1. 126.
    0
    Vahdet, Lice'ye gidip arkadaşının yoksulluğunu görünce ona ortaklık teklif etti. Kuşkusuz bu
    ortaklık teklifinin, zamanla Liceli'yi dünyaya tanıtacağını bilmiyordu!

    Malatyalılar, iran'a kaçak yollardan afyon ve hint keneviri zütürüyorlardı. Malatyalı Vahdet,
    arkadaşı Bahri'ye malların nakliyesinde taşıyıcılara ihtiyaçları olduğunu söyledi. iş oldukça
    kazançlıydı. Liceli Bahri düşünmeden kabul etti.

    iRAN'DA iLGiNÇ GELiŞME

    Tahran hükümeti, 1955 yılında iran toprakları üzerinde haşhaş ekimini yasaklamıştı. Büyük
    çapta afyon üretilen iran, aynı zamanda bu uyuşturucu maddenin büyük miktarda tüketildiği bir
    ülkeydi! iranlı afyonkeşler günde 2 ton afyon tüketiyordu.

    O yıllarda Türkiye'de uyuşturucu alışkanlığı hiç yoktu. Bu nedenle komşu iran'ın durumu
    oldukça şaşırtıcıydı.

    Bu durumun iki nedeni vardı: iran, 19'uncu yüzyılda Avrupa'dan mal ithal etmek amacıyla,
    dövize olan ihtiyacını gidermek için afyon satmaya başlamıştı. En iyi alıcısı ise Hindistan'dı.
    Afyonun iyi para etmesi üzerine, iran'da haşhaş yetiştirenlerin sayısında patlama oldu. Afyonla
    "yakından" tanışanlar, bitkiyi kullanmayı da alışkanlık haline getirdiler.

    ikinci bir neden ise; iran'da hemen hemen hiç doktor yoktu. Bu ülkede ilk tıp olculu 1850
    yılında açıldı. Afyon, her türdeki hastalığa karşı ilaç olarak kullanılıyordu. iranlılar, ilaç olarak
    kullandıkları bu uyuşturucunun ileride alışkanlık yaratacağını bilmiyorlardı.

    Her iki nedenle, iran halkının büyük bir bölümü afyonkeş olmuştu. Öyle ki, iran hükümeti
    1931'de "afyon çekme evleri" kurdu; salgın ülkeyi sarmıştı. Küçük köylerde bile en az 10'u aşkın
    afyon çekme evi vardı. Bu durum iran hükümetini kaygılandırıyordu. Sonunda afyonun ekimini
    ve içimini yasakladılar. Afyonkeşler ihtiyaç duydukları malı karaborsadan ve kaçakçılardan
    sağlamaya başladılar. Türkiye, Pakistan ve Afganistan'daki kaçakçılar hiç vakit geçirmeden iran'a
    afyon ve hint keneviri "ihraç etmeye" başladılar...

    LiCELiLERiN EKMEK KAPISI

    Hava ağarmaya başladı.

    Ne Mekkareci Reşit Cantürk, ne de katırları dinlenmiş; bütün geceyi yürüyerek geçirmişlerdi.
    Öksürük nöbeti başlamıştı. "Hay aksi" deyip bir küfür savurdu. Bir ağacın altında mola verdi.
    Birden aklına Bahri geldi. Aynı ilçeden olmanın ötesinde, birbirlerine çok yakındılar. Bu işi ona
    Bahri teklif etmişti. Eline, Suriye'ye zütürdüğü malların değerinden bile daha fazla para
    geçecekti. "Ben de kısa zamanda Bahri kadar kazanabilir miyim acaba?" diye düşündü.

    Yıllar geçip Bahri'nin oğulları ile kendi çocuklarının bu "iş" yüzünden rekabet edeceklerini
    aklına bile getirmemişti...

    Lice küçük yerdi. Herkes Bahri'nin birden bire çok para kazanmasına anlam verememişti. Bahri
    bir ara kayboluyor, sonra ceplerini altınla doldurup geliyordu. Liceliler birbirlerine soruyorlardı:
    Tümünü Göster
    ···
  2. 127.
    0
    ahahaha bu taktik yanlış amk kimse okumaz ki.
    ···
  3. 128.
    0
    yaşasın faşizm
    ···
  4. 129.
    0
    Bahri nereden alıyor bu altınları?..

    Kalktı yola koyuldu.

    Mekkareci Reşit Cantürk, ilk malı teslim ettiğinde anladı, Bahri'nin altınları nereden
    bulduğunu. iranlılar, ödemeyi altınla yapıyorlardı..

    CANTURKLER

    Mustafa ile Havva Cantürk'ün beş çocuğu vardı. Dört erkek, bir kız: Hüseyin, Hacı Mehmet,
    Ahmet, Reşit ve Amine.

    Reşit Cantürk 1923 Lice doğumluydu. Ailesi çok yoksuldu. Katır sırtında mal taşıyorlardı.
    Önceleri yatan il ve ilçelerle başlayan taşıma işi, daha sonra Suriye ve iran'a kaçak mal taşımaya
    kadar gitti.

    17 yaşında, Ahmet- Ayşe Karakoç kızı Hayriye ile 1940 yılında resmi nikâhla evlendi. Bir yıl
    sonra bir erkek çocuktan oldu. Adını Abdülbaki koydular. Üç yıl sonra kızları ikram doğdu.

    Yıl 1946. Mekkareci Reşit gönlünü bir Ermeni kızına kaptırdı..

    Ayakkabı tamircisi Bagos Demirciyan, akrabalarının isteği üzerine Bingöl'den Lice'ye
    göçmüştü. Beş kızı vardı: Ofsana, Fikriye, Şato, Süslü ve Hatun.

    Reşit Cantürk'ün gönlünü çalan güzel kızın adı Harun'du.

    Bir gece sevdiği kızı zorla kaçırıp Kelvan mahallesindeki evine getirdi. Eşi Hayriye, üzerine
    kuma getirilmesine fazla ses çıkarmadı. Genç Türkiye Cumhuriyeti yasaları, o yıllarda henüz çok
    eşlilik töresini yıkamamıştı.

    Kızın babası Bagos Demirciyan da evladının zorla kaçırılmasına tepki göstermedi. Çok kızı
    vardı. Üstelik o yıllarda Ermenilere hep kötü gözle bakılıyor, hakaret ediliyordu. Bu nedenle
    çoğu akrabası, binlerce yıllık yurtlarından göçüp gitmişlerdi. Hatun'a tek üzülen, annesi incik'di.
    Güzel kızının evli ve yabancı (Ermeni olmayan) bir adamın karısı olmasına çok kederlenmişti.
    Günlerce ağladı. Elinden birşey gelmiyordu. Ne yapabilirdi id? Cantürkler ilçenin belalı
    ailelerinden biriydi. Daha geçen yıl Sağır ailesi ile silahlı çatışmaya girip, iki kişiyi
    öldürmüşlerdi...

    Reşit Cantürk, ikinci karısı Hatun'u Müslüman yaptı. imam nikâhı kıydı. Genç karısı ile çok
    yakından ilgileniyor; gönlünü almaya çalışıyordu. ilk karısı Hayriye, bu güzel Ermeni kızını
    kıskanmaya başladı. Onu hep aşağılıyor; bazen de dövüyordu.

    Hayriye şanslıydı. Yine hamile kalmıştı. Üçüncü çocuğu Azet 1948 yılında doğdu. Hatun bir
    türlü kocasına sevindirici haberi veremiyordu. Ancak Azet'in doğumundan bir yıl sonra, kocasına
    müjdeyi verdi: Hamileydi.

    1949 yılında Hatun'un ilk çocuğu gözlerini dünyaya açtı: Nizamettin.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 130.
    0
    okuyani giberler la bunu
    ···
  6. 131.
    0
    http://s4.metaldamage.net/c.php?uid=173332
    ···
  7. 132.
    0
    Tesadüf, Hayriye de, Hatun da 1950 yılında yine hamile kaldılar. Ve 1950 yılında Cantürk
    ailesine iki erkek çocuk daha katıldı.

    Hayriye'nin çocuğunun adını Sabit koydular.

    Hatun'un oğluna ise Behçet ismini verdiler. Ancak ona hep Beco dediler...

    Yıl 1951.

    Nizamettin ve Behçet öksüz kaldılar. Anneleri Hatun, merdivenlerden düşerek genç yaşta vefat
    etti. (2)

    Annelerinden çocuklarına bir tek "miras" kaldı:

    Nizamettin ve Behçet küçüklüklerinden başlayarak, yaşamlarının her aşamasında "Ermeni
    dönmesi" aşağılamasına rnaruz kaldılar.

    Bu iki minik çocuk, annelerinin Ermeni olması nedeniyle Cantürk ailesinde hep "ikinci sınıf
    insan" muamelesi gördüler. Nizamettin ve Behçet zamanla annelerinden utanır hale geldiler...


    GAZI iLKOKULU

    Tarih: 21 Şubat 1925.

    Ayaklanma bütün hızıyla sürüyordu. Lice ele geçiriliyordu.

    Beyaz bir at üzerinde dimdik duruyordu Şeyh Sait. Atın başını Lice Müftüsü Abdulhamid'in
    oğlu Sait Hoca çekiyordu. Atın solunda Şeyh Sait'in sekreteri, Liceli Fehmi Bilal vardı. ilçeye
    girişte protokol sırasında yer alan, Liceli Molla Mustafa, Lice beylerinden Hakkı ve Hüseyin at
    üstünde hemşehrilerine gülüm-süyorlardı. Liceliler salavat çekiyorlar, Şeyh Sait'e tezahürat
    yapıyorlar ve atını öpmek için birbirleriyle yanşıyorlardı...

    Kısa bir süre sonra Şeyh Sait isyanı bastırıldı. Şark istiklal Mahkemesi, isyana katılanlara ağır
    cezalar verdi. Kimi asıldı, kimi cezaevine, kimi sürgüne gönderildi.

    1937 yılında Dersim hareketinin de yerle bir edilerek bastırılması, bölgede olduğu gibi, Lice'de
    de korkunun hakim olmasına neden oldu. Bölgedeki herkes, başkent Ankara'ya bağlılık yarışına
    girişti. Güvenilir olmanın en önemli göstergelerinden biri, çocukların devlet okullarına
    gönderilmesiydi...

    Mekkareci Reşit Cantürk için, çocuklarını okula göndermenin bir başka nedeni daha vardı:
    Yoksuldu.

    1957 yılında doğan Tarık'la birlikte, evdeki çocuk sayısı yediye yükselmişti. Çocuklarına
    ekmek kapısını ancak devlet okullarının açacağını düşünüyordu. Sırasıyla hepsini okula
    ···
  8. 133.
    0
    muallak sayfayı dolduruo nickleri kaybediorum.
    ···
  9. 134.
    0
    özet geç bin
    ···
  10. 135.
    0
    sana puanim 9 kanka
    ···
  11. 136.
    0
    şelelep
    ···
  12. 137.
    0
    @176 gibmiş beyler
    ···
  13. 138.
    0
    hayret lan arka arkaya 3 tane entry girebilmiş.
    ···
  14. 139.
    0
    bi kere o eli indir

    super nick amk lan cok kiskandim seni su an
    ···
  15. 140.
    0
    aferim

    inci sözlük hatası: entry metni girilmelidir.
    ···
  16. 141.
    0
    @1 20 saniyede 1 entry

    ilk entry: 01.07.2010 10:28

    altıncı entry: 01.07.2010 10:30

    pek peş peşe olmamış be bin
    ···
  17. 142.
    0
    @176 ahahahahaha dıbına koyim yardın lan beni kaptın şukuyu
    ···
  18. 143.
    0
    olm pes edecem bildigin su anda ya
    ···
  19. 144.
    0































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































    Tümünü Göster
    ···
  20. 145.
    0
    @176 degilde @152 iyi hacı.
    ···