1. 26.
    0
    ---

    neyi bilmiyordum biliyor musunuz beyler.. hayatımın en güzel günlerini o şehirde geçireceğimi bilmiyordum. Fight club'dan öğrendiğim 3 kere söz verdirtme olayını bir kız üzerinde deneyeceğimi bilmiyordum. bir kızı babası gibi sevebileceğimi, abisi gibi koruyabileceğimi, kocası gibi saygı duyabileceğimi bilmiyordum. herşey bittikten sonra yine de bekledim onu. gelmeyeceğimi biliyorsun dese de bekledim. çünkü gitmiyeceğim diye söz verdiği halde gitmişti. bekledim. aylarca bekledim. hep başka erkeklerle beraber oldu gözlerimin önünde. ben sadece bekledim. sabrettim. birkaç tane teklifi geri çevirdim. seviyordum çünkü. o huurnun hak etmediğini bile bile sevmeye devam edeceğimi bilmiyordum. belki de egoma aşıktım, kendimi sevmiştim. çünkü oydu bana kendimi sevebileceğimi öğreten.
    ···
  2. 27.
    0
    o hiçbir zaman gelmedi ama. gelmeyecek de biliyorum. çok yaraladım onu. hem gelse de artık hisleriyle kıçımı bile silmeyeceğimi biliyor kendisi de. dönmek istese bile dönemeyecektir. kendi tamir ettiğim bir kalbi kırmak bir daha tamir etmeyi imkansız hale getiriyordu. bende gelip burada sizlere içimi dökmeyi uygun gördüm. 5 aydır hayatıma birisi girmedi ondan başka. belki de girmez uzun bir süre; bilmiyorum. fakat bir şeyi biliyorum. uzun yalnızlıkların üzerine gelenlerin değerlerine paha biçemiyor kalplerimiz. herşeyiniz oluyorlar. bir gün gittiklerinde kırılıp kalıyorsunuz öylece. dökük, çaresiz. ama hayat devam ediyor. bende buraya geldim ve yazıyorum. belki rahatlamak için, belki zevk için. bilmiyorum bunu. boş zamanım çok. sizlere ibret alacağınız bir hayat dersi vermek isterdim fakat olmayacak sanırım. sizlere bu hikayenin içerisinde sadece iç güdülerinizi kullanmayı öğretebilirim. ve birkaç çözümleme yapabilirim sadece. artık okunup okunmamam da gibimde değil. ben sadece yazıp bitireceğim. ve arkamı dönüp gibtirip gideceğim hep yaptığım gibi.

    ---
    ···
  3. 28.
    0
    evet bunların hepsinden habersiz bir şekilde okulların açılacağı günü bekleyerek istanbula geldim. 2 haftam vardı daha önümde. yapabilecek birşeyler arıyordum kendimce. iş bulup bulmamak mesele değildi. babamdan zaten para almamıştım o yaz hiç. fakat param bitiyordu ve okul başlayınca da haliyle yine pederbank'a kalıcaktık. elimden birşey gelmez çünkü okuyan adam ailesine büyük ölçüde muhtaç oluyor. bunu bildiğimden saldım kendimi.
    ···
  4. 29.
    0
    okulların açılmasına bir hafta kalmıştı. geldiğimden beri bütün gün evde yatıp sadece okuyup araştırmıştım. öyle can sıkıntısına genel kültür depoladım yani. günde 5-6 dizi birden seyrediyordum. boşsun çünkü yapacak hiçbirşey yok. kitap okuma neslim geçmişti fakat hala evdeki meydan larousse'leri ezbere bilirim. mizaha sardığım zamandan kalma dergi koleksiyonlarıma bakardım ara sıra. yalnızlık işte dıbına koyayım. tarifi yok. hayaller kuruyorum. üniversiteye geçince karı kıza bulaşmayacam, derslerime bakacam diye. kendimi daha fazla geliştireceğimi sanıyorum.
    ···
  5. 30.
    0
    okula başlamama çok az bir zaman kalmıştı. canım istiyordu artık kadın bedenini arzuluyordum. bende ava çıkma kararı aldım. bir cafeye gidip tek başıma oturdum.
    Karşımdaki kızlı erkekli gruptan oldukça yüksek kahkaha sesleri geliyordu. Erkeklerin ikisi de uzun saçlıydı. Birisi sarışın, mavi gözlü ve sakallıydı. Omuzlarına gelen saçlarını kulaklarının arkasına toplamakta başarısız olmuştu. Diğeri ise oldukça geniş bir gülümsemesi olan, esmer tenli, siyah hafif kıvırcık saçlarını at kuyruğu tarzı birşey yapmaya çalışıp başarısız olmuşa benziyordu. Kızlarda hemen göze çarpan 'Üniversiteyi kazandım kızılı', 'sevgilimden yeni ayrıldım ortamlara akıyorum makyajına partner olarak 8-65 kahve köpüğü atılmış tutamlara sahip saçlar, tipik Türk kızı saçı ve sade bir göz altı makyajı ile ortaya çıkarılmış elmacık kemikleri çıkık geniş alınlı ve de gözlüğü yeni çıkardığı belli olan sınıfın kambur inek kızı vardı.
    ···
  6. 31.
    0
    Bu tipleri neyin bir araya getirdiğini bilmiyordum fakat normal konuşmalara verilen tepkilere, oturma düzeni ve göz göze gelme yüzdelerine bakıldığında aralarında çift yoktu. Esmer at kuyruğu esprileri arka arkaya yaptıkça masadaki tiplerin gülüşme ve zıvanadan çıkma katsayıları giderek artıyordu. Bu sırada diğer üç kızdan hala fal muhabbeti haricinde hiçbir şey seçilmiyordu. Diplerine gidip oturup onları dinlediğimden ya da gözümü dikip baktığımdan sohbetlerini dinlemiyordum. Çünkü ara sıra televizyona bakarken gözüm ister istemez dudaklarını okuyordu. Bu sırada yapay şekerli kahvem geldi ve ben bir sigara daha yaktım.
    ···
  7. 32.
    0
    Orta şekerli kisvesi altında düpedüz şeker boca edilmiş fincanıma laf edecek kadar rahat durumda hissetmedim kendimi. En azından kahvenin yanında gelen bonibon ve jelibonlar güzeldi. Karşımda kafasını şişirecek birisini de bulamadığım için oturup sessizce kahvemi içme kararı aldım. Gözlemlemeyi bıraktığım gruplar kendi hallerinde sessiz sakin takılıyorlardı.

    Birden üniversiteyi kazandım kızılı ayağa kalktı ve masama doğru yürümeye başladı. ihtimaller birden kafamda uçuşmaya başladı tabi ki. Hiçbirisinin gerçekleşmeyeceğini bildiğim halde en olasıyı tutturmaya çalışıyordum.
    -Lavaboya gidecek
    -Şeker vs. isteyecek (çalışanlardan niye istemiyorsa)
    -Ateş ya da sigara isteyecek
    -Doğruluk - cesaret oynuyorlar bana göğüslerini gösterecek
    -Farkında olmadan o tarafa gereğinden fazla bakmış olabilirim gelip başımda vik vik bağıracak
    -Gelip karşıma oturup neden yalnız oturduğumu soracak
    -Peçeteye yazdığı notu elime tutuştura..

    Neyse işte aklımda gezen binbir tilkiden vurabildiklerim bunlar. Ve beklediğim gibi oldu da. Üniversiteyi kazandım kızılı lavaboya gitti işte olayı evirip çevirip şiirselleştirmeye gerek yok.
    ···
  8. 33.
    0
    reserved
    ···
  9. 34.
    0
    Kahvemin köpüğü her yudumda biraz daha dağılıyordu. Fincanın kenarında oluşan desenleri incelerken çalan şarkıya o zamana kadar kulak vermediğimi fark ettim. gibtiret dedim ve bir yudum daha kahve içip mor renkli bonibonu ağzıma attım. Kullandığım haplardan sonra bir değişik geldi bu duygu. Tıpkı bir hap gibi yutmaya çalıştığımı fark edip son anda gırtlağıma inmeden geri çektim ve ısırdım. Küçüklüğümden beri bonibona saygı duyarım. ilk aşkımdan aldığım (ilk aşkım derken yaşıtım olan ilk aşkımdan bahsediyorum) ilk hediye sarı renkli tek bir bonibondu. Benim karşılık olarak bonibonun dışındaki sarı kısmı emip çikolatalı parçayı geri uzatmam da ayrı hoştu tabi. Bir kutu bonibon dururken tek bir tanesine yoğunlaşmıştık. Hayatımda yediğim en tatlı bonibondu diyebilirim. En tatlı buz parmak ve en tatlı patates cipsinin hikayesi de var da tadları damağımdan henüz gitmedi. O tatlar damağımdan tamamen silinince anlatırım.
    ···
  10. 35.
    0
    neyse bizim sarışın çıktı içeriden. ben hemen önüne doğru meyillendim ki yüzyüze gelebileyim. kullandığım parfümün farkına varması gerekiyordu öncelikle. markasını belirtmeye gerek yok; afrodizyak içeren her koku kadınlarda güzel bir ilk izlenim bırakır. temiz kokmak her zaman ilgi çeker beyler. arılar hep çiçeklerin kokusuna gelir. üstelik bazı kadınlar yanınızdan geçtiğinde bile bıraktığı havayı koklamaz mısınız? hani parfüm değil de bildiğin östrojen kokar bazısı. ve koku en fazla akılda kalan şeydir unutmayın. herşey unutulur, hele de unutması gereken bir kadınsa adınızın dahi anlamı olmaz fakat bir yerlerde bir zamanlar hissettirdikleriniz ve kokunuz kalacaktır zihninin bir köşesinde.
    ···
  11. 36.
    0
    gözgöze geldik uçuk sarışınla.

    sherlock mode: on

    zümrüt yeşili, siyah ufak lekeli irisler. gözkapakları yok gibi. bu yüzden sürdüğü far gözlerini pek öne çıkaramamış. yüzünde allıktan dolayı ufak bir parlama var. kirpikleri yapışmış belli ki uzun süre ağlamış. gözlerindeki kanlanma miktarına bakılırsa biraz fazla sıkmış kendini. alt göz kapaklarının şişi hala inmemiş bir halde. üstünkörü yapılan bir göz çevresi makyajı var. pek fazla uyuyamamış fakat enerjisi gayet yerinde gibi. gözlerinde doğal bir parlaklık var. kafamı hafif geri çekip görüşümü genişletiyorum. boyunda vs. morarma yok. uzun süredir sıkı bir ön sevişme yapmamış büyük ihtimalle. ya da boynundan huylanıyor. yürüyüşünde bozukluk yoktu, anal sevmiyor ya da daha önce pek tercih ettiği bir yöntem değil. kulak memelerinde ufak ısırıklardan kalma ezikler ve morarmalar hala duruyor. düzenli ciks yaptığı biri kesinlikle var fakat ayrılar mı değiller mi bilemiyorum. kendini aceleyle ya da bunalmışlıkla dışarı atmış olmalı. belli ki amacı erkek bulup sevişmek değil sadece biraz kafa dağıtmak.

    sherlock mode: off

    kızın aniden karşısına çıkınca biraz irkildi tabi. gözlerini kocaman açıp bana doğru baktı. tehditkar değildi bu bakış, sadece ilgilenmiş gözler gördüm. gülümsedim ve 'müsaadenle geçebilir miyim?' dedim.
    ···
  12. 37.
    0
    şaşırdı haliyle. tabi ki dedi ve yana doğru kaydı. ellerimi ensemdeki saçlara zütürüp birazcık koku dağıtması için hafif bir hareketle karıştırdım ve teşekkür ettim. lavaboya girdim. yapacağım birşey yoktu. biraz aynada kendime baktım. dişler temiz, saçlar düzgün, gözler parlak. tamamdı işte. gömleğimin yakasını düzeltip çıktım. aşağı indiğimde aynı yerinde oturmuş fıstık kasesi ile izdivacına devam ediyordu. yakınlaşıp muhabbet kurmam gerektiğini hatırladım. biramı aldım ve yanına yaklaştım.

    -pardon? boş mu burası acaba? diye sordum gülümseyerek. gülümsememin içten ve sıcak olmasına özen gösteriyordum.
    -şeyy boş evet.
    -oturabilirim o halde? dedim. yüzümde hala ufak bir gülümsemeyle.
    -sen bilirsin.

    [neyle karşılaştığımın farkına varır gibiydim. büyük ihtimalle uzun süren bir ilişki cenazesine rastlamıştım. erkeklerden nefret ediyor olmalıydı. intikam için diğer erkekleri kullanabilecek potansiyele sahip hatunlar her zaman sorun çıkarmıştır fakat bu gece o eve yalnız girmeyecektim.]

    yanına oturdum.
    ···
  13. 38.
    0
    Günlerimi boş boş gezip avarelikle harcıyordum. Mahşerin dört atlısından biri olmak bile daha çekici gelebilirdi o sıralar. En azından atlardan biri bile olabilirdim. insan olmayı becerebilmek değildi maksat. Sadece bir amaca hizmet etmeden yaşayıp gidebilmek, en azından aldığın soluğu verince 'oh yaşıyorum demek hala' diyebilmek ilgi çekiciydi. Her akşam haberlerde yaşam mücadelesi, can pazarı tarzı şeyler görüp sıkılmaya benziyordu biraz da. Boşvermişlik ve umursamamazlık kanımda vardı.
    ···
  14. 39.
    0
    Küçükken de hep insanlara hissettirmeden ufak kötülükler yapıp onların başlarındaki dertle uğraşmalarını uzaktan zevkle izlerdim. Hayır; bu zalimlik değildi. Çünkü insanları zor bir duruma düşürmek gibi bir amaç taşımazdım asla. Sadece ufak sorunlara karşı yaklaşımlarını merak etmişimdir hep diğerlerinin. Bakış açısı, sorun çözme kabiliyeti ve yeteneği iyi insanlar hoşuma giderdi. Bir de benim gibi bir adamı çekebilecek olanları bulmaktı amaç.
    ···
  15. 40.
    0
    sonra kızı tuttum gibtim buda böylebir anımdır okuyacağmızı sandın bin 1.sayfadan sonra sıktın amın oğlu
    ···
  16. 41.
    0
    reserved
    ···
  17. 42.
    0
    reserved
    ···
  18. 43.
    0
    evet beyler devam edicem. daha tutup gibtiğim kıza gelmedik lan mesele o zaten dur dıbına koyayım.
    ···
  19. 44.
    0
    senem kim amk
    ···
  20. 45.
    0
    @114 sonunda birisi fark etti. şuku panpa.
    ···