piçler bu başlıkta çok ibretlik şarkılar

http://fizy.com/#s/1ajcwf

altın çocuk giber beyler liseliler bilmez ama

@80'den devam ediyorum

müge mesaj attı az önce binler. ulan biriniz kesin ispiyonladı amk. neyse devam edek. mügeyle ilişkimiz çok ilginçtir. ilk ilişkim olduğundan ben hatunun her dediğini yapıyodum amk. zaten ağır bi dönemden çıkmışım, iyice baskılanmışım. kedi gibiyim. sanki o yaraklı ben amlı gibi. bursadan antalyaya bile gittim lan kaçak. lise 3 tüm bu arada, dersler devam, dersaneden arıyolar falan. her akşam telefondayız liseli hesabı. saatlerce konuşuyoruz. ben beyin tümörü oluşmasını bekliyorum. kızlar silindi falan msn'den. arkadaşlarla aralar açıldı.

we belong together
http://fizy.com/s/1ludaj

up up up up up

tarih 2007 mayıs falan. aybüke diye bi hatun vardı mügenin kankası. bu hatun çok önemli bi hatundur, ilerleyen entry'lerde bahsi geçicek bu hatunun da.

neyse bu hatun mügenin beni aldattığını belgelerle ispatladı. yalnız çok önemli bi olayımız var. ben öss'ye hazırlanıyorum, stres yasak yani. zaten bütün sene karı kız ayağına yatmışız, bi gibten anlamıyoruz. en azından stratejik bi yaklaşım lazımdı sınava. o yüzden beyler, bu aldatma olayını askıya aldım. soyutladım kendimi hatundan. sözde çıkıyoduk ama askıdaydı yani, daha sonra paslaşıcaz hesabı.

--spoiler--
sınavın ilk bölümüne hayvan gibi çalıştım son 2 ay. ikinci bölüm hakkında zaten bi fikrim yoktu. süre çalıştım hep. planım ilk bölümden full yapıp 2. bölümden kolay bölümleri gibertmekti. planım da tutmuştu binler. türkçeden 29, sosyalden 14 mat 28 fen 28 netim vardı. ikinci bölümden yanılmıyosam mat 14 fen 16 netim vardı.
--spoiler--

knocking on heavens door
http://fizy.com/s/1lu5le

sınav geçti. hatta bittiği ilk gün pederin ikramiye olarak verdiği 100 liranın sıcaklığını hala hissedebiliyorum.

--spoiler--
al oğlum, git iç, sıç, bi kaç dükkanın penceresini indir. kaos yarat. bugün her şey serbest sana. paran biterse mesaj at, 100 lira daha yollarım. gönlünce eğlen.
--spoiler--

bu cümlenin ne kadar önemli olduğunu bilemezsiniz binler. lise 3 teki 1 yıl boyunca, kimse, hiç kimse benim 2 yıllık bi yer bile kazanacağımı tahmin etmiyodu. babam sınavdan bi önceki gün beni çekirge ve üçevlere zütürüp "iyi puan alırsan burada, kötü puan alırsan burada yaşarsın. ayık ol" diye azarlamıştı. annem "sen bu gidişle serseri olcaksın" diye dışlamıştı. rehberlik hocam "tütün ekspertizliği" yaz diye gülüyodu bana. anadolu lisesindeydim amk. şükrü şankaya anadolu lisesi. bursanın en iyi 3. anadolu lisesiydi. hakaretti lan bu bana. çok hırslanmıştım amk çok.

bu sırada mügenin dıbına koymuştum. hedefim bütün yaz boyunca doyasıya yiyişmekti. anneannesi bursadaydı. o da bursada olucaktı bütün yaz. güzel tabi.
duş
http://fizy.com/s/1ahkuj

işler planladığım gibi gitmemişti tabi. mügeyle geçirdiğimiz her gün o daha sadık oluyordu, ben ona daha çok bağlanıyordum. sevgilinizin bir nefes yanınızda olması çok güzel bişey binler. bunu 2 kere yaşadım ben. o yüzden sevgiliniz yanınızdaysa kıymetini bilin amk. elinizde tutmayı bilin. kıymet bilmiyosa da gibtir edin amk.

gün gelip çatmıştı. yaz bitti. gidiyodum artık 18 sene kaldığım şehirden. aydın yazıyodu yerleştirme sonuçlarında. dıbına koduum şehri hakkında tek bildiğim şey, pederin eski bankasının merkezinin aydında olduğu, ve incirinin meşhur olduğuydu. kuşadası falan varmış. mügeye çok fena söverek, yaptığı herşeyi yüzüne vurarak ayrıldım. koydu tabi amk koymaz mı. 1 sene olmuş. bi de ben cidden bağlanmıştım kıza. ama içime atıp ayrıldım amk.
gönülçelen
http://fizy.com/s/16jnp1

aydına geldik pederle. ailem ayrı olduğunda devlet yurdunu direkt kazanmıştım. istemiyodum yurt falan, ama yapcak bişey yok amk. peder yeni iş bulmuş bankada. şef hesabı çalışıyo. maaş iyi ama, 1 yaşında bi kardeşim var, peder iş için bursadan manisaya geçmiş falan.

peder aslında depresyondaydı o sıralar. üniversite kazanan binler, başka bi bölgeye geçmenin zorluğunu bilirler. insanlar farklıdır, alışkanlıklar farklıdır. bu hem benim için hem peder için zordu. o yüzden birbirimizi idare etmeye söz verdik bi süre.

yurtta yaşamak değişik bişeydi. nası anlatsam, sınıf arkadaşın da olsa, tanımadığın 3 insanla birlikte kalıyosun bi odada. horlayan var(ben), gece sayıklayan var, kürdü var lazı var, pisi var temizi var. hani geniş olman lazım. bi de veteriner fakültesindeyim amk. benim 3 arkadaşımın da ailelerinin hayvanları vardı. tarlaları vardı. biliyolardı işi az buçuk. benim alakam yok. en fazla köpek ırklarını bilirim. adamlar bi oturuyodu birader, üzüm fiyatının artışından, domates fiyatlarına kadar, salgın hastalıklardan falan bahsediyolardı.

yalnızdım. hevesle ilk tatilde bursaya, grubumun yanına döndük. ve her zaman dinlerken gözlerimizin dolduğu şu şarkıyı yaptık:

http://www.youtube.com/watch?v=zIuCasYvgsM

ilk dönem bitti. pedere ilk dönem sonunda evden çıkacağımı söylemiştim zaten. aydın beni o kadar germişti ki. küçücük şehir lan. bursadan gelmişim, daralıyorum resmen. her 1. sınıf öğrencisinin hayali gibi yatay geçiş yapmaya karar vermiştim. ilk dönem ortalamam 80'di. ikinci dönem de bu tempoda devam edersem istanbul üni vet.fak'a geçeceğim garantiydi. fakat yurtta olmazdı bu. bi eve çıkıp rahat bi şekilde çalışmalıydım. tanımadığım biriyle eve çıkmalıydım ki makara tukara olmasın, odama kapanıp kasıyım hayvan gibi.

o sırada, kadim dostum çağatay çıktı karşıma dolmuşta. o da benim gibiydi. yalnızdı. 2. sınıftı. ortak dersimiz anatomi vardı. istanbulluydu. "iyi fikir" diyerekten teklifini kabul ettim ve meşrutiyet mahallesinde eve çıktık. sevgilisi var, hatun çevresi geniş. iyi güzel. hem eğlenip hem amacıma ulaşacaktım.

amaranth
http://fizy.com/s/1lryj0

hay amk o kadar yazmıştım silinmiş.

@91'i özet geçiyorum. işler istediğim gibi gitmedi binler. çağatayın muazzam bi çevresi vardı. her gece içiyoduk evde 13 kişi yaşıyoduk. bu hatunlar yatağıma kahvaltı bile getiriyodu. apartmandaki komşularla köpek, karı kız, yüksek sesle müzik sebebiyle kavga ettik. ve evden çıkmak zorunda kaldık.

ders çalışamadığımdan tek başıma eve çıkmayı tercih ettim. cumhuriyet mahallesi güzeldi. sessiz bi mahalleydi. 2 katlı müstakil bi evin zemin katına eve çıktım. fakat genetik diye bi ders vardı, hocası 70 kişinin kağıdını 30 dk'da okurdu, rasgele not verirdi. bu dersi geçmek için uğraşırken anatomi ve histolojiden kaldım. yatay geçiş hayallerim suya düştü. hatta şöyle söyliyim, genetik dersinde kitap baştan sona çizilidir, deftere çıkardığım özetler kitabın aynısıdır. kitabı ezberlemiştim amk. ilk vizem 23, ikincisi 46ydı. finale çalışmadım ve 78 aldım.

artık yurdumun aydın olduğu kesinleşmişti. bu küçük şehri keşfetmeye başlayabilirdim. sınıfla aram pek iyi değildi. sönüktüm 1. sınıfta. önce sınıftan başladım. kimseyle muhabbetim yoktu. geçmişimde ne denli bin olduğumu kimse bilmiyodu. fakat:
you know im no good
http://fizy.com/s/151ho7

yatay geçiş olayı bittiğine göre artık dalgama bakabilirdim. yazın bi kaç hatunla tanıştım. bu hatunların içinden biri vardı ki... beni derinden etkilemişti. deryaydı adı. omzunda denizatı dövmesiyle, enteresan göz yapısı ve kısa boyuyla. çok fena etkilenmiştim. zaten kankası nilayla samimiydim. o kızdan uzak durmamı söyledi bana. çok uğraşırmışım falan. tabi bende özgüven zirve ya, giblemedim. hatunun sürekli yanındayım falan, o nereye ben oraya. sevgilisinden yeni ayrılmış, ağlıcağı omuz oluyorum bilmemne. neyse yaz bitti. kız artık kesin iş. hatta bizimkiler baskı yapıyo "olm hadi artık lan kaçırcan kızı" diye. %100 iş yani.

kız izmirde okuyodu. o döndükten 1 gün sonra izmire yanına döndüm. güzel bi yüzük vardı, manevi değeri olan. sahilevlerinde oturuyoruz. kız zaten bekliyo teklifimi. güneş batıyo. her şey hazır binler. sihirli cümleyi söylicem, sonra sarılıcaz, öpüşücez biticek iş.

derin bi nefes aldım. yüzüğü avucumun içinde tutuyorum. gözlerine baktım kızın ve içimdekileri şiirsel bi şekilde sundum. sonra denize döndüm, galibiyetimi sigara yakarak kutluyorum kendi çapımda. o sırada kulağıma şu iki kelime geldi:

ya

cümlenin devdıbını tahmin edersiniz. evet kız kabul etmedi binler. %100 iş dediğim kız geri çevirdi. şoktayım, tripteyim, çöktüm. neyse o gece kızın evinde kaldım ve aydına geri döndüm. çok sinirliyim ama. otobüsteyken şunu dinliyodum
unutursun
http://fizy.com/s/16g1ou

aydına döndüm. döndüğümde beyler, hepinizin beklediği gibi yalnız, tek başıma yaşıcağımı zannediyodum. fakat öyle değil olay. insanlar beni tanıyodu amk. nası oldu bilmiyorum, ciddi anlamda çevrem çağatayın çevresinden ibaretti, ayrılınca bitmişti. ama bütün sınıf beni biliyodu.

yine bi 8-10 kişilik grubum vardı. poker oynardık her gece. hatta isimlerini de sayıcam üşenmeden. orkun, canberk, yusuf, canset, ilker, doğa, efe, serkan, özge, ayşe, hanife..
resim
http://fizy.com/s/1aik6l

her gece 4e kadar oynuyoruz. artık kafa kaldırmadı benim. la gelmeyin yarın uyucam dedim. 2 bira alıp uyucaktım. içiyorum tam kapı çaldı. söve söve kapıya gittim. ve karşımda beni hayatımda en çok etkileyen, piercingli, bol küpeli turuncu saçlı, yırtık pırtık elbisesiyle gözümün, elimin ayağımın dıbına koyan hatunu gördüm. aydınlı binler bilir. böyle bi yaratığı aydında görmek imkansızdır.

bu hatunun adı eylüldü. elindeki 70lik istanblue şişesiyle bana elini uzatıyodu. hiç görmediğim bi hatun, kapımın önünde 70lik vodka şişesiyle ne zaman onu içeri alıcağımı soruyordu. kanka ben vodkanın uzmanı olmuşum, hatun desen iyi, hemen aldım içeri. meğersem ayşenin arkadaşıymış, özge benden bahsetmiş kız da benimle tanışmak istemiş. arkadan özge fırlayıverdi. özge bişeyler anlatıyo, benim gözler kızın üstünde. vodkayı içiyorum 10 numarayım. bi mevzu varmış, dışarı çıktık. çağatayın tayfada problem çıkmış. bunlar tartışıyolar bulvarın ortasında. ben eylülün yanına oturdum, konuşuyoruz, şarkı dinliyoruz daha doğrusu. sıkıldık, eve yürümeye başladık habersiz. kafam ama 1 milyon binler. sarıldım hatuna parka gittik evin ordaki. içiyoruz orda. bissürü şey anlattı. kızın yüzünü bile zor hatırlıyorum, anlattıklarını cidden hatırlayamıcam. neyse ben bu kızdan ekmek çıkar mantığıyla eve zütürdüm. 2 dk sonra bu tartışan tayfa eve doluştu. kızı alıp zütürdüler. elizabethle başbaşa kaldık. kızı zaten bi daha göremicektim.

dön bebeğim
http://fizy.com/s/1ajg8r

ertesi gün kızın mesajıyla uyandım. ve hayatımın telefon görüşmesi dönemi başladı.

bu dönem oldukça karışıktır. müge de işin içine girmişti tekrar. deryaya asılıyorum hayvan gibi, bu arada boş durmuyorum bursadan olsun, aydından olsun kimseyi boş geçmiyorum. e eylül de var, hatun kafa hatun. bu dönem cidden karışık. o yüzden şimdilik burda kalalım, haftaya vizeler bitince devam ederiz.
i tried
http://fizy.com/s/1nijap

reserved

mükemmelsin panpa up up up

ya beyler şimdi dün patoloji çalışırken sevgilimden ayrildim nickli binin başlığına denk geldim. yazdıkları kısmen benim ilk sevgilim mügeyle yaşadığım ilişkiye benziyodu. baktım, cidden çok fazla özet geçmişim. o yüzden bugün @86daki entryimden devam edicem. mügeyi anlatmak lazım, o dönemlerim çok fenaydı.

geçen gün beni aradı, konuşuyoruz. yeni bi sevgilisi varmış. tıpçıymış eleman. benim bölümden zor olduğunu falan iddia etti tıp fakültesinin. (gülüşmeler)*
şöyle başlayalım: istiklal caddesi kadar
http://fizy.com/s/1d78m7

bu komünist olan ezgiden bahsetmiştim. hatun ruh hastasının tekiydi. seviyodum, aşıktım hatuna gençlik işte. bunu üstümden atmak için bi hatuna ihtiyacım vardı. hatun çevresi geniş olan grup elemanım hakandan yardım istedim bu konuda. yardımcı oldu ve msn de "alın konuşun amk" diyerek beni mügeyle başbaşa bıraktı. meğer o da benle tanışmak istemiş falan.

şimdi hatun antalya'da. hani ayarlasam bile bana bi yararı dokunmaz pek. ama düşündüm, ezgiyi aklımdan atmak için, oyalanmak için fırsattı. kısa süren bi arkadaşlık evresinden sonra liseli aşkı yaşamaya başladık msn üzerinden. kız aslen bursalıydı zaten. gelmişti tanıştık görüştük bilmemne.

rezerve

benim aklım hala ezgide bu sırada. fakat müge o kadar sarmıştı ki. hani böyle bi hatunu ararsınız, bulduğunuzu zannedersiniz. mükemmeldir herşey. çok güzel anlaşıyosunuzdur. abi herşeyi paylaşıyosunuz artık düşünün karı koca gibisiniz nerdeyse.

--spoiler--
yalnız burda bi şeye dikkatinizi çekmek istiyorum binler. bu olay 1 aylık bi sürede oluyo. yani şunu söylemek istiyorum. normal koşullarda böyle bi şey mümkün değil amk. aldanmayın. benimki tamamen kendi gerizekalılığım ve tecrübesizliğimden kaynaklanmıştır. neyse canınızı sıkmak istemiyorum. aklınızda olsun.
--spoiler--

herşey dengeli herşey güzel... 1. ayın sonunda müge beni aşırı derecede kıskandığını ve 4 yıllık kardeşim, gözüm, aşkım(çisemdi bu) bunu hayatımdan çıkarmamı istedi. sevgili ya, çıkardık hacı. kavga gürültü olsun darılmaca olsun. çisemi aklınızda tutun ilerde bahsetcez.

ben saf aşık moduna geçmiştim artık. ne derse "he" diyodum kıza. dersaneden çıkıyorum, eve gidiyorum, mügeyle 3 saat konuşuyoruz, zaman kalırsa test çözüyorum ve yatıyorum. hayatım bu sınırlar içindeydi.
erease and rewind
http://fizy.com/s/1q5165

annemle aramız bu konularda çok iyidir. anlatırım baba ben. pedere de bahsetmiştim, fakat o eğitimin daha önemli olduğunu söyler.

--spoiler--
peder üniversiteyi muğlada okumuş. rivayete göre am üstünde am bırakmayan binin tekiymiş. hatta saçlarını sarıya boyatıp kıvırcık yaptırmış, ve sol kulağı delik deşikmiş. annem bi gün biri çıkıp ben senin abinim derse şaşırma der. peder sarhoşken bahsetmiş falan neyse. devam
--spoiler--

peder ilk ilişkim olduğunu göz önünde bulundurup, mutlu olmam için elinden geleni yapıyodu. hatta kızın yanına antalyaya bile gitmem için ödenek çıkarmıştı bana. neyse ben antalyaya geldim mügenin yanına. ikinci buluşmamız olcak, çok heyecanlıyım işte. olur ya hani telefonda kızlar genelde olağanüstü şeyler vaadederler. ayyy vajişim hesabı. antalyaya indim, mügeyle buluştuk. abi kız bana ülkücü selamı verdi ya, kafa tokuşturduk amk. hayallerim çökmüştü. düşünün 10 saat yol gidiyosunuz ve sevgilim dediğiniz insan kafa tokuşturuyo amk. giber misin öldürür müsün... benim sinirler alt üst, sakin olmaya çalışıyorum. neyse zorla da olsa, falezlerde bi öpüşmüştük. gerisi elizabet amk. sözde ev olcak da sevişcen de. elimizi gibtik anca
motivasyon amacıyla dinlediğim şarkı:
she loves you
http://fizy.com/s/1d7eml

3 gün kalacaktım antalyada. bi pansiyon ayarlamıştım. antalyayı bilirsiniz. abi yağmuru meşhur oranın. ben bursalıyım, bursada yağmur 1 hafta sürer sürmesine de, arada yağar, hafif yağar, sağanağı gece olur. antalyada böyle diil hacı. antalyada yağmur gece başlıyo, tüm gün şehrin anasını gibip bırakıyo. hacı ikinci gün bir yağmur başladı ama, sel zütürüyo ortalığı. ben hayatımda öyle yağmur görmedim.

velhasıl, kızın annesi durumdan habersiz olduğundan, kızı dışarı salmıyo doğal olarak. ikinci ve üçüncü günler, ben kaleiçinde, kız portakal çiçeğinde telefonla konuşuyoruz, ben pansiyondayım gurbetellerde. anasını gibtimin yağmuru durmadı. üçüncü gün de devam etti. kızla öyle 6-7 saat görüşerek antalyadan ayrıldım.

yağmurlar
http://fizy.com/s/1ahpj6

edit: buraya uycak daha güzel bi şarkı buldum lan
sensiz iki gün
http://fizy.com/s/1aiu4a