/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +4
    Sonra çok uykusu olduğunu söyleyip , annesinin kendisi için ayırdığı ve kimsenin kalmasına izin vermediği odasına çekilip uyudu……
    ···
  2. 27.
    +2
    02 TEMMUZ 2016…
    ANKARA….
    Sabah erkenden uyandı oğuz bilete göre öğleden sonra uçağı vardı.
    istanbula gidecek ve onlardan haber gelene kadar orada kalacaktı ama gitmeden önce burada birini daha görmesi gerekiyordu.
    Annesi ve babası ile vedalaşıp çıktı. Kızılaya gitmesi gerekiyordu.
    Kızılay metrosunun orada beklemeye başladı.
    Biraz sonra telefonun kriptolu programından bir mesaj çekti.
    YERiMDEYiM, SENi BEKLiYORUM.
    ···
  3. 28.
    +5
    Aradan on saniye geçtikten sonra cevap geldi.
    TAMAM
    Metro merdivenleriden güneş gözlüklü , kalıplı , uzun boylu bir adam Oğuz’un yanında durdu.
    Telefonu ile uğraşıyormuş gibi yaparak aynı zamanda konuşuyordu.
    SÖZLÜKTE P.RNO PAYLAŞIRSAN NE OLUR
    Oğuzda etrafına bakıp sessiz bir şekilde cevap verdi
    SiLiK YERSiN.
    - GELiN ATA BiNMiŞ
    - AT GELiNi TEPMiŞ
    - BEN KAMYONU SÜRDÜM
    - LEONARDO DA ViNCi
    Bir süre sessiz bir şekilde yanyana durduktan sonra kahkahayı ilk patlatan Oğuz oldu.
    OLM BEN SENiN AĞZINA S.ÇiYiM YA….
    ···
    1. 1.
      +2
      kafa buluyolar işte birbiriyle :D :D keratalar
      ···
    2. 2.
      +2
      sıcak buza ne denir? hatice (hot ice)
      Kurbağaya demişler, 50 metre ilerde kerhane var, kurbağa da demiş ki, varrak vurrak.

      Sana ramazan'ın selamı var
      Hangi ramazan?
      Tatar ramazan.

      Sana Tatar Ramazan'ın selamı var.
      Hangi Tatar Ramazan?
      RokeTatar Ramazan.
      ···
    3. 3.
      +1
      ooo olmuşun sen ya :D :D
      ···
      1. 1.
        +1
        ee bizde de var birkaç numara ;);)
        ···
    4. diğerleri 1
  4. 29.
    +3
    Sarıldılar uzun uzun.
    Nerdesin oğlum ya dedi Yiğit.
    - Geldim işte lan gidicem geri
    - Ne zaman
    - iki buçukta
    - Hadi gel şurda oturalım gidersin
    - Hadi
    Sakarya caddesi üzerindeki HOSTA PiKNiK’e oturup birer çay söylediler Oğuz kendisine birde karışık tost istemişti. Türkiye’nin neredeyse her yerini gezmiş, bir iSTiKLAL CADDESiNDEKi ŞAMPiYON KOKOREÇ bide HOSTA PiKNiK TOSTUNUN yerini hiç bir şey doldurmamıştı.
    Anlat bakalım dedi Yiğit.
    ···
  5. 30.
    +4
    YiĞiT ALPEREN…
    En yakın arkadaşı…
    Şu dünyada güvendiği iki kişi varsa birisi kesin bu adamdı.
    Kendisi gibi teşkilat çalışanıydı…
    Babası uzun zaman önce Güney Doğuda PKK’lılarla girdiği çatışmada şehit düşmüştü.
    Sonrasında da annesi ile birlikte çok zor zamanlar geçirmişlerdi. Ailenin başındaki adam , evin ortasındaki direk yoktu artık…
    Televizyonlar babası için haberlerde 5 dakika, devlet ise yarım saatlik bir tören hazırlamıştı o kadar.
    Sonrasında ne arayan vardı, ne de soran.
    Kendisi de babasının yolunda olup asker olmak istemiş ama annesi izin vermemişti bu duruma sonrasında nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde kendini teşkilatta bulmuştu.
    Ordan burdan konuştular.
    ···
  6. 31.
    +4
    Sonra Oğuz kalkıp köşedeki gazeteciden bir gazete alıp geldi. Yazılardaki bazı cümleleri çizerek üzerine numara koymaya başladı.
    Bu okulda öğrendikleri bir taktikti. Numaraya göre cümle dizilimleri yapıp konuşmadan anlaşabiliyorlardı.
    - Görev nasıldı ?
    - Battım denilebilir zor kurtardım kendimi
    - Neden ?
    - Açığa çıktım hava kuvvetleri desteğe geldi
    - Ne bilgi aldın peki?
    - Küçük bir hard disk….15 temmuza ait yapılacak bir operasyona ait bilgiler varmış içinde
    - Başka bir şey?
    - Hiçbir şey yok… istanbul’a gidiyorum şimdi onlardan haber alana kadar gelmeyecekmişim.
    - Durum kötü heralde
    - Öyle görünüyor.
    Bir müddet sonra gazeteyi alıp katladı oğuz.
    ···
  7. 32.
    +3
    Hadi bakalım dedi ben anca yetişirim.
    Bende geleyim seninle dedi Yiğit oradan otobüse biner geri gelirim zaten öğleden sonrasına kadar işim yok. Oradan direk büroya geçerim dedi.
    Oğuz uçağa binerek istanbul’a gitti. Yiğit onunla havalimanına kadar beraber gelmiş sonrada geri dönmüştü.
    Uçak bir buçuk saatlik yolculuğundan sonra dördü on geçe ATATÜRK HAVALiMANINA inmişti. Oğuz mümkün mertebe en az kişiyle muhattap olup direk evinin yolunu tutmak istedi.
    Teşkilat onun için GÜNGÖREN’de KALE iŞ MERKEZiNiN yakınlarında bir ev tutmuştu. Gözlerden uzak olduğu için burası onun için şimdilik emniyetli sayılırdı.
    ···
  8. 33.
    +6
    METRO ve TRAMVAY hatlarını kullanarak evinin yakınlarında bir yerde indi ve eşyalarını eve bıraktıktan sonra direk olarak raporunu vermek amacıyla büronun yolunu tuttu.
    Dışardan bakıldığında inşaat firması olarak görünen bu yer aslında teşkilatın rapor toplama merkeziydi ve görevden dönen her casus raporlarını buraya verirlerdi. içeri girdiğinde sekreter masasında oturan kadına “ DIŞ CEPHE KAPLAMASI iÇiN FiYAT TEKLiFi VERECEKTiM” demesiyle kadın yerinden kalktı ve dolabı kendine çekerek farklı bir kapıyı gösterdi. Kapıdan giren Oğuz merdivenlerden indikten sonra bir başka kapı ile karşılaştı numara ile kilitlenmiş olan kapıya kendi şifresini girdikten sonra büyükçe bir salona vardı.
    ···
  9. 34.
    +4
    Bir sürü insan vardı burada..
    Göreve gidenler….
    Görevden dönenler….
    Görev alanlar….
    Rapor verenler….
    iSTANBUL ve ANKARA’da bunun gibi onlarca yer vardı ve burası bölgenin en küçük raporlama merkezlerinden biriydi.
    Her bölge için farklı toplanma yerleri vardı.
    Kendi bölgesi IRAK/iRAN/SURiYE yazan yerdeydi.
    ilerlemeye başladı.
    Odadan içeri girdiği zaman farklı masalardan kendine uygun olan masayı seçti ve görevli kişiye raporunu yazdırdı.
    ···
  10. 35.
    +4
    işlem aşağı yukarı iki saat sürmüştü.
    Raporlama işlemi bittikten sonra masadaki kadın Oğuz’a bakarak
    “ SiZDEN iSTENMEDiKÇE SAKIN ŞEHRi TERKETMEYiN” dedi.
    Anladım diyen Oğuz odadan ve rapor merkezinden dışarı çıktı.
    Dışarı çıkan kapı bir merdiven ile köhne ve dikkat çekmeyen bir apartmanın çıkış kapısına bağlanıyordu.
    ···
  11. 36.
    +4
    Ömer abim ile uzun süredir görüşmüyorum dedi içinden ve telefonunu açarak aradı.
    - Alo Ömer abi ?
    - Ooooo Oğuzcum nasılsın ya uzun süredir görüşemedik
    - Öyle oldu abi kusura bakma, biliyorsun işte
    - Bilirim bilirim… eee nerdesin
    - istanbuldayım abi..
    - Ee gelicekmisin bak oğlanda sormaya başladı Oğuz abim nerde diye Pes mi ne atıcaktı söz vermişti diyodu en son
    - Hhahahahha tamam tamam gelince halledicez onu aynen bu şekilde söyle ona…..Elifnur ne yaptı abi…
    - Napsın abisi ya dersler falan uğraşıyo işte.. onunda selamı vardı sana.
    - Aleyküm selam abi…hatice ablaya falan selam söyle.. ararım ben tekrar seni..
    - Tamam koçum sende dikkat et kendine…bişi olursa ara hemen.
    - Peki abi.
    Telefonu kapattıktan sonra direk TAKSiM’e iSTiKLA CADDESiNE gitti…
    ···
  12. 37.
    +5
    Taksim gene her zamanki gibiydi…
    Kalabalık ve samimiyetsiz….
    Yarım ekmek kokoreç söyledi…
    Ekstra acılı…
    Yanında bi de ayran…
    Çıktığında akşam olmuştu. Geç kalmadan eve gitmek istedi çünkü karanlık hiç sevmediği bir şeydi.
    Eve geldiğinde direk üstünü başını çıkartıp yatağa girdi.
    Telefonundan bir numara arayıp OĞUZ KARAKUŞ ŞU AN EVDEYiM DURUM STABiL dedikten sonra kapattı ve yattı.
    O esnada ANKARA’DA ÖZEL OPERASYONLAR DAiRESiNDE BiR KAÇ ÜST DÜZEY RÜTBELi OĞUZ HAKKINDA KONUŞUYORDU.
    Hard diskteki bilgiler kaybolmamış ama bunu oradan alan kişiyi mutlaka bertaraf etmeliyiz dedi.
    Neden dedi diğer kişi zamanı geldiğinde zaten ülke sınırlarından dışarı çıkamayacak.
    Zamanının gelmesini bekleyemeyiz dedi diğer asker.
    iŞiNi ŞiMDiDEN BiTiRiRSEK DiĞERLERiNiN KONTROLÜ KOLAY OLUR.
    Peki dedi aralarından birisi.
    Yarın gece evinde öldürüp kaza süsü veririz.
    ···
  13. 38.
    +2
    Heyjanlı
    ···
    1. 1.
      +1
      iyi okumalar.
      ···
  14. 39.
    +2
    Geldim reserved
    ···
    1. 1.
      +1
      :D :D oku bakalım :D
      ···
  15. 40.
    +2
    Vay pekekentler
    ···
    1. 1.
      +2
      çok şerefsizler dimi
      ···
  16. 41.
    +4
    3 TEMMUZ 2016
    iSTANBUL…..

    Oğuz bir gün önceki yorgunluğu ile saat 11 de uyandı. Normalde sık yapmadığı bir durumdu bu ama kaç günün yorgunluğu vardı üzerinde.
    Duş alıp dışarı çıktı KALE iŞ MERKEZi sinemalarına bir göz gezdirdi ve zaman geçsin diye bir filme girdi.
    Çıktıktan sonra KAPALIÇARŞIDA biraz gezerim diye düşünüp o tarafa doğru yöneldi.
    Fakat evden çıktığı andan itibaren arkasında iki kişinin olduğunu fark etti. Bilerek ayakkabısını bağlamak için eğildiği vakit durmuşlar ayağa kalkıp ilerdiği vakit onlarda ilerlemeye başlamışlardı ve bu o koskoca eğitim yıllarından aklında kalan yegane önemli şeydi..
    ···
  17. 42.
    +4
    TAKiP EDiLiYORSANIZ….MUTLAKA ÖLDÜRÜLÜRSÜNÜZ….
    Kapalı çarşıya BEYAZID tarafından girdi.
    Günün bu vakitleri o taraflarda çok fazla turist olurdu. Girdiği gibi kalabalığın arasına karıştı ve hemen ilersindeki soldan dönüp bir şeylere bakıyormuş gibi yaptı.
    Takip eden adamlardan birisi yanından hızla geçtikten sonra bu sefer Oğuz o adamı takip etmeye başladı.
    Adam Oğuzu takip ettiğini sanarak dışarı kadar çıkmıştı.
    ···
  18. 43.
    +2
    O kadar kalabalığın içinde kaybetmişti onu fakat yan tarafından bir el onu çekip duvarların sakladığı bir yere zütürdü.
    Adamın karşısında Oğuz vardı ve suratının aldığı şekle bakılırsa bi sinirli gibiydi.
    Kimsin lan sen dedi adamın yakasını sıkarken.
    Hiç kimse sadece buralarda geziyordum diyerek cevap verdi karşısındaki adam.
    - Ulan arkamda ne geziyosun p.zevenk güngörenden beri peşimdesiniz
    - Ben sadece geziyorum
    ···
  19. 44.
    +5
    Oğuz adamın suratına sert bir şekilde yumruk attı ve son defa soruyorum beni neden takip ediyors…….
    O sırada kendisini takip eden diğer adam köşeden çıktı ve silahını doğrultup üzerlerine ateş etmeye başladı
    Oğuz kıvrak bir hareketle yakasını topladığı adamı kendisine siper etti ve mermileri engelledi.
    Ateş eden adam kaçmaya başlamıştı.
    Mermilerin hedefi olan adam son nefesinde Oğuz’a BU GECE dedi…BU GECE…..ÇOK ŞEY BiLiYORSUN…..
    Adam ölmüştü…
    ···
  20. 45.
    +4
    Silah sesinden sonra insanlar çığlık atarak kaçmaya ve bağırmaya başlamışlardı.
    Oğuz kaçan adamın arkasından koşmaya başladı.
    Adam çok hızlı koşuyordu ama Oğuz’da fena sayılmazdı. Okulda onu geçebilen sadece bir öğrenci daha vardı.
    Oğuz adamı göz hapsine almış o şekilde koşuyordu ama çok kalabalık olduğu için bazı zamanlar gözden kaybediyordu.
    Koşarak kapalı çarşıdan çıktılar ve NUR-U OSMANiYE CAMii nin yanına kadar geldiler. Adam dışarı çıktıkları zaman arkasına bir an için dönüp tek el ateş etti.
    Oğuz hemen eğildi ve sonra koşmaya devam etti.
    ···