peygamberimizin hayatı

Doğru Yolu Yitirenler Eğri Yola Saparlar

Peygamber Efendimiz Mekke'de doğdu.
Mekke'nin en görkemli binası Kabe'ydi. Yüksek bina anlamındaki Kabe'yi Allah'ın emriyle Peygamberimizin büyük büyük dedesi Hz. ibrahim yapmıştı. O günden sonra insanlar Kabe'ye gitmişler, orada Allah'a ibadet etmişlerdi. Aradan yıllar geçince, Araplar yanlış yola sapmışlar, putlara tanrı diye tapmışlardı. O güzelim Kabe'nin içini putlarla doldurmuşlardı.

Allah kimseyi şaşırtmasın, yanlış yola düşürmesin. insan şaşırınca yapmayacağı şey yoktur. Doğru yolu yitirenler, eğri büğrü yollara saparlar. Taştan, ağaçtan hekeller yapar, onlara tanrı diye taparlar.
Peygamberimiz doğmadan önce Araplar işte böyleydi. Her bölgenin, her şehrin, her evin ayrıbir putu vardı. Zavallı insanlar, o putların, kendilerini kötülüklerden koruyacağını sanırlardı. insanlar sadece Allah'ı değil, çok şeyi unutmuşlardı. Öldükten sonra dirileceklerini, hesaba çekileceklerini, iyilik yapmışlarsa iyilik, kötülük yapmışlarsa kötülük göreceklerini bilmez olmuşlardı.
işte bu yüzden hiçbir fenalıktan sakınmıyorlardı. Kadınlara ve kızlara hiç değer vermiyorlardı. Kız çocukları doğduğunda sevinmiyor, hatta "Kızım oldu" diye insanlardan kaçıyor, utanıyorlardı.

aferim lan

imanda inecek var

yeni bir şakirt daha katıldı

anlat panpa dinliyom

Allah'ın Buyrukları Unutulunca

Yüce Rabbimiz, kullarının hem dünyada hem ahirette mutlu olmasını ister. Bunun için onlara peygamberler gönderir, kullarından ne istediğini peygamberlerle bildirir. O zamanlar en son gönderilen peygamber Hz. isa'ydı.

Hz. isa beş yüz yıl önce vefat edince, Allah'ın buyrukları unutulmuştu. Allah'ın buyrukları unutulunca, kötülükler alabildiğine yayılmıştı. Arabistan, dünyanın en kötü yerlerinden biriydi. Orada güçlüler güçsüzleri döver, mallarını ellerinden zorla alırlardı. Evlerde sıra sıra içki dolu küpler vardı. Sarhoş olmak ayıp ve günah sayılmazdı.