piçler size bu senemi anlatayım mı

sizlere anlatacağım bu hikaye tamamen yaşanmıştır ve içerisinde hiçbir abartı, ekleme ve çıkarma yoktur. size birebir aktaracağım sözcükler tamamen günlüğümden ve yaşadıklarımdan seçilmiştir. bu hikayede acı, yalnızlık, aşk, sevgi, güven, hırs, kin göreceksiniz. büyük bir şehirden küçük bir yere okumak için gidip sudan çıkmış balığa dönen bir adamın hikayesi. içerisinde oldukça fazla sevişme ve kavga sahnesi de barındırır. beğenmeyenlere parasını iade garantisi veriyorum.

iki tane ara kesit de sunayım size. ortalarından. yeri geldi bahsettim. zamanı geldiğinde hikayeye birebir dahil olucak.

http://inci.sozlukspot.com/e/88904831/
http://inci.sozlukspot.com/e/88902869/

hazırsanız başlıyorum beyler. okuyanlar uplarsa sevinirim. ve hikayeye dahil olun, ayrıntı isteyin, bahsetmemi istediğiniz şeyleri söyleyin. her zaman görüşlere değer veririm.

anlat panpa resvedd

reserved yerimizi alalım

burda olanlar reserveleri görelim beyler hadi bakalım. aha barda biz sohbet ederken kafamda defalarca tekrar eden şarkı da buydu. iyi dinlemeler. uplayan, okuyan eller dert görmesin. http://www.youtube.com/watch?v=dvgZkm1xWPE

rizörved...

ama karar vermiştim bu gece eve yalnız gitmeyecektim. bizimkiler yoktu çünkü ev tamamen boştu ve ben 2 gün sonra gidiyordum şehirden. orada yalnızlık ve yabancılık çekecektim. üstelik cemaat yurdunda kalacağımdan çavuşu tokatlamak bile banyodan banyoya olacaktı artık. bunun için gitmeden önce öyle bir sevişmeliydim ki dillere destan olmalı, aylarca hatırlanmalıydı. hesabı ödeyip kalktım. buradan iş çıkmayacağı belliydi.

yalnız oturuyordu. hemen yanına gidip atlarsam ters tepebilirdi. biraz göz göze gelmeye çalıştım. kafasını hiç kaldırmıyordu ki. ne yapacağımı düşünürken aniden kalktı ve tuvalete doğru yöneldi. hemen fırladım arkasından bende. üst kata çıktı. bende arkasından. tuvalete girdi fakat ben girmedim. kapıda birini bekliyormuş gibi davranarak insanları incelemeye başladım yeniden. bu katta genelde gruplar vardı. üç dört kız üç dört erkek şeklinde. herkesin eşi var ya mına koduğum yerinde. sohbet edip içkilerini yudumlayan insanlar görüyordum. mutlu insanlar. ya da öyleymiş gibi yapan; sadece ortama ayak uydurabilmek için maskelerini takınan insanlar.

kendimi taksim'e attım. yapacak birşeyim yoktu, bu gece ev tamamen boştu. illa gibiş olması gerekiyordu. hem gidecek olmanın getirdiği baskı hem de kadın vücuduna duyulan istek... baştan çıkarıcı gelmeye başlıyordu sokakta duyduğum her parfüm kokusu. bir bara oturdum, saat daha erken sayılırdı. daha canlanmamış yani gece hayatı. biraz kendi halime takılıp cesaret versin diye birkaç shot tekila attım. sonra aldım biramı etrafı kesmeye başladım.

beyler size burada ufaktan birkaç ipucu vereyim.

-hatun kaldırma rehberi mod on.

bir bardan kız zütürüp geceyi mutlu sonla bitirmek istiyorsanız atik olmalısınız. cool davranıp bir köşeye sinerseniz anca bir eliniz eşofmanın içinde diğeri mouse'da inci'de takılıp brazzers şifresi ararsınız. eğer bir kızı ayarlamak istiyorsanız o kıza -geneli için konuşuyorum- kendinizi fark ettirmeniz gerekiyor. bir sürü erkeğin arasında göze batan bir tipin yoksa işin zor. tamamen çeneye dayalı olacak. fazla da içip zurna olmamaya dikkat etmelisiniz. özellikle kız tuvalete falan kalktığında gözüne gözükmeye çalışın. kendinizi fark ettirir göz aşinalığı oluşturduğunuzda atlayın direk. birkaç tip kız vardır zaten onlardan bahsedeyim size.

-kızımız kısa kızıl saçlı ise fırlama bir tip olur. genelde tek gecelik ilişki arar, gibip geçersin. ama deneyimsiz erkeklere kesinlikle tavsiye etmem. 190 boyun ve kapıda bir araban varsa deneyebilirsin şansını. tekila ya da cosmopolitan denen kokteylden takılırlar. sağlam içicidirler yarışmaya kalkma.

-kızımız ortalama bir türk kızı portresi çiziyorsa (biliyorsunuz işte amk kahverengi göz saç sivilceli lekeli suratın üstüne ağır kezban makyajı) iyi bir seçimdir. yanına gidip gülümseyerek naber de gerisi gelir zaten. getiremem diyorsan tavsiye. öncelikle okuduğu okulu falan sor. bira ya da vişne votka tercih ederler.

-kızımızın yüzünde yarım kilo boya, saçları da özenle yapılmış ise ilişkisi bitmiş, kendini ortamlara vermiş kızdır. can yakar, uzak durmak lazım. ama illa da olacak diyorsan kendini fark ettirmen, bütün erkeklerin aynı olmadığını kanıtlaman gerekir. esprili yaklaş, o savuşturmaya çalışacaktır önce. biraz küstah cevaplar ver. aşırıya kaçmazsan ilgisini çekebilirsin. bira ya da kokteyl tercih ederler.

-üniversiteyi yeni kazandım kızılı ise taşradan gelmiş köylünün tekidir. kezbanın önde gideni demeyelim de hani o tarz. bunların muhabbeti çok koyu olmaz ama yine de içtiği içkiden konuyu açabilirsin. özellikle dikkat et votka enerji içerler. bir kere ayarlarsan zaten o senin peşini bırakmaz. cool adam portresi çizmen gerekir.

birkaç model daha var bunlar gibi ama bahsetmeye pek değmez konuyu bölmemek için bahsetmiyorum. neyse olayları anlatmaya devam edeyim.

barda biraz daha oturdum öyle boş boş. gözüme kestirdiğim hatun da olmadı o zamana kadar. bu gece eve boş gidecektim sanırım. neyse terasa çıkıp nargile yaparım artık diye düşünürken onu gördüm.

1,65 civarı boyu var, açık altın sarısı saçlı, güneşlenmeden kızarmış pek de yanık olmayan bir tene sahip. doğal sarışınlığın getirdiği lekeler var yüzünde. bu kızı beğenmiştim. biraz yakınlık kurmak için herhangi bir muhabbet açmam gerekiyordu. tek başına oturmuş, önündeki fıstıkları inceleyip sigarasını içiyordu. djarum cherry'di yanlış hatırlamıyorsam. bu konuda üzerine gidebilirdim bir süre. zaten o zamana kadar çözmüş olacaktım.

dinlioyz

iyi lan bilgi oluyo işte

Hiç kılıcımı elime alıp bilinmez diyarlara ejderha avlamaya çıkamayacağım gerçeği aklıma geldi. Büyük ekgiblik dedim içimden. Bir romanın kahramanı bile benden daha fazla eğleniyor olmalıydı. Benim yaptığımsa saçımı yıkayıp üzerime bana yakıştığını düşündüğüm fakat fazla dikkat çekmemesine özen gösterdiğim kıyafetlerimi giyip insanları etkilemekti. Hiçbirisi ağzından ateş çıkaran bir ejderhadan daha masum değildi. işte benim heyecanım da burada başlıyordu. Çevremdekilerin hayatlarından birkaç kesit duyuyordum. Kimin dün gece nerede yattığı, kimin kiminle seviştiği ya da sevişmek istediği umurumda değildi tabi. içimdeki merak duygusu artık yerini rahatsızlık derecesine gelen 'aşırı dikkat' hastalığına dönüşmüştü. Herhangi birisini ikinci gün gördüğümde dün ne ile uğraştığını az çok tahmin edebilir duruma gelmiştim. Bu da bütün heyecanı kaçırıyordu.

Nargile içmek istiyordum fakat tek bir nargile bu halime ağır gelecekti. Kendime dur demeliydim. Ve bir sigara daha yaktım. Karşımdaki sandalyenin boş olması canımı sıkmaya başlamıştı. Birilerinin orada oturup beni ağzında kocaman bir gülümseme ile dinlemesini özlemiş olabilirdim. Bu herhangi birisi olabilirdi. Yalnız olsam herhangi bir halıyı dürüp büküp karşıma dikleyip onunla konuşabilirdim bile. Konuşmayı ne kadar özlediğimi yazarak anlatamıyorum bile. Fakat konuşma vakti geldiğinde de tıkanıp kalıyorum. Beni kendiliğimden konuşturabilecek birisine ihtiyacım olduğuna kanaat getirip sigaramdan son nefesimi çekip söndürdüm. Bu sırada kahvemin de tam yarısına gelmiştim.

-ne nişanlısı? yaşın kaç daha senin?
+sorarken neden sordun o zaman? (amın oğluna bak. koyun arıyor sanki. cevap verince gözleri açıldı birden)
-bak luis (dıbına koyayım gerçek adımı kullanmıyorum işte takma adımla yazmak zorundayım ifşa olmayayım diye.)

bu yurda girdiğin andan itibaren sana bir abi tahsis edilecek .. (bu arayı dinlemiyorum amk harbiden de dinlememiştim kafa gibiyor işte. gözüm camda dışarıda basketbol oynayan diğer şakirt binleri seyrediyorum) .. ve il sınırları içerisinde sigara içtiğini, alkol aldığını, nişanlından başka bir kızla yan yana olduğunu görürsek yurttan atarız. (aha 3 haftada bir nişanlı değiştiriyom mu diyecem şimdi sıçtık demiştim içimden.)
+tamam abi (ama içimden nasıl sövüyorum varya. giberim sizi o merdiven boşluğuyla yangın merdiveninde sigara içmezsem adam değilim dedim kendi kendime.)
-ayrıca her gün kitap okuma saatinde salonda olacaksın. tatillerde kamplarımız olacak evine 2-3 gün izin verebiliriz.
+peki ne kadar vereceksiniz ücret olarak? dedim dayanamayıp amk.
-ne ücreti? yurt ücretimiz şu kadardır.
vs diye sayıkladı işte bu. ama kulaklarım nasıl uğulduyor. muhtaç olmasına muhtaç falan da değilim hatta babam pek iyi gözle de bakmaz bu heriflere. benim dünya gibime minare zütüme zaten kafamı sokacak yer bulsam yeter de bu kadarı da fazla. ama canım sıkkın zaten. imzaladım senetleri de atladım istanbula geri döndüm.

anlat panpa seni dinliyoruz.

binler işte şimdi hikaye başlıyor. kemerleri bağlayın. uplayan eller dert görmesin. ahanda şarkımız bu. http://www.youtube.com/watch?v=JRSdrLjDzB8

Up up up sardı lan hikaye