikte olmayalım yani. tamam ilişkimizde ciks olsun. ben senin için herşeyi yaparım. dışarıya gözün kaymasın. yada başka bi yerde arama ihtiyacını. ne istiyosan ben karşılayım ama sırf bundan ibaret olmayalım yeter ki dedi. bende tabi yeni yeni ciks meks işlerine girdiğim için dediğim gibi belli bi olgunluğa erişememişim henüz. dedim tabi canım ne demek. aslında işleri cikse kadar zütürme niyetinde değildim amk. ben dediğim gibi biraz takılıp daha sonra ayrılıp bitireektim muhabbeti ama. ciks işin içine girince bende kendimi kaptırdım. o playboylukla binlik arasındaki ince çizgiyi ayarlayamadım işte. toyluktan cahillikten açlıktan. bi anlık hevesle şehvetle hareket edip tamam canım tamam bitanem falan diyerek kızı ikna ettim. kız benle ciks yapmayı zaten kabul ediyodu. ağzıma bile alırım falan diyo bana amk sanki çok aşırı bişeymiş gibi. kız çok delikanlı bi kızdı beyler aslında. yani erkeği bilen bi kızdı. diyodu ki kız ne istiyosan benden iste. yani ferre izleme. beni izle. başka kadınlara bakma bana bak. yani sevişmekse sevişmek. ilgi alakaysa ilgi alaka. aşksa aşk. meşkse meşk. ama ne isiiyosan benden iste diyodu. yeter ki benden iste yani. ben sana yeterim diyodu. şuan bile mesela gerçekten çok acayip bi kızmış amk diyorum. delikanlı bi kızmış diyorum. neyse abi. bu kızla anlaştık bi gün. izin gününde dediim gel. evi falan ayarlayım. hem dedim rahat rahat takılacağımız bi ortam olur. hemde hiç öyle şeyapmayz kasmayız kendimizi falan. keyfimizce yayılırız film izleriz falan klagib ciks ayakları işte. eve kız atma ayakları. tamam dedi bu. izin günü geldi. bizim uşakları falan öteledim evden. akşama kadar kimse uğramasın diye. çıktı geldi bu. oturduk güzelce film izledik. kola çekirdek sigara falan takıldık böyle. arada omzumayatıyo ben göğsüne doğru elimi atıyorum falan. ince yakınlaşmalar hafif tetiklemeler falan derken çok ince ayrıntısına girmiycem. o gün orda bi güzel seviştik bunla. yatağa attım bunu yani. daha sonraları ilişkide artık bu baya ciddiyet kazandırdı. yani genelde seviştikten sonra kadınlar erkeğine baya bi bağlanırlar. onun oldum artık falan gibi düşünürler. artık bütün olduk biz olduk mühürlendik falan yaparlar. buda aynı şekilde inanılmaz bağlı bi hale gelmişti. la düşün amk kız bi keresinde iş yerinde bardağımı yıkarken bardak kırıldı. parmağımın köşesinden kesti biraz kanadı. bende fotoğraf çektim attım buna bak aşkım nooldu elimi kanattım diye. amk kız bunun için varya işten izin almış koşa koşa şirkete geldi. bi geldi ki sanarsın kılıç yarası amk. böğrüme kılıç saplamışlar. nolldu ibo ? iyimisin. kıyamam falan diye geldi elime parmağıma sarılıyo böyle. ulan şunun için kız akşama kadar oturdu ağladı. iş yerine zütürdüm bıraktım. şerefsizim varya akşama kadar cidden oturup bunun için ağlamış. o hale geldi artık. dedim amk bu böyle olmayacak. ben bu kızdan ayrılıyım artık.