http://www.imgim.com/dunya-insan-300x166.jpg

Panpalar içimden geldi size şöyle bir yazı yazmak istedim. Okuyan okumayan herkese teşekkürler.

insanlar bu evrende bir tane dünya olduğuna inanırlar. Halbuki üzerinde yaşadığımız bu dünya, evrendeki tek dünya değildir.
Her insanın kendi dünyası vardır. Kendi ağaçları kendi suyu kendi hayvanları kendi atmosferi kendi toprağı kendi halkı vardır.
insan kendi dünyasındaki insanları kendisi seçer. Kendi dünyasına kendisi alır o insanları. O insanlar ile yaşar kendi dünyasında.
Bazı insanların dünyasında özgürlük hakimdir. Bazısında para hakimdir. Bu dünyaların ortak ihtiyaçlarından birisi güvendir.
Güvendiğiniz insanı dünyanızın atmosferinden geçirirsiniz.
Ormanlarınızda gezdirirsiniz, denizinizde yüzdürürsünüz, kendi dünyanızın sırlarını onunla paylaşırsınız.
Dünyanıza aldığınız kişiler de size güveniyorsa, onlar da sizi dünyasına alır ve bu böyle devam eder.
En güvendiğiniz insanlar size ihanet ederse dünyanız dağılır. Ormanlarınız yanar, havanızı bozar, boğulursunuz. Sularınız köpürür sinirlenirsiniz.
Ama dünyanız yok olmaz. Atmosferiniz sizi korur. Siz o güvendiğiniz insanı dünyanızdan atmak istersiniz. Atmak zorundasınız.
Bunu yapabilmek için atmosferinizi delmeniz gerek. Yani güvendiğiniz kişi size ihanet ederse sizde bir yara bırakır ve bu yara kolay kolay iyileşmez.
Bir de bu dünyaların ihtiyacı olan başka bir şey var. Bir duygu. Bir his. Her dünyada olması gereken şey aşktır. Aşk sizin dünyanızı güzelleştirir.
Birine karşı birşeyler hissediyorsunuz ama o size aynı şeyi hissetmiyor olabilir. Ama bu sizin dünyanızı hep olumlu etkiler. Tek taraflı olabilir ama aşk insanların dünyaları için gereklidir.
Aşık olduğunuz kişinin gözlerine baktığınız zaman dünyanızın güneşi doğar. Ormanlarınız yeşerir meyve vermeye başlar.
Aşık olduğunuz kişiye sarıldığınız zaman o sarılmanın sıcaklığıyla dünyanız ısınır. Dünyanız yaz mevsimini yaşar.
Aşık olduğunuz kişinin kokusunu içine çektiğiniz zaman dünyanızın havası temizlenir. insanlarınız mutlu olur sevinçten bağırmaya, kahkaha atmaya başlarlar. Güvenip, dünyanıza aldığınız insanlar mutlu olurlar.
Çünkü siz mutlusunuzdur ve dünyanızdakilere pozitif davranırsınız.
Aşık olduğunuz kişi sizinle konuştuğu zaman dünyanız kıpır kıpır olur. Sesini duyduğunuzda dünyanızda havai fişekler patlamaya başlar. Renkli renkli ve çeşit çeşit.
Aşık olduğunuz kişi dünyanızın prensi yada prensesidir. Siz onu dünyanızda en üstte tutarsınız.
Herşey böyle olsa ne güzel olur değil mi ? Ama böyle değil tabiki.
Canınızdan çok sevdiğiniz sevgiliniz... Bir zamanlar sizin gözünüze aşkla bakan sevgiliniz... Eğer o bakışları bir başkasına, bir erkeğe ya da kıza bakarsa.
DÜNYANIZ YOK OLUR !
Ormanlarınız yanar çünkü güveninizi kaybetmişsinizdir. Sularınız köpürür, tsunamiler olur çünkü öfkeden kudurmuşsunuzdur.
Sarılamassınız, ısınamassınız, üşürsünüz, üzülürsünüz.
insanlarınız hastalanmaya başlar, güvendiğiniz kişiler sizin dünyanızda mutlu olmamaya başlarlar çünkü siz dünyanızdaki insanlara yani güvendiğiniz insanlara kötü davranmaya başlarsınız.
insanlar direnir. Sizin dünyanızda üzülmemeniz için elinden geleni yaparlar. Çünkü siz kendinizi kaybederseniz. Dünyanız da yok olur. Güvendikleriniz de yok olur.
Dünyanıza bir başınıza kaldınız. Kimse kalmadı yanınızda. Herkes sizden uzaklaştı. Çünkü siz körkütük aşıktınız ve ihanete uğradınız. insanlara yeniden güvenmeye başladınız.
Dünyanıza aldınız. Düzeltmeye başladılar. Yine aşık oldunuz. Aşık olduğunuz kişi dünyanızı güzelleştirmeye başladı. Ama nafile. Bir daha eskisi gibi olamayacak dünyanız.
Çünkü tedirginsinizdir. Acaba dünyamı mahveder mi diye düşünüyorsunuz ? Haklısınız. Mahvedebilir de mahvedmeyebilirde. Ama ne önemi varki. Siz zaten mahvolmuşsunuz.