1. 276.
    +54 -101
    amerika'da 5 parasız dolandığım günler. gurur yapmışım aileden de para istemiyorum. kaldığım evin balkonu yan daire ile ortak kullanılıyordu. yan dairedekilerin balık tutmak için kullandıkları misineyi ve 5 uçlu çapariyi alıp gölde, amerikan sitizenlerinin küçük çocukları ile beraber beslediği ve dolayısıyla insanlara alışmış olan kazların bulunduğu alana gittim.
    planım; kancanın ucuna ekmek bağlayıp kazı yemlemem, sonunda kazın kancayı yutması ve benim kazı yaklayıp orada gırtlağını kesmem. sonrasında kazı seri bir hareketle yanımda tuttuğum çantanın içine teperek oradan hızla tüymek.

    ama fakirlik o kadar üst seviyede ki kazı yemleyecek ekmeğim bile yok. durur mu türk ayştaynı? evde bulunan unu kullanarak hamur yapma işini gerçekleştirdim. milletin olmadığı bir saatte göle gidip kazları hamurla yemlemeye başladım...
    yavaş yavaş ayaklarımın dibine kadar geldi en az 10 okka çekecek irilikte, beyaz tüylü, sevmeye kıyılamayacak güzellikte olan hayvanlar. büyük an giderek yaklaşıyordu. en sonunda! ucuna hamur bağladığım beşli kancayı salladım.
    hayvanlar bir terslik sezdiler ama sağa sola yürüyerek yerden yem aramaya da devam ediyorlardı. bu sırada iri olanlardan biri kancaya bastı ve ağzından yakalamayı düşündüğüm hayvan yanlış hesaplama yüzünden paletlerinden yakalanmış oldu.
    daha da kötüsü ortaya öngöremediğim bir problem çıktı. acıdan deliye dönen iri, ciyak ciyak bağırmaya, çırpınmaya ve etraftaki insanların ilgisini bulunduğum alana çekmeye başladı.
    panikle ne yapacağımı şaşırarak hayvanı kendime doğru çekmeye çalıştım. inatçı kaz göle girerek break danscılarının dahi yapamayacağı garip vucud hareketleri gerçekleştiriyor ve mukavemetimi kırmaya yetecek bir güçte direniş gösteriyordu.

    en sonunda misineyi elimden bırakıp arkama bakarak oradan uzaklaşmaya başladım. gözümde hâla canlanan sahne, ayağında misine olan bir kazın gölün bi ucundan diğer ucuna uçan adam sabri stili çığlıklar içinde uçuyor oluşudur...
    ···
    1. 1.
      0
      yazık amk
      ···