/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    0
    Yalnızlığına sığın dostum! Mühim adamların tantanası karşısında afallamış olarak görüyorum seni, ve de küçük adamların iğneleriyle sokulmuş.
    Ağırbaşlılıkla susmasını bilir orman ve kaya seninle. Benze yine ağaçlara, hani o çok sevdiğin, geniş dallılara: dingin ve itaatkar durmaktalar, denizin üstünde.
    Yalnızlığın bittiği yerde başlar panayır: ve panayırın başladığı yerde, başlar büyük oyuncuların gürültüsü ve zehirli sineklerin vızıltısı.
    Dünyada en iyi şeyler dahi, onları gösterecek kimse bulunmazsa, bir şeye yaramazlar: halk bu göstericilere "büyük adam" der. Büyükten pek anlamaz halk; yani yaratmadan. Ancak halk, büyük davaların bütün göstericilerine ve oyuncularına karşı duyarlıdır.
    Dünya yeni değerler yaratanların çevresinde döner: görünmeden döner. Oysa, oyuncuların çevresinde döner halk ve şan: böyledir dünyanın gidişi.
    Ruh vardır oyuncuda, lakin zayıftır vicdanı ruhun. O daima inanmak istediği şeye inanır en çok- kendine inanır!
    Yarın başka, ertesi gün başka bir şeye inanır. Hızla değişen duygulara sahiptir halk gibi ve değişken haleti ruhiyeye.
    Devirmek: bu onda şu manaya gelir: ispatlamak. Kudurtmak- bu onda şu manaya gelir ikna etmek. Ve kan, onun için tüm delillerin en sağlamıdır.
    Yalnız hassas kulaklara sızan hakikati yalan ve hiç olarak tanımlar. Sahiden de o, ancak dünyada büyük gürültü koparan tanrılara inanır!
    Şatafatlı şaklabanlarla doludur panayır - ve halk, büyük adamlarıyla övünür! Bunlar halk için an'ın hakimleridir.
    Fakat an onları sıkıştırır: böylece onlar da seni sıkıştırır: ve senden bir evet ya da hayır bekler. Eyvah, Leh ile Aleyh arasına mı yerleştirmek istersin iskemleni?
    Ey hakikat aşığı, kıskanma bu kayıtsız şartsızları ve zorbaları! Hakikat hiçbir zaman takılmamıştır bir zorbanın koluna. Bu şappadakçılardan dolayı kendini emniyete al: yalnız panayırda saldırırlar insana, evet veya hayırla.
    Tüm derin kaynakların tecrübesi ağırdır: uzun süre beklemeleri gerekir, derinliklerine düşen şeyin ne olduğunu anlamak için.
    Tüm büyüklükler, ötesindedir panayırın ve şöhretin: yeni kıymetlerin yaratıcıları, daima ötesinde bulunur panayırın ve şöhretin.
    Yalnızlığına sığın dostum: zehirli sinekler tarafından delik deşik edildiğini görüyorum. Çekip git, sert ve güçlü bir havanın estiği yere!
    Yalnızlığına sığın! Sen ki küçüklere ve acınası adamlara çok yakın yaşadın. Kurtul onların görünmez intikamlarından. Başka bir şey düşünmez bunlar, senden intikam almak dışında.
    El kaldırma artık onlara! Sayılamayacak kadar çoktur onlar ve sineklik olmak değildir senin kaderin!
    Sayılamayacak kadar çoktur bu küçük ve acınası adamlar ve nice mağrur yapının harap olmasına sebep, yağmur damlaları ve yabani otlardır.
    Sen kaya değilsin, şimdiden oymuş seni ama, bir yağın damla.
    Hırpalanmış görüyorum seni zehirli sinekler tarafından, yaralar açılmış görüyorum yüz yerinde; ve gururun öfkelenmek dahi istemiyor.
    Kan istemekteler senden, tam bir masumiyet içinde kana hasret onların kansız ruhları ve sokmaktalar onun için tam bir masumiyet içinde.
    Fakat, sen ey derin kişi, derin ıstıraplar duyarsın küçücük yaralarda dahi ve henüz şifa bulamadan, elinin üstünde yürür aynı zehirli sülük.
    Bu pis boğazları öldüremiyecek kadar mağrursun. Aman dikkat et ki, kaderin olmasın, tüm zehirli zaklimliklerine katlanmak. Onlar överek de etrafında vızıldarlar: sırnaşıklıktır onların övgüsü. Yakın olmak isterler tenine ve kanına.
    Sığ gönülleriyle düşünürler seni çok, kuşku uyandıran birisin sen daima onlar için. Kuşku uyandırır, üzerinden fazlaca düşünülen her şey.
    Bütün faziletlerinden ötürü cezalandırırlar seni. Hatalarındır yürekten bağışladıkları sadece.
    Mülayim ve adil olduğun için şöylw dersin: "küçükcük varoluşlarından ötürü masumdur onlar" Fakat onların sığ ruhları şöyle düşünür: "Günahkardır, tüm büyük varoluşlarıyla."
    Şefkatli davransan dahi onlara, hakarete uğramış hissederler kendilerini ve üstü örtülü kötülükle karşılık verirler yaptığın iyiliğe.
    Sessiz gururun, hitap etmez onların zevkine: davranmaya gör mağrur olacak kadar mütevazı olmaya, uçarlar sevinçten.
    Biz, bir insanda tanımladığımız şeyi, alevlendiririz de kendisinde. Bundan ötürü sakın kendini küçüklerden!
    Küçük hissederler kendini, senin karşısında ve yanıp tutuşur alçaklıkları sana karşı, görünmez bir kin halinde.
    Farkında değil misin, onlara yaklaştığında nasıl sessizleştiklerini ve güçlerinin, sönen bir ateşin dumanı gibi, kendilerini terk ettiğinin?
    Evet dostum, vicdan azabısın sen yakınların için: zira layık değiller onlar sana. Bundan ötürüdür ki, nefret ederler senden ve emmek isterler kanını.
    Zehirli siner olacaktır yakınındakiler daima ; sende büyük olan şey- daha zehirli ve daha fazla sinek yapacaktır onları hep.
    Yalnızlığa sığın dostum; sert ve güçlü bir havanın estiği yere. Bir sinek kovan olmak değil senin kaderin.

    adam çok sağlam yazmış aq
    Tümünü Göster
    ···