peki ya sen olsaydın ne yapardın

oturduk içecek bişeyler söyledik. park çay bahçesi gibi biryer. etrafımız dolu. neyse otururken ben böyle ona bakıyorum tamam mı böyle mutluyum ya. hiçbişeyi düşünemiyorum. düşünemiyordum...
-ne düşünüyorsun? dedi.
-bundan sonrasını dedim gülümsedim
-ne gibi dedi
-seni, beni..bizi işte dedim.
-bizi dedi. sustu.
gerçekten biz olacağına inanıyormusun? dedi.
edit: http://fizy.com/#s/12f3yg

-ne demek bu dedim.
-yani seninle cidden birlikte olacağımı mı düşünüyorsun dedi. hani böyle gondolda felan aşağı doğru inerken bütün iç organların boşalmış gibi bir his olur içinde, tuhaf olursun. aynı öyle olmuştum. anlayamamıştım ne demek istediğini..

-ee ev..et?? sen düşünmüyormusun dedim?
-hayır tabiki dedi.
-şakamı yapıyosun sibel?
-hayır.. senle cidden devam edeceğimi düşünmen şaka gibi asıl, üstelik birde burcu olayından sonra..
benim gözler doldu, aktı akacak gözümden yaşlar.. öyle bir söylediki tipime bakarak, seninle cidden birlikte olacağımımı düşündün derken hayatımda bukadar aşağılanmamıştım... inanın aşağılanmamıştım. ve burayı unutmayın hayatımın kalanı için bu an çok önemli bir rol oynayacak...

-beni buraya çağırmadan önce bunları bilmiyormuydun sibel, burcuyu bilmiyormuydun?dün çağırdın beni..daha 24 saat önce..
-biliyordum, sadece gel diye öyle dedim..
-ben seni seviyorum sibel neden bunu bana yapıyorsun, evlenelim diyen, hayallerimizi gerçekleştirelim diyen sen değilmiydin? ne değişti? (artık hiçbirşeyi tutmuyordum, herkesin içinde ağlamaya başlamıştım hayatımda ilk kez öyle bir ortamda başkalarının yanında en önemliside bi kızın yanında öyle ağlıyordum. ağlamak istemiyordum ama tutamıyordum. aşık olduğum kızın gibtir çekmesine mi dayanayım, alay etmesine mi , aşağılamasına mı..)
-değişen bişey yok. sadece seninle birlikte olmayacağım. ağlama herkes bakıyor..
-sibel nolur yapma bunu... diye uzayıp giden yalvarma cümleleri... ama nafile hayatımda okadar soğuk bakışları hiçbiryerde görmemiştim. inanın buna... sanki düşmana bakar gibi, tiksinir gibi bakıyordu..
-kalk, dedi. rezil oluyoruz...
-umurumda değil, kimse, hiçbişey..
-sen görmeyeceksin birdaha bu insanları ama ben göreceğim benim umurumda..

kalktım.. bir yandan ağlıyor bir yandan arkasından yürüyordum. sonra hadi sinemayada gitmemiş olmayalım seninle dedi daşşak geçer gibi. sinemaya girdik.. gibimsonik bir film.. havada panik mi öyle bişeydi.. sinemada elini tuttum zaten filmi izlediğimde yoktu kafamı koydum onu izliyordum. elini çekti. herşeyi zorlaştırma boşuna dedi. şansımı gibeyim sinemanın elektriği kesildi. yarısında cıkardılar dışarı. iyide oldu yoksa ağlamamdan kimse duyamayacaktı filmi. ve artık gitmem lazım dedi. ben nolacağım dedim. istersen kal istersen git. kalırsan yarında görüşürüz dedi. kalırım dedim. o gibimsonik gördüğünüz yerde birgece daha beni bekliyordu ama onu görmek için kalacaktım bir gün daha. beni okadar aşağılamasına rağmen vazgeçemiyordum ondan

herşey niye beni buluyor dıbına korum ya dedim, yine attı benim tepe
-arkadaşlığımı sürdürürsem ne olur dedim
-sürdürmeyeceksin
-isterseniz bırakında ona biz karar verelim
-siz kimsiniz. kızımın ne yapacağına ben karar veririm!
-sevgilimle ne yapacağımada ben karar veririm. çocuk değiliz biz
-ne sanıyorsun sen kendini daha ağzınız süt kokuyor beni sinirlendirme diye karı bi atara kalktı altıma sıçıyorum lan ama birde geri vites yapmayıda yediremiyorum. azdan az çoktan çok gider diyerek ne geliyosa içimden devam ettim..
-birkaç ay sonra 18 olacağız. o zaman nasıl engel olacaksınız görüşmemize. yada evlenmemize dedim. (yuh anasını gibeyim ne diyordum lan ben karıyla kavga etcem diye utanmasam çocuk yapacaktım)
tabi kadında bu lafdan sonra çıldırdı tehdite başladı
-görüşmeyeceksin dedim sen kendini ne sanıyorsun, bak senin babanda polis benim eşimde polis eşimin kulağına gitmesin iş silahlara dökülmesin dedi.
-dökülse ne olur babama mı güveneceğim ben şurdayım söyleyin eşiniz gelsin en fazla ölürüm ölürsemde tek gitmem dedim. (evet bunu dedim. yalancının annesini mal adam gibsin)
kadın da bende artık ayardan cıkmış deli dana gibi ne gelirse önümüze gibip atıyorduk.
-bana bak ben afyonluyum aşiret kızıyım çok kızdırırsan gelirim oraya 2 tane sıkarım gider paşa paşa yatarım diyor. oda saçmalamaya başladı amk iyice
-siz beni ne sanıyosunuz ya dedim. yanıma yaklaşamadan indirirler daha sizi dedim. (bunu neden dedim kısaca anlatayım dicem tepkiler olur o yüzden gerek yok ama o aralar bi topluluğun içinde belli bi konumda yönetim kadrosundaydım (evet o yaşta)
haa tabi indirme olayı felan yok kimse giblemezdi belkide hatta ayrıca kadınamı bişe yapcaklar. sırf kuru tehditler işte karşılıklı.
en son babana gitmesin bu konu sonra senin için kötü olur dedi.
babamdan medet uman ondan beter olsun onun benim hayatımda söz hakkı yok dedim. o arada burcunun hıçkıra hıçkıra ağladığını duydum arkada kadın bana bağırdıkça burcu ne biçim ağlıyordu.
alo dedim, tamam özür dilerim ben birdaha görüşmeyeceğim burcuyla. ama sizde birdaha ağlatmayacaksınız onu dedim. ulan karı manyak dıbına koyim bu lafımada çıldırdı sanane lan sanane benim kızım değilmi ister ağlatırım ister güldürürüm. defol git kızımın hayatından dedi. tamam selam söyleyin burcuya üzülmesin o dedim. kapattım bişey demesine fırsat vermeden. kapattığım gibide küt... yine yerdeyim..