sessizim nerde!!

Sessiz - Veda - Yağmur - Solgun - Hüzün - Ölüm - Acı - Mazi - Çığlık - Toprak

(:

sahil, mehtap,çiçek, park,akbil, bigiblet,klarnet, dilenci,kırmızı, solumak

Buyrun buyrunn sıcak çıktı bunlar efenim. yapıştırrrrrr ortaaam:D

Sessizce oturuyordum 20 katlı binanın çatısında. Yağmur yağarken temizlenmesi gereken dünya hiç bir zaman solgun yüzünü gizleyemedi insanlardan. Büyük bir hüzünle başını kaldırmış yağmuru izliyordu her zamanki yaptığımız gibi. Anca bu sefer bir fark vardı. Öyle bir bakıyordu ki yağmura son veda zamanı gibiydi bana hissettirdikleri. Yağmur damlaları saçına çarptıkça yağmurun çığlıklarını duyuyor gibi yüzünü ekşitmiş ara sıra toprağı süzüyordu. Bir anda bana döndü ve "mazini hatırlarmısın?" Diye sordu. Ancak ona verebilecek tek bir cevabım dahi yoktu. Çünkü bir geçmişim dahi yoktu. Acı içinde geçen yılları vardı onun oysaki. Onu anlayamazdım hiç bir zaman. Anlamak istediğim de devrelerim yanar uzaklaştırdım. Ancak bu sefer o uzaklaşmayı seçti. 20. kattan kendini ölüme teslim etti. Son vedasını yağmura son vefasını kendine son cefayıda bana bırakıp öylece ölmek için kendini 20. kattan aşağı saldı. Hiç hareket edemedim. Çığlık atamadım. Sessizce izledim düşüşünü ve düştüğü an toprakla buluştuğu an çıkan o tok sesi duydum sadece. Ölümün o tok sesini. Yağmur kanını kanalizasyona doğru sürüklüyordu. Şimşekler çakmaya başladı. Dünya bile onun gidişine ağladı isyan etti. Ve sıram geldi başlama vaktim geldi. Atlama sıram geldi. Ölme sıram geldi. Veda etme sıram geldi. Çığlıklarımı serbest bırakma sırası şimdi. Aciz bir şekilde acısız bir şekilde toprakla buluşup ölme vaktim geldi. Bu size son vedam.

selam bende katılabilirmıyım ?

Kibirli kurbağa şöyle bir gerildi ve her zaman yaptığı şey olan vrak sesini çıkardı. Oradan geçmekte olan geyik egon tavan yine kurbağa kardeş dedi. Buna alınan kurbağa fincan kadar beyninle sen ne anlarsın vraktan dedi.O sırada oradan geçmekte olan ayı bunun geyiğin incinmesine neden olduğunu anlayınca senin kuyruğundan kolye yaparım lan dedi.Tam o sırada bir deprem oldu ve zaman sanki durdu. Kurbağa şöyle bir gerildi lan ayraç dünyanın bu tarafı senin gelmene dayanamadı dengesi kaydı dedi. Ayrıca kuyruk mevzusuna gelirsek Kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak
Bunu duyan ayı -geyikçim izninle. -yok abi nedemek musade senin.
iki kulaçta karşıya geçti kurbağayı yedi tekrar karşıya geçti bu seferde dayanamayıp geyiği yedi ama geyiğin daşşağı boğazına takıldı oda öldü. Ee kıssasız hisse olmaz bu hikayeninde kıssası birine saldırmadan önce ne kadar daşşaklı bir bakın.

ÂBÂ VÜ ECDAD iMiŞ iNSANI KiBRE KOYAN ÖVÜNÜR OLMUŞ BUNLAR iLE iNSAN
ÂBiR-i SEBÎL iKi KULAÇ DAHA GiTSE GiDECEK OLAN ÖLÜME
OYSA BiR FiNCAN MÜBTEZEL KAHVE DOST ETTi ASHAB-I MEŞ’EME iLE ASHAB-I MEYMENEYi
AĞRAZ-I DÜNYEViYYE iÇiN YÜKSELTTiKÇE YÜKSELTTi EGOSUNU iNSAN
iNCiNMESiN KARINCA DiYE YOLUNU DEĞiŞTiREN DERViŞiN AHLAKI GEREK ŞU ZAMANA
BAĞTETEN GELDi DEPREMLER BAĞYi YÜZÜNDEN AViZE GiBi SALLADI iNSANI
AYRAÇ ARASINA YAZILDI MESELENiN ASLI BiRi AÇILDI ÇOKTAN GELDi DÜNYAYA iNSAN BiRi KAPANACAK GÖZLERiNi KAPATINCA insan değişik dursun diye yazdım dursun burada çeşitlilik olsun .)

This like shit, for qamberin :

Bigibiletime binmiş gidiyorken akbil buldum yolda hemen bir dilenci bulup ağzını burnunu kırdım, neden ? Çünkü klarnetimi evde unutmuştum. Hemen sahile gidip mehtabı izlemeye koyuldum, dilenci abe yengeye bir çiçek alırsın diye sordu, vurdum kafasına puştun, yenge nerede lan diye bağırdım, abe ne kızıyorsun elbet olur bir gün dedi, kırmızı bir gül ver o zaman dedim, verdi gülü, kaç para lan bir gül diye sordum haykırarak, abi sana beleştir dedi, uzattım gülü dilenciye, dedim benimle evlenir misin ? Beni reddetti, pırlanta yüzühsüz evlenme teklifi mi olurmuş dedi, akumun dilencisi.

Sonra dedim dilenci çiçek satmaz, olsa olsa çiçekcidir o.

Ben pes ediyorum.. (:

Öğretmen, kasvet, soğuk, suskun, umut, yıldız, gölge, intahar, çaba, deniz.

Meşelerle kaplı bir ormansın sen benim için oksijenden daha değerli senin kokun.
Saçların uzayacak ipek gibi yumuşacık olacak biliyorum.
Gökte bembeyaz bulutlar varken esen yaz rüzgarıyla beraber dans edip yüzüme vuracak mı acaba?
Rabbimden büyük heykel traş mı var bu hayatta yaradana kurban biblo gibisin elmas gibi parıldayan gözlerinle kucağımda:)
Sende büyüyüp kadın mı olacaksın, yaban ellere mi gideceksin kızım:'(
Beni dipsiz kuyularda bırakma be,yoksa biz ne yaparız sensiz.
Büyüyeceksin güzel kızım şimdi minnacıcıksın ama sende büyüyeceksin...

Keşke büyümese ya hep böyle minik kalsa oyyy kurban olduğum:)

ferahlık, orman, heykel, elmas, kadın, öfke, ipek, kuyu, rüzgar, bulut

Kelime yazayım mı..?

Duygulandim sessiz api:D

sessiz bir vedaydı aslında yağmurun solgun yüzü. hüznün ölümü, mazideki acılara eş değerdi. toprak beni alabilmek için adeta çığlık atıyordu...

Öğretmen, kasvet,soğuk, suskun,umut, yıldız,gölge, intahar,çaba, deniz.

Kibirli bir insan için diğer insanlar ne ifade eder? Yalnızca ego tatmini için bir araç mı? Yoksa sadece ihtiyacı olduğunda kullandığı keyif fincanı mı? Etrafta in cin top oynasa bile bunlar duvarlara üstünlük taslarlar. Onlara göre sanki her insanın boynunda enayi yazan bir kolye var. Avizeler ışık saçar onlarsa karanlık. Dünyanın kabuğunda deprem olur, onlarınsa yüreklerinde(!). Ayraç açıp anlatmak gerekirse bunlar tam bir 'tevazu yoksunu' durlar. Zaman bunlara göre sadece kendileri için nasıl geçtiğine göre değerlidir, ya da değersiz. Mana denizinde benlik kulacı atarak derinlerde boğulur bu insanlar.

Hazırım.. (:

Yürümek güzel dar sokaklarda insanların riyaları ve hülyaları üzerine sinerken ama kesişmiyor artık sokağın kuytusuyla kimsesizligimin göstergeleri yürüyüp gitmek istiyorum bilip bilmeden konuşabilecegim bir yer arıyorum kendime.. şu kargibi orman örneğin kucaklasa ya şimdi beni! hemen şimdi ferah bir nefese actırıp bedenimi oooohhhhhhhhhhhhhhhhhhh.. soluk bir heykel gibi kalakalmıstım çünkü ben geçtiğim o dar sokaklarda kimse görmemişti parçalanıp gittigimi ipek eldivenlerim yırtılmış dizlerimdeki sıyrıklar sakarlıktan değil nefessiz kalmıştım ne üzerimi örten bi bulut ne acımı insanlara estiriverecek bir rüzgar bulmuştum elmas gözlerim kuyusuna düşmüştü gecenin ve ben ancak bir ormanın öfkeli hayaliyle soluyabilir olmuştum.

Yazamadım. Böyle kelime mi olur.Bir de örtmen olacak^^