-1
Küçük çocuk büyük insan edasında pastahaneden içeri girip masalardan birine oturmuş. Cebinden parasını çıkartıp saymaya başlamış. Garson kız küçük beyin oturduğu masaya yaklaşıp.
-Evet; ne istiyorsun? diye sormuş.
-Şey… Bir dilim pasta ne kadar?
-20 kuruş
-Peki bir külah dondurma?
-12 kuruş
Çocuk elindeki paraları tekrar saymaya başladığında garson kız ona çıkışmış
-Acele et, akşama kadar senin siparişini bekleyemem, ne istiyorsan çabuk söyle.. bir sürü müşteri var görmüyor musun? demiş.
-Tamam, bana bir külah dondurma lütfen.
Garson kız siparişi aldıktan sonra “Çattık yaa” diyerek uzaklaşmış küçük çocuğun masasından. Bir süre sonra da dondurmayı getirip çocuğun masasına sert ve kızgın bir tavırla koyup gitmiş.
Çocuk dondurmasını yedikten sonra uzun bir süre garson kızın gelip hesabı almasını beklemiş ama kız onunla hiç ilgilenmemiş.
-Beni görmüyor mu acaba? diye geçirmiş çocuk içinden. Sonra kalkıp kasaya giderek, yediği dondurmanın bedeli olan 12 kuruşu ödeyip dükkandan çıkmış. Bir süre sonra garson kız küçük beyin oturduğu masayı temizlerken servis tabağının altında 8 kuruşluk bahşişi bulmuş. Genç kızın, gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamış ve “Beni affet küçüğüm…” demiş “ne olur beni affet…”
işte o küçük çocuk Recep Tayyip Erdoğan'mış...