piçler burda fıkra anlatıyoruz gelin

evet beyler devam

"amerikalılar bir gün son teknoloji ürünü mükemmel bir uçak yapmışlar. bu uçağı düşünmüş-taşınmış ve arabistan da test etmeye karar vermişler...
ülkenin en iyi pilotuna vermişler uçağı uçak havada arıza yapmış. arap telaşa kapılıp ne yapacağını şaşırmış bu durumda iken monitörde bir yazı çıkmış:

- ""this is american technology, don t afraid."" arap biraz rahatlamış uçak düşerken aynı yazı birkaçkez daha tekrarlamış ve sağsağlim inmiş adam... düşünmüşler taşınmışlar elin amerikanı yapar da biz niye yapmayalım ki? diye düşünmüşler ve aynı uçaktan imal etmişler ve ilk testi amerikalılara yaptırmak istemişler... amerikan pilotu uçarken motorda sorun çıkmış ve uçak irtifa kaybetmeye başlamış... monitörde

- ""don t worry this is arabic technology"" yazmış.. neyse pilot rahatlamış... bu bizim uçak gibi demiş ve sakinleşmiş. aynı yazı iki-üç kez daha çıkmış ve çakılmaya az kalmışken monitörde bir yazı daha çıkmış :

- "" repeat after me; eşhedünla ilahe illallah ve eşhedüennemuhafaziden abdühü ve rasülühü"""

@103 ahahahaha kap şukunu

nam-i kemal elciler toplantisina fransaya gider .toplanti sirasinda napolyon kursuye cikar ve karatahtaya bir daire cizer, hemen ardindan firlayan namik kemal daireyi ikiye boler.

sinirlenen napolyon dairenin ortasina kilicini saplar. bizimkide gidip kilicin uzerine iki sise asar. iyice sinirlenen napolyon toplantiyi hizla terkeder.

ne oldugunu anlamayan diger elciler nam-i kemale ne oldugunu sorarlar. nam-ı kemal gulerek anlatir:

"daireyi cizince dunya bizimdir dedi, ben ikiye bolunce yarisi bizimdir diye cevap verdim. kilicini saplayinca silah zoruyla aliriz dedi ve ben siseleri asinca -"tasaklarimi alirsin" dedim.

@101 gerizekalı mısın kardeşim?

huurnun evladı kim okucak bunu?

yukarı yukarı

yukarı yukarı

reserved

günün birinde bir ilkokul sınıfındaki derse müfettiş girmiş. türkçe hocası dersi işlemiş işlemiş en sonunda müfettiş çocuklara soru sormak istemiş. birisini ayağa kaldırmış:

-çocuğum bana tek heceli bir kelime söyle
-tik
-aferin oğlum adın ne senin?
-tüleyman

@93 onu unutmuşum lan

yukarı yukarı

bin ali kahvaltıda babasına sormuş

- baba dün akşam annem neden bağırıyodu?

babası annen hastaydı oğlum ondan demiş. bin ali de

- ulan sen de hasta karıyı gibiyon ne adamsın demiş.

yukarı binler anlatın da gülelim

@92 martin lüfer.avi

temel bigün vatikanın önünden geçiyormuş bide bakmış ki uzun bi kuyruk var.
neyse sormuş soruşturmuş demişki ne kuyrugu ne veriyorlar içeride...
kuyruktan birisi cennetten arsa alacağız bu sabah peder herkese satışa başlayacak.
temel hemen kuyruğun başına koşmuş ve zorla içeri girmeye çalışmış.
önce almak istememişler temelısrarla ben cennetten arsa almak istemiyorum demiş. ben cehennemden alacağım...
neyse temeli almışlar içeri papanın huzuruna.
temel papadan cehennemin tapusunu onaylıimzalı bir kağıda 1000 dolara satın almış.
papada yanındakilerde şaşırmışlar. salağa bak demişler. neyse temel çıkmış kuyruğa bağırarak:
arkadaşlar cenneten arsa almanıza gerek kalmadı cehennemin tamdıbını aldım.
benden başka kimse olmayacak orada hepiniz cennete gideceksiniz demiş.
kuyruk dağılmış. papa bakmış işler kesat temel işlerine taş koyuyor.
temeli çağırmışlar. bize cehennemin arsasını sat kaç para istiyorsun demişler.
temel: cennetteki arsaların herbirinden %50 hisse

ibret is loading... (%43)

@89 favorim oldu panpa

birgün ağa ile yardımcısı köyden şehre mal satmaya gidiyorlarmış. ağa biraz bin bi adammış.
yolda hayvanların pisliğini görünce yardımcısını yanına çağırmış ve
demiş ki: şu gördüğün takun yarısını ye tüm malımı mülkümü sana vereceğim.
bende senin yardımcın olacağım demiş.
yaptığı işten memnun olmayan yardımcı hemen takun üzerine atlamış ve takun yarısını yemiş.

şehre varmışlar ağa (yeni yardımcı) hayvanlara sahip çıkamıyormuş, yardımcıda (yeni ağa) ticaretten anlamıyormuş.
büyük zararla geri dönmeye kara vermişler. yolda giderlerken yardımcı (yeni ağa) ağaya (yeni yardımcı)
yerde kalan taku görmüş halinden hiç memnun değilmiş düşünmekten yorulmuş ve yardımcı demiş şu yerde kalan yarım takuye
tüm ağalık haklarını geri vereyim sana demiş. eski ağada halinden hiç memnu değilmiş. çok yorulmuş çok kirlenmiş. teklife resmen atlamış
yerde kalan takun yarısını iştahla yemiş. tekrardan köylerine varmışlar. ağa yardımcısına yaklaşmış ve demiş ki:
yahu yardımcım şehre giderken sen kahyaydın ben ağa. gittik geldik hala ben ağayım sen yardımcı.
yardımcı evet ağam demiş. ağa sessizce eğilmiş ve " ya peki o yediğimiz tak neydi be kahya demiş "

ibret is loading...

vücutta başkanlık seçimleri yapılacakmış.

beyin: bu vücudun başkanı benim demiş. ben olmasam tüm sinir sistemi alt üst olur hemen ölürsünüz demiş.

kalp: bu vücudun başkanı benim demiş. çalışmayı bıraktığım anda ölürüz demiş.

mide: bu vücudun başkanı benim demiş. eğer yediklerimi sindirmezsem asidi vücuda salgılarsam hemen ölürsünüz demiş.

züt deliği: bu vücudun başkanı benim demiş. seçmezseniz yapacaklarımdan ben sorumlu değilim demiş.

neyse başkanlık seçimini beyin kazanmış kimse züt deliğine oy vermeyince çok sinirlenmiş züt deliği
ve siz görürsünüz demiş. başlamış taku tutmaya. vucuttan hiç tak çıkışına izin vermiyormuş. 1 gün bir hafta
derken vücudu tak zütürmryr başlamış. vücutta olağan üstü hal ilan edilmiş ve züt deliği başkan seçilmiş.
yaptğı ilk açıklmada keşke baştan seçseydiniz bu kadar taku temizlemek zorunda kalmazdınız demiş.

uplaaaa