-
1.
+4(PROPAGANDA AMACI YOKTUR)
DEVAM EDiYORUM; diğer yazım için (bkz: pkknın savaşa giden yolu)
KANI BOZUKLARIN KALLEŞ PLANLARINI VE KiRLi TARiHLERi;
ÇAYLARINIZI ALIN VE OKUYUN;
Nusaybin, Cizre ve Güneydoğu’nun öteki şehirlerindeki Kürtler
PKK yanlısı sloganlar atıp kamu kurumu binalarıyla güvenlik
güçlerine taş atarak sokağa çıktıktan iki ay sonra,
22 yaşındaki Ayhan Çiftçi örgüte katılmaya karar verdi.
şöyle diyor bu beyinsiz mal;
"ayaklanma bir heyecan dalgası yaratmıştı,Biz Kürt öğrenciler,
bu sefer bir Kürt devleti inşa edebileceğimize inanmıştık.”” diyor
(oç)Çiftçi, karar verip örgüte kendi başvurduğunda,pkk hakkında hiç bir tak bilmiyordu
Ne var ki Çiftçi’nin örgüt hakkında bildikleri yeterli oldu.Şöyle diyor;
“PKK’nin bağımsızlığı savunduğunu, Türkiye devletine karşı yürütülen savaşın onurlu olduğunu ve
şayet Kürtler bir devlete sahip olacaksa silahlı mücadeleden başka bir yol olmadığını biliyordum.”(he deyin geçin)
1990'ın Mayıs'ında,Çiftçi örgüte katılmaya karar veren bir salak arkadaşı ile birlikte, Edirne'ye giden otobüse
bindiler. Yunanistan sınırını geçip, pkknın Atina'daki güvenli evine kadar kendilerine eşlik edeceğini söyleyen sözde
pkk istanbul temsilcisi de onlarla birlikteydi.
Üç yavşak Edirne'de otobüsten inip şehrin dışındaki büyük pirinç tarlarının kıyısına kadar taksiyle gittiler.
Bu rotayı kullanan yalnıza pkkya katılacak olanlar değildi;Türkiye'yi yasadışı yollardan terk etmek zorunda olan
dört tane daha yavşak da onları bekliyordu.
Bu yavşaklar, Yunanistan sınırını belirleyen Meriç Irmağı'na geldiklerimde, Irmağa atlayıp
öbür yakaya doğru bazen yürüdüler bazen de yüzdüler(keşke boğulsaydınız amk) (oç)Çiftçi gülerek(sen gülme aq);
"Bunun nasıl organize edildiğine bakıyor ve şaşırıyordum, pkknın yapacağı her şeyin çok iyi örgütlenmiş
ve mükemmel olacağını düşünmüştüm.
Mesela bizi karşıya geçirecek olan bir
bot olacağını ya da karşıya ulaştığımızda bizi karşılaya geçirecek bir bot olacağını sanmıştım"
"Yunan polisi bizi fark edene kadar kasabanın kıyısında beklememizi söylediler, fark edilirsek
pkk sempatizanları olduğumuzu ve Türkiye'den ayrılmak zorunda kaldığımızı söyleyecektik"
REZLERi ÇEKiN VE EMEĞE ŞUKUYU BASIP DEVAMINI BEKLEYiN -
2.
+1Evet bu yavşaklar oç yunan polisleri tarafından fark edilmişti.
Olanları şöyle anlatıyor gib kafalı çiftçi;
"Polisin bizi yakalayıp bir süre tutacağını ama ardından
bizi Atina'ya gödereceklerini, oraya ulaştığımızda arayacağımız bir
telefon numarası olduğunu ve pkkdan birilerinin bizi gelip alacağını söylediler"
Çiftçi, polisin kendilerini TÜRK yetkililere teslim edebileceğinden
korkuyordu ama boşunaydı. Böyle bir şey imkansızdı
yol kenarında birbirlerine sokulup çömelmiş vaziyette fark edilmeyi
bekliyorlardı ki öylede oldu. Polis geldi ve bunları gözaltına aldılar.
Önce SELANiK'e,sonra da Atina'ya gönderildiler.
Yunanistan'ın başkentinde bırakılmadan önce 10 gün daha tutuldular.
Kalacak yerlerinin olup olmadığını soran oç polislere cevabı,
rehber verdi "EVET VAR"
YUNANiSTAN öteden beri, pkkyı destekleyen ülkeler
arasında yerini hep göstermiştir.
Atina ne kadar bu iddiayı reddediyor olsa da herkes bunun farkındaydı.
PKK’yı göz ardı etmek, Türkiye’yi rahatsız etmenin bir yoluydu. PKK da bu
gerilimden yararlanıyordu.
Sınır, Türkiye’den hızla kaçmak durumunda olan PKK sempatizanları ya da istanbul ve izmir
gibi şehirlerden örgüte yeni katılanlar için sızmaya elverişli ve mükemmeldi.
Çiftçi 1990’da Atina’ya geldiği zaman, PKK bu şehirde gayet iyi örgütlenmiş
durumdaydı; propaganda ve siyasal eğitim için kullandığı en az dört daire vardı. -
3.
+1Çiftçi "Getirildiğim daidere en az 20 kişi vardı,bir kısmını üniversiteden hatırlıyordum" diyor.
Bu şerefsizlerin arasında yakın zamanda cezaevinden tahliye olmuş daha
yaşlı insanlar varsa da çoğu 20-24 arası yaşında beyni olmayan salaklardı.
Kimilerinin farklı şehirlerde pkk için çalışmak üzere ülkemize geri döneceği
düşünülüyordu ki kimileri de savaşmaya gönderilecekti.
Her biri gerilla(oç) olmak istiyordu.
"Başka bir şey yapmak isteyenler de zaten bir şey söylemiyordu,
herkes cesur görünmek istiyordu"diye söylüyor Çiftçi(he amk arkadan vurmak buna örnek)
Dairede kalan erkekler ve kadınlar ayrı odalarda uyuyordu.(gibişmesinler diye galiba)
Fakat pkk tarihin(ne tarihi aq sanki bizans),OÇalan'ın pkk eylemleri ve
hatalarına dair analizlerini okuyup tartışmak üzere sabah bir araya geliyorlardı.
Pkk üzerinde ki denetim gücü daha da güvenli bir hale gelen OÇalan
eleştirdiği geleneksel Kürt toplumundan yücelttiği kendi önderliğine
kadar her konuda kapsamlı iddialı ifadelerde bulunmuştu.
Konuşmalarını ya daktilo ile yazıp kitap olarak yayımlıyordu ya da
kasete çekiyor ve kasetler eğitim amacıyla pkk bürolarına gönderiliyordu.(ne bürosu amk?)
Pkk eğitiminin ciddi olacağını düşünmüştüm ama birileri OÇalan'ın konışmalarını ve
OÇalan'ın o konuşmalarından dolayı türlü insanlara küfür ediyordu"diye ekliyor ÇiFTÇi
OÇalan'ın zaman zaman hoyrat, buyurgan ve hatta tehditkâr konuşma tarzı sözde
Kürt mücadelesinin ve silahlı üyelerin adanmışlığını zıtlaştırabiliyordu.
Hatta oç Çiftçi,OÇalan'ın konuşmasından dolayı kendini rahatsız ettiğini söylüyordu. -
4.
+1ÇiFTÇi'nin BiR KONUŞMASINDAN ALINTI!
"Doğru yere gelip gelmediğinizi merak etmeye başlıyorsunuz.
Fakat kuşkusuz, bunu ifade etmiyorsunuz ya da bu, ayrılmayı ve
Türkiye’ye dönmeyi istediğiniz anldıbına gelmiyor, zira bu düşünebileceğiniz bir şey değil.
Ama ne zaman bir mola verilse, insanlar hep Marksizmle ilgili kitapları kapışıyordu;
hiç kimse Öcalan’ın analizlerini okumak istemiyordu."
Çiftçi,yaz boyunca Atina'daydı. Erkeklerden bazıları zaman zaman
sahile gidiyor ama çoğunlukla apartmanda kalıyorduk.
Öğlenleri, Yunanlar sıcaktan kaçmak için şekerleme yapmaya çekildiğinde
yeni üyeler, kimseyi rahatsız etmemek için eğitime ara vermek zorunda kalıyordu.
Bir öğlen,Çiftçi caddedeki telefon kulübesine gidip, Türkiye'deki erkek kardeşini aradı;
Pkkya katılmak üzere Türkiye'den ayrıldığını kimseye söylememişti, polis kendisini
ararsa ailsenin planlarını biliyor olması daha iyi olacak diye düşünerek, erkek kardeşine
ingiltere'de ingilizce öğrenmeye geldiğini söylemişti.
“Yunanistan’da tatilde olduğumu söyleyebilirdim, ama neden okulda olmayıp da tatil
yaptığımı açıklayabilecek bir neden uyduramadım. Başlangıçta tuhaf geliyor, ama bir
şeyi 40 kere işitirseniz, yavaş yavaş bunu kabul etmeye başlı yorsunuz.
Her koşulda, istanbul’dan uzak kaldığım bütün bu zaman zarfında her şeyin daha iyi olacağını düşünmeyi sürdürmüştüm.Ne olursa olsun, savaşmak üzere topraklarımıza dönecektik. Dağlarda gerilla olmak üzere.”
YARIN GÖRÜŞMEK ÜZERE HADi HAYIRLI AKŞAMLAR -
5.
+1bu arada bende rez alayım amk