1. 351.
    0
    ***devam***
    yine bekleme salonundayım fakat bu kez sıra hızlı geliyor. girdiğimde doktor bey hatırlıyor beni ne geldin lan buraya diyor. testler için emmi diyorum. benden ilaç değil heç bi gibim alaman diyip yolluyor.
    şaka lan (:
    içeri giriyorum testleri uzatıyorum alıp baktıktan sonra hiçbişey demeden bi kenara koyuyor.
    -ilacını kullanıyormusun?
    -evet kullanıyorum
    -işe yaradımı geçtimi sıkıntıların?
    -yoo hiçbişeye yaramıyor
    -zaten hemen yaramaz 4-5 hafta sonra etkisi başlar
    (vay muallak beni deniyor yaradı işe desem gibtir züt dicek)
    -ooo okadar kullancazmı
    -6 aydan fazla kullanacaksın
    -6 ay sonramı geçecek
    -hayır öyle demiyorum ne zaman geçeceğini bilemeyiz ama en az 6 ay bunu kullanacaksın
    -bişey soracağım cidden geçecekmi birgün?
    -ben inanıyorum geçeceğine ama tabiki ilaçla olmaz
    -eee başka napayım
    -pgiboterapi lazım. sürekli bir pgibiyatrın gözetiminde olman lazım.
    -peki bu pgiboterapi dediğinz şey kaç para aşağı yukarı
    -değişir o genelde 150 - 200 tl seansı.
    -peki kaç seans olacak
    -ayda 4 yada 3. artık kaç ay sürerse tedavi tam emin olamayız ama uzun sürebilir
    -doktor bey yanlış anlamayında benim okadar param yokki, olsada o parayı verince zaten bidaha bozulur benim pgibolojim.
    -(: sağlık özellikle ruh sağlığı önemli xxx.
    -önemli tamam da demekki sadece ilaçla idare edeceğiz.
    -bak bende sana birşey söyleyeyim yanlış anlamazsan
    -evet?
    -bak dediğim gibi normalde terapiler başka doktora gitsen 150-200 tl hatta daha yüksek olanlarıda var. eğer bana gelirsen ben sana ücretsiz bakacağım
    -neden?
    -birincisi senin gibi bu rahatsızlıkları birlikte yaşayanlarla pek karşılaşamıyoruz (bendeki anksiyete bozukluğu değil yaygın anksiyete bozukluğu panpalar, ayrıca bahsedeceğim başka rahatsızlıklarda var) ikinciside ben seni sevdim, yardımcı olmak isterim eğer bana gelmek istersen ücret almayacağım senden.
    -bende birşey desem kızarmısınız
    -tabiki hayır
    -hep diyorlar ya pgibiyatrlar delilerle uğraşa uğraşa onlarda deliriyor diye, doğruymuş sanırım
    -ahaha nedenki
    -senin gibi hasta fazla gelmiyor diye aylık 600 700 tl den vazgeçiyorsunuz delilik işte (:
    adam kop kop oldu sonra testlere baktı işte yeni ilaçlarımı yazdı. atarax ve dideral. tabi paxile devam.
    dideral kalp atışlarını yavaşlatıyor panpalar heyecanı engelliyor. dideral içip elinizi kalbinize koyun 15 dakika sonra, kalp atışınızı hissetmezsiniz.
    ataraxdan 1 tane için 15 20 dk ye uykunun dıbına korsunuz.
    paxil ise asıl tedavi için kullandığı ilaç. paxilin bi yan etkisi var cinsel sex konusunda. acaip geç boşalmaya neden oluyor. tabi bu iyi bişey yan etki olsada (: eli dışında canlı kadın gibenlerin çok işine yarar görür görmez boşalmazlar (:
    ben biraz daha sıkıntılardan bahsettikten sonra 11 gün sonra tekrar görüşmek üzere ayrıldım (11 gün çünkü öyle bişey vardı aynı bölüme 11 gün içinde 2 kez gidemiyosun yoksa devlet baba karşılamıyor)
    Tümünü Göster
    ···
  2. 352.
    0
    nefesle işler aynen devam ederken garip birşey oldu. nefesin babasının kim olduğu dairede duyuldu. ve herkes bir anda uzak durmaya başladı benden. selam aleykümselam muhabbetinin ötesinde pek kimse konuşmamaya başladı benimle. eskiden dışarı cıkıp gezmek için bir saat ısrar eden arkadaşlar, şimdi dışarı çıkmak istemez olmuşlardı benimle. ne salak insanlar var amk adam bişey yapacak olsa gelir bana yapar. yanımda gezen adama neden yapsın harbi salak dıbına koduklarım. açıkcası gibime takmıyordum. zaten yavaş yavaş işe gidişlerimide aksatmaya başlamıştım. yavaş yavaş azar yemeye de başladım bu arada tabi. işyerinde olduğu gibi diğer arkadaşlarda durumu bilenler yavaş yavaş yanımdan uzaklaşmaya başladılar. hem pgibiyatrik rahatsızlığımdan , hemde nefesin babasından çekiniyorlardı. sanki adam gibiyoruz binler!
    günden güne etrafımdakiler uzaklaştıkça, nefesle daha sıkı fıkı olmuştuk. benimde hayatımdaki tek kişi belkide o kalmıştı. birde birkaç erkek arkadaş. birgün yine nefesle içerken dertleşmeye başladık. yine uzadıda uzadı tabi muhabbet içtikçe yakınlaştık. yakınlaştıkça sarıldı. hiç çekilmeye çalışmadım diyorum ya zaten hayatımdaki tek kişi kalmıştı konuşabildiğim. zaten sevgili gibiydik sürekli beraber. o sarılınca bende sarıldım bir yandan şarkılara eşlik ediyor diğer yandan aralarda muhabbet ediyorduk. derken sıcak ortamda soğuk biradan farklı, sıcak birşey hissettim dudaklarımda..
    tabiki ağzıma vermediler amk, kız öptü (:
    ···
  3. 353.
    0
    biraz izin verdikten sonra kendimi çektim ama işte kafada iyi hafif ya, hoşuma gitmedi dersem yalan. sonra tekrar öptü bukez çekmedim ama nası diyim çokta karşılık vermiyorum. sonra tekrar... valla it gibi yapıştım bende bu kez (: artık biz onunla eskisi gibi olamayacaktık bu bir gerçekti. iyi mi olacaktı sonu, kötü mü olacaktı bilmiyorum. ama hayatta asla dediğim birşey oluyordu, oda böyle birisinden hoşlanıyordum. sevgi bile değildi biliyorum sadece boşlukta kalmış birisinin, bir şeye sarılma isteği sanırım. ayrıca eminimki ondakilerde aynı duygulardı. yanaşacak, korunacak bir liman arıyordu ve bana güvenmişti. bu yüzden o sevgi sanıyordu, ben ise hala onu koruyabilmeyi düşünüyordum. bu aradada yakınlaşmak istemesemde artık dönüşü yoktu.
    bardan çıktığımızda kafalar güzeldi hani sarhoş değildik ama çakırdık. kızılayın ortasında o duruyor poz veriyor, ben resmini çekiyorum telefonla, video çekiyorum salak salak şarkı söyleyerek el ele geziyoruz felan kimsenin zaten giblediği yok sakaryayı felan bilen bilir herkes aynı olduğundan kimse şunlar içmiş mi diye bakmaz (: o gün bir ses kaydı yapmıştık, aramızda çıkalım mı diye birşey konuşulmamıştı henüz ama diyorum ya zaten sevgiliydik, o öpücüklerle de altına imzamızı atmıştık. hadi bi hatıra cümlesi alayım diyerek telefonda ses kaydı yapmaya başladım.
    -seni çok seviyorum, hiç ayrılmayalım aşkım..
    -hagibtir duyamadım
    -seni çok seviyorummmm

    (bu ses kaydını daha sonra babası duyacaktı hemde bangır bangır hoparlörde)
    ···
  4. 354.
    0
    akşam eve gittiğimde kafam yerine geldikçe bende ona karşı eski moduma dönmeye başladım. o ise yeni halimizi daha sevmiş olacakki sürekli sevgili tarzı mesajlar atıyordu. bir şekilde şu işten yırtsam diye düşünüyordum, haa kızdan hoşlanmıyor değildim ama sevgili olmakta istemiyordum. sadece basit bir hoşlaşmak yüzünden birisiyle cıkmak da pek istemiyor o yüzdende normal arkadaş olarak devam etmeyi uygun buluyordum. fakat kızları bilirsiniz, hayatlarında illaki bir sevgili olmasını isterler. ha biz erkeklerde genelde öyleyizdir ama kızlarınki farklı. arkadaşı olarak yaptıramayacağın şeyleri sevgili olarak çok rahat yaptırabilirsin mesela. nefesle konuşmak lazımdı, ama kızı hem alnından öpüyorsun, hem kafan iyiyken dudakları zütürüyorsun, sonra ne diyeceksin amk? tamam ben seni öpüyorum kokluyorum ama arkadaşça mı ? sie züt demezlermi adama. yinede konuştum
    -bak nefes ben seni çok seviyorum,
    -bende seni cok seviyorum
    -sanırım farklı şekilde seviyoruz
    -nasıl yani ne demek bu
    -bak ben seni cidden seviyor değer veriyorum. fakat bu bir arkadaşdan farklı değil. evet hata yaptım, öpüştük yada fazla samimi oldum. ancak ben bunu istemiyorum. senin herzaman yanındayım fakat arkadaş olarak. ve bu böyle daha güzel.
    -şaka mı yapıyorsun? madem böyle düşünüyorsun neden o gün asansörde bugün barda öptün? yada hevesin mi kaçtı benden. sendemi diğerleri gibisin!!
    -tabiki hayır saçmalama. sadece doğru değil. ayrıca seninkide sevgi değil. benimki zaten değil eminim. kısacası biz sevgili değiliz ve olmayacağız.
    -öylemi xxx, o zaman bırak ben hayatımı yaşayayım. hoşçakal
    -kapatma
    ...
    ···
  5. 355.
    0
    bu sabah evden erken çıktım. hava okadar güzelki. ankarada havanın güzel olmasını bazen özlüyor insan. güneş pırıl pırıl. yavaş yavaş yürüyorum herşeyi inceliyorum doktorumun yanına giderken. doğadan eser yok buralarda, sözlükteki reyiz gibi ankarada da doğa kalmadı.
    doktorumun yanına giriyorum, hoşgeldin beşgittin muhabbetinden sonra son günlerde tekrar sıkıntı çekip çekmediğimi sordu
    -birkaç gün önce odamda otururken tekrar oldu fakat bu kez değişikti. durup dururken bir sıkıntı geldi. elim ayağım titremeye başladı. yüzüm ateş içinde. kalbim felaket çarpıyor. sürekli tuvalete gidiyorum fakat çare olmuyor. bizimkilere zorda olsa sesimi duyurabildim. hemen acil servise gittik, tansiyon yüksek çıktı, kalp grafiğimi ne ıslak birşey yaptılar. kalp krizi geçirdiğimi düşünerek panik oldular. işin açığı bu kez farklıydı ve bende kalp krizi sandım. grafiklere bakınca birşey olmadığını anladılar. kan tahlili yapıldı oda temiz. daha sonra özel bir hastaneye gittik daha çok tetkik yaptılar fakat hiçbirşey yok yine eskiden olduğu gibi. ama bu pgibolojik olamayacak kadarda ağırdı.
    -ilaçlarını almışmıydın?
    -almıştım zaten ilaçları alınca daha çok oluyor
    -eminmisin? ilaçların yapmaması lazım?
    -yoo belki bende yan etki yapıyordur.
    -ne zaman içiyorsun ilaçları,
    -sabah akşam. birde kalabalığa gireceğim zaman.
    -peki ne sıklıkla kalabalığa giriyorsun
    -hergün hemen hemen. haftasonları hariç
    -hergün toplantımı var?
    -hayır dışarı çıkıyorum arkadaşımla. bara felan gidiyoruz orası kalabalık oluyor
    -sen bu ilaçları içip baramı giriyorsun?
    -evet? siz demiştiniz kalabalığa girerken iç diye
    -ben sana alkolle kullanma bu ilaçları içtikten sonra 24 saat alkol almada demiştim onuda hatırlıyormusun
    -evet demiştiniz,
    -peki barda ne içiyorsun
    -alkol ama fazla değil
    panpalar ben o ana kadar bu adamın hiç sinirlendiğini görmemiştim bir anda kükredi amk
    -kime neyi ispat etmeye çalışıyorsun sen! neyle dalga geçiyorsun? oyuncak mı sanıyorsun bunları? yada bana neden geliyorsun? sözlerimi dinlemeyeceksen yada iyileşmeye çalışmayacaksan neden başka insanların sırasını işgal ediyorsun? oyuncak mı lan o haplar alkolle kullanıyorsun? günde 3 kez içiyorsun ve süreklide alkol kullanıyorsun. bak sana birşey diyeyimmi, intihar ediyorsun. ama bu öyle bir intihar ki birgün beyninin bir köşesine bir zarar verirsin, ondan sonra kendini öldürebilmek için bile elini hareket ettiremezsin. bak xxx seni sevdim iyi çocuksun, ama bu şekilde yapacaksan bir daha gelme bana. haa sana şuan böyle davranmamam lazım, sana oturup anlatmam lazım neden böyle yapmaman gerektiğini, ama kızıyorum çünkü ben söylemesem bile alkolle almaman gerektiğini bilecek kapasitedesin. hasta olabilirsin ama bu hastalık düşünce yapını etkileyecek birşey değil, iyiyi kötüyü ayırt edebilirsin. hastalığını kulanıp kendine zarar verisen işte o zaman bende sana karşı düşüncelerimi değiştiririm. şimdi çıkabilirsin. birdaha geleceksende bu şekilde gelme. değiştiğin zaman hastalığından kurtulmak istediğin zaman gel.
    adam haklıydı, diyecek birşeyimde yoktu. cevap vermeden çıktım dışarı.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 356.
    0
    akşam olmuş zaman su gibi geçip gitmişti. sokak lambaları yavaş yavaş yanmaya başlamıştı. yayılan ışıklar içime dolan hüznü yok edemiyordu. yorgundum, çok yorgun. ama eve gitmek istemiyordum. eve gitmek sanki dertlerimi artıracak bu yüzden uzaklaşmalıyım herşeyden. yemek yemek için bir lokantaya giriyorum fakat sabahtan beri tıka basa yemişim gibi canım istemiyor. verdiğim siparişten biraz yedikten sonra hemen kalkıyorum. ayaklarım beni tekrar bara zütürüyor. sıkıntılarımı ancak içerek atabilirim. sürekli yanımda taşıdığım haplarımı gelen ilk birayla yuvarlıyorum. neden yapıyorsun derseniz ilk başlarda alkolle birlikte daha hızlı vücuduma karışıp daha hızlı iyileştireceğini düşündüğüm içim yapıyordum. sonraları ise haplarla içmediğim alkolden tad alamaz olmuştum. bu nedenlede belki 1-2 ayda bitmesi gereken hapları 1 haftada bitiriyordum. devlet tekrar karşılamadığı içinde cebimden alıyordum. şimdilik yeşil reçete ilaçlar olmadığı için sıkıntı yoktu. fakat ileride bununda sıkıntısı başlayacaktı. biliyordum, görüyordum fakat vazgeçemiyordum
    ···
  7. 357.
    0
    gün boyu nefesle hiç konuşmamıştım. zaten kavgalıydık. alkole iyice dadandım. gece geç saatlere kadar içtikten sonra taksi çağırıp eve gittim. kim ne yapıyor diye bakarken nefesin internette olduğunu gördüm. bilgisayarına girdim. sohbet sitesine girmişti. uzun zaman sonra sohbet sitesindeydi. çok bozulmuştum hemde acayip. hiçbirşey yapmıyordu tahminen yeni girmişti fakat neden tekrar böyle yapmaya başlamıştı? hemen mesaj attım
    -ne yapıyorsun?
    -umurundamı
    -umurumda olmasa sormazdım
    -umurunda olsam daha önce sorardın bu saatte değil
    -doktora gittim
    -ne doktoru
    -pgibiyatra.
    -iyi
    -yani verdiğim sözü hala tutuyorum.
    -sevindim
    -bende sevinmelimiyim?
    -anlamadım
    -sende tutuyormusun hala?
    -tutuyorum
    -peki artık tutmana gerek yok. birdaha beni arama nefes. yalancılarla işim yok benim
    -yalan söyl..
    telefonu suratına kapattım. yaptığı hatayı anlaması lazımdı. ayrıca cidden çok fena sinirlenmiştim. takmu vardı nette amk hayatın bu yüzden gibilmedimi? neden kızlar böyledir bir türlü anlayamam. cidden merak ediyorum,bir insan bunca şeyi yaşadıktan sonra nasıl olurda tekrar yaşamayı tercih edebilirdi?
    ···
  8. 358.
    0
    ailemin durumumdan haberi yoktu, hatta alkol aldığımı bile anlayamıyorlardı o derece gizliyordum. birkaç kez anlamadılar değil tabi ama hergün alkol alacak durumda olduğum akıllarına gelmiyordu elbette. insanlarla sosyal ilişkim korkunç derecede bozulmuştu. gündüz işe gidiyor hiçkimseyle iki çift muhabbet etmeden akşam çıkıp nefesle buluşuyordum. o olmadığı zamanlarda barlarda takılıyor içip içip eve gidiyordum.
    nefesi değiştirmek istiyordum fakat kendim değişmeye başlamıştım.
    ne yaptıysamda faydası olmadı, ertesi gün yine ya nefes az içsin diye, yada işyerindekilere kızıp barın yolunu tutuyordum. hayatımda sadece nefes vardı.. bana sevdiğini söyleyen ama bıraktıktan sonraki gün internette sohbet sitelerinde gördüğüm bir kız. belkide varlığımda yokluğumda onun için hiç önemli değildi. artık kendisi için yaşıyordu, benim için yaşamasını istemek yada benim doğrularımla yaşamasını istemek haksızlıktı belkide. bende bunu anlayınca ona eşlik etmeye çalıştım. tekrar konuşmak için aradığı zaman aynı şeyleri tekrar yaptığını bu yüzden artık onunla görüşmeyeceğimi belirttim. ama sürekli inkar ediyordu.
    sadece girdiğini fakat sonra geri çıktığını anlatıp duruyordu. peki dedim. peki. birdaha görmeyeceğim konusunda söz verirsen tekrar görüşeceğim. hemde sen nasıl istiyorsan... evet anlamıştımki nefesi düzeltebilmenin tek yolu sevgilisi olmaktı. onun hayatında biryer sahibi olmadan birşey yaptıramayacaktım. birkaç gün sonra tekrar buluştuk.
    hayat ilginç çok zor kazanabildiğimiz şeyleri bir yazı tura ile kaybedebiliyoruz. nefes gencecik bir kızdı fakat birçok değerli şeyi bir hiç uğruna kaybetmişti.(bunu bekaret olarak anlayıp laf çakmayın giberim östaki borunuzu) hala bazı şeylerin farkında değildi. ileride bu yaptıklarından ne kadar zarar görebileceğini bilmiyordu. aslında sinema filmleri kadar yalnız olacağını. benim için kızlar sinema filmi gibi. bazısının yarısında çıkarız filmden, bazısının sonuna kadar izleyip çıkarız. ama mutlaka çıkarız. hangi filmin sonunda sinemada oturmaya devam ettik ki?
    ···
  9. 359.
    0
    nefes.. diğerlerinden farklıydı. onunla sanal 2 insan değildik. gözlerine bakabildiğim, kızdığımda yüzüne karşı öfkemi kusabildiğim, mutluyken birlikte gülüp eğlenebildiğim, oturup ders çalıştırabildiğim, yada sarılıp öpebildiğim birisiydi. nefesle olan birlikteliğim ile arkadaşlarımı kaybetmiş, ailemden uzaklaşmıştım. benim için varsa yoksa oydu. tabi birde gitgide alıştığım alkol. sorsalar tedavim için ilaçlarımı aksatmadan kullanıyordum. ama işin aslı alkolü hapsız içemiyordum artık. ve bu birgün ciddi bir bağımlılığa dönüşecekti. tüm herşeyi gibtirettim fakat doktorda doğru söylüyordu. nefese karşı ne kadar kızsamda artık ondan başka dostumda olmadığı için herşeyi göze aldım. ve onun sevgilisi olmadan onu değiştiremeyeceğimi anladım. ve buluştuğumuz birgün ona bunları anlatmaya karar verdim fakat farklı şekilde anlatmalı, onu incitmemeli, ve onu sevdiğim için yaptığıma inandırmalıydım...
    -nefes beni seviyormusun?
    -sen sevmedikten sonra ne değişir ki
    -belki seviyorumdur?
    -sevmediğini birlikte olmayacağımızı söyledin
    -ben hata yapamazmıyım?
    -sen hata yapmamalısın
    -neden insan değilmiyim
    -insansın tabiki ama bana söz verdin bırakmayacağına hep yanımda olacağına.
    -tutmadım mı sözümü?
    -tutun fakat sen yanımda değil önümde yürüyüp yol göstermek istiyorsun ben ise yanımda elimi tutmanı istiyorum
    -peki ya bende seninle yaşlanmak istiyorsam?
    -nasıl yani?
    -benimle evlenirmisin?
    ···
  10. 360.
    0
    hiç beklemediği bu soru karşısında ne yapacağını şaşırmıştı. aslını isterseniz bende sorduğum soru karşısında şaşırmış ve ne yapacağımı bilememiştim. fakat onun iyi olması için ne kadar üzülecek olsamda bunu yapmalıydım. yoksa nefes sürekli bir sevgili arayışında olacak ve herşeyi mahvedecekti. iyi birini bulacağını bilsem inanın hiç böyle birşeye kalkışmazdım, fakat emindim; bulacağı kişi onu kullanacak ve bırakacaktı. benim yüzümden tekrar zarar görecekti nefes. işte o azman kendimi affedemezdim. ve onun hayatı için kendi hayatımdan vazgeçmeyi seçtim. onunla evlenecektim. yıllarca sevmediğim bir insanla aynı yastığa baş koyma fikri ölümün diğer ismiydi fakat o kızı kurtaramazsam benim yüzümden hayatının mahvolacağını bilmekte ölümün farklı bir şekliydi. iki türlüde öleceksem eğer ona yardım ederek ölmeyi seçtim. ve teklifimin arkasında durdum. bu soruyu duyunca ne yapacağını bilemedi, şaka yapıyorum sandı. sonra boynuma sarıldı uzun uzun, ciddi olduğumdan emin olmaya çalışıyordu. bende karşılık verdim, sımsıkı sarıldık hiçbirşey konuşmadan.
    sonra sessizliği bozan o oldu.
    -bana acıyarak bakmadığın için teşekkür ederim
    -teşekkürünü iyi bir anne olarak edersin
    -bunu yapamam xxx, evlenemem seninle
    -neden, sevmiyormusun
    -seviyorum. çok seviyorum. işte bu yüzden evlenemem
    -o zaman az sev evlenelim.
    -hayır xxx, ben seni çok üzerim. benim yüküm çok ağır. arkadaşken kaldırabilirsin ama eşin olunca kaldıramazsın
    -neden peki bir sebep söyle
    -birgün illaki eskilerden birisiyle karşılaşacağız, onun altından geçmiş bir kızla evleneceksin. ve bu her zaman aklına gelecek. sen mutsuz olacaksın, seni mutsuz ettiğim içinde ben mutsuz olacağım. çok iyi bir eş olacağına eminim, fakat sen daha iyi daha temiz birini hakediyorsun. ama bu sorduğun soru bana dünyaları verdi.
    -ben seni herşeyini bilerek sevdim. herşeyine sünger çektim. benden önceki hayatın beni ilgilendirmez. ama benden sonra yanlış yaparsanda ibrahim tatlıses misali sıkarım topuklarına
    -delisin sen, seni seviyorum
    -bende severim kendimi
    -peki beni?
    -seni seviyorum
    -peki ailem?
    -yiyeceğiz artık dayağımızı napalım, herhalde damadını öldürecek kadar da gaddar değildir babam (:
    -babam diyen ağzını yerim
    uzun bir öpüşme sonrası
    -o zaman ben üniversiteyi kazanana kadar sevgili olarak kalacağız, sonrada aileme anlatırız. çünkü babama sözüm var, okulu kazanana kadar sevgilim olmayacak..
    -sen kendine güveniyorsan benim için imzanın önemi yok.
    -sana layık olacağım, hiç merak etme. bu yolun sonuna kadar elimi bırakma yeter
    -hep yanında olacağım. ne olursa olsun..
    -sana güveniyorum aşkım
    Tümünü Göster
    ···
  11. 361.
    0
    artık iki sevgili olarak devam edecektik hayatımıza. kalbimde eski aşkların acılarıyla, yeni bir ilişkiye başlamanın ne kadar zor olacağını bilsemde, başlamıştım artık bir kez. geri dönüşü kahpelik olurdu.
    herşey iyiydi aslında, sevgili olmak ile eskisi gibi olmak pek farklı değildi. sadece hitaplar değişmiş ve sebep yada alkole gerek kalmadan öpüşmeler eklenmişti. yine hep birlikteydik yine tek sırdaşımızdık. tamam ilişkimiz güzeldide, ailesini hiç umursamıyorduk. ya haberleri olursa? babası beni kesin giberdi. annesine bahsetmesini istedim fakat o zamanda annesi farklı tepki verip dershaneden alabilir, hiç görüşemeyiz diye korktu söylemedi. tabi arasıra ufak tehlikeler atlatmıyorda değildik.
    birgün işyerinin duvarında otururken birden telefonu çaldı. arayan annesiydi
    -neredesin?
    -dershanedeyim
    -eminmisin?
    -evet eminim
    (suratındaki korkuyu görmeniz lazımdı)
    -xxx mağazasının önünde bekliyorum arabayla, hemen gel
    bahsettiği yer aynı zamandada bizim oturduğumuz yerin 100 metre ilerisiydi. yolun diğer tarafına düşüyor, olduğu yerden bizi görmesi imkansız fakat ya buralardan geçtiyse ve bizi gördüyse? kalkıp birlikte yürümeye başladık, üstgeçitin oraya gelince ayrıldık o karşıya geçti ben daireye geçtim. 10 dakika sonra mesaj geldi
    -mahvolduk
    -ne oldu
    -annem bizi görmüş
    -nasıl görmüş aq
    -görmüş işte kimleydin diye sorup duruyor
    -kimseyle. dershanedeydim de
    -dedim inanmıyor
    -ısrar et seni deniyordur
    -tamam
    aradan 2 - 3 dakika geçtikten sonra
    -ya gerçekten görmüş galiba, oturduğumuz yeri kastederek otaraftan geldin dershanede değildin diyor
    -blöf yapıyor inanma
    -biriyle öpüşüp üstgeçitten geçtin diyor nesi blöf ! napcam ben
    -ya kızım sözümü dinle alla alla blöf yapıyor
    -ama hiç öyle değil konuşması. ayrıca nerden geldiğimi nasl biliyor o halde?
    -peki nerdesiniz söyle bende geliyorum. annenle konuşcam seviyorum diyeceğim
    -saçmalama iyice kötü olur. ben inkar etmeye devam edeyim
    -istiyorsan gelebilirm benim korkacak birşeyim yok
    -herşey daha kötü olur yoksa ben istemiyormuyum tanışmanı
    -sen bilirsin. kaynanama selam söyle
    -nasıl bukadar rahat oluyorsun yaa inşallah blöf yapıyordur
    -kızım yapacak bişey yok gördüyse gördü. seviyoruz çıkıyoruz alla alla
    -tamam annem süphelenmeden mesajı bırakalım aksam ararım
    -tamam aşkım
    ···
  12. 362.
    0
    ilk sayfadan bir partı yanlışlıkla sildim. tekrar yazamam zaten cokda önemli bir kısım değildi. eğer elinde olan varsa yollarsa sevinirim oraya editleyip bir mesajı koyarım
    ···
  13. 363.
    0
    ben yemeğe kaçıyorum panpalar görüşmek üzere
    ···
  14. 364.
    0
    @471 anlaşılan okumamışsın yazdıklarımı, yoksa bu dediğini bende zaten yüzlerce kez kendime öyledim ama yapmaktan kendimi alıkoyamıyorum
    ···
  15. 365.
    0
    @474 hayatımda öyle şeylere tanık oldumki, artık ne milletin altına yatana şaşırıyorum, nede ben kimseyle bişey yaşamadım diyene inanabiliyorum. sadece bukadar söyliyim sana
    ···
  16. 366.
    0
    @447 sen eline telefonu al ben sıçırttırırım panpa
    ···
  17. 367.
    0
    tahmin ettiğiniz gibi annesi blöf yapmıştı ama çokda güzel yapmıştı. çaktırmıyordum ama altıma sıçmıştım biraz (: akşam nefesle sabaha kadar konuştuk. o zaman için gelecek hayali, şimdi için boş laflar. nefes hergün geldi yanıma. hergün buluştuk. hep eleleydik, hep yanyanaydık.. onunla bir anlaşma yaptım, o tıbbı kazanacak, bende onun gittiği şehire tayin isteyecektim. 4 sene birlikte yaşayacaktık sonrası zaten evlilik. fakat günden güne dersleri ihmal ediyordu. bugün gezelim söz yarın 2 katı çalışcam, ertesi gün yine gezelim yine sonraki gün daha çok çalışacağım... derken günler bizi hep barlara sürükledi. barlar ise puştluğa. günler böyle geçiyordu, aklımda ise pgibiyatr vardı çünkü ben cidden iyileşmek istiyordum. birgün tekrar randevu alıp gittim, ve onun dediği gibi düşünüp karar verdiğimi artık kendime zarar vermeyeceğimi, alkolü bırakacağımı söyledim. barıştık adamla. bana neler yapmam gerektiğini, hangi durumlarda ne gibi davranışlarda bulunmam gerektiğini anlatıyordu. herkesde yanlış bir düşünce vardır, korkularının üstüne git, geçer derler. alakası yok doktor bey bana sakın rahatsız olacağını bile bile kalabalığa girme dedi. fakat ben yinede üstüne gideyim kurtulayım diyerek dairede yada dışarıda sürekli kalabalık yerlere girmeye başladım. hemen etkisini gördüm, daha çok bayılmaya başladım. doktorada açıkca anlattım belki geçer diye üstüne gittim fakat daha da arttı bayılmalarım. gitmememi yineledi. kalabalık yerlerden şimdilik uzak dur, henüz hazır değilsin dedi. süreklide ilaç ve alkol ikilisini tekrar tekrar sorup duruyor. ben yine aynı yalanlarla alkolü bıraktım havalarındayım. bayılmalarım tekrar sıklaşınca doktordan bi kağıt yazmasını, bayıldığım durumlarda ne yapılması gerektiğini orada belirtmesini istedim. o kağıdı cebime koyacak ve doktorlara gösterecektim fakat bunuda kabul etmedi. birincisi bayıldığın zaman , ki onlar bayılma değil konversiyon vücudunun bir tepkisi, işte o zamanlar doktora gitme. bir kenarda 10 dakika rahat nefes al düzelirsin birşeyin kalmaz. merak etme seni öldürmez bu. ikinci sebep ise eğer cebinde öyle bir kağıt olursa, birgün farklı bir bayılma ile doktora gittiğinde müdahale etmez bırakırlar allah korusun sonuçları kötü olur dedi. bunların yanında tabi pgibolojik olarak o kağıt yanında olduğu için kendini bırakırsın, nasılsa kağıt var dersin. aslında ilaçlarda böyledir. birçok hasta xanax hapının yanlarında olduğu zaman yanlarında olmadığı zamana göre daha az atak geçirdiğini söylerler. cebinde duran bir hapın vücuda normalde hiçbir etkisi olamayacağına göre, kendimizi onun varlığı ile güvende yada yokluğu ile tehlikede hissetmemizdir. bunu bu tarz sorun yaşayan arkadaşlar denesin. xanax hapınız varsa eğer, yanınızda gezdirin 1 tane yada 2 tane. göreceksiniz ki daha az atak geçireceksiniz.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 368.
    0
    ben yatmaya gider beyler, kendinize has bakın (:
    ···
  19. 369.
    0
    bazı sağlık sorunları nedeniyle kısa bir süre sonra tedaviye başlamam gerekiyor. tamdıbını anlatmadan gitmek istemediğim için hızlı geçeceğim bundan sonraki kısmı arkadaşlar.
    ···
  20. 370.
    0
    pgibiyatr ile zaman zaman nefesdende bahseder olmuştuk. ben nefes konusunda yardım almam gerektiğini düşündüğüm için pgibiyatr ile kendi sorunlarımdan çok nefesin sorunlarını konuşur olmuştum. neden çalıştıramıyorum, neden alkolden uzaklaştıramıyorum, neden şöyle neden böyle... kötü etkilememek için kendine göre cevaplar veriyordu fakat benim beklentim neydi bilemiyorum. aslını isterseniz bana bir sihirli kelime söylesin ve onunla nefesi değiştireyim istiyordum. günler geçiyor sınav yaklaşıyordu. paranoya haline gelmekteydi nefes. bir insan sevmediği birisini bukadar düşünürmüydü. düşünmelimiydi? kendi sorularımda boğulur olmuştum. oysaki kendi sorun'larım gittikçe birikiyordu. doktor zaman geçtikçe ilaçlarımın dozlarını artırmaya başladı. çünkü düzelmek bir yana gittikçe kötüleşiyordum. kendi kendime konuştuğum anlar oluyor, kimseyi bulamadığımdan kendimle dertleşiyordum. birçoğunuza garip gelcek ama bildiğin oturuyordum odama geçip, napıcaz? şöyle davranmak en iyisi? düzelmiyo ama amcık öyle davransan ne değişir? düzelene kadar uğraşacağız, o iyi birisi. peki ben nolacağım. bu bara gitmeleri nasıl bırakacağım? böyle uzadıkça uzayan kendi kendime konuşmalarımın sonunda napıyorum ben amk diyip beş dakika sonra şöyle yapsam nolur böyle yapsam nolur acaba diye tekrar düşünmeye devam ediyordum..
    nefesin dershane saatleri değişmişti. artık çıkışta gelemiyordu yanıma. mecburen gün içinde buluşmalıydık. buluşmalıydık ama nasıl? zaten iş yerinde sürekli göze batar hale gelmiştim, ayrıcada herkes uzak duruyordu benden. onlarda haklı belkide herkesin kaybedeceği şeyler var. peki ya benim neyim var?
    ···