peki ya sen olsaydın ne yapardın

yaz tatilinde bizim tayin cıktı aksaraya. sınavlar bittikten sonra. lise 2 yi aksarayda okuyacaktım. hazım kulak anadolu lisesinde. (ismini gibeyim)
sibele söylediğimde yine çok umursayan bi tepki verdi.

-ankaradada uzaktın, aksaraydada bişey farketmez.

kesin çok üzüldü amk..

burcuya mesaj attım canımın sıkıntısından.
-sana güzel bi haberim var
-noldu
-yarım dönem laf sokacaktım ya sana, hiç sokmıcam
-insafamı geldin (:
-hayır çünkü aynı sınıfta olmayacağız
-ne alaka ben sonuçlara baktım geçmişsin sınıfı
-evet ama babamın tayını cıktı aksaraya gidiyoruz. (bu arada burcunun babasıyla babam iş arkadaşı. aynı meslektenler, birde yakın arkadaşlar baya)
-şaka yapıyorsun
-yok şaka değil kurtuldun hadi yine iyisin tarzı liseli mesajlaşmaları sürdü gitti. yalnız bu olay yaz tatilinin sonlarına doğru oldu. benim okula başlamam taşınmamız felan derken okul çoktan açılmıştı. bengittiğimde okulun yanlış hatırlamıyorsam 1 ayı geçmişti. o ay içindede ben ayağımdan ameliyat olduğum için raporluydum. sibelle kopuktuk. burcu sık sık mesaj atıyordu ama onada pek mesaj atmıyordum. ve aksaraya taşındık

okula geç başladım herkesden. okulu anlatmıcam bomtak bi okul. sıra arkadaşım hapçı. diğerleri ülkücü. arada ne tak yiceğimi şaşırdım hapçıyla arkadaş oldum. 3 kişiydik sınıfın diğer 22 kişisiyle konusmuyorduk vs vs bunların hayatımda cok bi önemi yok. yalnız ben aksaraydayken sibelle tartışmalar iyice arttı. herşeyde mantıklı konuşup fikir üreten biz gitmiş, yerine hak verdiğimiz düşüncelerde bile kavga eden 2 kişi gelmişti. neden böyle oluyordu? birgün bana mesaj attı. sana bi numara versem mesaj atabilirmisin diye. tabi dedim. numarayı ve mesajı yolladı. mesaj
-yarından sonraya gidecekmiyiz? sözün vardı
bu filmi merak ediyordu orası tamam. ama verdiği numara tanıdıktı... hasan

ben kafayı yedim tabi. ya açıklayayım arkadaşlarla sinemaya gidecektik işte şöyle oldu böyle oldu zırvalıyor. ama gavat değiliz evelallah. o sinemaya gidersen o film gibi yarından sonra olmazsın hayatımda dedim.

işin aslı zaten gideceği felan yok sinemaya beni fitil etmek için yapıyor. yoksa o veletten ben ne kadar uyuz kapıyosam o daha cok kapıyor. bildiğiniz mal ya çocuk. mal adamdan bile daha mal ordan yola çıkın panpalar. neyse birkaç gün konuşmadık. sonra özür diledi mesaj atıp. bana bi söz ver hiçbir erkekle benden habersiz mesajlaşmıcaksın normal arkadaşın bile olsa dedim. söz verdi. herşey güzelleşmiş gibiydi. artık eskisi gibi gelecekten bahsediyorduk ne yapacağımızdan hangi mesleği seçeceğimizden felan. eczacılık istiyordu. bi bayan için süper meslek diyordu.. bende sevmiştim bu fikri. eczacı olurdu bende işten cıkınca yardım ederdim birlikte evimize giderdik...

birkaç ay sonra bir muhabbet esnasında sınıfından bi çocuğun bi kıza ne hediye alacağını söyledi. benim antenler kalktı tabi sen nereden biliyorsun dedim. kaldı. bişey diyemedi. evet nerden biliyorsun dedim? mesajlaşırken söyledi dedi. bana söz vermişti mesajlaşmıcaktı kimseyle. aslında mesajlaşması umurumda değildi sonuçta saçma sapan bi konu bi cocuğun bi kıza alacağı hediye muhabbeti. ama önemli olan bana verdiği bi sözü tutmamış olmasıydı. o gün hayatımdaki en net kararlardan ilkini verdim sanırım. kendine iyi bak sibel söz vermek züt vermeye benzemez birkez sözünü tutmayan insan yine tutmaz. ben sana güvenemezken, hayatımı senle geçiremem dedim. ve telefonu kapattım. çok tuhaf bir duygu sanki bi anda tüm dünyada tek başına kalmışsında ne yapacağını bilemiyorsun gibi bir duygu

şimdi burdan sonrası biraz garip panpalar. ben sibelden ayrıldıktan sonra telefonu melefonu kapıyordum genelde gün içinde. mesaj atıyordu felan okumamak için. sürekli düşünmektende kafayı yiyordum ama okadar güzel sevgimiz nasıl bu hale gelmişti. şimdi gülceksiniz ama bi zaman sonra farkettimki kafamın içinde bi sibel kurmuşum ve onunla çıkmaya devam ediyorum. konuşuyorum, dertleşiyorum seviyorum onu. gerçek sibelin yaptığı tüm kötü şeylerden arındırdığım bir sibel hayaliyle çıkıyordum. kafayı yemiştim ama okadarda kötü bişey gibi gelmiyordu bana. eskidende görmüyordum, elini tutup kokusunu içime çekemiyordum. hayalimde çıktığım zamanda.. hiç olmazsa hayalimdeki sibel beni üzmüyordu. ne dersem o oluyordu. herşey istediğim gibi oluyordu... ama böyle bir hastalıklı düşünceye ne kadar kaptırırsan kendini o kadar sıyırmanın da eşiğine geliyorsun...

sonra yavaş yavaş kendime gelmeye başlamalıyım dedim. buda burcu sayesinde oldu. o ne zaman zorda olsam mesaj atıyordu kurtarıcım gibi. yine mesajlara başlamıştı. güldüren mesajlaş işte orda da kendine bi kurban buldunmu, ordakileride hayattan bezdirdinmi, ordakilerinde kafasını şişiriyormusun felan. bigün bende mesaj attım. sen gibisi yok diye. o mesaj aldı başını gitti. 10 15 mesajına 1-2 karşılık ancak veren ben, saatlerce mesajlaşır oldum burcuyla.

15 tatil geldi çattı panpalar, daha karneyi aldığım gün ankarayı özledim diye bindim otobüse ankaraya gittim. erkek arkadaşlarla buluştuk oturuyoruz bi parkta. burcu mesaj attı bilmiyo tabi ankarada olduğumu.
-karne nasıl tembel diye. bende
-düzgün konuş döverm bak (: yazdım yolladım.
-karete biliyorum ben söylemişmiydim dedi.
-o zaman sözümü geri alayım abla dedim.

napıyosun nerdesin dedim bizim oturduğumuz parka çok yakın bi arkadaşın evi var merve. onların bahçede oturuyorlarmış. dur dedim gidip biraz kızdırayım şunu. arkadaşlara söyledim ben burculara bi selam verip geleyim fln hemen ooooo lar uçuştu. (burcunun beni sevdiğini benden başka herkes biliyormuş panpalar bu arada. ben aksaraydan her aradığımda hemen kimi aradıysam yanına koşuyormuş okulda. bazende beni arardı açmazdım şarkı söylermiş o ara salak bi şarkı vardı sana alo diyorum beni duymuyormusun telefona cevap ver artık sevmiyormusun felan (: onu söylermiş gülerlermiş felan) neyse ben gittim mervelerin eve yakın bi yerden aradım sesin gelmiyor ya bahçede çekmiyormu felan yaptım oltaya getiriyorum hala haberi yok ordaolduğumdan. başka yere geç dedim çekmiyo duyamıyorum seni. bahçeden çıktı karşısında ben
- hah böyle daha iyi duyarız birbirimizi dedim telefonu kapatıp
direk koştu bi sarıldı lan noluyoruz felan oldum böyle kız bana sarılıyor ben sarılmadım öyle kalakaldım ama hayatımda ilk kez bi kız sarılıyor öyle bana acaip elim ayağım birbirine dolandı napcağımı şaşırdım.

2 haftaya yakın ankarada kaldım arkadaşlarla görüştük hergün burcuylada görüştük birkaç kez ama arkadaşlarla birlikte hep. döneceğim günden önceki akşam mesaj attı (bu arada teyzemlerde kalıyorum ankarada)
-kaçta gideceksin uğurlamaya gelmek istiyorumda diye.
-yine sarılacaksan gel otogarda havam olsun dedim
-sıra sende ama dedi
-ooo o zaman çok ezik dururum otobüse kız felan binerse tanışamam ama dedim
-sen hep uyuz olarak mı yaşayacaksın ya dedi
-beşikten mezara
-sarılmıcam dedi
-tüh hava atamıcam gelme o zaman ya başka birini çağırayım 2 dk sarılacak dedim öyle gülüşmeler vesaire yattım uyudum. sabah mesaj attım ben gidiyorum arkadaşlar kendinize iyi bakın diye. tüm arkadaşlara.
burcu mesaj attı kaçta gidiyorsun diye söyledim saati. gittim otobüse binmek için bekliyordum burcu geldi
-oh be kurtuluyoruz senden garantiye alayım gözlerimle görüp felan diyor
-gidişim suskun oluyo ama fena dönecem gör sen dedim öyle 5 10 dk muhabbet ettik otobüs kalkıcaktı hadi kendine iyi bak sağol geldiğin için dedim tokalaştık elimi bırakmadı sarıldı
-özlicem seni dedi
vay amk bi türlü alışamayacağım ben bu sarılmya. ama bu kez bende tek elimle hafif sarılır gibi tamam ağlama gelcem nasılsa yine dedim güldük bindim otobüse. gidene kadar mesajlaştık otobüsde kız varmı hava atabildinmi şudur budur eve gittim uyumuşum. sabah bi uyandım birton mesaj nerdesin gitmedinmi eve felan merak etmiş.
-geldim geldim merak etme dedim. ertesi gün.
-nerdesin yaa merak ettim dedi.
-otobüsdeki kız bırakmadı ya felan dedim.
-offf off dedi
-aynen ya o nasıl kızdır öyle off off dedim

sinir etmek çok güzel oluyor lan kızları.

sonra birgün ankaradaki kankamla konusuyorduk burcuyla çıksana lan dedi. niye ki ne alaka dedim. böyle böyle dedi anlattı herşeyi seni seviyo olm malmısın çok değişdi eskisi gibi gıcık değil felan. ya dedim ben burdayım o orada artık tövbeliyim ben uzaktan cıkmaya. kapattık o konuyu.ama insanın zütü kalkıyor bi yandanda biri beni seviyor lan bu tipimle felan

burcuyla çoğu zman mesajlaşır olmuştuk ama hep böyle gülüp eğleniyoruz öyle sevgili vs muhabbeti yok. okulun sonlarına doğru sibel mesaj atmaya başladı napıyorsun şu bu felan. ama cevap vermedim hiç. hayatta yapmamak gereken en önemli şeylerden birisi kırdığın bişeyi yapıştırmaya calısmak bence. eskisi gibi görünsede aslında eskisi gibi olması imkansızdır. o yüzden üstelemeye gerek yok. sibel... hayatımın aşkı. ilk aşkım. ama sözünü tutmadı. benim için farklı şeylerin çok büyük önemi vardır. mesela güven...

sınıftaki ortamdan bahsetmiştim. ben sigara bile kullanmıyordum sıra arkadaşım ot hap vs satıyordu. diğerleri zaten sözde ülkücüler ama birbirlerine parmak atıp duruyorlar derste. aksaraydada derslere gitmek yerine zamanımın çoğunu internette, kalan kısmın yarısınıda radyoda geçiriyordum. aksaray fm de bi dj ile tanışmıştım her gece yayını vardı gidip orda onu izliyordum. bazende programa konuk olarak katılıyordm okuldan daha eğlenceli geliyordu. zaman böyle geçti ve yine geldi çattı yaz tatili. karne de 3 tane 1 ile. ama orada kalırsam ya bin olcaktım yada bin olacaktım başka alternatifi yoktu. babama benankarada okuyacağım geri dedim. birsürü tartışmalar vs daha yeni geldiği için tayın isteme hakkıda yoktu. o zaman okumuyorum dedim. bastım ankaraya geldim ertesi gün. sonrasında babam emekli olmak zorunda kaldı ankaraya taşınabilmek için. taşındık ankaraya yazın sınavlara girdim yine geçtim sınıfı. okulun ilk günü nedense hala neden yaptığımı bilmiyorum burcuların evinin önüne gittim evden çıktı beni gördü şok oldu bu kez sarılmadı ama çünkü evlerinin önündeyiz binler babası zütümüzümü gibsin (:

@99 bende seni seviyorum panpa

okuyan varsa devam etcem panpalar

dostum benim problemim bu zaten. insanların üçünü beşini değiştirdim diyelim hepsini değiştiremem bunu biliyorum. ama hastalık bu engel olamıyorum. ya bileklrimi kestiğim bi kız vardı bana şerefsizlik yapmıştı. hastaneye zor yetiştirdiler amk ölümden döndüm kız geçen gün yardım istedi mal gibi gittim yardım ettim. bu elimde olan bişe deil. hastayım.

okula döndüğümden kimsenin haberi yoktu. bir anda burcuyla birlikte içeri girdiğimi görünce aaaaa sesleri ooo seslerine karıştı. bi yandan beni okulda görmenin şaşkınlığı diğer yandan burcuyla okula gelmemin şaşkınlığı arasında arkadaşlarla sarıldık. artık eski okulumdaydım. giderken hayatımda sibel vardı burcu ara sıra mesaj attığım birisiydi. döndüğümde ise burcuyla okula gitmiştim (herhangi bir amacım yoktu aslında burcunun evine giderken, okul yolumun üstündeydi evi belkide ondan durdum orda) sibelle arada bir bile mesajlasmıyorduk neredeyse. taaki o mesaj gelene kadar.

sibelden gelen bir mesaj. itüde bir mühendislik bölümüne göndermek istiyormuş öğretmenleri. kendisi eczacılık istiyordu. şimdi ne yapacağını düşünüyor bana soruyordu. sadece kendi hayallerini başkalarının isteklerine değişmemesini söyledim. bu arada burcuyla tahmin ettiğiniz gibi birşey olmadı yani daha fazla yakınlaşmadık. aksaraydaki gibi mesajlaşmalarla devam ediyorduk panpalar. okulda makara felan ben yine laf sokmadan durmuyordum tabi derslerde felan (:

lise sonda okurken bizim orda belediyenin cafesi vardı. gençlik merkezi diye bir platformun içinde cafeye takılıyordum orayı işleten abiyi tanıdığımdan da yardım ediyordum felan. gelen giden herkese bakıyordum sorunu olanlara felan bilgisayarda. hacker okanın tecavüze uğramış hali gibi bişeydim işte. birgün ilkokul arkadaşım 3 kız geldi cafeye konuşalım mı dediler. konuşurken bi kızdan bahsettiler sağlık meslekte okuyan. adı burcu (onunda adı burcu iki burcu oldu karıştırmayın) bu kız senle tanışmak istiyor felan dediler. ben şaşırdım ben değilimdir dedim yanlış anlamışsınızdır felan cünkü dediğim gibi evlat olsam sevilmicek bi tipim var panpalar. nerden geliyo amk bu kızlarn bolluğu bir anda. ama arkadaslar eminler sensin şudur budur tanışmak istiyo vs. ben hem sibeli unutamadığım için hemde kızı ble tanımadığım için yok sağolun dedim benim çıktığım var. okey dediler sen bilirsin. aradan birkaç gün geçti bana bi mesaj geldi. 3 mesaj uzunluğunda bir mesaj. bir günaydın mesajı ama aşk sözleri felan yazıyor. mesajı tam hatırlayamıyorum ama eskiden mesaj atınca 3 mesajlık felan başı kıçı gelirdi ortası gelmezdi yada 3. kısmı gelmezdi bazen. işte mesajın başı geldi eyvallah aşk sözleri. biraz bekledim bide burcu. bu annemin telefonu buna mesaj atma yazan son kısmı geldi. artık herşeyi açık açık yazmıştı kız sevdiğini felan söylemişti. bi tuhaf oldum giberm dedim beni giblemiyorsa sibel bende giblemem. zaten burcuyada iyice ısınmıştım bu olaylardan sonra. okula gittim
-mesajı senmi yolladın dedim.
-yok annem dedi.
-iyi iyi selam söyle annene dedim.
sonrada ders başlayınca mesaj attım çok tatlısın diye. banamı dedinnnnn diye bir mesaj yazdı. lan dedim hani kontoru yoktu bunun yani kontoru vardıysa niye annesinden mesaj atıyo manyakmıdır nedir hangi ara kontor aldı felan. hiç kurcalamadım ama. mesajlaşma uzadı gitti uzadı gitti. tüm dersler boyunca mesajlaştık açılmaya başladık brbirimize felan. geceye kadar mesajlaştık panpalar. ama çıkma teklifi olmadı çünkü hiç bilmem nasıl çıkma teklif edilir felan salakca da geliyo açıkcası benimle çıkarmısın demek. ama o sağolsun okulda tenefüsde yanıma oturdu seni seviyorum dedi. bende kaptırdım amk bende seni seviyorum dedim. böylelikle çıkmaya başlamış olduk. bu arada benim gerçek hayatta sanırım ilk çıkdığım kız oldu.

çıkmaya başlamıştık artık. gayette güzeldi aslında.hem yanıbaşımda hem aynı yerdeyiz. hem babası annesi beni tanıyor normal hayattan seviyorlarda. yani süperdi anlayacağınız herşey panpalar. mutluydumda sibelin verdiği üzüntüleri siliyordu. bilmiyorum sizede oluyormu ama bir kız başını omzunuza dayayıp elinizi tuttuğunda insana acayip bir özgüven geliyor. içini huzur kaplıyor. o anın mutluluğu ne sexde var nede başka bişeyde

çıkmaya başladıktan sanırım 1 hafta sonra felandı ogün cafeye gelen arkadaşlarla karşılaştık tekrar. burcuya numaranı vermiştim mesaj atmış cevap yazmamışsın ya sen eskiden bukadar kaba değildin dedi birisi. bende yooo bana mesaj felan gelmedi dedim. nasıl olur mesaj yazdım cevap vermedi dedi bize. dediler. valla bana mesaj felan gelmedi dedim. tamam diyip gittiler. akşdıbına bi mesaj daha geldi. geçen gün mesajıma cevap vermedin diye. sen kimsinki dedim. burcu dedi. ne mesaj yolladın dedim. ne dese beğenirsiniz panpalar?

-günaydın mesajı atmıştım annemden
-şaka yapıyosun
-yoo şaka yapmıyorum nolduki?
ananın amı oldu burcular karıştı gittim öbür burcuyla çıkmaya başladım sırf o mesajın güzelliğinden. kafam allak bullak oldu güleyimmi söveyimmi bilemedim. ayrıca sınıftaki burcuya senmi attın mesajı diyince oda yok annem attı demişti. ben o annemi duyunca o sanmıştım ama şimdi anlıyordum. burcuyla zaten mesajlaşıyorduk biz sürekli. mesajı senmi attın diyince hangi mesajı demedi bile kendi attığı mesajlardan birisi diye düşündü kesin ve yok annem diye şaka yaptı. ama ben bunu sanırım ciddiye aldım ve annem olayından dolayı mesajı yazanın sınıftaki burcu olduğunu düşündüm. hay kafanı gibeyim senin dedim kendi kendime. bunun şokunu yaşarken ertesi gün sınıftan bi erkek arkadaş bizim orda bi kız var seni sordu bana demesinmi. gibtir lan dedim kim ? burcu diye bi kız bizim orda oturuyo sağlık meslekte okuyor. vallahamı nasıl bi kız la o dedim. güzel bi kız dedi. lan içesim geldi bi anda. (üstünden 8 yıl geçti kızı hala görmedim bu arada. bilerek görmüyorum gidip. kafamı duvarlara vurrum diye (: ) gerçek anlamda aşık olmadan bi kızla cıkacaksam bari en güzeliyle çıksaydım düşüncesi olmuştu çünkü. ama yinede çok sürmedi bu düşünce. çünkü burcuyla çıkmaya başladıktan sonra bağlanmaya başladım ona. hemde üçer beşer adım hızlarla.. sanırım sevmeye başlıyordum

dövüş kulübünde diyor ya biz kadınlar tarafından büyütülmüş bir erkek nesliyiz.
bu yüzdende sanırım her kadında da bu yüzden birazcık anne şefkati arıyoruz. ve bu şefkati bulduğumuzda da
onu hayatımızın baş köşesine oturtuyoruz. burcuyla benim olayım sanırım böyle gelişmişti.hep yanımda olmuş,
hiç yalnız bırakmamıştı.ve şimdide kalbimi ele geçirmeye başlamıştı.ama sibel hep olmadık anlarda ortaya çıkıyordu.
bir mesajıyla kafamı karıştırıyordu. birgün akşam üstü aradı. seni seviyorum dedi. birlikte olmak istediğini söyledi tekrar.
bi yanda hayatımın aşkı dediğim kız, bir yanda beni hiç yalnız bırakmayan burcu...
napmalıydım panpalar :(

sibele de burcuyada ihanet etmemek için herşeyi anlattım. herşeyi. çıkdığımızıda söyledim. telfonu kapattı. birkaç saat sonra arkadaşı aradı sibelin. sibel seni çok seviyor dedi. dedim benim 1 senemi giberkendemi çok seviyordu.
kafası karışıktı vs saçmalıyor... benim onu ne kadar sevdiğimi bile bile nedir bu kafam karışık muhabbeti ya giberim ergen triplerini bizde gencizde dıbına koyim hiç öyle 1 sene ortada görünmeyip sonra seni seviyorum ayağına yatmıyoruz. bunları diyordum ama kalbimde bidaha konuşsam sibelle diye acayip oluyordu. burcu? onada haksızlık ettiğim düşüncesi ayrıca kalbimin içine sıçıyordu. herneyse beyler öyle kapattık o gün telefonu. birkaç gün sonra perşembe günü aksama doğru sibel aradı. bunca senedir tanışıyoruz dedi. enazından 1 kez görmek hakkım. pazara kadar beklicem buraya gelirsen herşeyi konuşur hallederiz ve hayalini kurduğumuz herşeyi gerçekleştiririz dedi. ama pazardan sonra gelirsen ben yokum dedi. kapattı... vay dıbına çakayım ya nasıl bir ikilemde kaldım varya anlatamam. aklım gitme burcuyla mutlu ol diyor ama kalbim ben sibeldeyim, sende yanıma gel diyordu... gitmek enazından gözlerine bakmak istiyordum sibelin.ama hem burcu sorunu vardı hemde para sorunu. dıbına çakayım gideyimde nasıl gidecektim. liseli bi veledim sonuçta evden nasıl izin alacam, ne yalan atıcam eve, parayı nerden bulacam oraya gidecek. ama işte insanın gözü dönüyor bazen. akşam annemin bileziklerini çaldım. yetmez dedim ertesi gün okulda arkadaşlara sordum para varmı diye herkes liseli amk nerden olsun para. bi arkadaş telefonunu verdi al sat telefonumu, işini hallet dedi. telefon 50 tl ye sattım satarkende dedim 2-3 güne kadar geri alcam bir süre bekletirmisiniz, adam dedi tamam 60 a satarım geri. halbuki 3 tane bilezik çalmışsın amk evlenmeyemi gidiyon mal ne satıyon telefonu felan. herneyse işte okuldan kaçtığım gibi aştiye gittim. ilk otobüse binip kızın olduğu şehire gittim. cuma günü akşam saat 8 gibi indim terminale. sibeli aradım dedim ben burdayım.. inanmadı bayaa bi. sonrada ne dese beğenirsiniz? ben bu saatte gelemem sen orda bekle sabah gelirim direk yanına dedi