+2
oha amk bu insan ötesi şarkının hala başlığı açılmamış
iron maiden ın mükemmel parçası. sözleri şahane olan şarkı. insanı ve savaşı anlatan şarkı.
ingilizce si için ;
paschendale
in a foreign field he lay
lonely soldier unkown grave
on his dying words he prays
tell the world of paschendale
relive all that he's been through
last communioun of his soul
rust your bullets with his tears
let me tell you 'bout his years
laying low in a blood filled trench
kill tim 'til my very own death
on my face i can feel the falling rain
never see my friends again
in the smoke in the mud and lead
smell the fear and the feeling of dread
soon be time to go over the wall
rapid fire and the end of us all
whistles, shouts and more gun fire
lifeless bodies hang on barbed wire
battlefield nothing but a bloody tomb
be reunited with my dead friends soon
many soldiers eighteen years
drown in mud no more tears
surely a war no-one can win
killing time about to begin
home, far away
from the war, a chance to live again
home, far away
but the war, no chance to live again
the bodies of ours and our foes
the sea of death it overflows
in no man's kand god only knows
into jaws of death we go
crucified as if on a cross
allied troops they mourn their loss
german war propaganda machine
such before has never been seen
swear i heard the angels cry
pray to god no more may die
so that people know the truth
tell the tale of paschendale
cruelty has a human heart
everyman does play his part
terror of the men we kill
the human heart is hungry still
i stand my ground for the very last time
gun is ready as i stand in line
nervous wait for the whistle to blow
rush of blood and over we go
blood is falling like the rain
it's crimson cloak unveils again
the sound of guns can't hid their shame
and so we die on paschendale
dodging shrapnel and barbed wire
running straight at the cannon fire
running blind as i hold my breath
say a prayer symphony of death
as we charge the enemy lines
a burst of fire and we go down
i choke a cry but no-one hears
fell the blood go down my throat
home, far away
from the war, a chance to live again
home, far away
but the war, no chance to live again
see my spirit on the wind
across the lines beyond the hill
friend and foe will meet again
those who died at paschendale
bu da türkçesi ;
yabancı topraklarda, bilinmeyen bir mezarda
yalnız bir asker yatıyor.
ölürken son sözlerinde dua ediyor.
paschendale'i anlatıyor...
ruhundan geriye kalanlar
yaşadıklarını tekrar yaşıyor.
son gözyaşlarıyla mermilerini paslandır..
bırak sana onun son anılarını anlatayım.
''kan havuzuna dönmüş siperde eğilmiş bekliyorum.
kendi ölümüme kadar burası benim öldürme yerim.
yüzüme düşen yağmuru hissediyorum.
arkadaşlarımı bir daha asla göremeyeceğimi biliyorum.
sis ve çamurun içinde ilerliyorum.
korkunun kokusunu alıyorum
ve hissediyorum dehşeti.
birazdan siperden atlama zamanı gelecek hücum için.
yaylım ateşi..ve hepimizin sonu gelecek.
ıslıklar, çığlıklar ve daha fazla silah ateş ediyor.
cansız bedenler dikenli tellerde ızgara oluyor.
savaş alanı kanlı bir mezardan başka bir şey değil.
yakında ölü arkadaşlarımla tekrar buluşacağım.
çoğu asker on sekizinde bile değildi.
çamura daha fazla gözyaşı düşüyor.
kimsenin kazanamayacağı bir savaş bu.
öldürme zamanı başlamak üzere..
ev, çok uzakta savaştan.. tekrar bir yaşama şansı.
ev, çok uzakta... ama savaş.. yaşamak için bir şans yok.
bizim ve düşmanlarımızın cesetleri
taşan bir ölüm denizi gibi.
tanrı bilir, kimsenin olmayan ve olmayacak bu topraklarda...
ölümün dişlerine doğru hücum ediyoruz.
sanki çarmaha gerilmiş gibi ölüler.
müttefik askerler kendi kayıplarına yanıyor.
alman savaşı daha önce hiç görülmemiş bir propaganda makinesi.
yemin ederim ki melekleri ağlarken duydum.
artık daha fazlası ölmesin diye tanrıya yalvarıyorlardı.
insanlar gerçeği bilsin diye..
paschendale'ın öyküsünü anlatsınlar diye.
zulüm bir insan kalbine sahip
ve her insan kendi rolünü oynuyor.
öldürdüğümüz adamların dehşetine rağmen
insan kalbi hala aç..
son ana kadar yerimde kalıyorum.
beklerken silahım hazır.
top mermesinin ıslığı bitip patlayana kadar sinir bozucu bir bekleyiş başlıyor.
sonra kan fışkırıyor her tarafa ve işte gidiyoruz.
kan yağmur gibi yağıyor.
gökyüznün kızıl pelerini bir kez daha ortaya çıkıyor.
silahların sesi günahlarını saklayamaz.
ve işte paschendale'da ölüyoruz.
şarapnellerden ve dikenli tellerden kaçarak
dümdüz top ateşine hücum ediyorum.
nefesimi tutup körlemesine koşuyorum.
bu ölüm senfonisine bir dua okuyorum.
ateş başlıyor biz düşman hatlarına saldırırken
hepimiz düşüyoruz..
bir çığlık atıyorum ama kimse duymuyor.
boğazıma kadar kana batıyorum.
ev, çok uzakta savaştan.. tekrar bir yaşama şansı.
ev, çok uzakta... ama savaş.. yaşamak için bir şans yok.
rüzgarda ruhumu seyret uçarken.. siperlerde ve tepenin ardında.
biz paschendale'de ölenler, düşman ve ya dost, gene buluşacağız