-
1.
0liseli bir binim ve dersler iyi gibi gidecek bu sene yanlız hoca tartışma yaptırıcakmış lise 2. 1 ünite 2. konu slayt hazırlıcaz bitane bi resim vardı 1970de konuşulan dil 1980de konuşulan dil 1990 konuşulan dil 2000 de konuşulan dil diye konu mühim [Sazan Gibi Ben Yapcam Diye Atlamadım Kahpe Kendi Seçti] Verdiği Tartışma Sunum Vs Vs Yapamayan sınıfta bu sene benden kalır dedi yardımcı olun lan
edit:özet ödev için yardım binler
Yıl: 1960
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.."
Yıl: 1970
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,
yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."
Yıl: 1980
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra
kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.."
Yıl: 1990
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim..
Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.."
Yıl: 2000
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben,
baktım ki o da bana kegib.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'"
Yıl: 2020
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi.. bunun resim hali vardı o lazım beyler
Edit:2 Özet Geç bin:Türk Dilinin Yozlaşması ile ilgili Tartışma Yapıcaz Slayt Hazırlaması Kaldı Bana
-
2.
0özet geçmeyi öğren yannanım
-
3.
0up up up
-
4.
0up up up
-
5.
0format at.
-
6.
0Bak bin m.ö önce 10.000 den bu yana sadece 3 dil vardır onlar da am üzerine dil meme üzerine konuşulan dil züt üzerine konuşulan şimdi gibtir git sunumunu yap
-
7.
0@6 ünlü bir tarih bilimci ona saygı duy liseli
-
8.
0@6 panpa göktürklerede giricemde onlar okadar eski değil amk
up up up -
9.
+1panpa o orhun kitabelerinde bizzat gördüm ben am züt meme çizmişler
-
10.
01970: kan kardeşim afiyettesinizdir inşallah.
1980: kanka sıhhatin iyidir inşallah.
1990: qanqa sağlığın iyi mi?
2000: panpa çavuşu tokatlıyo musun?
2010: rampa şukumu versene. -
11.
+1kaşaği kitabin özeti:Tümünü Göster
annesi, istanbul'a gittiği için kendisinden bir yaş küçük olan kardeşi hasan'la artık dadaruh'un yanından hiç ayrılmaz. bu, babasının seyisi, yaşlı bir adamdır. en sevdikleri şey atlardır. dadaruh'la birlikte onları suya zütürmek, çıplak sırtlarına binmek, onlar için çok zevklidir. torbalara arpa koymak, yemliklere ot doldurmak, gübreleri kaldırmak eğlenceli bir oyundan daha çok hoşlarına gider. dadaruh eline kaşağıyı alıp işe başladı mı, tıkı... tık... tıkı... tık... tıpkı bir saat gibi... yerinde duramaz, bunu gören küçük çocuk ben de yapacağım! diye tutturur.
o vakit dadaruh, onu tosun'un sırtına koyar, eline kaşağıyı verir,
- hadi yap! der.
bu demir gereci hayvanın üstüne sürter, ama o uyumlu tıkırtıyı çıkaramazdı.
her sabah ahıra gelir gelmez,
- dadaruh, tımarı ben yapacağım, der.ama adam izin vermez ancak boyu at kadar olunca yapabileceğini söyler. boyu atın karnına bile varmıyordu. oysa en keyifli, en eğlenceli şey buydu. sanki kaşağının düzenli tıkırtısı tosun'un hoşuna gidiyor, kulaklarını kısıyor, kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu. tam tımar biteceğine yakın huysuzlanır, o zaman dadaruh, "höyt.." diye sağrısına bir tokat indirir, sonra öteki atları tımara başlardı.bir gün yalnız başına kalır. hasan'la dadaruh dere kenarına inmişlerdi. i̇çimde bir tımar etmek hırsı uyanır. kaşağıyı arar, bulamaz. annesinin bir hafta önce i̇stanbul'dan gönderdiği armağanlar içinden çıkan fakfon kaşağı, pırıl pırıl parlıyordu. hemen alıp, tosun'un yanına koşar, karnına sürtmek ister fakat rahat durmaz.
- sanırım acıtıyor? diye düşünür.
gümüş gibi parlayan bu güzel kaşağının dişlerine bakar. çok keskin, çok sivridir. biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başlar. dişleri bozulunca yeniden dener. gene atların hiçbiri durmaz ve kızar. öfkesini sanki kaşağıdan çıkarmak ister. on adım ilerdeki çeşmeye koşar. kaşağıyı yalağın taşına koyup yerden kaldırabildiği en ağır bir taş bularak üstüne hızlı hızlı indirmeye başlar. i̇stanbul'dan gelen, üstelik dadaruh'un kullanmaya kıyamadığı bu güzel kaşağıyı ezip, parçalar. sonra yalağın içine atar. babası çeşmeye bakarken, yalağın içinde kırılmış kaşağıyı görür; dadaruh'a yanına çağırınca çok korkar. dadaruh şaşırır, kırılmış kaşağı ortaya çıkınca, babası bunu kimin yaptığını sorar. dadaruh,
- bilmiyorum, der.
babasının gözleri ona döner, daha bir şey sormadan, çocuk kaşağıyı kardeşi hasan’ın kırdığını söyler. “dadaruh uyurken odaya girdi. sandıktan aldı. sonra yalağın taşında ezdi” der.
babası hasan’i çağırır.
-bu kaşağıyı niye kırdın? diye sorar.
hasan, dadaruh'un elinde duran alete şaşkın şaşkın baktıp, sarı saçlı başını sarsarak,
- ben kırmadım, der.
- doğru söyle, darılmayacağım. yalan çok kötüdür, der babası. hasan inkârda direnir. baba öfkelenir. üzerine yürür "utanmaz yalancı" diye yüzüne bir tokat indirir.
- zütür bunu eve; sakın bunu bir daha buraya sokma. hep pervin'le otursun! diye haykırır.
artık ahırda hep yalnız oynar. hasan eve hapsedilir. annesi geldikten sonra da bağışlanmaz. annesi onun iftira atabileceğine hiç ihtimal vermez.
ertesi yıl anne, yazın gene i̇stanbul'a gider. hasan'a ahır hâlâ yasaktır. bir gün birdenbire hastalandı. doktor "kuşpalazı" der. babası yatağın başucundan hiç ayrılmaz. hizmetçi kardeşinin öleceğini söyler ve çocuk ağlamaya başlar. gece uyuyamaz, uykuya dalar dalmaz hasan'ın hayali gözünün önüne gelir "i̇ftiracı! i̇ftiracı!" diye karşısında ağlar. pervin'i uyandırır. hasan'ın yanına gitmek istediğini ve babasına bir şey söylemek istediğini söyler. yarın söylersin, der. sabaha kadar gene gözlerini kapayamaz. hava henüz ağarırken pervin'i uyandırır.ama zavallı suçsuz kardeşi, o gece ölmüştür -
12.
0@10 aferim ona benzer bişidi lan araştır
@11 Panpa 6 Yıl Önce Burda Olsam Bayaaa Bi işime Yarardı . -
13.
0up up up
-
14.
0up up up up
-
15.
0Yıl: 1960
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.."
Yıl: 1970
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,
yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."
Yıl: 1980
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra
kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.."
Yıl: 1990
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim..
Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.."
Yıl: 2000
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben,
baktım ki o da bana kegib.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'"
Yıl: 2020
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi.. beyler bunun resimi -
16.
0BOOKED
-
17.
0bırakın kalsın liseli bin
-
18.
0amk liselisi yardım etmeyin lan kalsın bin sınıfta
-
19.
0
-
20.
0Yıl: 1960
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.."
Yıl: 1970
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,
yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."
Yıl: 1980
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra
kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.."
Yıl: 1990
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim..
Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.."
Yıl: 2000
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben,
baktım ki o da bana kegib.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'"
Yıl: 2020
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi.. bunun Resim Olarak Hali Lazım binler