peygambere sovup muslumanlardn saygi beklyn ateist

oncelikle cok bekler.)

ciddi pgibopatolojik sorunların varsa, senden 1500 yıl önce yaşamış bir insan hakkında olmadık iftiralar atabilir, işi istihzaya vurabilirsin. bak ne diyorum ama, eğer hastaneliksen bunu yapabilirsin. seni alıp bir güzel tedavi etmemiz gerekir bu durumda. toplum sağlığı bunu gerektiriyor. içimde pembe topuklu bir hümanist var çünkü.

ifade özgürlüğü mü? yavaş gel.
ben inanıyorum ki burada mustafa kemal atatürk hakkında en ufak bir istihza yapılsa mangalda kül bırakmayacak bitirimler, hz.muhafazid söz konusu olduğunda jean-jacques rousseau kesiliyor.

niye böyleler lan bunlar?
ben bu ergenus moronus ateistslarin 'bizden olmayan herkes faşisttir, dincidir, yobazdir, karanlıklar prensidir' tavrına yalnızca merhametle bakabiliyorum artık. adam rehabiliteye muhtaç çünkü.

alıp karşına konuşsan 'birader, senden 1500 yıl önce yaşamış birine hakaret ediyor olman, ruhundaki hangi gedikleri kapatmana yarıyor?' desen belki de babasının küçükken kendisini hortumla dövdüğünü ağlaya ağlaya anlatacak.

muhakkak bir sorun var bunlarda.
geçmişlerinde bıraktıkları büyük bir yaraları, onarılamaz bir gedikleri var.
belki de ilkokulda herkesin içinde yedikleri o azarın acısını bilinçaltlarına attılar ve bunun etkisi yeni yeni ortaya çıkıyor.

kendilerini kemalizm muarızlığı üzerinden ifade edemezler. ederlerse kız arkadaş bulamazlar kendilerine. çünkü biz çok iyi biliriz ki, bizim bir arkadaşımıza, kadının teki tarafından 'atatürk'ü sevdiğini söyle seninle öyle konuşalım' diye mesaj atılmış, gözlerimiz böyle fal taşı gibi açılmıştı. bu tarz adamların hayatta tutunmasının en kavi yolu ne olabilir? önce dine saldıracak. aklınca hz.peygamber'le istihza edecek. bunu yaparken de alter egosunu şişirecek, mazisindeki yaralara bir parça merhem sürmüş olacak.

allah'la işi küfür boyutuna vardıracak düzeyde kavga edecek, çünkü 'hayat çok kötü yeeaaaaa'
islam'ı aşağılayacak, çünkü 'islam çok gerici yeeaaaaaaa'
bütün bunları bizlere ulaştıran peygamberle alay edecek çünkü başka türlü rahatlayamıyor.

fakat buna rağmen anksiyeteler içindesiniz.
buna rağmen sözlüğün yarısından fazlasında çeşitli sosyal bozukluklar var.
birçoğu sosyal fobi illetinden muzdarip.

çünkü hayat onlar için gerçekten çok kötü çocuklar.
hakikaten ilgiye, desteğe ve şefkate ihtiyaçları var.

hilmi topaloğlu rahmetli hayatta olsaydı, hemen bir organizasyon yapar, 'hilmi'nin atayizst bunalımlı çocuklara destek platformu' gibi bir hareket kurar, bu arkadaşlara yardımcı olurduk, ama çok geç. hilmi abi öldü. nietzsche de öldü.

hz.muhafazid'le alay edecekmiş. bu onun hakkıymış. fikir özgürlüğüymüş. kybele varmış bir zamanlar anadolu'da, bak şimdi bahseden var mıymış? hititlerin tanrıları varmış... anlatıyor tırto, bitiremiyor. verdiği kalas örnekleri de matah bir haltmış gibi süslüyor.

bak ben sana bir şey diyeyim; kesin çözüm oğlum, çok yakinen tanıdığım, işinde çok başarılı, bir sürü makalesi yayınlanmış olan pgibiyatrist bir abimiz var. adımı veriyorsun, senden yarı ücret alıyor. 10 seansta pırlanta gibi çocuk olup insanların inançlarını aşağılamamayı öğreneceksin. yeniden doğacaksın adeta. sonra ver elini maldivler. şaka şaka. üniversite kantininde hatun kesmeye devam edeceksin. o kadarına biz karışmıyoruz.

ama önce '1500 yıl önce yaşamış bir insanla alay ettiğim için ruhen hastayım' diyeceksin, rahatsız olduğunu kabul edeceksin. biliyorsun tedavinin birinci şartı hastanın hasta olduğunu kabul etmesi, ikinci şartı tedaviye cevap vermesi, üçüncü şartı efendi olmasıdır.

efendi olacaksınız yani.

ifade özgürlüğüne evet.
fikir hürriyetine evet.
nefret söylemine hayır.

fakat hakarete gelince.
orada duruyorsunuz.

ve tam o anda doğu'ya bakıyorsunuz. atımın üzerinde beni şaha kalkmış görüyorsunuz. güneşin ışıkları gözünüzü alırken bir anda ensenizde bitiyorum.

ve size diyorum ki;

'nerede kalmıştık? sulh ceza mahkemesi koridorun sonunda'