Duygulandim sessiz api:D

Bir kadın, dudakları titriyor soğuktan.

Bir kuyu var derin. Kara bir bulut, hava serin. Kadından esen ipeksi bir rüzgar, herkes burada. Elmas, heykelin içinde. Heykel kuyunun içinde. Kuyu, ormanın içinde. Ve ben herşeyin dibindeyim, bunu isterseniz en dipte olmak olarak algılayın. Isterseniz en yakınında olmak. Kadın bağırıyor, çıkar beni bu kuyudan, kadın elmas. Elmas orman. Ben bir karabulut, rüzgar bir isim, heykelin adı ipek.

Hava çok soğuk buhar çıkıyor her soluktan.

sessiz sen ağlama:)

uuff bayamlik benim sıradan kelimelerimlee. uuu uuu uuu

tamam @clementine gönder ahahahahhaa

ferahlık, orman, heykel, elmas, kadın, öfke, ipek, kuyu, rüzgar, bulut

Meşelerle kaplı bir ormansın sen benim için oksijenden daha değerli senin kokun.
Saçların uzayacak ipek gibi yumuşacık olacak biliyorum.
Gökte bembeyaz bulutlar varken esen yaz rüzgarıyla beraber dans edip yüzüme vuracak mı acaba?
Rabbimden büyük heykel traş mı var bu hayatta yaradana kurban biblo gibisin elmas gibi parıldayan gözlerinle kucağımda:)
Sende büyüyüp kadın mı olacaksın, yaban ellere mi gideceksin kızım:'(
Beni dipsiz kuyularda bırakma be,yoksa biz ne yaparız sensiz.
Büyüyeceksin güzel kızım şimdi minnacıcıksın ama sende büyüyeceksin...

Keşke büyümese ya hep böyle minik kalsa oyyy kurban olduğum:)

Re :

Bir kadın, dudakları titriyor soğuktan.

Bir kuyu var derin. Kara bir bulut, hava serin. Kadından esen ipeksi bir rüzgar, herkes burada. Elmas, heykelin içinde. Heykel kuyunun içinde. Kuyu, ormanın içinde. Ve ben herşeyin dibindeyim, bunu isterseniz en dipte olmak olarak algılayın. Isterseniz en yakınında olmak. Kadın öfkeyle bağırıyor, çıkar beni bu kuyudan, kadın elmas. Elmas orman. Ben bir karabulut, rüzgar bir isim, heykelin adı ipek.

Hava çok soğuk buhar çıkıyor her soluktan.

Not : Benim suçum değil, clementine erken verdi kelimeleri..

Yapamamam gibi amk

Güneş doğmayan bir yerdeyim bayadır. Ruhumu bağladığım yildızından düştüğüm günden o günden beri.Bir hevesle yanan ruhum en sonunda soğuk ve gri bir kül yığını oldu.Önce alışamadım,o kasvetli ruh halinden çekip çıkarmak istedim kendimi.Çabalarım boşa çıktı, tutunmaya çalıştığım her şey elimde kaldı. Alıştım sonra. Gölgelere/gölgerime teslim oldum. Artık o acı yerini koskoca bir hissizliğe bıraktı,ben düşünmeyi bıraktım, dünya beni bıraktı.
Bir intaharı haklı çıkaracak sebeplere sahibim.Ne bunu yapacak cesaretim var,ne yaşama isteğim. Yıllar üstüste binecek,ben yine sonbaharı/eylülü bekleyeceğim.O sonbaharlardan birinde uygun adım ecele koşacağım.

ORMAN meyveleri tadında bir FERAHLIK içersindeydim. KUYUlara atılmışlık hissimi bir kenara atıp RÜZGAR ile savrulmasını izledim. ELMAS'tı böyle hissetmemi sağlayan KADIN. ondan önce sanki bir HEYKELdim tepkisiz duygusuz. artık ÖFKElenemiyordum bile. sanki iPEK'ten BULUTların üzerindeydim artık...

ben kaçtım gençler.. yakşamlar herkese

Sıra bendeyse kelimeler geliyor:)

Tamam lan denicem amk ama şu mac bitsin hele cok heyecanlı gidiyor.

Panpalar başlıkları resimli açmayın şu ara. Flooddan çaylak yeme ihtimaliniz var.

Kibirli kurbağa şöyle bir gerildi ve her zaman yaptığı şey olan vrak sesini çıkardı. Oradan geçmekte olan geyik egon tavan yine kurbağa kardeş dedi. Buna alınan kurbağa fincan kadar beyninle sen ne anlarsın vraktan dedi.O sırada oradan geçmekte olan ayı bunun geyiğin incinmesine neden olduğunu anlayınca senin kuyruğundan kolye yaparım lan dedi.Tam o sırada bir deprem oldu ve zaman sanki durdu. Kurbağa şöyle bir gerildi lan ayraç dünyanın bu tarafı senin gelmene dayanamadı dengesi kaydı dedi. Ayrıca kuyruk mevzusuna gelirsek Kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak
Bunu duyan ayı -geyikçim izninle. -yok abi nedemek musade senin.
iki kulaçta karşıya geçti kurbağayı yedi tekrar karşıya geçti bu seferde dayanamayıp geyiği yedi ama geyiğin daşşağı boğazına takıldı oda öldü. Ee kıssasız hisse olmaz bu hikayeninde kıssası birine saldırmadan önce ne kadar daşşaklı bir bakın.

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir clémentine adında 22 yaşlarında bir masal perisi varmış.. Giyindiği saf ipeklerden elbiseler ve taktığı elmas kolyeler, güzelliğine güzellik katarmış.. Bir gün yine ormanda gezinirken, aniden kara bulutlar gökyüzünü kaplamış.. Şiddetli esen rüzgar, fırtına'nın habercisiymiş.. Clémentine endişelenmeye başlanmış.. Kan ter içerisinde sığınalacak bir yer ararken, karşısında bir kadın belirmiş.. Yakınlarda bulunan bir heykel olduğunu ve oraya vardıklarında emniyet içerisinde olacaklarını söylemiş.. Clémentinem ormanın bu bölgesine ilk defa gelmesine rağmen her şey tanıdık gelmeye başlamış.. Heykeli görünce içini inanılmaz bir ferahlık kaplamış clémentinenin.. Bu rüyasında defalarca gördüğü heykelin aynısıymış.. O an hava yine dinginliğine kavuşmuş.. Clémentinemin gözleri kadını aramış.. Etrafta kadından izin yokmuş.. Clémentinem heykelin yanına varmış ve rüyasında gördüğü gibi bir buse kondurmuş yanağına..

Clémentinem birden öfkelenmiş.. Heykel rüyasında olduğu gibi prense dönüşmemiş.. Masal da burada bitmiş.. (:

Benden mutlu bir son beklemiyordunuz herhalde.. (:

sessizim nerde!!

sahil, mehtap,çiçek, park,akbil, bigiblet,klarnet, dilenci,kırmızı, solumak

Buyrun buyrunn sıcak çıktı bunlar efenim. yapıştırrrrrr ortaaam:D

oha olum bunlar ne ahahahhahahahaha