/i/Devlet

  1. 20.
    +1
    Rezerved bekletmeden yaz reyis pusudayiz
    ···
  2. 19.
    +1
    Rez aliyim okurum
    ···
  3. 18.
    +1
    Helal kardesim cok guzel ve can sıkmayici bir sekilde derlemissin
    ···
    1. 1.
      +3
      eyvallah kardeşim devam ediyorum işte bugünlük son kısmı atayım konuşuruz
      ···
  4. 17.
    +1
    Reserved
    ···
  5. 16.
    +1
    Rezzzzz
    ···
  6. 15.
    -16
    Tam bir huur evladısın amk koministi
    ···
    1. 1.
      +3 -1
      Ön yargılarından kurtul ben Vatansever ve dinime bağlı bir insanım!
      Benim abim polis ben pkknın tarihini yazıyorum nasıl savaşa nasıl hazırlanmışlar ne yapmışlar gibiisinden.
      ···
  7. 14.
    +20 -2
    Arada sırada bu amk Baran ve ekibi merak eden
    insanlarla ya da dağda ki çobanlarla karşılaşıyordu.
    PKK'nın en mantıklı şey bana göre kişiye göre propagandadır.
    Bizzat kendi ağzıyla söyleyen (oç)Baran;
    “Eğer ilgi gösteren biriyle karşılaşırsak Marksizm-Leninizm
    hakkında konuşuyorduk, ama değilse, ulusal mücadeleden
    bahsediyorduk. insanların ilgilendiği buydu. Ya sosyalizm
    hakkında gerçekten bir şey anlayabilecek durumda değillerdi
    ya da islam karşıtlığı olarak gördüklerinden, sosyalizme
    muhaliftiler.”

    Progobandayı dinleyen bazı erkekler, gruba katılmak istiyordu
    fakat diikat çeker diye gruba alınmıyordu.
    Baran şöyle demiş;
    " Hedefimiz bu değildi, Fakat bu insanların Irak’a gidip
    orada PKK’ye katılmaları için gerekli düzenlemeleri yapmayı
    da deniyorduk.”
    Bu durum, özellikle unutulmuş köylerde yaşayan Kürtler
    bilgi alabilmek için ya radyodan ya da ağızdan ağıza yayılan
    duyumlara bağlıydı.
    okur-yazarlık oranı, en düşük seviyedeki Hakkari ilinde % 31,6,
    en yüksek olan Tunceli ilinde de % 60,6’ydı;ki biraz da bu yüzden,
    bu ekibi misafir etmek ne denli tehlikeli olursa olsun,
    Baran ve ekibi olup bitenlerden haberdar olmak için bir şanstı.
    Şöyle diyor (oç)Baran;
    “Kimi zaman, güney Kürdistan’da neler olduğunu soruyorlardı.
    Ne istediğimizi, PKK’nin kazanma şansının ne olduğunu
    soruyorlardı.”
    Baran'a göre,PKK’nın birinci mücadelesinin, yani bölgede
    destek kazanma mücadelesinin kolay olmayacaktı.
    12 Eylül darbesini izleyen insanlar insanları korkutmuştu.
    Fakat kitlesel tutuklamalar, işkence ve tehditelr dolayısıyla
    devlete öfke artmıştı.
    Yine Baran bini şöyle diyor;
    “insanlar hazırdı, silahlı mücadele yönünde bir eğilim
    vardı, fakat başarısız Kürt isyanları dolayısıyla,
    açık bir umutsuzluk içindeydiler. Anladık ki, eğer silahlı mücadeleyi
    başlatırsak ve büyüdüğümüz, güçlendiğimiz imajını
    verirsek, insanların desteğini kazanabiliriz.”

    Aynı yıl Suriye'den gelmiş, Rizgari örgütüne üye,
    kendi grubunun yeniden inşasına ve silahlı mücadele çabasına
    destek bulabilmek için bölgeyi bir uçtan bir uca dolaşıyordu.
    Bu üye bir yıl sonra yakalandı.

    Bu şerefsiz Şeyhmus Özzengin'idi.Ve dediğine göre;
    “Herkes Türkiye dışındaki grupların bir şeyler yapmasını
    bekliyordu; bir şeylerin olacağı yönünde bir beklenti
    mevcuttu, silahlı mücadeleyi kim başlatırsa insanların
    desteğini de onun alacağına inanıyorduk fakat
    kendi grubu dahil hiçbir grubun eyleme geçecek
    konumda olmadığını söylemeliyim"diyor ve
    “Sistematik çalışma yapan bir grup yoktu; [Kürt
    gruplara destek için] bir zemin mevcuttu, ama örgütsel eylem yoktu"
    Tümünü Göster
    ···
  8. 13.
    +1
    Rezirvöd
    ···
  9. 12.
    +1
    Dursun bu burda
    ···
  10. 11.
    +1
    Rez adam diye hitab etme şu itlere
    ···
    1. 1.
      +1
      kanka şimdi yazarken dikkat etmeye çalışıyorum ama aradan kaçtığı oluyor hem de çok
      ···
  11. 10.
    +1 -1
    Yerimi aliyim
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      rahat mısın?
      ···
  12. 9.
    +1
    Rez bilgi
    ···
  13. 8.
    +10 -2
    Beyler iki tane fotoğraf göndereyim sıcağı sıcağına;

    ilk fotoğraf ve açıklaması;
    - http://imgim.com/7300incis3559808.jpg

    ikinci fotoğraf örgütün şeması;
    - http://www.imgim.com/95014.jpg
    ···
  14. 7.
    +7 -11
    Kürtler hain değil dir hain olanlar ermeni dölleri
    ···
  15. 6.
    +4
    tutmuş sayalım şimdiden
    ···
  16. 5.
    +24
    “Silah taşıyorduk... ama kimseyle çarpışmadık,” diye anlatıyor
    Baran. “Amacımız bilgi toplamaktı.” Ekip, sözgelimi, geceyi
    köydeki evlerde geçirmiyor, ya da propaganda için bir köye
    geldiğinde bile, yalnızca köyün çevresinde yaşayan Kürtlere
    yaklaşıyordu. “Böylece, bir sorun çıkması durumunda, oradan
    hemen ayrılmak mümkün oluyordu,” diyor Baran. “Hem,
    komşuların bir eve girdiğinizi görmelerini istemezdiniz, çünkü
    ertesi gün o aile polise ihbar edilebilirdi.”
    Kürt bölgesinde, kaçak insanlar -solcular, Kürt ulusalcılar,
    türlü kamu suçlarından arananlar- için yakalanmamak
    üzere dağa çıkmak sıkça başvurulan bir yoldu; köylüler, çoklukla,
    bu üç adamın da kaçak olduğu kanısına varıyorlardı.
    Baran, köylülerin bazen kendilerine sıcak yaklaştıklarını, hatta
    hangi köylerin devlet yanlısı hangilerinin
    Kürt ulusalcısı olduğu hususunda bilgi vermeye istekli olduklarını aktarıyor,
    fakat PKK’nın planladığı mücadeleyle pek de ilgilenmiyorlardı:

    BU YAZIDA BAYA KAYNAK KULLANDIM VE KAYNAKTAN ALINTILARI ÇOK YAPTIM!
    ···
  17. 4.
    +24
    PKK’nın isimlendirdiği biçimiyle Kuzey Kürdistan’daki
    halkın çoğu, köy ve mezralarda yaşıyordu doğal olarak
    bu yerleşimlerden bazıları ne elektriğe ne de düzgün
    bir yola sahip olan bu yerler, ücra olduğudan dolayı,
    (Baran’ın ekibinin Türk yetkililerden gizlenerek
    yollarına devam etmesini kolaylaştırıyordu.
    Türk askerî mevkileri, PKK militanlarının saklandığı
    dağların kuytularında değil, büyük şehirlere ya da ana
    yollara yakın yerlerdeydi.

    Askeriye herhangi bir ayaklanma haberi aldığındaysa,
    büyük çaplı, tantanalı baskınlar düzenliyor,
    Baran ve adamlarının kaçması zor olmuyordu.
    “Bazı yerlerde tesadüf ettiğimiz insanlar bizi sonradan ihbar
    ediyorlardı, fakat elbette, o zamana kadar civardan ayrılmış
    oluyorduk,” diyor
    Baran. “Öyle bir coğrafyada insanların gizlenmesi çok kolaydı.”

    Gönderilen ekibin esas amacı bilgi toplayıp Kuzey Irak’a sağ salim
    dönmek. Türk askerî biriliklerine yakalanma riskini en aza indirmek için,
    askeriyenin dikkatini çekebilecek hareketlerden
    kaçınmaları kararlaştırılmıştı. Bu, çok zorunlu olmadıkça
    Türk askerlerle çatışmaya girmemenin yanı sıra,
    PKK militanlarının arzularına uyup,
    devlet güçlerine hizmet etmekle suçlanan
    Kürtlere karşı misilleme saldırılarında bulunmaktan
    kaçınmaları anldıbına da geliyordu.
    ···
    1. 1.
      +1
      Rez. Okuyacam inşallah
      ···
      1. 1.
        +1 -1
        panpa okuyup, o güzel fikirlerini paylaş bana yeter şukulamasanda olur vallahi : )
        ···
    2. 2.
      0
      Elbette bir kaç kaynak var ki akşama senin ve bana özelden mesaj atanlar için paylaşacağım
      ···
  18. 3.
    +1
    ilgiliyimdir devam
    ···
    1. 1.
      0
      Yüce Örgütün tarihini anlatmaya kelimeler yetmez

      Biji biji Osman pamukoğlu

      CcC pkk cCc
      ···
  19. 2.
    +25 -3
    Ne şehitler verdik,ne savaşlar geçirdik ama yılmadık ve yıkılmayacağız !

    Güzel bir yazı olmuş ve olacak gibi.
    ···
    1. 1.
      0
      inşallah abi hem beğenirsin(iz) hem de güzel fikirlerinizi söylersiniz!
      ···
  20. 1.
    +111 -19
    Beyler devlet konularına ilgi duyanlar için ve PKK ilk eyleminden önce nasıl hazırlandı diye merak edenler için biraz uzun sürecek ama okumanızda fayda var en azından bir konu hakkında fikriniz olacak. Değerli fikirlerinizi bekliyorum

    Beyler pkk tarihine ilgi duyuyorum yalnız pkkya değil yani bu şerefsizler nasıl üredi kimin desteği ile. ilgisi olan okusun
    Şimdi bunları okuduğunuzda ortamda böyle bir konu geçerse
    daşaklı birisi olacaksınız. Fakat okumayı sevenler okusun.

    Şimdi bir de okuduklarıma dayanarak yazacağım öyle copy-paste
    yapmayacağım yalnız istisnalar hariç. Yani birinci şahıs konuşmalarını size özetleyecek değilim : )

    Hadi kolay gelsin;

    Suriye’deki PKK militanları aşamalı olarak, Türkiye sınırına
    daha yakın geçici üslere geçiriliyordu.
    Sarı Baran ismiyle tanınan PKK militanı iki adam ile birlikte, 1982 yılının sonlarında, Kuzey Irak'a gönderildi

    Türkiye’nin Hakkari’den Tunceli’ye uzanan
    istedikleri bölgeyi gezmeye ve incelemeye başlamışlar.
    Bir başka ekip de Diyarbakır’dan Şırnak’a uzanan
    bölgeyi araştırmak üzere yollanmıştı.
    Bu iki ekip, bölgenin
    hem insanları hem de fiziksel koşulları hakkında ayrıntılı
    bilgi toplamakla görevlendirilmişti; derlenen bu bilgiler sayesinde
    PKK nihayet savaşını başlatacaktı.

    1978 yılında PKK’ya katılan Baran, “Dağlarda kaldık, bir dağdan diğerine
    hareket ediyorduk,” diye anlatıyor.
    “Amacımız coğrafyayı öğrenmek,
    gerillaların nerelerde saklanabileceğini saptamak, insanların
    mücadeleye [PKK mücadelesine] yaklaşımını kavramak
    ve Türk askerlerin konuşlandığı yerleri keşfetmekti.”
    ···