1. 51.
    0
    devam et panpa sen
    lan muallakler adam angiblopedi gibi yazmış yani yazılarında küfür kullanmayarak huur çocuğu yerine militan kodunu kullanmış
    ···
  2. 52.
    0
    bayrağımızı sevmeyene direğini armağan ediyoruz
    ···
  3. 53.
    0
    not 89 luyum
    ···
  4. 54.
    0
    yaz panpa lannn yazzzz hemen okuyuveriyorum amk
    ···
  5. 55.
    0
    osman pamukoğlu nerde lan ??
    ···
  6. 56.
    0
    1999-2003 dönemi

    beyler öcalan yakalanınca kimsenin beklemediği bir şekilde ağız değiştirdi. barışı istediğinden bu yolda calısmak istediğinden bahsedip durdu. burada henüz yargılanması sürdüğü için idam edilmekten korktuğu da olabilir, belki de tamamen bir strateji.

    öcalan barışı istediğini göstermek içinde pkknın tüm güclerinin kuzey ıraka cekilmesini emretti. bu aslında onun barışseverliğinden ziyade koşulların sonucuydu, pkk sahada 1997 çekic operasyonu ile yenilmişti. toparlanmak için vakte ihtiyacı vardı.

    bakın beyler 1997 cekic operasyonunu unutmayın amk, önemli cünkü. bu operasyonla pkk'nın artık güc kullanarak emellerine ulaşma imkanı kalmamıştır. yenilmekten kastımız budur. yoksa bir gerilla örgütü olarak pkk'nın varlığı sürmeye devam etmiştir ve türk politikası üzerindeki etkisi de sürmüştür. ama artık pkk gerilla savaşını bagımsızlığı kazandıracak bir secenek olarak değil siyasi yoldan elde edilecek tavizler için bir baskı aracı olarak kullanmaya önem vermiştir. bakın bugünkü sürec budur, sende bende pkknın silahla bagımsızlık alamayacağını biliyoruz, e ne ozaman ? işte pkk işte varlıgını baskısını kullanıp kendi lehine bir siyasi cözüm üretmeye calısıyor.

    neyse yeter bu kadar. 1999'da örgüt kuzey ırak cekildi ve 4 sene kadar sürecek olan bir ateşkes dönemi başladı. türkiye derin bir nefes almıştı. 1992'deki bunalımlı dönem sona ermiş, askeri olarak yenilme tehlikesinin bitmesinin yanı sıra pkk'da dizleri üstüne cökmüştü.

    bu dönemde pkk içindeki değişimlere de bakmak lazım. pkk'nın ideolojisi stalinizmdir, yani 1978de bu şekilde kurulmuştu ve bunu uzun süre tatbik etmişti. askeri olarak ise maocu halk savaşı teorisini uygulamaya calısıyordu. bu kısaca maonun cin iç savaşında uyguladıgı stratejidir. buna göre kurtarılmış alanlar ve köylülerin propaganda ile kazanılması önemli unsurlardır falan.

    1990da ise malum sovyetler cöktü ve komünizm de dünya capında etkisini kaybetti. öcalanda pkk'nın cizgisin 90lardan sonra revize etmeye başladı. problemler şunlardı :

    - komünizm dindar kürt köylüleri üzerinde etkili değildi
    - dogu blokunun çöküşüyle ideolojik bir boşluk yaşandı
    - dış destek için daha ılımlı bir politika şarttı.

    öcalan böylece stalinist ideolojiyi giderek daha yumuşattı ve özgürlükcü-sosyalizm gibi bir cizgi yarattı. zaten kendisinin yeni kitaplarında da yaşadığı dönüşüm görülmektedir.

    öcalan askeri maglubiyetin 1999 yılında tamamen farkındaydı. bundan dolayı siyasi yolu asıl arac olarak benimsemeye karar verdi. bu yönde yapılması gereken, avrupa ülkelerinde kamuoyu yaratmak ve gerilla operasyonları ile de türk kamuoyu üzerinde siyasi çözüme yönelik bir baskı yaratmaktı. bu dönemde öcalan bagımsızlık fikrinden de vazgectiği ve demokratik özerklik gibi bir fikri benimsediğini acıkladı. bu komünizm sonrası dönemdeki dönüşümün ve koşulların bir sonucuydu.

    yani mesele şudur : siyasi yollardan özerklik elde edilmeli ve sonrasında yavaş yavaş bagımsızlık gelmelidir. bunun içinde silah değil siyasi etki kullanılacaktır. siyasi etki de demek avrupanın desteklemesi, türk kamuoyunun bunu desteklemesi falan vardır.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 57.
    0
    1999-2003 olmadı en son yazdıgım tam. ama pkknın 1999 sonrası dönüşümü de önemliydi panpalar şimdi gercek 1999-2003 dönemine başlıyorum.
    ···
  8. 58.
    0
    seri eksiledim
    ···
  9. 59.
    0
    1999-2003 dönemi. bu dönemde cok durgun gecti daha önce dedik, operasyonlar neredeyse yoktu ve asker kayıpları da sıfıra yakındı. örgütte bu dönemde yukarıda bol bol anlattıgımız ideolojik dönüşümünü yaşadı, yeni koşullara adapte olmaya calıstı ve kadrolarını yeniledi.

    bu dönemde yeni stratejinin bir ayagı olarak pkk avrupada etkin bir propagandaya başladı. bu dönemde avrupa devletlerinin pkknın emellerine desteği ortaya cıkmıştır. 1997 zaferinden sonra rahatlayan türkiye siyasi arenadaki bu mücadelede maalesef geri kalmıştır.

    2003te ise malum ırak işgali yeni bir dönemi başlattı. saddamın düşmesiyle kuzey ırakta büyük bir otorite boşluğu doğdu ve pkk hem eski rejimin kalıntılarından hem abdden elde ettiği silahlarla kendini yenileme fırsatı buldu. kuzey ırakta otorite barzani ve talabaninin iki partisinin eline gecti. ( zaten bu gruplar kuzey ırakta 90larda genelde egemendi ama saddamın düşmesi bu gruplara tam kontrolü sagladı)

    2003-2011 dönemi.

    2003te pkk artık kendine gelebilmişti. örgüt kadroları asla 1992 seviyesine ulaşamadı ama tekrar bir savaşma gücüne ulaştı.

    2003ten devam edicem şimdi
    ···
  10. 60.
    0
    @46 panpa özet yapmaya calısıyorum tek tek yapılan operasyonların detayına giremem ya amk
    ···
  11. 61.
    0
    up up up
    ···
  12. 62.
    0
    hadi oglum yaz okuyorum amk
    ···
  13. 63.
    0
    yazzzz bin
    ···
  14. 64.
    0
    2003-2011 dönemi.

    beyler 2003te ırakta dogan kaostan faydalanan pkk tekrar saldırılarına başladı. bu dönemde türk ordusu tekrar 1992 öncesi zihniyetine dönmüştü diyebiliriz ( ama tabiki 92-99 arasındaki 7 yıllık agır operasyonlar orduyu cok dinamik ve daha diri bir hale getirmişti ) ordu 99-03 arasındaki dönemde karakollarda oturmaya tekrar alışmıştır ve pkk'ya karşı reaksiyoner operasyonlar devrine girilmiştir.

    nedir reaksiyoner operasyonlar ? şudur : sen karakoldasın adam sana saldırıp kacıyor sen de arkasından operasyon başlatıyorsun yani reaksiyon veriyorsun sadece. pekii, 1992 sonrası öyle miydi ? hayır, türkiye aralıksız ve alan kontrolüne dayalı operasyonlarla 7 senede maglup etmişti pkk'yı.

    şunu belirtelim 2003ten sonraki pkk saldırıları asla 1992-1996 arasındaki seviyesine ulaşamadı, ama başarıları yönünden önemliydiler çünkü pkk eskisi kadar cok zayiat veremese de kayıpları cok azalmıştı. sebebi de yukarıda acıkladığımız askeri strateji değişikliğidir, yani karakollarda oturup saldırıya karşılık verme stratejisi ( beyler bugünkü saldırıları inceleyin göreceksiniz yüzde 90ı böyledir ). ayrıca pkk da artık 92deki gibi büyük hedefler peşinde değildi ( yani kurtarılmış bölge falan) amaç siyasi bir baskı yaratmaktı. bundan dolayı eskisine göre cok daha kücük gruplar daha küçük ölcekli saldırılar yapıyordu ( kücük grupların tespiti zor). aynı zamanda uzaktan kumandalı mayın gibi kendi acılarından kayıpları cok azaltan yeni taktikler kullanmaya başlamışlardı.

    pekii diceksinizki, ee amk neden ordu 92 dönemine dönmüyor. işte bu siyasal bir sorun. mesela doguda bazı toplu mezarlar falan bulundu yakın zamanlarda. herkes biliyor ki bunlar 92den sonra derin devlet ( jitem) tarafından pkk ile mücadele etmek için kullanılmış gizli yöntemlerin sonucudur. ohaller mesela artık kalktı. 92den sonra milyonlarca dolar askeri ekipmana harcandı bugünde cok para harcanıyor ama o zamanın seviyelerinde değil. yani sorun şu, o yöntemleri bugün uygulamak önemli bir politik maliyet getirir. çünkü o yöntemler pkkya karşı askeri olarak faydalı olsa bile yöre halkı üzerinde etkili olamamıştır. ayrıca 90lardaki yöntemleri 2000lerde uygulamanın dışarıdaki prestik bakımından da sorunları olabilir. pkk kürtler üzerinde etkinliğini sürdürmüş ve hatta 2011e gelindiğinde artırmış gözükmektedir.

    bugünkü siyasi iktidar ve artık hatta muhalefet, sorunu siyasi bir sorun algılıyor ve 90larda sert önlemlere dönüp halkı yabancılaştırmak istemiyor. burası üzerine yazılacak cok sey var, ama burada amacım siyaset yapmak değil sadece konu hakkında biraz bilgi vermek.

    2003-2011 arasındaki dönem kısaca budur ve halen sürmektedir. bu dönem benim bakış acıma göre askeri acıdan başarısızdır. cünkü pkk mevcut gücünü hic kaybetmeden devamlı saldırılar ile kamuoyu üzerinde baskı yaratma hedefini başarıyla uygulamaktadır. pkkya askeri olarak bir darbe vurulamazken, siyasi olarakta başarı kaydedilip kaydedilmediği oldukca süphelidir.

    yapılan kısıtlı sınır ötesi operasyonlar 90lardakilerin cok uzagındadır ve genellikle hava operasyonlarıdır. f-16 ucaklarının donanımlarını bilenler daglık bir bölgede sırf bu ucaklar ile önemli zayiat verdirmenin mümkün olmadığını hemen anlarlar zaten. bunlar daha cok sinirlenen kamuoyunu yatıştırmak üzerinedir.

    beyler sonuclar olarak devam edicem birazdan.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 65.
    0
    up up up up
    ···
  16. 66.
    0
    @1 eruh şırnak'ta değil siirt'te dıbına godumun kurtlar vadisi izleyicisi liseli bebesi. daha kim gibler seni...
    ···
  17. 67.
    0
    @58 dogru amk napayım hızla yazıyorum öyle hatırladım bi an. makale yazmıyoz amk burada özet bilgi veriyoruz.
    ···
  18. 68.
    0
    bugün üzerine sonuclar..

    pkk'nın amacı şudur :

    - devamlı saldırılar ile siyasi çözüm için baskı yaratmak ve bu çözümün olabildiğinde elverişli olmasını sağlamak.
    - özerklik gibi elverişli bir çözümü elde ettikten sonra uzun vadede bagımsızlığa dogru yavaşca yürümek. tabii pkk strateji gereği bunu söylemiyor, ama herhalde kimse pkk nın ayrı devlet idealinden vazgectiğini düşünecek kadar saf değildir.

    pkk bu amacı için şunları uyguluyor :

    - kücük ölcekli sık saldırılar, karakollara vur-kac saldırıları, mayınlı tuzaklar önemli aracları. amac bir yeri ele gecirmek değil sadece siyasi baskıyı sürdürmek.
    - siyasi partileri aracılığıyla kürt nüfus üzerindeki etkisini sürdürmek

    türkiyedeki siyasi erkin ise amacı şöyle özetlenebilir :

    - cumhuriyetin kuruluşundan beri varolagelmiş türk milliyetçiliğinin bazı sonucları ile yüzleşmek ve kürt halkını böylece devlete kazandırmak. ( dersim olayları, 33 kurşundur, 90lardaki jitem operasyonları, kışla isimleri değiştirmeler falan )
    - bazı kültürel tavizler-haklar verip pkknın savaşma amacını anlamsızlaştırmak. tabii bu noktada iktidar siyasi haklardan ziyade kültürel haklar ile durumu kurtarmaya calısıyor. pkknın istediği ise siyasal haklar, unutmayın bunu amk.
    - büyük caplı operayonlar düzenlemeyip halkı yabancılaştırmamak. cünkü yöre halkı ordunun operasyonlarına genel olarak karşı bir tavır alma eğiliminde.

    yapılan operasyonlarda ise gözlenen şudur :

    -sınırlı operasyonlar, mesela cudi'de bir saldırı olduysa cudi dagında bir operasyon yapmak. bu operasyonlar genelde başarısız olmaktadır cünkü kücük vur-kac esasına dayalı pkklı gruplar ordunun operasyonlarından kacabilmektedirler.
    - karakol stratejisinin artık cagı gecmiştir. karakollar pkklı militanlar için sabit bir hedef konumundadır. birbiriyle alakasız ulaşımı zor karakollar bu karakolları ideal hedef yapmaktadır. böylece takviye gelene kadar pkklı militanlar kacabilmektedirler.
    - kuzey ıraka önemli operasyonlar dış nedenlerden yapılamamaktadır. Daha acık olursak, Amerika ve onun kuzey ıraktaki müttefikleri türkiyeyi bu konuda sert bir şekilde uyarmaktadırlar.
    - yapılan operasyonların da sürpriz özelliği kalmamaktadır ( f-16ların diyarbakırdan kaltığının bilinmesi veyahut gecen tvlerde gezen bordo-bereliler pkknın lider kadrosunu öldürmek için ırakta haberi)
    - istihbarat zayıflıgı had safhadadır, insansız hava ucakları istihbaratta 2000lerden sonra cıgır acmasına ragmen türkiye hale bu konuda cok sorun yaşamaktadır.

    peki ne yapmak lazım, bana göre yani :

    - inisiyatif 90lardaki gibi tekrar ele alınmalı. tabii o zamanın sert tedbirlerini bugün uygulamak mümkün değil belki ama alan kontrolüne tekrar dönülmeli. ordunun özel birlikleri de devamlı olarak daglarda pkklı militanlar gibi konaklamalıdır.
    - özel birliklerin sayısı kat be kat artırılmalıdır. kücük yetenekli gerilla gruplarına karşı 3 ay eğitim almış 20bin askerin olması bir önem arzetmez. önemli olan takip yeteneği yüksek dagdaki koşullara uygun özel birliklerin işi devralmasıdır. bu birlikler aralıksız bir şekilde operasyon konumunda olmalıdır.
    - irtibatı zor karakollar hemen terkedilmeli. türkiyenin sınır güvenliğini bu 5-10 ücra karakol saglamıyor zaten. daha büyük ve irtibatı kolay karakollar üs haline getirilmeli ve karakollar anında takviye yeteneğinde olmalı.
    - en önemlisi ise, örgütün liderlik kadrosunu elimine etmeye yönelik adımlar atılmalı. Rusya, israil ve ABD savaştığı örgütlerin liderlerini gün be gün temizlerken türkiye bu konuda adeta acizdir. pkknın lider kadrosu 80lerden beri hala aynıdır bu utanc verici bir durumdur. türkiye sürpriz baskınlarla pkk liderlerine güvenli bir yerin olmadığı izlenimini vermelidir. Godfather'da dendiği gibi, karar verdikten sonra istediğiniz kişiyi öldürebilirsiniz. Pkknın lider kadrosunu temizlemek aynı zamanda gerilmiş kamuoyu içinde büyük bir moral kaynağı olacaktır.
    - operasyonlar sık ve reaksiyoner değil, az, büyük ve inisiyatif elde yapılmalıdır. pkk saldırdığı için değil, biz öyle planladığımız için operasyon yapılmalıdır. böylece biz değil pkk militanları hazırlıksız yakalanacaklardır.

    - uzun vadede, silahlı dronelar geliştirilmeli yada alınmalı ( abdnin bunu vermesi mümkün değil bana sorarsan ) yada elimizdeki c-130 ucakları gunshipler haline dönüştürülmeli. bu iki silah adam avı için en uygun fırsatlardır.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 69.
    0
    evet panpalar benden bukadar eger okuyan varsa şimdi muhabbet edebiliriz veya sorular sorabiliriz.
    ···
  20. 70.
    0
    up up up up
    ···