piçler asosyallikten

Ayrıca şunu da söylemek isterim. Asosyal olmak zararlı birşey. Ama çok sosyal olmak da matah bir tak değil. Şu veya bu şekilde sosyalleşmek ve kalabalıklar içinde bulunmak zorunda olduğum zamanlar oldu ve gördüm ki fazla insanla iletişim halinde olmak son tahlilde bir insana çok birşey katmıyor. Çok sosyal çok arkadaşlı çok kızla çıkan diye imrendiğimiz birçok herif aslında kendi varlıklarını etraflarındaki insanlara yükleyip, onlar üzerinden anlam kazanıyorlar. Kendi mutlulukları ancak o kakkara kikkiri geyik ortamlarına, gereğinden fazla şımartılmış dişilerin kapris durumlarına, yani kısaca başkalarının ona izin verdiği ölçüde fazla oluyor. Bu bir insanın başka insanlara bağımlı olması demektir. Bağımlı olmak boyunduruktur, çok zorlarsan köleliktir. O çok sosyal çok çevreli insanlardan birini o çevresinden koparsan kökünden koparılmış fidan gibi sararır solar, çürüyüp ölür. Kendisi içini başka insanlarla doldurduğundan, o dolgu maddesi boşalınca teneke gibi kalır orta yerde.

Önemli olan bizim kendi gözümüzde ne kadar başarılı olduğumuz. insan kendinin başarılı ve yeterli olduğuna inandığı anda iç huzuru yolunda en büyük adımı atıyor. Bunu çok tecrübe ettim. Etrafındaki herkes sana aslansın kaplansın çekse de, sen kendi başarına inanmadıkça hep mutsuz olursun. işte biz yalnız kişilerin bu avantajı var. Kendini kendisine kanıtlamak için daha çok zamanımız ve kaynağımız oluyor. Bir amaç edin panpa, bırak bu amaç ütopik olsun. Ona ulaşmak için çabalamaya başladığında kendinin de geliştiğini göreceksin. Bu amaç spor olur, bir müzik aleti çalmak olur, olur da olur. Bu bende coderlıktı, sonunda mesleğimi de belirledi.

Kızlar konusuna çok dertlenme. Unutma ki, bu kız merakı bizim hayvansal iç güdülerimizden, soyumuzu sürdürme isteğimizden kaynaklanıyor. Bunu yen diyemem, çünkü yenemezsin, dnalarda kodlu birşey bu. Cinsellik aslında doğanın basit bir parçası iken onu bu kadar ulaşılmaz ve hayattaki en önemli şey haline getiren, aslında günümüz kapital düzenidir. Cinsellik ve kadın vücudu süslene paketlene gereğinden çok fazla değerlendi. Din ve toplum değerlerinin bir şekilde hali hazırda baskıladığı cinsellik olayının bu yasak halini çok iyi kullandı kapitalizm. Bu suni olarak ulaşılmaz hale gelmiş çoğalma içgüdüsünü çok matah bir şeymiş gibi kılıfladı. Brazzers, ferre siteler, kadın vücudunu öne çıkaran reklamlar, diziler, melek gibi güxel mankenler aktrisler... Oysa bunlar 15 saniyelik bir uyuşma duygusu-orgazm- üzerine bina edilmiş ilüzyonlar dikkatle bakarsan. Günümüz kızlarının adeta hasmane hale gelen küçümseyici, aşağılayıcı kendini beğenmiş tavrı da bu ilüzyondan kaynaklanıyor. Amerikadaki emlak balonu gibi, sahip olduğu gerçek değerin yüzlerce katı kadar değer biçiliyor kızlara. Bu cinsellik olayının en büyük tabu olduğu memleketimizde en korkunç halinde. Her biri pamuk prenses gibi davranan yurdum dişilerinin sebebi bu işte.

Kısaca, senin değerin sensin. Ne üç beş mankafalı pekekent, ne de vıcık vıcık sulu bir vajina, senin değerini belirleyemez arkadaşım. Sen kendini ne kadar değerli görüyordan o kadar değerlisindir. Ama kendi değerini yüksek tut. Hedeflerin, ulaşamasan bile, yüksek olsun. O hedefe ulaşmak için çabalarken alacağın darbeler, tavda dövülen demir gibi sertleştirir seni.