Hadi beyler eminim sarar, güzel olur hadi başlayalım.
ilk ben başlıyorum.

Sıkıcı günlerden birisiydi. Güneş yukarıdan olabildiğince sıcaklığını hissettiriyordu. Yaprak kıpırdamıyordu izmit sokaklarında. insanlar bir curcuna içinde oraya buraya koşturuyorlardı. Şapkamı çıkardım sağ tarafıma baktım ve o nu gördüm...

Başiskelede acıktığım farkederek asrın kardeşler et lokantasında bol tereyağlı kaşarlı karadeniz pidesi yedim. Hesabı ödedikten sonra kapının önünde soda sigara yaparken bir de baktım ki dünyalar güzeli bir kız bana doğru geliyor

Yine cevap vermedi ananı sıkıyım deyip başiskelede otobüsten indim

Soruma cevaben " Hayır, birine benzetmiş olmalısınız" diyerek yanımdan geçerek lokantaya girdi. Oysa ben onu birine falan benzetmemiş, onu tanımak için bir pembe yalan söylemiştim. Bir sigara daha yakıp yemeğini yiyip dışarı çıkmasını beklemeye başladım

Tam kapıdan çıkarken " Pardon, bakar mısınız?" dedim evet buyurun diyerek cevap verince kalbimin kür küt hattığını hissettim. Sanki dilim tutulmuştuz. 5 saniye boyunca sadece ona baktım ve bir şey diyemedim. Sonra kendimi toplayıp "Size bir itirafta bulunmak istiyorum" dedim. Ne itirafı? diyince tüm cesaretimi toplayarak ona dedim ki

Ses tonumu ayarladım ve "sizin anneniz kuruyemişçi mi"? diye soruverdim. Kız ise "neden" deyince yapıştırdım cevabı. "Sizi fıstık gibi yapmışta" sonunda bir tebessümü ekgib etmedim. Hoşuna gitmiş olacak ki gülerken dişlerini görebiliyordum. Diğer kızlardan çok farklıydı tokat atıp gitmemişti. Bana isminizi bahşedermisiniz dedim. Sonrasında aklımda çay teklifi yapmak vardı

ismini sorunca Adım Badem dedi. Ben yine duramadım yapıştırdım cevabı "Annen cidden kuruyemişçiymiş" diyerek bastım kahkahayı. Sonra kızın bana bakışı bir anda değişmişti ama umrumda değildi hunharca gülmeye devam ediyordum. Sonra da ne salak bir şeysin sen yaaa dedikten sonra çekip gitti. Ben ise hala gülmeye devam ediyordum

Enteresan bir raslantı olmuştu bu. Peşinden gittim. "Badem hamım badem hanım durum bir dakika" "offf ne var ne istiyorsun yine" dedi. "Lütfen kızmayın saygısızlık yapmak istemedim" biraz yumuşamıştı sanırım. Öylece yanından yürüyordum birden kafa girdim. "Sizin babanızı tanıyorum ben" "Allah allah kimmiş benim babam" . "Şu ilkokuldan beri bahsi geçen fıstıkçı şahap değil mi? Yine bir kahkaha attım. Sinirlenmiş gibiydi.

Bu sefer yüzünün kızarmaya başladığını görmüştüm. Sinir ve utangaçlık yüzüne vurmuştu. Ortamı biraz sakinleştirmek için " Size bir şey söylemek istiyorum" dedim. Ne söyleyeceksen söyle artık bırak peşimi dedi. Ben de böyle bir cevap verdiği için sinirlenmiştim. Yapıştırdım cevabı "Badem badem bir kere versen madem" dedim. Sonra sol tarafımdan şlak diye bir ses duydum

Tokat ı sert atmıştı "tokatlımısınız" diye soruverdim ortamdaki soğuk hava birden kendini kahkalarla bırakmıştı. ikimizde gülüyorduk daha demin dediğimi dememiş sayın lütfen.

Gülüp eğlenirken biraz daha muhabbet ettik. Muhabbet koyulaşmaya başlamış ve ortam ısınmışken Peki sen nerelisin diye soru sordu. Ben de hem cevabı hem tokadı yapıştırarak "Tokatlıyım" dedim. Kız tokadı yiyince krdş npyn amk dedi. Böyle diyince çıldırdım " Ulan sen yapınca komik oluyor ben yapınca mı sorun oluyor" diyerek kendimi tutamayıp başladım kızı yumruklamaya ölümüne vuruyorum kahpenin evladına

Mavi kocaeli gazetesi manşeti;
Başiskelede bir kız ölü bulundu katil aranıyor.
Ölüm sebebi şiddetli dayak.

Prim çabaları

sonra bir animeçi gordum

Sigaram bitmişti her şeyin bittiği gibi. Beklemeye devam ettim. Dışarı çıktığı vakit beni yeniden görecekti. Onla tanışmalıydım bu sefer kaçmayacaktım. Hani bir laf vardır ya "en büyük pişmanlikların pişman olıcam diye yapmadıklarındır" bu sefer öyle olmayacaktı. Diyeceklerimi hızlıca zihnimden geçirdim saçımı düzelttim onu beklemeye devam ettim. Ne olacağını merak ediyordum...

Onu görünce göz göze geldik ve gözlerini kaçırdı. Takip ettim izmit- gölcük otobüsüne bindi. Ben de peşinden bindim..

O anandı o işte anan

johhny sinsti bu gozlerime inanamiyodum

simit diye bagiran bir suriyeliyi gordum

Hasgibtir demek onu gördun