peki ya sen olsaydın ne yapardın

başlarda söylemiştim, güzel yazamam, derdimide sıkıntımıda iyi anlatamam cümlelerimde. bazen başkaları senin yerine senin söylemek istediklerini söylemiştir, işte anlatmaya çalıştığım aşkın bana göre ne olduğu ve neden öpüşmenin, sevişmenin bana göre aşk olmadığını mustafa yıldızdoğan çok güzel anlatmış demek istediklerimi söylemiş. okursanız belki biraz daha iyi anlarsınız beni.. ve şu cümlesinde de belkide şimdiye kadar anlattıklarımın bir nebze olsun özetini bulabilirsiniz.. "Zengin babaları sayesinde, lüks arabalarla, gündelik sevgili değiştiren, aşkı ve sevdayı iki öpücük zannedenlere kızıyorum. Kızdığım gibi de acıyorum. Bana ne diyemiyorum işte. Takıyorum kafama. Bölüyorum uykularımı... biz sevdiğimizi iki öpücük niyetine değil, Allah'ın bir emanet kuşu bilip,bir ömür boyu aynı yastıkta bir ömür sürmek için severiz."

http://fizy.com/#s/1aj5tu

"Ya işte böyle gözüm, bakıyorum da şunlara , şaşıyorum. Canım sıkılıyor, Allah canımı alsın. Zengin babaları sayesinde, lüks arabalarla, gündelik sevgili değiştiren, aşkı ve sevdayı iki öpücük zannedenlere kızıyorum. Kızdığım gibi de acıyorum. Bana ne diyemiyorum işte. Takıyorum kafama. Bölüyorum uykularımı. Çünkü bu gençlik bizim bizim.. Anlat anlat diyorsun ya ikide bir, yaralı yüreğimle yaralamak istemezdim seni. Ama sevda ne demek, ama gönül ne demek, vefa ne demek ve ben seni nasıl sevmişim vay vay ki vay. Ben , insanların toprakla haşır neşir olduğu, çocuklarına helal lokma için terlerini toprağa akıtan,eli nasırlı mı nasırlı, yüzü güneş yanığı, gönlü ezelden yanık, güneşin toprakla öpüştüğü, buram buram dert, buram buram hasret, buram buram sevda kokan, hürriyet sevdalısı milyonlarca yiğitten biriyim. Anam, abdestsiz göğsünü vermemiş bana,ola ki Allah'a ola ki Vatana, ve ola ki sevdiklerine ihanet eder diye. Anamın ak ve helal sütünden midir nedir? Vefasızlığın v' si yoktur kitabımızda. Hele güzelim sevdiğini yarı yolda bırakmak nankörlüğün ve namertliğin en adisi budur işte. Gönül dersen gönül, yürek dersen yürek, aşk dersen aşk, bırak duygularımı yüreğime. Yüreğimde bul kendini. gör ki nasıl sevmişim seni. 18'inde deli taylara benzer kızlarımız, geçit vermez yüce dağ gibi heybetli, şahin bakışlarında mertlik ama yufkadır yürekleri. Onlar ki sevdiklerine toprak kadar vefalı onlar ki sevdiklerine gün gibi, güneş gibi sadık, kardelen çiçekleri kadar sabırlı, ki onlarda iffet, ki onlarda edep. Onlar sevdiler mi başka severler güzelim. 21.asırda ne Karacaoğlan' ı ne Köroğlu' nu ne de Ferhat'ı aratır yiğitlerimiz. Gönül, bu ya hep ulaşılmaz, erişilmez dallara bağlanır. Çile ise çile dert ise dert, pes etmek mi asla. Ve yiğitliğin kitabı yazılmaz gülüm. Yiğitlik yürekte saklı yiğitlik gönülde gizlidir. Yiğitlik sadece bilekte değil. Bizi biz eden bizi farklı kılan bu düşüncemiz bu gönlümüz. Çünkü biz sevdiğimizi iki öpücük niyetine değil, Allah'ın bir emanet kuşu bilip,bir ömür boyu aynı yastıkta bir ömür sürmek için severiz. Ben sevdiğime gel dediğim vakit dağları yırtıp gelen, git dediğim vakit kaşlarını çatmadan, arkasına bakmadan gidendir. Zannetme ki korkudan, edepten, gönülden, sevgiden. işte güzelim, diyorum ya iki de bir, gönül dersem gönül, yürek dersem yürek, aşk dersem aşk, bırak duygularımı yüreğime, yüreğimde bul kendini. gör ki nasıl sevmişim seni"

duraktaki kırgın vedamızı yumuşatmak için eve gidene kadar türlü şebeklikler yapıyorum, otobüsde ayakta gittiğimi arkadan birilerinin niyeti bozduğunu söylüyorum, sonrada otobüs paramın olmadığını, bagaja koyduklarını onada güldüremeyince diğer liseli şakalarına geçiyorum. ama hiç tepki yok. biliyorum bu konularda beni yanlış anlıyor. ama olayın boyutunu o gece öğreniyorum.
-ben ayrılmak istiyorum xxx
-yok artık şaka yapıyorsun, öpmedim diyemi?
-öpmedin diye değil genel olarak herşeyden dolayı
-ne var herşeyde? akşama kadar hiçbirşey yoktu ne oldu bir anda?
-yanlış anlama kızdığım için değil, sen haklı olduğun için. ve seni sevdiğim için ayrılmak istiyorum
-ya bırak nefes insan sevdiği için ayrılırmı bahanen yoksa söyle daha mantıklı bahaneleri ben sana bulayım
-bak xxx, benim geçmişimi bliyorsun. sana binlerce kez teşekkür ederim şimdiye kadar hiç yüzüme vurmadın bunları. bana hatırlatıp da durmadın. ben kendim hatırlayıp üzüldüğüm zamanlardada beni susturup konuyu değiştirdin. ama ne kadar düşünmesende, seni her öpmek istediğimde, yada seninle bişeyler yaşamak istediğimde eskileri hatırlayıp iğrendiğini ve bu yüzden beni istemediğini anlayabiliyorum. bu şekilde reddetmenin ne kadar acı verdiğini bilemezsin. ve ben senin tertemiz, sana layık birisiyle birlikte olmanı inan çok istiyorum çünkü ben temiz bir kız değilim, kullanılmış biriyim. sana da kızmıyorum dediğim gibi, kendi hatalarımı çekeceğim. böyle yaşayacağım. sadece her kaçışında canım acıyor.
-nefes açıkcası beni yanlış anladığını biliyordum. ama seni beğenmediğimi felan düşündüğünü sanıyordum. inan böyle düşüneceğin aklımdan bile geçmezdi. ben sana hatırlıyorsan bir soru sormuştum. benimle evlenirmisin demiştim. senden bu konulardan dolayı iğreniyor, seni başkalarıyla birlikteolduğun için kirli görüyor olsam bu teklifi yaparmıydım? sana söylemiştim, eskiden ne tak yediysen yedin. gibimde değil. sen değişmek istiyorsan ben geçmişe sünger çekmeye hazırım. sende hazırsan bu yolda birlikte gidelim demiştim. görüyorum ki ben sünger çektim ama sen çekememişsin. kendi düşüncelerini bana yükleyip rahatlamak istiyorsan bu yüküde kabullenirim. ama benim kafamın seninle geleceğimizde değil, senin bacak arana giren cıkanın hesabında olduğumu düşünüp bana hakaret edeceksen çok açık söylüyorum gibtir git.
-çok üzülüyorum xxx, hep aklıma geliyor insan sevgilisini öpmek istemezmi
-lan salak yüz kişinin ortasında öpmek istemez tabiki. insan huuryu bile öpmek istemez sen neyin kafasını yaşıyorsun dıbına koyim
-seni tipin için sevmedim, işin gücün içinde sevmedim, sende benim durumum yada tipim için sevmedin bunlardan eminim. ama kalbim aklım hep bu konuya takılıyor. senin samimiyetine hep inandım, nolur bu soruma kızmadan gerçekten kalbinden geçen cevabı ver. verde rahatlayayım. ben başkalarının olduğum içinmi beni reddediyorsun?
-sen benim olduğun için seni milletin yanında reddediyorum. ve benim olacağın için şuanda seninle birlikte olmuyorum. ister inanırsın samimiyetime, istersen inanmazsın.
-seni çok seviyorum.. ben şuanda seninim. ilerideki sadece imza. sende bunu düşün.
-o imza olmadan babanın mirası bana kalmaz ama (:
-bak bunuda düşündüm hemde kaç kez düşündüm ama hep tek bir cevap verebildim bu yüzden çok rahatım. yanlış anlama yalnız kaldığımda sürekli ikimizi düşünüyorum, ve acaba fakir olsam yine benimle olurmuydu diyorum bunu şüphe ederek sormuyorum yanlış anlama. ve hep tek cevabı veriyorum kendime çünkü eminim, fakir olsam daha çok sahip çıkacağından. o yüzden imza miras felan diyerek kandırma beni. ben seni istiyorum, madem sende sadece imzayı bekliyorsun, benden iğrenmiyorsun. o imzayı ben gönlümde attım. artık senin olmak istiyorum...
-gönlün belki başkasına kayacak ilerde.
-gönlümü sen dışarı atmadıkça senden kaymayacak.
-ne desem boş değil mi? bunu yapmadıkça seni kendime inandıramayacağım?
-kızma ama hep aklımda soru işareti kalacak sanırım
-peki yaptıktan sonra benim üzüleceğimi düşünmüyormusun?
-ben senin karın olduktan sonra üzüleceğini sanmıyorum. herşeyimle senin olmak istiyorum
-peki nefes düşüncem. bak söz değil ama düşüncem.
-ya sanki sen kızsın ben erkeğim (:
-evt ya bekaretimi alırsan (:
bu lafı keşke etmeseydim yine laf soktuğumu düşündü
-bekaret.. doğru ya ben bozuğum
-o değilde babanda çok para varmı (: (kıvır lafı oğlum kıvır asena gibi oldun amk zaten )
-o paraları sana sokucam sinir ediyosun
-cebimedir inşallah
-yok sen anladın
-zevk almaya bakarım napayım (:
-ıyy iğrençsin tekrar düşüncem seninle birlikte olmayı (:
-neden ayol (:
-yapma şöyleee (:
-seni seviyorum
-karın olmak istiyorum..
-zaten karım değilmiydin kızım alla alla
-herşeyimle..
-şu kafanı derse harcasan diplomanla giberdin beni
-oda olacak
-gibcen yani vay amk bi para bi diploma nedir kızım senin amacın (:
-biz en iyisi yatalım iğrendim senden
-güzell artık birlikte olma konusunu bidaha düşünürsün
-hayır o konuyu sen düşün. beni seviyorsan evleneceksek ben o nikahı coktan yaptım gönlümde seninde yapıp yapmadığını göreceğiz xxx
-peki nefes. tamam. hep düşüneceksen bunu, mutsuz olacaksan sürekli onada peki. olacak istediğin
-ciddimisin
-evet.
-ne zaman
-bana takvim sorma, olacak tamam ama biraz zaman geçsin yarın kalkıp yapmıcaz.
-görücez bakalım kocacım sen beni gerçekten karın olarak görüyormusun (:
-tamam tamam anlıcaksın o zaman merak etme
-seni çok seviyorum
o gece hep düşündüm. harbidende sanki ben kızdım o erkekdi. ama ben böyleydim napabilirim? bana mesaj atıyor bazıları gaysın sen topsun sen malsın sen diye. buradan tekrar onlara sesleniyorum; eppek varmı panpa? (:

ilaçları kullanmaya başlayalı baya zaman oldu. fakat bir problem var. paxil kullanmaya başladıktan bir süre sonra diğer sevgilimle cinsel yaşantımızda tuhaf sorunlar cıkmaya başladı. eskiden 5-10 dakikada sevgilim beni boşaltabiliyorken, artık boşalamıyordum. bir deneme iki deneme derken günlerce böyle olunca tabi sevgilimle bozuşmaya başladık. sağ elim yeter lan nasır tutcam gavat boşalıyosan boşal dercesine sevişiyordu benle (: lan anlayacağınız asılıyodum asılıyodum yok anasını gibim boşalamıyorum. bi an dedimki doktor dıbına koydum senin kısır yaptın beni. ama ağlayacağım neredeyse, kaldırıp ilaçların topunu attım. hemen doktoru aradım o gün görüşmek için. yer yokmuş 2 gün sonraya randevu alabildim. bu 2 gün içindede deniyorum tabi ama tık yok bizim yavşaktan. herşey güzel, zaman güzel mekan güzel ama ceza sahasına kadar giriyorum vuruşu yapıp golü atamıyorum. nefes o sıra bendeki siniri farketmiş olcak sorduda sordu bende anlattım. ilk başlarda bak ya yapmamak için neler uyduruyor dediysede kızım senle yapmakla ne alaka, kalkışa geçiyorda inişe geçmiyor dedim. dalga geçmeye başladı amk ooo daha iyi diye. lan benim pgibolojim dibe vurmuş hala daşşak geçiyo. nefesede gün doğdu amk elinden bıkmıştır beni istiyordur karısını istiyodur diye tekrar mevzuyu açıp duruyo. dedm şu sinirle gelcem seni yatağa bi atıcam 3 ay kalkamıcan bekliyorum diyo. neyse dostlar doktorun odasındayım yine, ama moral bozuk, surat attan düşmüş dexer amcanın suratı gibi. oraya kadar bi gazla gittim ama adama nasıl anlatacağımı hiç düşünmedim. ne dicem amk asılıyom asılıyom boşalamıyorum mu dicem. yada kuşu hasta ettin dürzü desem de olmaz. anlatırım felan dedim biraz sıkılarak. anladı cekindiğimi rahatlatmak için muhabbet etmeye başladı. sonra ilaçlara geldi konu. ilaçları aksatmıyorsun değil mi dedi. hah beklediim soru
-iki gündür kullanmıyorum
-neden
-bazı sorunlara neden oldu
-allah allah o ilaçlar yapmaz öyle, yaşam kaliteni korur vs zırvalıyor
-dedim kaliteyi koruyamadı doktor bey
-problem ne
-ciddi bi problem sanırım
-söylesene?
-yani nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum da şey olmuyor
???
-cinsellikle alakalı sorunlar çıkarıyor
-ilaçlarmı? ne oldu sorun ne
-doktor bey dedim kısacası boşalamıyorum
(dedim ama yerin dibine girdim başka nasıl kibar söylenirdi acaba diye düşünüyorum kafamda ter akıyo zütümden utançtan(: )
-haa tamam tamam paxil yapıyordur onu
-bilmem artık hepsini bıraktım
-saçmalama bırakma ilaçları kullan
-kısır oldum doktor bey neyine kullanayım daha
noel baba gibi güldü hoh hoh hoh
-yok yok merak etme xxx, paxilin yan etkisi o, geç boşalmaya neden olur
-geci mecimi var hiç olmuyor doktor bey kesin kısır oldum neden verdiniz kısır yapan ilacı
-kısırlık değil, ilacın yan etkisi boşalma süresini geciktirir merak edecek bir durum yok bıraktıktan bir süre sonra düzelir tekrar
-eminmisiniz başka ilaç verin bana ben korktum
-başka ilacı bırakşimdi eminim zaararlı olacak şeyi neden yazayım sana
-bu geciktiriyor yani kısır yapmıyor?
-evet sadece uzun bi süre gecikir.
-tamam teşekkürler düzeldi pgibolojim ben gideyim
-dur nereye daha yeni geldin daha süremiz çok var
-yok kafamda tek bu vardı onun için randevu aldım
-hahah tamam merak etme sorun yok
-tamam sağolun görüşürüz
-görüşürüz normal randevu vaktinde tekrar gel
tam kapıdan çıktım geri girdim
-doktor beyyy
-noldu?
-bana ilaçları yazarmısınız tekrar
-bittimi ilaçların yeni yazmıştık kaçar kaçar içiyorsun
-yok bitmedide ben hepsini kaldırıp attım kısır oldum diye
adam hafif çaplı gülme krizi ve reçeteyi elime verdi. bu kez paramızla alacaz amk ilacların süresi dolmamıştı daha (: neyse kısır değiliz ya o yeter. eve gidince hemen deneme çalışmalarına geçtim. abartmıyorum sağ kol badici kolu gibi oldu resmen bir saate boşalıyosun amk kollar artık yavaş çalışıyor yorgunluktan. ama sonunda boşalıyosun doktorun dediği gibi.oh bee ne korkunç bişeymiş boşalamayacağını düşünmek (: hiç işime yaramasada o güne kadar kısır felan olmaktan cok korkmuştum nedense (:

nefesle ilk buluşmamız bu konulardan sonra. yemek yiyoruz barın tekinde. bar dediysem akşama kadar genelde böyle bir iki bira içip bişeyler yemek isteyenler aksamda asıl bar şeklinde kullanmak isteyenler gidiyor. bilen bilir kızılayda twelve idi o zamanlar ismi şimdi adını değiştirdiler galiba. konu döndü dolaştı bizim ufaklığa geldi. nefes gülüp duruyo öldüü öldüü diye. yok dedim ya ölmemiş o kalp masajı yaptım düzeldi (: twelveyi bilenler varsa böyle koltuklarını hatırlarlar. hatırlamayanlar için de paint terk çizim olarak göstereyim (:

http://www.incicaps.com/twelve.jpg

(çizimimle daşşak geçmeyin lan olayı anlayın yeter (: babamızı autocad gibmedi anca bukadar geliyo elden (: )

burda oturuyoruz işte. bir yandan bişeyler yiyor bir yandan da sohbet ediyoruz. ben kalp masajıyla canlandı diyince elini yavaş yavaş benim bacaklara attı. bi kontrol edeyim, doğrumu söylüyorsun diyerek. lan o an herşeyin dıbına koyayım düşüncelerimin felan , ama birisi görcek diye altına sıçıyorsun. görmesine imkan yok kimsenin gelip başına dikilip bakmadıkça. ama insan işte tedirgi noluyor. o tedirginlikle kalkmıyo amk. bak gördünmü senin kalp masajı işe yaramamış dedi. dedim şu tedirginliği sen yaşasan göğüslerin içine kaçar (: sonra baktım içerde kimse yok, herkes dışarıda içiyor bahçe gibi yerde. olsa bile göremez zaten yanımda durmadıkça. saldım kendimi 2 dakika sonra bizimki masayı kaldıracak duruma geldi tabi. bak gördünmü dedi benim masajım iyi geldi ben kurtardım o artık benim. dedim yannanım biz boşalalı çok oldu geçen gün tabi içimden dedim bunu (: ben zaten seninim dedim dışımdan. demeseydim keşke aq o zaman istediğimi yaparım diyip fermuarı açtı lan dedim oha takunu cıkarma amk sen içeri kimse gircekmi ona bak dedi zaten başka napıcam o züt korkusuyla. lan o anki kadar panik ve fenalara gelme durumunu baska bi sekilde yasayamaz insan. bir yandan sevgilin eline almış okşuyor bi yandan kapıdan biri girerse zütünü de o okşar korkusu karışıyor birbirine. ve tabi beklenen oldu kapının önünde duran garson birinin bira istemesi üzerine içeri girdi. tabi toparlandık felan kılıcı kınına soktum hatta şüphelenmesin diye garsonu çağırdım bende birer bira da bize istedim. biralar geldi tabi biz 3 kişiyiz benimki hazır olda bekliyor pantolonun içinde. nefes gülmekten ölüyor amk tak var gülüyon ne haldeyiz. neyse panpalar hızlıca geçeyim orayı biraz daha oturduk dışarı çıktık. otobüs beklerken bukez elimi tutmakla yetindi. tabi ödülünü almıştı ufaktan. uslu kız oluyordu benim kurallarıma uyuyordu kalabalıkta. bende ona bi jest yaptım tabi. normalde kalabalıkta öyle birbirine sürekli seni seviyorum felan demeyi çok sevmem zaten belli amk sevgiliyiz nesini ispat edicez. ama o otobüse binerken arkasından seslendim
-bayann
döndü baktı
-seni çok seviyorum
eheh bukez o utandı. hemen bindi otobüse bende onu utandırdığım için şu surat ifadesiyle duraktan ayrıldım otobüs gidince
http://www.incicaps.com/yihyihyih.jpg
ayrıca
http://fizy.com/#s/1aoy2k

ertesi gün aynı zamanda doktorlada randevum vardı. doktorun odasındayım yine. ve bitkin haldeyim. gece boyu ağlamaktan gözler gibi tutmuş. ruh gibiyim. ufuk bey tersliği anlamış olacak ki başka birşey sormadan anlatmak istermisin dedi.
herşeyi anlattım. ama herşeyi. aynı size anlattığım gibi. bana
-ayrıl o kızdan dedi. ayrıl. yoksa hayatındaki herşeyi kaybedeceksin. tabi kaybedecek birşeyin kaldıysa.ama işinide kaybedeceksin. dinle beni ve ayrıl
adamın karşısında hıçkıra hıçkıra ağlıyorum, utanmıyorum, saklamıyorum.. oda yadırgamıyor hiç.
-nefes alamıyorum, içim acıyor kalbim acıyor , zoruma gidiyor. benim değer verdiğim herkes bana it muamelesi yapıyor, hayatımdan en güvendiğim anda çıkıp gidiyor. ayrıl diyorsun ama dayanamam canım çok yanıyor
-yanacak. hemde çok yanacak. ağlayacaksın, üzüleceksin. ama şunu unutma acı cekmezsen hiçbirşeyi unutamazsın. bak sana birşey söyleyeyim hani bazı şeylerle yüzleşirsem daha hızlı geçmezmi demiştin denemiştin olmamıştı. bende üstüne gitme sakın demiştim. işte asıl yüzleşmen gereken bu konu. sen bununla yüzleşip acını şimdi çekmezsen ileride daha büyük acı çekeceksin. o kız doğru insan değil senin için. bana sürekli onu anlatıyorsun. nerdeyse senin kadar tanıdım artık onu. sen çok farklısın xxx o ise çok farklı. zaten olmayacak birşeye kendini kaptırmana karışmak istemedim ama şu halini görüyormusun? kalk bir bak aynaya. bu yaşda birsürü başarı elde etmişsin. şuan hiçbirisi umurunda mı senin? (ben anlatmadım size o kısmı pek önemi yok diye, işe başladıktan sonra 2 üniversite birlikte okumaya başladım. nasıl oluyor onuda kısaca söyliyim, üniversite okurken anadolu universitesine başvuru yapıp çift üniversite okumak istediğinizi söylüyorsunuz ve seçtiğiniz bir bölüme daha girebliyorsunuz sınavsız. 2 tane üniversite okumuş oluyorsunuz 2 diplomanız oluyor. o şekilde çift üniversite okuyordum) eskileri düşün, kaç kez sınavlarda ankara da türkiyede derece yaptın, çalıştığın kurumun en genç personelisin o yaşta oraya girebilmişsin, çık bir dolaş kahvehaneleri kaç yaşında insanlar senin işine yarı maaşına bile koşa koşa giderler. onun dışında zekisin, herşeyi düşünebiliyorsun, ahlakından şüphem yok ve çok iyi bir aile kuracağındanda şüphem yok. ama bu kızla devam edersen bunların hiçbirisi olmayacak xxx, bunları doktor olarak söylemiyorum abin olarak söylüyorum sana. kız istersen bu söylediklerime, ama cidden ben seni çok seviyorum kardeşim gibi oldun dost acı söyler o kızı unut. acınıda çek. ne zaman istersende gel dertleşiriz. hatta istiyorsan işyerine geleyim üstlerinle görüşeyim sıkıntı çıkarmasınlar güzelde bi rapor yazalım sana kendine gel. ama bana sorarsan hiçbirini yapma. işinede git. acınıda çek. kendin üstesinden gel bunun. sadece dediğim gibi bana birazcık inanıyorsan o kızdan ayrıl.

nefes mesaj atıyor yarım saat kadar sonra. kendime geliyorum yavaş yavaş. akşam buluşalım konuşmamız lazım. ne kadar sevindiğimi anlatamam. ama buruk bir sevinç. biliyorum birşeyler yolunda gitmeyecek. hiçbir sevgi cümlesi yok. bekliyorum.. ne yaptığımı bilmiyorum o arada, mal mal oturuyorum kaldırımda, parkta boş boş bakıyorum etrafa.. dedim ya hissediyorum kötü birşeyler olacak. doktorun dedikleri, kalbimin söyledikleri, birkaç günlük birikmeyle bugün herşey bitecek diyorum. giberim böyle dünyayı.. girip bi markete jilet alıyorum. şu usturaya takılanlardan.. cepte yerini alıyor.. yaşdıbınıda giberim dünyasınıda giberim kimsenin beni üzmesine izin vermiyorum artık diyerek. eczanenin tekine girip paxil alıyorum bir kutu. 2-3 tane içiyorum hemen. kalanıda cebe atıyorum. akşama doğru güvenparkta buluşuyoruz sanki iki yabancı gibi. bir insan 2-3 günde bukadarmı değişir.. yüzüme bakmıyor resmen. nereye gideceğimizi düşünüyoruz. sonra hiç gitmediğimiz bir yere giriyoruz. nil bar. saatin çok geç olmaması nedeniyle kimsecikler yok. birkaç kişi var onlarda alt katta. üst kata çıkıyoruz. bu barı bilenler hatırlayacaktır çok küçük dar ama çok sıcak bi bar. yani sıcak derken insanı çekici bi yanı var. duvarlarda yazılar dolu. herkesin yazdığı hatıralar vs.en dip masaya oturuyoruz hafif bir ışık var içerde loş dedikleri tarzda. onca şey yaşadığım kızla konuşmaya korkuyorum yanlış bişey derim ve kaybederim diye. oysaki karar çoktan verilmiş.. uzun uzun konuşmayı beklerken hemen kalkacağım eve geç kalmıyım diyor. birer bira söylüyoruz. anlıyorum olacakları cepten çaktırmadan birer ikişer dayanıyorum paxilin gözüne. bir yandan alkol bir yandan paxil zütüyorum. yaklaşık 7-8 tane içmiş olacağım bira bitti. kalkmak istiyor bir bira dahadiyorum hiçbirşey konuşamadık daha. eski konuştuklarını tekrarlıyor bu bu sebeplerle artık bitsin diyor.
hakim olmaya çalıştığım yaşlar iyice birikiyor gözümde.. garson birayla geliyor elinde. ve tekrar yalnızız. işin bir taktan yanıda bu bara ilk kez geliyoruz ama şimdiye kadar gittiğim hiçbir barda böyle güzel bir ortam yoktu. canlı müzik var alt katta ama ciddi ciddi belki ankaradaki en güzel sesli elemanlar burada söylüyor ve öyle güzel şarkılar söylüyorlarki arka arkaya... sonra kadınımı söylemeye başlıyorlar.

http://fizy.com/#s/1ajfwy

bu şarkının önceden hatırası var bizde ben işkence yapayımmı sana şarkı söyleyerek diyip birgün kadınımı söylemiştim o zamandan hatırası var. herneyse adam kadınımı söylemeye başlayınca
o ana kadar tutulan ne kadar gözyaşı ve cümle varsa birdaha geri dönülemeyecek o anda söyleniyor. herşey ama yaşadığımız herşey gözümün önünden geçiyor bir yandan gitmemesini bırakmamasını isterken bir yandan içmeye devam ediyorum içemiyorum bile ağlamaktan. şarkının her sözü biraz daha ağlatıyor beni. oda ağlıyor. sarılıyor , sarılıyorum.. seviyor ama gidiyor.. hadi yapma böyle , iyi hatırlayacağız herşeyi sözüyle lavaboya gitmek için izin istiyorum.. artık yaşamaya değecek hiçbirşey kalmadı. bir bar köşesinde olmasını istemesemde jileti çıkarıp alkolün ve etkisini göstermeye başlayan hapların mallığıyla bileğimle jileti buluşturuyorum.. fazla kesemiyorum tekrar. klozete akmaya başlayan kanlarla birlikte kafamdaki tüm düşüncelerde akmaya başlıyor. neden bilmiyorum gelip tuvaletin kapısını yumruklamaya başlıyor itekleyerek açıyor son kez vurduktan sonra jileti bileğime. o an gördümü görmedimi bilemiyorum kanları.. böylemi bitirmek istiyorsun diyor. yaptığımı görüpmü diyor yoksa sadece ağlamamdan dolayı mı diyor bilemiyorum. (çok sonra öğrendiğime göre tuvalete ilaçlarımı içiyorum diye girmiş) kanları görmemesi için hemen tutup diğer elimle çıkıyoruz oradan.böyle olmasını.. kulağımda yankılanan şarkıyla son umut yine yalvarıyorum nolur bırakma beni..sarılıyorum.. kendini geri çekiyor,
-gitmeliyim xxx. üzgünüm.
-peki.sen madem artık istemiyorsun hayatında, emin ol birdaha göremeyeceksin beni hemde hiç..
şaşkın şaşkın bana bakarken elinden tutup iniyorum alt kata. bileğimde hiç acı yok neden bilmiyorum. ama heryer kan görüyorum.montu iyice kol tarafını uzatarak elimi gizliyorum kasaya 50 tl bırakıyorum 3 bira için adisyon nerde diyor 50 tl yeter sanırım hesaba üstü kalsın diyip çıkıyorum. 20 metre yürümeden arkadan birisi koşarak geliyor. bize bakan garson. 30 lu yaşlarda birisi.
-koluma giriyor abi gel otur biraz
cebimden 50 tl daha çıkarıp uzatıyorum, parayı almıyor kulağıma biraz eğilerek
-abi iyi değilsin gel otur
-sanane kardeşim işine bak
yaklaşık 50 metre kadar peşimizden geliyor ikna etmek için ama kızarak gönderiyorum. nefes sağ elimde hızlı hızlı yürüyor. sakaryadan dümdüz sağa dönmeden ileri doğru gidince bi hastanemi ne var öyle bişey var. orada
-buradan gitmeliyim annem gelmek üzere hoşçakal
-herşey için sağol
arkasını döndüğünde yaslandığım araba yetmiyor beni taşımaya düşüp kalıyorum... gidiyor işte. bende gidiyorum... hemde sonsuza kadar.. yoldan geçenler tuhaf bakışlarla bakıyorlar sokakta arabaya yaslanmış oturan ağlayan birisi. herhalde hiçbirisi bir anlam veremiyor. beni o halde bırakıp giderken heryer kan
görmemesi imkansız vijdanını gibeyim diyorum nefese. arkada bir bankanın yanına zar zor gidiyorum, ama heryerim uyuşmuş haldeym artık. bankanın karanlık köşesinde oturup ağlarken gözlerim kapanıyor... hoşçakal nefes
http://fizy.com/#s/1am9xq

"Ne derler bilirsiniz, insan hep kendi için iyi olanı yapmaz. Bazen en kötüsünü de yapar. Aklındaki o tuhaf sesi dinle ve birden..geç kaldığınızı anlarsınız çünkü o yanlış sestir. Aşk size bunu yaptırabilir."