şimdi başımdan geçen bi olayı anlatayım sizlere toplanın:

bi şirketle işimiz var(işimi ve hangi şirketle işimiz olduğunu sormayın söylemem) bu şirket menşei si türkiye g.doğuda yaptıkları parça küçük dökme bi parça (3 santim bimetal döküm ) ama bölgedeki bunu yapan tek kişiler bide sanırım aynı işi yapmaya çalışanları izole ediyolar falan zorba bi şirket yani.
neyse devam edelim bizde o ürünün tamdıbının projesini tamamladık prototip işine giricez o parçaya ihtiyacımız var.
gittik aldılar bizi uçaktan şirketlerine zütürdüler bakın yemin ediyorum (resimli entry girmeyi bilmiyorum öğretirseniz sevinirim) jurassc park filmindeki giriş varya dinazor kemikli aynısını yapmışlar yani dışardan içeri girmesen direk içerde açsan gözlerini dersinki burası new yorkta çok ünlü bi plaza o derece muhteşem bi girişi var.
çalışanlar o biçim işte kırmızı gözlük kenarlı kırmızı rujlu diz üstü dar etek giymiş kadın çalışanlar falan.
ağzımız açık kaldı.
toplantı odasına girdik sürekli ekrana projektörle film yayınlanıyor hafif loş bi ortam arkadan klagib müzik falan çalıyor.
kendimizi medeniyetten uzak kalmış gibi hissediyoruz.
hacılar şirketin sahibi ve oğlu geldi.
anaaaaaaaaaaaammmmmmmmmmm böyle bişi yok.
agrı dagın etegindeeeeeeeee uçan güverciin osssaaam diye halaya kalkacaklar sandık.
kekoluk paçalardan akıyoooooooo
tip desen yoooooooook
şemal desen yooooooooooookkk
martı değil artık bildiğin akbaba olmuş kaşlarrrrrrrrr
göğüs kılları ağzımıza girecek döşü bağrı açmış bi adammmmmmmmm
ikisindede pembe gömleklerrrrrrrrrrrrr
ya nası anlatayım size
ceketlerin kolları sıyrılmış dirseklere kadarrrrrrrrrrr
çiğ köfte yoğurmaya hazır bi şekil geldi.
dedik şirket ney bunlar ney
konuştuk anlaştık neyse parçalar konusunda bize yardımcı olacaklar.
bizde asus laptoplar var.
adamlar bi laptop çıkardılar hp 105 ekran televizyon gibi...
bizimki eşşeğin s.kindeki kelebek gibi kaldı yanlarında.
cep telefonlarını çıkarmaya korkuyoruz çalınca elimizi aşşa zütürüp meşgule atıyoruz falan.

kahveler içildi muhabbetler edildi gitme zamanı geldi. çıktık odadan
o ney öööle...
böyle bişi yok...
nası anlatayım size... ,(gene resimli entry giremedim öğretin lan allah rızası için)
sarışın...
g.t göbek bu kadarmı güzel olur...
dar bir badi...
göğüsler ortada gel beni emmmmmmmmm...
diye isyan ediyor...
saçlar bele kadar...
o saçlardan tutup sakso çektirmeyi bunu gören her insan direk aklından geçirir.
şive türkçe değil rusça...
hojjgeldiniz diyerek gülümsedi bana ben boşaldım zaten orda...

bu kadın kim çıktı biliyormusunuz...
şirket sahibinin oğlunun karısı...
fuarda ayarlamış bunu sonra evlenmişler buraya getirmiş karıyı 3 tanede çocuk yapmış
yani benim o sadece bakarak boşaldığım karıyı bu keko s.kmiş
hemde 3 kere...
artık her gece ne kadar sevişiyolar bilmiyorum
dışarda arabalar vardı zaten bi tanesi mazda rx8 di oda bun karının arabasıymış sonradan öğrendik.
adamların bi araba koleksiyonu var hiç ellenmemiş arabalar mustangler (ve evet türkiyedeki orjinal kalan 1972 modellerden birisi bu adamda) shevroletler (70 modelin hepsini dizmiş adam) pontiag (ve evet knight rider arabasının orjinal halide var kara şimsek diye bilirsiniz)
öyle işte...
karıyı düşünüp durdum 3 hafta...

yani tipe bakmıyo arkadaşlar tipe bakmıyo...
paran varsa yancıkta derler ya o hesap
bu tipte muhtemelen zengin birisinin oğlu yada yiğenidir yoksa nerdeeeeeeeeeee o kız nerde bu bizim tip

hayırlı günler dilerim efendim...
edit: resim temsilidir ama aynısıdır.