evet dinlemek isteyen gelsin. Zamanında yaptığım binlikleri ve bedelini nasıl ödediğimi anlatıyorum.

işin kötüsü derdimi anlatabileceğim kimse yok herkes hak ettin diyecek. Ben bunun yüzüme söylenmesini istemiyorum bu yüzden kimseye anlatamadım bari hak ettin lafını buradan duyayım. Beni en iyi inci sözlüğün anlayacağını düşündüm panpalarım.

Eğer dinleyecek olan varsa anlatayım.

Edit:
Kişisel gelişim kaynaklarını isteyen panpalarım olmuş hikayeyi okurken. Buralardan yararlandım ben ama sadece okumakla kalmayın ortamlara vs girin muhabbet kurmayı öğrenin.

http://www.kigem.com/
http://www.kendinigelistir.com/
http://www.aktuelpgiboloji.com/
OSHO kitapları/ yazıları
Son olarak herhangi bir yere bağlı olmayan bağımsız yazılar. Bunları bulmak zor panpalar. Konuya göre lazım olursa mesaj atın ben zaten illaki bulurum onu.

Hikayem lise 1den başlıyor şu an üniversite 2. Sınıftayım.

Beyler ben bir kızı sevmiştim. Çok alımlı ve güzeldi. ilk kez o duyguyu hissettiğimden de ne yapacağımı bilemiyorum tabii.

Orta derecede yakışıklılığım vardı. Durumumuz ise ortaydı. Ama kendime dikkat ederdim bakardım yani.

ilk seferlerde açılamadım bu kıza. Aynı sınıftayız ben bunu dikizlemek için arka sıralara oturdum. Sürekli nasıl açılırım beni reddederse ne yaparım diye soruyorum amk daha önce hiç aşık olmamışım. Neyse bizim kardolar biliyor tabii derdimi gazladılar beni oğlum ne olacak git açıl kıza. Güvenin yerinde olsun yeter diye.

Ben de gittim süslü bir kutu aldım. Kızlar çikolata sever diye çeşit çeşit milka toblerone ülker falan doldurdum. Kutunun altına da yapışkanlı kağıtla sana aşığım sevgilim olur musun yazdım.

Gittim kız yokken çantasının içine bıraktım kimse görmeden. Kız geldi sınıfa açtı baktı tabii arkadaşlarına gösterdi kimden bu diye kıyamet kopuyor falan. Ama kızın suratı o kadar şaşkın değil boş boş bakıyor kutuya.

O an gittim kızın yanına. Bu kutuyu ben yolladım sana aşığım dedim. Kızın bi aşağılayıcı bakışları vardı beyler görücektiniz. Gerçekten sevgilim olacağını mı düşündün diyerek boşalttı çikolataları kafamdan aşağı. Çok pis rezil olmuştum herkes bana bakarak gülüyordu amk.

Kaç hafta bu gündem değişmedi. Herkes bana bakarken pis pis sırıtıyodu tek benim saplar işte destek falan oluyodu zaten huurydu bırak diye.

Ben hala inanmak istemiyordum olayların böyle geliştiğine. içimdeki hissi yok edemiyordum.

Neyse bayağı bir zaman geçti kızın yanına 2 yaş büyük şerefsiz biri uğramaya başladı. Yavşıyodu resmen ben de onları gizliden takip ediyordum. Abartmıyorum amk resmen okul çıkışı bir yerlere gittiklerinde onları takip ediyordum.

Bir gün hiç unutmam kafeye gittiler kızla bayağı samimiler öpüşüyolar falan. Tabii bu kızı ellemeye başladı bacaklarını kız bu kadar ileriden rahatsız oldu. Bunlara şahit olacağıma keşke ölseymişim içim parçalandı. Kız uzaklaşmaya çalıştıkça bu buna daha çok sarınca dayanamadım geldim patlattım bu bine. O sinirle çenesine nasıl vurduysam bayağı sersemlemişti amk.

Kız bana teşekkür etti burda ne arıyorsun diye sorunca olanları anlatmadan rast geldim dedim. Artık içimde aşk maşk kalmamıştı bin bir erkek olma yolunda ilerliyordum. O kızdan intikam almalıydım.

Not: buraları kısa kestim beyler. Nasıl binleştiğimi bir görün önce. Kendimce haklıydım o sıralar liseli aklı işte.

Kafama koymuştum kızdan intikam alacaktım. Madem kız huurydu ben de onun anladığı dilden konuşacaktım. Yaz boyu full kişisel gelişim yazıları okuyup kendimi geliştirdim. Ortamlara girip ne yapılması gerektiğini falan iyice öğrendim. O çekingen saf çocuk gitmişti yerine özgüven gelmişti sanki.

Bu kıza okullar açılınca artık farklı bir şekilde yaklaşmaya başladım. Ağır takılıyordum sürekli ve kız bana bir süre sonra sempati duymaya başladı. Muhabbet bayağı ilerledi ve kız bana bir gün açıldı beyler.

Egom tavan yapmıştı ve o an binliğin bu devirde prim yaptığını anlamıştım. Zaten öyle takıla takıla bu binlik karakterime işlemeye başlamıştı.

Bilerek ilk seferinde evet demedim. Geçen sene o yaptığını bayağı bayağı azarlayarak hatırlattım. Neden o zaman benle bu kadar yakınlaştın diye sorunca o zaman sana aşıktım şimdi değilim dedim.

Panpalar telefondan yazdığımdan yavaş oluyor kusura bakmayın. Yoksa daha erken gelirdi yazılar.

Neyse kızın arkadaşlarının anlattığına göre kız o gün boyu ağlamış amk ben içimden seviniyorum ama dışımdan vicdan yapmışım gibi gittim kızın yanına oturdum.

Kız hiçbir şey söylemiyordu. ilk ben konuştum. Bu kadar ağlamana gerek yok dedim. Dün canımı çok yaktın dedi. Ben o an gözüm dönmüştü geçen sene benim de çok canım yanmıştı dedim. Özür diledi yaptığı için. Bende hala ego tavan amk. içten içe gülüyorum. Sonra dedim bu kadar ağlamanı istemem eğer bu kadar çok istiyorsan deneyebiliriz ben adi erkek değilim sevdiğime değil beni sevene bakarım dedim.

Kızın gözlerinin parlayışını görecektiniz amk geçen seneki alaycı bakışların yerini bu bakışların alması müthiş bir şeydi. içinden vay salak huur falan diyordum.

Kız bayağı ilk günler etrafımda pervaneydi ama ben ağırdan alıyordum. Kızı önce bayağı bir kendime bağladım. Yazdıklarına geç cevap veriyordum. ilk nesajı ben atmıyordum. O gurur yapıyordu ama bir süre sonra neden hiç yazmadın diye sorunca kendimi acındırıyordum.

Zaten kızı kendime acındırarak bağladım. Annem babam ayrılma noktasına geldiler. Şu yakınımız şu binliği yaptı. Şu akrabamızı kaybettik diye sürekli acındırdım kendimi. Ve kızın iltifatlarla yazmadığım sıralar gönlünü aldım. Egosunu okşadım falan.

Kızın hatalarını büyüttüm ve her defasında azarladım. Ama hiç hakaret etmeden ve kendimi acındırarak azarladım yoksa kız da sinirlenebilirdi. O şekil kaybetme korkusu oluşturdum ve birgün şunu dedim.

Beni gerçekten sevdiğini kanıtlayabilir misin? Eğer sen gerçekten benimsen bana öyle olduğunu göstermelisin diye kızı bir şekilde kandırdım ve benim olmaya ikna ettim.

Kızla tenha bir parka gittik ve öpüşmeye başladık. Ben bilerek boynunu ve göğsünü öpüp okşadım bilerek ki izler iyice gözüksün. Olayın sonunda kızın boynu mosmordu ve göğsünde çizik izleri vardı. Ben hedefime ulaşmıştım ama son olay kalmıştı. Kıza gibtiri çekmek. Yaza kadar idare ettim ve ara ara bu şekilde tenha yerlere giderek seviştik. Kızda en ufak pişmanlık yoktu ruhu huurydu işte.

Dinleyen var mı lan kendi kendime Konuşuyormuşum gibi hissettim.

Bir de buralar hikayenin sıkıcı tarafları birazdan olacaklardan sonra iş bayağı değişiyor.

Eyvallah dinleyen panpalarım devam ediyorum o zaman.

Yaz vakti sonunda gelip çatmıştı. Ben o sırada ailemi okul değişimi için ikna etmeye çalışırken bir yandan kızdan en acı şekilde nasıl ayrılırım onu düşünüyordum. züt korkusu vardı çünkü amk şikayet ederlerse okula hayatım kayardı.

Aileyi ikna ettikten sonra kızla konuşmaya başladım.

ilkten soğuk davrandım birkaç gün. Kız sorun ne diye sorunca ben sana karşı artık bir şeyler hissetmiyorum dedim. Senden soğumaya başladım dedim. O da tabii her kezban gibi bana sahip olduktan sonra değerim kalmadı artık değil mi dedi. Ben de alakası yok zaten sorunun ne olduğunu bilmediğinden hiç sorunlar çözülmedi dedim. Önceden yaptığı hataları saydım ve her seferinde içime ata ata artık sineye çekemediğimi zamanla içimdeki hissin yok olduğunu söyledim.

Tekrar deneyelim bir daha asla olmayacak diye yalvarmaya başladı. Ben de daha fazla zorlaştırma lütfen dedim ve birkaç gün bana hergün yılmadan yazdı. Ben de bilerek görüldü yazısını çıkartarak kızın gözüne soka soka onu takmadım.

Planım bu şekilde takmayıp canını yakarak en sonunda planı açıklayıp amacımı açıklayıp işi bitirmekti.

En sonunda yazdım. Beni hergün yılmadan yazacak kadar çok mu sevdin seni takmasam bile diye sordum. Hafif umut verici şekilde konuştum. Kız evet dedi seni çok sevdim ben dedi.

En sonuda ise sen salak bir huursun dedim. Seninle intikam için birlikte oldum. Namusunu bilerek kirlettim. Ben seni hiç sevmemiştim hatta senden tiksiniyorum. işin en acı tarafı sana katlanmak zorunda kaldım dedim.

Neden böyle yaptığımı anlattım ve gibtir git hayatımdan bundan sonra gözüme gözükme dedim.

Kızın son sözünü hiç unutmam beyler. Bana demişti ki inşallah bu hayatta en çok sevdiğinle iki yakan bir araya gelmez, aksilikler peşinizi bırakmaz diye beddua etmişti.

Dediğini pek takmadım çünkü kimseyi sevemeyeceğimi kızların huur olduğu için sadece onlarla gönül eğlendirmek için birlikte olacağımı düşünüyordum.

Cevap vermeden kızı engelledim ve bütün bağlarımı kopardım. Mutluydum amk onca zaman sonra intikamımı almıştım. işin ego tarafındaydım kızın ahıymış Allahın adaletiymiş hiç bunları düşünmüyodum.

Yeni okulumda da ağır takılmaya devam ediyordum. O kadar zamandan sonra artık karakterime işlemişti çünkü. Kızları kesiyordum ve okulun bin erkekleriyle takılıyordum.

Kaç kızla birlikte oldum lise bitimine kadar bilmiyorum ama iki aylık da ilişkin oldu iki haftalık da. Kıza göre değişiyordu süreler. Ama bu süreçte daha deneyimlendim. Her türden kızları tanıdım. Hatta elin kapalısı bile yeri geliyor huur olabiliyordu.

Kızların canını yaktıkça yaktım. Kimi giblemedi kimi harbiden üzüldü.

Evet beyler bundan sonraki hikayem üniversitede devam ediyor.

Bir şeyler tıkınıp geliyorum beyler hemen 20 dakika sürer.

Evet devam ediyorum. Üniversite başlamıştı artık.

Üniversitede hemen kızlara yönelmedim. Açıkçası biraz sıkılmıştım. Olayların hiçbir esprisi hiç bir değeri kalmamıştı.

Final zamanlarına doğru bir melek gibi bir kıza rastladım. ismi elif. O yeşil gözlerini görmeliydiniz sanki kumral saçlarıyla beraber tam uymuştu. Upuzun kirpikleri incecik kaşları vardı. Hafiften balık etliydi. Günlerce o kızı düşündüm ve sırf bu yüzden alttan 4 dersim kaldı. Bütlere ve yaz okuluna kaldım.

Bu kız diğer kızlar gibi değildi. ikinci kez lisede ahını aldığım kızdan sonra ilk kez ya beni sevmezse reddederse diye düşünceler oluşmuştu. O özgüvenden eser kalmamıştı sanki başa dönmüştüm.

Gidip merhaba dedim ve bir sohbet konusu açtım. Diğer kezbanlar gibi değildi tersleyerek konuşmuyordu. O kadar tatlı bir muhabbeti vardı ki 24 saat konuşsa 24 saat dinlerdim.

Elifle yavaş yavaş samimileşiyorduk. Gözüm ondan başkasını görmüyordu. her erkeğe diz çöktürecek bir kadın vardır derlerdi de inanmazdım beni ne hale çevirdi.

Yaz okuluna da birlikte gitmiştik. Bir dersimiz aynıydı. O dersten sonra dışarıda bir şeyler yiyip içiyorduk.

Açılmaya karar verdim ama bu sefer öyle gibimsonik şeyler yapmayacaktım direk söyleyecektim. içimdeki tüm duyguları yüzüne bakamadan döktüm ve o sadece dinledi. Tek kelime etmeden dinledi. Sonra tedirginlikle gözlerine baktığımda güldüğünü gördüm. Kaç zamandan beri bu anı bekledim bilemezsin dedi. Sarıldık sonra beyler ben hayatımda o kadar içten sarıldığımı hatırlamıyorum.

Amk tam yazıyordum gri ekran geldi sayfayı yeniledim hepsi gitti sıçıcam ya

Elifle ilk zamanlarımız çok güzel gidiyordu. Hiç sorun yaşamıyorduk. Kavgamız falan olmuyordu.

Bir de erkeklerin yanında büyümüş. O yüzden az da olsa futbola merakı var. Ama fenerbahçe fanatiği olması beni daha da çok aşık etmişti kendine. Neredeyse her gün fenerbahçede şu olmuş diye bana haber veriyordu. Kaç kez fenerbahçenin maçlarını izlemişliğimiz vardır.

Neyse her şey çok güzel giderken bin bir herif elife yavşamaya başladı kardeş ayağına. Elif de saf amk inanıyordu. Ben bir gün elifi uyardım. Bak dedim bu çocuğun niyeti iyi değil. Kardeş ayağına sana yazıyor dedim. Elif bana kuruntu yapıyorsun diyip yaptığı iyilikleri saydı. Borcunu ödeyemem falan dedi.

Ben de daha fazla üstelemedim elifi kırmaktan korktuğum için. Gizliden korumaya karar verdim.

Bu bin yavaş yavaş elifi doldurmuş bana karşı. Ufak bir tartışmadan sonra elif bana ara verelim dedi. Bir kızdan ilk kez böyle bir laf işitiyordum amk yediremedim ilkten ama harbiden can yakıyormuş. Hele ki sırılsıklam aşıksan.

iyimser düşünmeye başlamıştım o kadar feciydi durumum. Ayrılalım demedi ara verelim dedi demekki hala umut var falan diye. Tabii ruhum duymamıştı o binin dolduruşa getirdiğini ne sorun var diye düşünüyordum. Erkeklik gururuna da soramadan peki eğer sen öyle mutlu olacaksan öyle olsun demiştim. Sonra bunun vicdan azabını bayağı çektim.

Bu bin benle ayrıyken elife daha çok yavşamış. Elif de hala kardeş sanıyor tabii. Ara ara bu bin dokundurmakar yapmış isteme şakaları olur ya hani açılmadan önce kızın tepkisini ölçersin. işte o şakalardan yapmış. Elif de şaka diye sert tepki vermemiş kırılmasın diye rahatsız olsa bile.

bin tabii eliften sert tepki almayınca açılmış. Elif de şaka yapıyor sanmış gene. Gülmüş. Sonra ciddi olduğunu anlayınca bine saydırmış işte sevgilim bana böyle böyle demişti de inanmamıştım sen şerefsizin önde gidenisin beni doldurdun ona karşı senin yüzünden onu üzdüm diye.

Elif bana geri geldi her şeyi anlattı özür diledi yeniden beraber olduk beyler çok mutluydum her şeye rağmen.

Ama o bini gibmeyi kafayı koymuştum.

Elife söyledim bu binin yaptığının bir bedeli olmalı ona bunu ödetmeliyim diye. ilkten engel olmaya çalıştı ama kararlılığımı görünce geri adım attı.

Bu binin telefon numarasını kaldığı yurdu buldum ve peşine düştüm. Herifi tenhada yakaladım ve gözümün döndüğü yerde düşünmeden vurdum.

içimin yağları erimişti ama döndüğümde elif bayağı üzgündü. O kız benim için fazla melekti ve ona her bakışımda kötü yanımla yüzleşiyordum. Onu hak etmiyordum asla da hak etmedim zaten.

Sonra elif maddi durum sıkıntılarından dolayı okulunu dondurmak zorunda kaldı ve ailesinin yanına ankaraya gitti. Aramıza mesafe girmişti. Tam bir ay boyunca hiç doğru düzgün konuşamamıştık. O yüzünü çok özlüyordum. Aşkı beni görmeyince biter diye korkuyordum. Sonra uzaktayken felaket bir olay oldu.

Ben o okulu tamamen bırakabilirim sen de benimle olmak zorunda değilsin sonuçta seni orda sarılmadan öpmeden alıkoyuyorum dedi. Ben seni gerçekten seviyorum asla bırakmam dedim. Ama o birkaç gün yazdıklarıma cevap vermedi hep benden kaçtı. Sonra ona sert bir yazı yazınca geri döndü ben bunları senin iyiliğin için yaptım diye. Bana nasıl acı çektirdiğinin farkında değilsin dedim. Konuştuk ve tekrardan bir araya geldik.

Maddi sıkıntılar şükür ki geçti ve elif istanbula geri döndü. Yeniden kavuşmuştuk.

Ama sonraki felaket pek gecikmedi. Arkadaşlarından kimse bu ilişkiyi desteklemiyordu. Bir nedenden ötürü bana güvenmiyorlardı. Elifi sürekli ayrıl ayrıl diye kışkırtıyorlardı. Allahtan elif o hataya ikinci kez düşmeyecekti ve arkadaşlarını karşısına aldı. Desteklemeyen herkesle ilişkisini kesti. Uzun lafın kısası benim için yaptığı fedakarlıkların ardı arkası kesilmiyordu.