pis komünist kız

Şimdi sana dilim döndüğünce kendi hikayemi anlatacağım. Hikayem bittiğinde sen, artık o eski sen olamayacaksın.

@2 sıranı sav yarraam

Görev aşkı bu boru değil…

Biz üç arkadaştık. Turgut, Kazım ve ben. Bizler vatanı için ölümü göze alan yiğitlerdik. Namus için, şeref için, bayrak için yaşardık. Devletimizin varlığı ve güvenliği için can verir, can alırdık…

@4 silinir mi diyorsun? hikaye yazıcam lan güzel bi şey

Bizler bu vatan toprağında aldığımız her nefesi, emdiğimiz ak süt gibi helal kılmak için görevimiz uğruna nice belaların içinde dalmış, her seferinde göğsümüzde sönmez bir vatan aşkıyla, toprağı ellerimizle harman yaparak, yiğitler yiğidi nam salmıştık.

gece hikayesi yazıyorum beyler, okuması zevkli olucak başlık yüzünden silincekse yazmıyım.

Yüce milletimizin yeryüzünün en soylu, en asaletli ırkı olduğunun bilinciyle, ceddimizden, dedemizden miras kanımızın her damlasını görevimizde harcamayı şeref saymıştık.

Mesailerimizin her anında sadece vatanımızı korumayı düşünürdük.
O gün; yine böyle bir mesai esnasında can dostlarım Turgut ve Kazım la birlikte iddaa kuponu hazırlarken şubenin telsiz anonsuyla irkildik.

Yüce devletimizin asil bakanlarından birisine korkunç bir saldırı düzenlenmişti. Bir grup vatan haini komünist, üniversitede konuşma yapan bakanımıza yumurta fırlatmıştı. Ekiplere acilen olay yerini ablukaya alma emri verildi.

Biz oraya gidene kadar biber gazı ve coplar etkisini göstermiş, olay bastırılmış ve hain üniversiteliler gözaltına alınmıştı. Biz de gitmişken vatana katkımız olsun diye yerde yatan birkaçını sıkıca tekmeleyip memleketi kurtarmayı ihmal etmedik.

Akşamüzeri olmadan zanlıları siyasi şube nezarethanesine doldurmuştuk bile. Can dostlarımla birlikte nezareti dolaşıp bu pisliklerin yüzüne tükürmek istiyorduk. Aramızdaki demir parmaklığa fazla yaklaşmadan bunları bir güzel azarladık. Onları yetiştiren ana babaların ta bilmem neresine sevgilerimizi sunup, dedelerinden utanmayan bu neslin, arlanmaz suratlarına haykırdık.
_ Top musun lan sen? Bu nası saç? Erkek adam saç uzatır mı? Garı gılıklı.
Milletimizin yüz karası bu gençlerin iyi bir milli şuura ihtiyacı olduğu çok açık değil miydi? Elimize yangın hortumunu alıp bu şuuru onlara sıkmaya karar verdik.
_ Aç vanayı Kazım!

Vakit ilerledikçe evladının şubede olduğunu öğrenen aileler amirlerimizi ziyarete koştu. Devletimizin kademelerinde tanıdığı olan gençleri yanlışlıkla topladığımız anlaşılıp birer ikişer salmaya başladık. Geriye kimselerin arayıp sormadığı birkaç sahipsiz pis komünist kalmıştı yine de. Bir kız ve iki oğlan. Vatan yolunda and içtiğim gardaşlarımla birlikte iddaa kuponumuzun ikinci maçta yattığını öğrenince dedik, gidek şu goministlerin dıbına goyak.

indik aşağıya. Bildiğin yeraltı. Fayans duvarlar, florasan ışıklar, demirler, askılar, şunlar bunlar. Geldiğinizde görürsünüz bilindik şeyler. Oğlanlar ayrı odada, kız ayrı. Önce oğlanların tarafına girdik. Bunlar bizi görüp ayağa kalktı. Turgut, uzun olanın yanına gitti
_ Adın ne la?
_ Deniz…
_ Sana bi korum!!! Düzgün cevap ver la! zütoş !!!
Oğlanın ağzına bi çaktı.. Heeey be gardaşım. muallaknin ağzından oluk gibi kan boşaldı. Turgutum, civanperçemim, yiğit kaplanım. Oğlan daha yere düşmeden midesine bir diz darbesi… Offff!!! Yarra yedi muallak. Üç gün yemek yiyemez.
Deniz yerde iki büklüm oldu. Kanlı ağzıyla bi şeyler geveledi.
_ Ellerim kelepçeliyken vurmak kolay. Sıkıysa…
Lafını diyemeden ben yetiştim. Kafasına doğru tekmeyi savurdum. Oyyy OOOyyy burnu gırıldı laaa!!! muallak iki büklüm oldu.

Sıra geldi öbür yavşağa. Kazım yiğidim, buna doğru hamle edince oğlan bağırdı.
_ imdaaat! imdaaattt!
_ Bağar la bağar… Kim duyacak da yardıma gelecek? dıbına godumun deyyusuuu! Adın ne lan!!
_ imdaaat !
Biz bu imdata üç kişi bi giriştik. Sağlı sollu indiriyoruz. ipnenin dölüüü, vatanı satarsın haaa, yımırta atarsın haaa…
On dakka sonra vatanımızın namus bekçileri, haysiyet savunucusu bizler, iki korkunç hainin milletimize zeval vermesini engellemenin huzuruyla odadan çıktık.

Ama şimdi asıl zor görevimiz başlıyordu.
Yan odada bizi bekleyen bir kominist kız vardı. Gardaşlarımla gözgöze geldik. Nice hayın tuzaklardan geçmiş, nice belaya bulaşmış yiğitlerdik. Namus için, şeref için, bayrak için, and içtik. Atalarımızın dedelerimizin şu anda bizi izleyip gurur duyduklarını hissediyorduk. Vatanımıza kasteden bu soysuz hainle savaşmak, bu uğurda gerekirse canımızı bile hiçe saymak… neyse laf çok uzadı gidek te gibek şu kızı…

lan güzel bir gece hikayesi yazayım dedim ama, tutmadı galiba.

giblenmedik amk.

Nezaret odasının demir kapısını açtık. içeri girdik. Abooo. Kızı görür görmez içimden “ow sexy lady” deyiverdim. Kız tam bir ateş parçası. Tam bir dilberi ahu. Gözlerimizin önünde inanamayacağımız güzellikte akıllara sığmaz bir fıstık duruyordu. Duvara monte uzun, tahta bankoda oturmuş, bileklerindeki kelepçeyle, korku dolu gözlerle bize bakıyordu. Yan odadan Deniz’le imdat’ın (hakkat imdat mı la bunun adı? Neyse gibtiret konu bu değil) ne diyordum? Yan odadan iki zibidinin bağırtıları hala duyuluyordu. Kız bu seslerden iyice ürkmüş olmalıydı.
_ Arkadaşlarıma ne yaptınız?

Yerinden kalkıp bağırdı. Bak seeen. Demek arkadaşsınız. Hmmm…
_ Adın ne la?
_ Konuşmuyorum. Avukat istiyorum. Yasal haklarım var benim, dağbaşımı ya burası?
_ Kes lan! Komünist fahişe!
_ Fahişe değilim ben.
Gardaşlarımla bakışıp bastık kahkahayı.
_ Komünistliğe itirazın yok, fahişeliğe var demek ki.
_ He he kabul etti la. Komünistim dedi.
_ He valla. Pis komünist.

Kız öfkelenince daha da bir güzel oluyordu. Nerden mi biliyorum? Aha bak! iyice öfkelendi. Memeleri dikeldi. Karnı gerildi. Kalçalarını saran daracık kotu, sütun gibi bacakları, simsiyah saçları, ateş gibi yanan kömür karası gözleri, kıpkızıl dudakları lan? Lan? Ben ne diyom lan? dıbına kodumun pis kızılı işte. zütüne orak çekiç girsin huurnun. gibmem mi lan ben bunu gibmem mi!!! Lokum gibi şerefsizim. Süt gibi teni var. Yanakları al olmuş, benim alt taraflarda bir hareket mi var la?