1. 116.
    0
    hikaye niye durdu mk budamı intihar etti?
    ···
  2. 115.
    0
    reserved
    ···
  3. 114.
    0
    başladım bakalım
    ···
  4. 113.
    0
    reserved 21
    ···
  5. 112.
    0
    @114 sonunda birisi fark etti. şuku panpa.
    ···
  6. 111.
    0
    senem kim amk
    ···
  7. 110.
    0
    evet beyler devam edicem. daha tutup gibtiğim kıza gelmedik lan mesele o zaten dur dıbına koyayım.
    ···
  8. 109.
    0
    reserved
    ···
  9. 108.
    0
    reserved
    ···
  10. 107.
    0
    sonra kızı tuttum gibtim buda böylebir anımdır okuyacağmızı sandın bin 1.sayfadan sonra sıktın amın oğlu
    ···
  11. 106.
    0
    Küçükken de hep insanlara hissettirmeden ufak kötülükler yapıp onların başlarındaki dertle uğraşmalarını uzaktan zevkle izlerdim. Hayır; bu zalimlik değildi. Çünkü insanları zor bir duruma düşürmek gibi bir amaç taşımazdım asla. Sadece ufak sorunlara karşı yaklaşımlarını merak etmişimdir hep diğerlerinin. Bakış açısı, sorun çözme kabiliyeti ve yeteneği iyi insanlar hoşuma giderdi. Bir de benim gibi bir adamı çekebilecek olanları bulmaktı amaç.
    ···
  12. 105.
    0
    Günlerimi boş boş gezip avarelikle harcıyordum. Mahşerin dört atlısından biri olmak bile daha çekici gelebilirdi o sıralar. En azından atlardan biri bile olabilirdim. insan olmayı becerebilmek değildi maksat. Sadece bir amaca hizmet etmeden yaşayıp gidebilmek, en azından aldığın soluğu verince 'oh yaşıyorum demek hala' diyebilmek ilgi çekiciydi. Her akşam haberlerde yaşam mücadelesi, can pazarı tarzı şeyler görüp sıkılmaya benziyordu biraz da. Boşvermişlik ve umursamamazlık kanımda vardı.
    ···
  13. 104.
    0
    Günün ilk ışıkları perdenin aralık kısmından içeri sızmaya başladığında biz de iyice bütünleşmiştik. Asıl amacımız olan o işi halledip beraber duşa girmiştik. Şimdi konuşma zamanıydı; 'nasıldı' diyerek karşındakinin tepkisini ölçmek kadar güzel bir şey yoktur. Eğer iyi iş çıkarıyorsanız zaten iş üzerinde karşınızdakinin verdiği tepkiler ile belli olmaktadır bu işi ne kadar iyi bildiğiniz.
    ···
  14. 103.
    0
    Bunun için aşk gerektiğini biliyorum fakat her bünyede benzer reaksiyonlar gösteren ve bünyeye göre hastalıklaşan bir şey hayatın odağı olmamalıydı. Kalbim başkası için çarpsa dahi o an onunlaydım ve onun vücudunu üzerimde hissederken düşündüğüm şey onun hikayesi olmamalıydı. Belki de kahvaltıdan sonra birkaç şey konuşabilirdik. Ama şimdi yeri ve sırası değildi; geldiğimizden beri de hiç olmamıştı. Bende kapattım gözlerimi ve kendimi onun kollarına bıraktım. Birkaç güneşli güzel gün gibiydi. Ya da öyleymiş gibi davrandık...
    ···
  15. 102.
    0
    O sadece içindeki acıyı, yarayı ya da özlemi gideriyordu. Kanayan kalbine başka bir kalp yerine sadece bir beden basıyordu. Farkındaydı ya da değildi; bilmiyordum. Daha fazla incelemedim çünkü düşündükçe kan beynime hücum ediyor ve aşağı tarafımdaki dolgunluk giderek sönüyordu. Daha gün doğuşuna saatler vardı ve giderek ayılmaya başlayacaktık. Bunu istemezdim çünkü bilinçli yapılan cikste duygu olması gerekir. Bedenleriniz bütünleştiği anda kalp çarpıntılarınız birbirini desteklemeli; soluk alış verişiniz uyuma geçmelidir.
    ···
  16. 101.
    0
    Yaşadıklarımızı sadece şu an üzerinde yattığımız çarşaflara bırakacağımız vücutlarımızdan dökülen tüyler ve yastığa bulaşacak olan salyalarımız bilecek. Hiç özel olmayacak benim için; hayaller kuramayacağım onunla. Böyle olması gerekiyor ama ben yine de dayanamadım ve o beni hala öperken onun o dolgun göğüslerini avuçlamayı düşünmek yerine o göğüslerin üzerine kafamı koyup kendinden geçmiş sarışının nahoş sesinden birkaç hikaye dinlemek istiyordum. Belki de fazla zahmete bile girmeden halledebileceğim sıkıntıları vardı. Fakat o şu anda onu istemiyordu.
    ···
  17. 100.
    0
    Bende oturup onları dinledim tıpkı şimdi üzerime uzanmış, beni öpmek dünyadaki tek derdiymiş gibi görünen ayarı düşük altın sarısı saçlı, hafif sivilceli ve pürüzlü suratına ve giydiği külotlu çorabın altından dahi belli olan hafif selülitli bacaklarına rağmen kendini saatlerdir mankenmişçesine öven o kıza hiçbir şey demeyip anı yaşama dersi verdiğimi zannetmesini sağladığım gibi. O beni istemiyordu; aslına bakarsanız istiyordu. Pekala bende onu istiyor olabilirdim. Fakat biz yarından sonra birbirimizi görmeyecektik büyük bir ihtimalle. Tanıyamayacaktım hiç onu oysa.
    ···
  18. 99.
    0
    Bir insanı tanıyabilmek için en son ona gitmeliydiniz. Oturup insanların kendilerini övmelerini dinlemeye tahammülüm olmadığı için biraz yalnız kaldığım söylenebilir bu konuda. Bende bir gün yalnızlık çekmek yerine oturup kendini öven insanlara sırıtmayı tercih ettim. Ne dedikleri umurumda değildi çünkü bahsettikleri adamlar ne kendileri ne de yakından tanıdıklarıydı. Onlar sadece yüz yüze gelmeleri bile imkansız olan bazen bir film karakteri bazense bir romanın kahramanıydı.. Ve karşımda oturmuş; ben beyinlerinin ağızlarından yavaş yavaş akmasını izlerken kafalarında oluşturdukları ve kendi benliklerine gereksiz anlam yüklediklerinden haberleri olmayışını belli edercesine rol modellerini canlandırmaya çalışıyorlardı. Umut vermeyi severim, zamanında güzel hayaller kurdurmuştu bana.
    ···
  19. 98.
    0
    Ama nasıl olmuştu da bu hale gelmiştik? Onu bilmiyorum ama benim gayet düzgün bir ilişkim vardı. Düzgün dediğim; bedeni bakire tutup ruhunu türlü türlü huurluklarla avutan sürtüklerden bahsetmiyorum. Liseli mantelitesiyle yola çıkılıp; evlilik hayali kurmaya kadar gidip sonradan en ufak bir şeyde birbirimize yol verip ayrılık acısı çektiğimizi sanmayı seviyorduk. Ya da başka insanları tanıma isteğimizden kaynaklanıyor gibiydi. Birisini tanıman için illa elini onun cebine atman gerekmiyordur aslında. Sevişip uyumaktan başka bir şey bilmemek; yıldızları, bir kalbi reddedip sadece ibiza'da bir gece istemek gibiydi.
    ···
  20. 97.
    0
    O gözler kapandığında beni hayal etmesini dilerdim. Ama başka dertlerimiz vardı ikimizin de. Birbirimizin adını bile bilmiyorduk. Alkolün verdiği cesur davranabilme yetkisiyle sadece hayvanların sahip olduğu o duygu katılmamış sevişme içgüdüsüne sahip gibiydik. Kaybetmiştik, sevgimizi, aşkımızı, yolumuzu, cebimizdeki son parayı verdiğimiz sigara paketimizi, biralarımızı, geçmişimizi, geleceğimizin umrumuzda olduğu duygusunu; yolumuzu.. Kısacası her şeyimizi kaybetmiştik.
    ···