0
Öğlene yakın 11.30 civarı okuldan eve geldim ve ekmek almak için tekrardan çıktım . Cebimde bozuk para olmadığı için biraz tedirgindim açıkçası ." Ama bu saae kadar hasılat yapılmaz mı ? " sorusuyla özgüvenimi sırlanarak fırına doğru yol aldım . 3 simit bir somon ve bir pide almak istediğimi söyledim . Parayı uzattım ve "Kardeşim bozuk yok mu ?"dedi . Bende maalesef dedim . O da sonra verirsin dedi ve ben hemen " Dur abi ben bozdurup geleyim " dedim . Poşeti dükkanda bıraktım ve tam çıkacağım anda " Bak ya 200 lira ile fırına gelmiş adam " diye nidalandı boşuboşuna . Tabi ben duyunca bunu ister istemez öfkelendim ve yapmam gerekeni düşünmeye başladım . Parayı bozdurmak için başka bir markete gittim . Fırın alışverişi 5.90 tl tutmuştu . Öğle arasına yakın bir vakitti ki öğrenciler fırını doldurmuştu . Bütün koşullar istediğim gibiydi ve fırına girdim galeri sahibi bir kabadayı havasında . Poşetimi kasaya yan bakan dolabın üzerinde buldum . Öğrenciler ile ilgileniyordu fırıncı ve bana bakmasını bekledim . Aradan bi boşluk oluştu , yaklaşık 2 adım uzaktaydım adama . Adam bana bakınca cebimde ki 10 lirayı fırlattım ve " Al abi üzeri kalsın " dedim . Sessizlik oluştuğunda ben " Hadi gidelim reis " kuruntusuyla fırından ayrıldım . Yani diyeceğim şu ki " Paranızla bile rezil oluyorsunuz " mesajlı ayarlog ' um da zenginliğin boş beleş olduğunu anlatmak istedim .
Hayırlı günler . " Bol hasılatlar " . . .