-
1.
+1şiirler yazılar şarkı sözleri paylaşıyorum. biraz kültürünüz artsın
dört mevsime, yedi iklime sorduklarımız. canımızdan çok sevdiklerimiz. kulağına eğiliyorlar ve "sor bunların hesabını" diyorlar. "bir vakit orman kuytuluklarına atılmanın, dipsiz kuyulara salınmanın, ahlaksızlıkların, namussuzlukların... sor bunların hesabını... makineye kaptırılan kol için sor, üzerine kurşun yağan bedenler için sor". güç veriyorlar, damarlarına taze kan oluyorlar akacaklarını bile bile... "asıl siz teslim olun"
biz hiç teslim olmadık ki! pir sultan, teslim olmadı ki hızır paşa ya!.. mahir, teslim olmadı ki!.. bedrettin bir kez bile el pençe divan durmadı ki!.. seyit rıza darağacında kendi çekti ya ipini!.. çiftehavuzlar'da, bağcılar'da nazlı nazlı dalgalanan bayrağımız, sabolarımız, sinanlarımız, niyazilerimiz hiç teslim olmadı ki! yazmaz tarih kitapları başeğdiğimizi zulmün önünde. ölüme; yarine hasret bir sevdalı gibi sarılıp öylece ölürüz de başeğmeyiz yine de zulmün önünde...
ey evladını yitirmiş analar! ey şafak söktüğünde yolla dizilip, gecekondu sokaklarında çamura, toza bulananlar. alnından akan terle toprağı işleyenler. bir dilim ekmek için, gün doğumuyla gün batımını kör, karanlık mahzenlerde yitirenler. ey işçiler! gökkuşağının renkleriymişçesine tamamlayanlar birbirlerini. anadolu'ya can katanlar, halklarımız...
öpün, koklayın hasretle. vatan diye kucaklayın şimdi o gülen fotoğrafı. -
2.
+1kalktı göç eyledi avşar illeri
ağır ağır giden eller bizimdir
arap atlar yakın eder ırağı
yüce dağ başından aşan yollar bizimdir
belimizde kılıncımız kirmani
taşı deler mızrağımın temreni
hakkımızda devlet vermiş fermanı
ferman padişahın hey dost dağlar bizimdir
dadaloğlum birgün kavga kurulur
öter tüfek davlumbazlar vurulur
nice koçyiğitler yere serilir
ölene ağlama hey dost yarın bizimdir -
3.
+1bırayên delal hun werın kurdıno
bıhışta welat em herın merdıno
eger hun nayên vane keç em meşin
bese koletî serfıraz her bijîn
herne peş herne peş dewr û dem ya meye
welat çav lı rê bendewarê meye
keçên nûgihan em dıxwazın xebat
me canê cıwan dani rêka welat
dılê mejpola gurçık bûne hesın
bo ala rengîn hun werın em besın -
4.
+1hoşgeldin bebek yaşama sırası sende
senin yolunu gözlüyor
kuş palazı, boğmaca,karaçiçek, sıtma,yürek farkı, kanser filan
i̇şsizlik açlık falan..
hoşgeldin bebek yaşama sırası sende
senin yolunu gözlüyor
tren kazası, uçak kazası,iş kazası,yer depremi, kuraklık filan
karasevda karasevda karasevda ayyaşlık falan...
hoşgeldin bebek yaşama sırası sende
senin yolunu gözlüyor
hapishane kapısı hapishane kapısı polis copu filan
senin yolunu gözlüyor
sosyalizm sosyalizm falan...
hoşgeldin bebek yaşama sırası sende -
5.
+1taş duvar, demir, karyola ve yerlerde sayısız izmaritler,Tümünü Göster
helanın pis kokusu, rutubetli, sıkıntılı, nikotinli, i̇nsanı serseme çeviren kurşun gibi ağır bir hava, duvarlar sanki soğuk dalgaları imal ediyor. i̇stediğiniz kadar üzerinize kalın şeyler giyinin, oligarşinin hücresinde soğuğu yenmek imkansız. ranzanın karşısında kafesli demir kapı, arkasında mehmet. görevi dakikası dakikasına beni denetlemek mehmedim utanıyor, kahroluyor. "askerim ağam n'aparsın" diyor. aslında o' da tutsak. ben hücre içinde, o hücre önünde. günde beş kez büyük başlar bakar içeriye; yüzlerinde tecessüs. "çılgın adam, 3-5 kişi ile koskoca karanlıklar imparatorluğuna kafa tutan adalılar" ama yine de "çılgın adamın" karşısında bir eziklik duyuyorlar, o başka, gündüz, gece diye bir ayrım yoktur hücrede, zaman ve mekan özümlenmiş artık. sadece koldaki saattir, geceyi gündüzü bildiren. işık yirmi dört saat yanar. bir nefes, bir dumandır yoldaşım. cigaramı her çekişimde duman olur, uçar giderim, ta uzaklara, çoğu kere ada'ma giderim, cigaramın dumanı, beni memleketime; ada'ma zütürür. kahpe i̇stanbul'un, kahpe bir bölgesinde, bir evdeyim yoldaşlarımla beraber. bu ev, yoldaşlık- dostluk-kardeşlik-mertlik-kazanç ve sevgi evidir. bu evde, her şey o kadar güzel ve o kadar anlamlıdır ki... ev de değil ada, ada! satılmışlığın, kahpeliğin, riyakarlığın, adiliğin ve her çeşit aşağılık ve her çeşit yabancılaşmanın karışımı olan, karanlık denizi'nin ortasında, güneşi batmayan bir ada. ben ne şuralıyım, ne buralı, adalıyım adalı, ada'm ormanlıktır. dostluk, yoldaşlık, mertlik ormanı, bütün ada'mı kaplar. erdemin güneşi, yirmi dört saat aydınlatır adamı biz ada sakinleri bilmeyiz karanlığı. ben adalıyım ey kahpe hücre, ada'lı doğru ya sen nereden bileceksin ada'mı. asırlık, feodal, militarist, hücre. ya sen, öküze benzemek için kasılan, şişen haset kurbağa hilkat garibesi bilir misin adamı? dünya karanlıktır, güneşi batmayan böyle bir ada yeryüzünde yoktur. değilmi ki karanlıklar cücesi, zavallı acuze? ya sen yarasalar şairi, pişkin cacomcho? değil şiirlerde, masallarda bile böyle bir ada yoktur. böyle bir ada eşyanın tabiatına aykırıdır. senin için değil mi karanlıkların kapkara şairi? senin dediğin eşyanın değil, karanlığın tabiatına aykırıdır. karanlık cüceleri, acuzeler, dürzüler... yarının türkiyesi'nin hayvanat bahçesinde teşhir edilecekler... ada'm kalabalıktır hain hücre: elde mitralyözüyle, sierra maestra'da, falcon'da, vietnam'da mozambik'te, angola'da, sina çöllerinde... özgürlüğün türküsünü söyleyenler. zulme, kahpeliğe, sömürüye karşı... dişiyle, tırnağıyla üç kıtada karşı koyanlar benim evlatlarımdır kahpe hücre. benim adamın ormanlıklarından aldıkları fideleri, "birer birer dikiyor, kahpeler koalisyonunun dünyasına kel dünya, ada'mın ağaçlarıyla ayıbını örtüyor, güzelleşiyor artık. i̇yi bak bana feodal duvar, iyi tanı beni. seni yerle bir edecek adalılar'ı iyi tanı. ada'm ve hemşerilerinin çoğu ne halde diye dudak bükme, o... punun dölü utanç duvarı evet ada'mı karanlığın suları bastı. evet, benim gibi birçok adalı çirkef suların altında, ama boşuna sevinme, ada'm batmaz, yok olmaz ada'm sadece karanlık denizinde yerini değiştirdi. hepsi o kadar -
6.
0bu bir türkü:-Tümünü Göster
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
ben de söyledim o türküyü!
yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını
yırtarak
gerindik!
sıçradık;
şimşekli rüzgâra bindik!.
kayalardan
kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
alev bilekli süvariler kamçılıyor
şaha kalkan atlarını!
akın var
güneşe akın!
güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
işte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!
akın var
güneşe akın!
güneşi zaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
neş'emiz sıcak!
kan kadar sıcak,
delikanlıların rüyalarında yanan
o «an»
kadar sıcak!
merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
ölülerimizin başlarına basarak
yükseliyoruz
güneşe doğru!
ölenler
döğüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler.
vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
akın var
güneşe akın!
güneşi zaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
haykırdı en önde giden,
emreden!
bu ses!
bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
emret ki ölelim
emret!
güneşi içiyoruz sesinde!
coşuyoruz,
coşuyor!..
yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!
akın var
güneşe akın!
güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
toprak bakır
gök bakır.
haykır güneşi içenlerin türküsünü,
hay-kır
haykıralım! -
7.
+1bulutlar adam öldürmesi̇n
analardır adam eden adamı
aydınlıklardır önümüzde gider.
sizi de bir ana doğurmadı mı?
analara kıymayın efendiler.
bulutlar adam öldürmesin.
koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
çocuklara kıymayın efendiler.
bulutlar adam öldürmesin.
gelinler aynada saçını tarar,
aynanın içinde birini arar.
elbet böyle sizi de aradılar.
gelinlere kıymayın efendiler.
bulutlar adam öldürmesin.
i̇htiyarlıkta aklına insanın,
tatlı anıları gelmeli yalnız.
yazıktır, ihtiyarlara kıymayın,
efendiler, siz de ihtiyarsınız.
bulutlar adam öldürmesin -
8.
+1güneşi̇n sofrasinda söylenen türkü
dalgaları karşılayan gemiler gibi,
gövdelerimizle karanlıkları yara yara
çıktık, rüzgarları en serin
uçurumları en derin
havaları en ışıklı sıra dağlara.
arkamızda bir düşman gözü gibi karanlığın yolu.
önümüzde bakır taslar güneş dolu.
dostların arasındayız!
güneşin sofrasındayız!
dağlarda gölgeniz göklere vursun,
göz göze
yan yana
durun çocuklar.
tasları birbirine vurun çocuklar.
doldurun çocuklar,
doldurun
doldurun
doldur içelim.
başları
göklere
atalım
serden geçelim...
heeey, nerden geçelim?
yalnayak
koşarak
devlerin
geçtiği
yerden geçelim.
heeey
hop
heeeey
hep
birden geçelim
doldurun çocuklar,
doldurun
doldurun
doldur içelim.
dostların arasındayız!
güneşin sofrasındayız! -
9.
+1oğullari ölen analara türküTümünü Göster
onlar ölmediler yok,
ateş fitiller gibi:
dimdik ayakta,
barut ortasındalar!
karıştı, bakır tenli
çayır çimene,
karıştı,
o canım hayalleri:
zırhlı bir rüzgar
perdesi gibi;
bir set gibi:
kızgın çehreli,
göğüs gibi:
göğün görünmez göğsü gibi!
analar, onlar ayakta
buğday içindeler, onlar,
yücelerden yüce dururlar:
dünyayı doruktan seyreden,
bir öğle güneşi gibi.
bir çan darbeleri gibi,
onlar.
ölmüş gövdeler arasında,
zaferi çekiçleyen bir ses gibi
onlar,
kara bir ses gibi.
ey canevinden vurulmuş,
toz duman olmuş bacılar!
i̇nanın oğullarınıza.
kök oldu onlar,
sade kök:
kan suratlı,
taşlar altında.
karışmadı toprağa,
dağılmış kemikçikleri.
ağızları ısırır hala,
kuru barutu;
ve demir bir okyanus gibi,
titreşirler hala.
ben ölmedim der,
yumrukları;
yukarı kalkık yumrukları,
daha.
bunca yere düşmüşlerden,
yenilmez bir hayat doğar:
bir tek beden olur,
analar, bayraklar, çocuklar,
hayat gibi canlı tek bir beden;
bir yüz bekler karanlıkları,
ölü gözleriyle,
kılıcı dopdolu,
dünya ümitlerinden.
dursun,
dursun yas esvaplarınız.
yığın derleyin
gözyaşlarınızı;
bir metal oluncaya kadar:
bununla vuracağız,
gündüz gece;
bununla çiğneyeceğiz,
gündüz gece;
bununla tüküreceğiz
gündüz gece
kin kapılarını,
kırıncaya kadar.
oğullarınızı bilirdim,
unutmadım acılarınızı.
ölümleriyle nasıl kıvandıysam,
hayatlarıyla da öyleyimdir.
onların gülüşleridir:
karanlık atölyeleri ışıtan.
her gün metroda, yanıbaşımda:
onların ayak sesleridir,
çın çın.
akdeniz portakallarında,
güney ağları içinde;
yapılarda,
basımevi mürekkeplerinde;
kalplerini tutuşur gördüm onların,
güçle, yangınla.
ben de sizler gibiyim, analar .
benim kalbim de yas dolu, ölüm dolu.
gülüşlerinizi öldüren kanla,
serpilip gelişmiş;
bir orman gibidir kalbim.
günlerin kahredici yalnızlığı,
uyanışın sisli öfkeleri
girmiştir içine.
susamış sırtlanları,
bitip tükenmez ürmeleriyle
afrika’dan gürleyen hayvan sesini;
öfkeyi, iniltileri, hoşgörmeleri,
bırakın, bir yana bırakın.
ölümün ve tasanın
çemberinden geçmiş analar,
doğan ulu günün ortasına bakın:
bu topraktan güler ölüleriniz.
kalkık yumrukları titrer,
buğdayın üstünde,
bilesiniz.
pablo nerudo -
10.
+1devrim
temiz kalan tek yerdir devrim
bütün bir yıl
kirlenen duvarda
ama görebilmek icin
asıldığı çividen indirilmelidir
yapraklari biten takvim
zorbalara direnmektir devrim
bir çocuğun
annesinin çantasından aldığı paraları
altına gizlediğini
söylememiştir dövülen
hiçbir hali
i̇çinde yaşamaktır devrim
dikiş kutusunun
ve toplu iğneler gibi
bir arada olmayı gerektirir
karşı koyabilmek icin zulmüne
makas denilen patronun
gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
ateş böceklerini
yakalamak isteyen çocukların
peşine takılır gün gelir
yanıp sönen mavi ışıkları
polis arabalarının
kağıt bir gemidir devrim
bütün gemiler
hurdaya çıksa da sonunda
taşıdığı özgürlük şiiriyle
batmadan yüzer nicedir
dünya sularında
kim bilir kaç yunus görmüş
kaç deni̇z gezmi̇ş... -
11.
+1devrim yolunda yolunda
yüzbinlerce şehit verdik
devrim yolunda yolunda
çok ağır bedel ödedik
devrim yolunda yolunda
deniz kurudu çöl oldu
nice tomurcuklar soldu
yiğit kahpece vuruldu
devrim yolunda yolunda
yoldaşlar düştü zindana
faşistler doymadı kana
kan ağladı bir çok ana
devrim yolunda yolunda
ser verenler sır vermedi
halka ihanet etmedi
umutlarımız bitmedi
devrim yolunda yolunda
sosyal bir düzen istedik
i̇nsana sevgi besledik
karıncayı incitmedik
devrim yolunda yolunda
derin devlet ayıp dedik
şefaf yönetim diledik
karanlığa sırt çevirdik
devrim yolunda yolunda
yobaz oldu ayak bağı
bakar kör görmedi çağı
mesken tuttuk yüce dağı
devrim yolunda yolunda
kimi mafya kimi hırsız
ağa yüzsüz patron arsız
güner kalırmı duyarsız
devrim yolunda yolunda -
12.
+1barikatlar koydum duvar setinde
devrim var hey dostum asi gönlümde
başkaldırıların nirengisinde
devrim var hey dostum asi gönlümde
kaşlarım çatılmış tüfek misali
gözlerim çakılmış ağaçlar gibi
aşka mücadele gönül derbisi
devrim var hey dostum asi gönlümde
uçan kuşlardan hep haber yollarım
dağlara taşlara bayrak sallarım
barışın yoluna adım atarım
devrim var hey dostum asi gönlümde
ucu keskin bıçak göğsümü çizse
yıldıramaz beni önüme geçse
ölümler gösterip birini seçse
devrim var hey dostum asi gönlümde
denizler tutulup asılsa bile
üzerine suçlar atılsa bile
ölmeden vücudum yakılsa bile
devrim var hey dostum asi gönlümde -
13.
+1aşk ve devrim
zaman alır doğruyu bulmak,
yanlışları görmeden
ve bu da
ne doğrunun yanlış olduğu
ne yanlışın doğru olduğu
anldıbına gelmez
aşk ve devrim gibi...
aşk; devrim demektir
ama devrim, darbe değildir
devrim, yeniliktir
devrim, özgürlüktür
devrim, kırlangıç kanadında
güneşe koşmaktır
deli taylar gibi
devrim, çocuk gözünde umuttur
sevda gibi...
zaman alır doğruyu bulmak,
martının güzelliği seyreden içindir
balık suyunda mutludur
gül dalında
kuş kanadında, özgürdür...
güzellik peş para etmez
ne kadar güzelsen o kadar varsın
ne kadar çirkinsen o kadar feministsin
ne kadar feministsen
o kadar kirlisin
ve ne kadar güçlüysen
o kadar haklısın...
tahliye olmuş yorgun bir ölü
valizinde hüzünleri
gözlerinde umutları saklı
aynalara bakanlar
gördüklerini kendilerine benzetirler
yavru kedinin üzerinde
lastik izi varmış
kimin umurunda
sevdalarda ahu-zar
arka sokaklarda metal bar
vur gecelere kendini
az öpüşüp çok sevişen bedenin
doysun erotizmin kokusuna
sana ne
memleket batıyormuş
sistem çöküyormuş
millet perişanmış
ne düşünürsün bunları
yazıktır yorma uyuşuk beynini
sen dalgana bak
kırmızılarının içinde...
devrim mi?
o da neymiş?
yenilir mi, içilir mi
yoksa üzerine yatılır mı
diye patlatma beynini...
aşk mı?
altın tepside sunulmuş
bir kadeh şarap
bir porsiyon havyar salatası
kırmızı bir jartiyer
ve bir fransız öpücüğünden ibarettir
diye düşünüp akıtma suyunu...
aşk. devrimdir
devrim, darbe değildir
devrim, yeniliktir
devrim, özgürlüktür
devrim, çocuk gözünde umuttur
namlunun ucunda açan gül gibi... -
14.
+1şarkişla
şarkışla'ya düşürmesin oy oy!
halkın sevdiği kulunu
gemerek'te çevirmişler
deniz gezmiş'in yolunu.
gece elmalı'da kalmış oy oy!
hamamcı ali'yi sormuş
uzatmalı itin biri
yusuf'u gafletle vurmuş.
vay paşaların ordusu vay vay!
dünya şaştı böyle işe
ordu madalya göndermiş
yusuf'u vuran çavuşa.
olaydım olaydım oy oy!
okur yazar olaydım
deniz mahkemeye düşmüş
avukatı ben olaydım... -
15.
+1nurhak
dört bir yana haber salsam,
öldü desem i̇nan'ımı
dağlar bana geri verin
kadir'imi, sinan'ımı
jandarma kurşunu çaldı
canımı, tenimden aldı
nurhak'a abide kaldı
dağlar aldı selamımı
nurhak sana güneş doğmaz
uçan kuşlar yuva kurmaz
dökülen kan yerde kalmaz
soracağız hesabını
böyle kalır sanma devran
yola devam eder kervan
öldü sinan, doğdu taylan
omuzladı silahını -
16.
0o gün erken doğdu kıpkızıl güneş
altı mayıs günü üç darağacı
dağların başında tutuştu ateş
altı mayıs günü üç darağacı
toplandı katiller okundu ferman
dalgalandı deniz, kükredi arslan
çoktan bu ölüme hazırdı i̇nan
altı mayıs günü üç darağacı
çorak topraklarda tohum saçtılar
ne korktular ne kavgadan kaçtılar
gülerek ölüme kucak açtılar
altı mayıs günü üç darağacı
son bir defa haykırdılar dünyaya
devam edin devam edin kavgaya
cellat tekmeyle vurdu sehpaya
altı mayıs günü üç darağacı
zamaniyim kırılacak bu çarklar
zulüm yok olacak kurtulur halklar
asırlar geçsede anılacaklar
altı mayıs günü üç darağacı -
17.
0bir seher vaktinde yola çıkalım
od verip konakları yıkalım
münkir düzenini kökten yıkalım
kana kan gerektir umut kandadır.
taylan yumruğunu sıksında gelsin
battal silahını kapsında gelsin
kuseyri bayrağı alsında gelsin
kana kan gerektir umut kandadır
açıp göğsümüzü kalkan edelim
çekip silahları alkan edelim
o al bayrakları yelken edelim
kana kan gerektir umut kandadır
cantekin der gari bitsin çilemiz
aksın çoşkun sularımız selimiz
ergeç alınacak bizim öcümüz
kana kan gerektir umut kandadır. -
18.
0türkiye işçi sınıfına selam,
selam yaratana
tohumların tohumuna, serpilip gelişene selam!
bütün yemişler dallarınızdadır!
beklenen günler, güzel günler ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan
ekmek, gül ve hürriyet günleri,
türkiye işçi sınıfına selam!
meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretliğimizi,
hasretimizi, ayyıldız esir bayrağımıza,
düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selam!
paranın padişahlığını, karanlığın yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selam
türkiye işçi sınıfına selam! selam yaratana. -
19.
0yetmişbir sıcağında, canım nurhak dağında
üç gerilla vurulmuş son mayıs sabahında
mayıs'ın kanlı günü haziran'a dönüyor
dağda isyan ateşi alev alev yanıyor
omzumuzda mavzerler dağlarda adım adım
maltepe'de çarpışıyor yiğit iki adalım
adalılar türkü söyler susar faşist namlular
cevahir'im de vurulmuş çarpışın gerillalar
ölüm geldi dayandı savaşan yiğitlere
mahir'im yaralandı son bir kez baktı cevahire
adalının türküsü düşmeyecek dillerden
geliyor adalılar sarp yamaçlı yollardan -
20.
0hele ulaş'a ulaş'a
ulaş benzerdi güneşe
ulaş gardaş can veriyor
yüreğim düştü ateşe.
ulaş'ın elinde mavzer
mavzeri türküye benzer,
bizimkiler böyle ölür
böyle ölür bizimkiler
tohumlar düştü toprağa
dokundu yeşil yaprağa
kurban olam kurban olam
seni yaratan toprağa.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 23 02 2025
-
siyah çorabını köpek dişlerimle yırtmak isterdim
-
şu nasyoneli de silersen moda
-
sevgilim beni geçmişimle yargılama diyor
-
sözlük yazarlarını uyarıyorum kurdcoco
-
mentalcel kendini nasıl öldürür tahminler
-
namıksız inci sözlük
-
olmaz olsun şampiyonluklar kupalar
-
günaydıncı gevşek tayfa
-
mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği
-
axento nun körpe bacısı bu fotoyu attı
-
axento asla bizim gibi karizmatik bir influencer
-
nasıl triplere girmiş ucubeler la
-
son derece agresifin anasııı
-
beyler titonun kurucuları arasındayım
-
sigara yakim derken saçı yaktık
-
mentalcelin silik sebebini merak ettim
-
hayatımda hiçkimseyi ikna etmek zorunda kalmadım
-
beyler örnek aldığım adam bu
-
valla cikste üstte olmak yorucu
-
yarın silikon vadisinde iş görüşmem var
-
400bin lira kredi çekersem 550bin ödüyorum
-
başlık 1 w w 2 3
-
aylık 130k maaş alıyorum mutlu muyum
-
egea cross urban 130 beygir
-
maskaras günlük mesai
-
necmettin nursaçanla necmettin erbakan
-
dolar kazanıyom keyfim gıcır
-
keşke dev olsaydınız bruce lee ipman gibillerini
-
ben de hak ediyorum co it olmayı
- / 2