pazar gününe kadar sadece bu baslıkta sicacagim

bir de ayakta işedikten sonra ellerimi yıkamam,

hem niye yıkayayım ki ben sadece ortasından tutuyorum...

bunu da sudan tasarrufa yazabiliriz...

mesela ben ayakta işerken tuvaletin deliğine veya etrafına yapışan tak parçacıklarına nişan alarak işiyorum...

vallahi hepsini de yok ediyorum...

bu sudan tasarruf...

ayakta işemenin zararlarından söz ettik de bir de yararları var tabii...

ahmet arif'in sözü...

bıçaklanmış dal gibi ayrı düştüğüm...

nasıl bir betimlemedir bu usta...

bıçaklanmış dal gibi ayrı düştüm hayattan da insanlardan da...

çok yalnızım lan ben!

benimkisi ayakta işemekten değil, yalnızlıktan...

ne kadar doğru bilmiyorum, ayakta işeyenin çocuğu olmaz falan diyorlardı eskiden...

ki benim de çocuğum yok...

bu arada huyumdur, hep ayakta işerim.

hayatında kendisini dinleyecek insan yok gelmiş burda dert yanıyor

ben işeyeyim de geleyim lam...

yazmayı unuttum...

ikinci bomonti de bitti bitecek he,

aşkın ne zaman geleceği belli olmaz huur çocukları!

gel yanıma, gel gel gel...

http://fizy.com/#s/1aitfe

hayır, ben erkek olduğum halde kadın gibti ya lan beni...

bakışıyla, hakaretleriyle o erkek rolündeydi, ben de süt dökmüş kedi gibi bir kadın...

orada işimi bitirip çıktım ama gibseler bir daha gitmem dıbına koyayım,

bir de müşteri velinimettir diyorlar,

ben içindeyim kadının, gidip geliyorum ama karının umurunda bile değil...

içiyor sigarasını, kafa başka yerde, artık her neredeyse bilmiyorum ama bende olmadığı kesindi, ellerimle memelerini avuçladım, okşadım biraz ama ta ki sütyenlerin içine elimi sokana kadar. o an karının bana bir bakışı var ki o bakışla ellerimi çekmem bir oldu lan...

karı resmen gözleriyle "seni öyle bir giberim ki" dedi lan...

-soyunsana lan,
+efendim
-soyunsalana oğlum
+...
- kıçımın kenarı

neye uğradığımı şaşıyorum arkadaş, şoklardan şoka giriyorum resmen, be dıbına koyduğumun karası aşağıda öpücük üstüne öpücük gönderiyordun, dıbını zütünü gösrere göstere gel beni gib diyordun, ne oldu da
değiştin lan iki dakkada? ne oldu, aklım havsalam almıyor lan, elim kemerde donup kaldım... soyunayım mı soyunmasam mı diye sabuklamalar yaşıyorum...

karı sigarası ağzında, yatağa uzanıyor, tek eliyle donunu sıyırıp, açıyor bacakları...

ben karıya bakıyorum, karı sigarasını içiyor, birkaç saniye bu şekilde geçtikten sonra karı ağzındaki sigarasını eline alarak, bana baktı...

-çabuk olsana lan,
susuyorum, sadece kadına bakıyorum...
-ne be bakıyon it!

"it" sözcüğünden sonra benim şarteller attı, gibtiğimin karısı, seni bir gibeyim de gör ebenin örekesini deyip başladım soyunmaya...

benim heybetli yannanı avuçlayıp karının yanında gittim, ağzına falan vereyim de görsün "it"i dedim de yarrağa tokadı yedim dıbına koyayım...

-yapacaksan yap, yapmayacaksan gibtir git
+ne kızıyon ya
-kes

neyse deyip geçtim bacak arasına, elimle tükürükleyip başladım körüklemeye, içine girdikten sonra memelerine yumulayım dedim...

demez olaydım dıbına koyayım...

önden ben gidiyorum odaya,

huuryu beklerken de kafamda bin türlü hayal var, şöyle çakarım, böyle çakarım gibi ki soyunmuyorum da, nasıl olsa karı bana hayran, aşağıda onu gibmem için yalvarır bakışlar atıyordu bana, belki kendi soymak ister, hem ayakta beni soyarken ön sevişme de yaşarız...

birkaç dakika geçmeden kapı aralanıyor, aralanma sesine ben de ayağa kalkıyorum, hafif utangaçla karışık şehvetli bakışımı atıyorum, biraz gelip bir öpücük konduracak dudaklarıma, öpüşeceğiz ben de kalçalarını okşayacağım güya...

nah okşarsın...

amcık dedim de aklıma geldi, arkadaş bu kerhane huurlardan çektiğim kadar kimseden çekmedim dıbına koyayım...

lan oğlum ben kerhanede dolaşırken karılar; sanki dünyada bir erkek ben kalmışım gibi saldırıyor lan,

bildiğin "gel beni gib" diyorlar ve hatta benim altıma yatmak için birbirleriyle yarışıyorlar da... ve fakat vizite parasını ödeyip de odaya çıktığımda canıma okuyorlar şerefsizim, arkadaş aşağıda kul köleydin, iki merdiven çıktın aslan mı kesildin koyduğumun huursu da diyemiyorum bildiğin tırsıyorum lan, hakaretvari konuşmalar, bağırmalar falan...