+15
Sene 98 99. Lise hazirlik okuyorum. Internet cafeler yeni yeni cikiyor ortaya. Bilgisayarlar evlere yeni yeni giriyor. Arkadaslarin evinde ilk defa fifa 98 gordum. Oha lan gercek gibi demistim heyecanla. Need for speed 2 efsane... bilgisayar almak istiyorum hep. Ama imkansiz. Oyle bir ozeniyorum ki anlatamam. Bir gun carsida gezerken beko bayiinin onunden gecerken beko marka pc goruyorum. Beyaz kasa monitor. Yaninda joystick. Uzun olanlardan. Bir de yazici. Oyle imreniyorum ki. O gunden sonra icine kapanik ergen ve utangac ruhumun tek hayali o oluyor. Babamin onu alip getirdigini hayal ediyorum. Half lide kurup oynuyorum. Arkadaslarimi cagiriyorum falan. Cok basit ve sacma gelebilir size simdi. Inanin ki vok baskaydi o zamanlar her sey. Ben boyle bir yil boyunca carsidan her gectigimde o camekana bakiyorum. Bazen 3 km yolu yuruyerek gidip bakiyorum satildi mi diye. 1 yil sonra satildigini goruyorum. Oyle uzulmustum ki anlatamam. Bu maddi gibintilar 7 8 sene daha devam ediyor. Nihayet unv. Son sinifta ilk bilgisayarimi aliyorum. Buruk bir sevinc. Sebebi de yaz boyu biriktirdigim parayla bilgisayar almak istedigimi baba soyluyorum. Babam da oglum parayi sen bana ver ben borclarimi kapatayim kredi cekeyim bari taksitle odemis olurum diyor. Kafami gibeyim ki kabul ediyorum. O aldigim bilgisayara hic sevinemedim. Basina her oturusumda icimde sıkıntı oldu. Keske babami o zaman zora sokmasaydim. Sirf oyun oynayacagim diye tak mu vardi... simdi yillar gecti. Param var arabam var . Istedigim her seyi alabiliyorum. Ama ne zaman bir magazada satilik bilgisayar gorsem icim ciz edoyor hala. Aglamakli oluyorum. Koskoca adam da olsa insan oturdu mu otutlruyor insanin icine arkadas. Kalin saglicakla...