+11
şimdi sizlere bir senaryo yazıyorum şuan yazıyorum ama düşünülmüş birşey değil okuyun sonra yorumunuzu yapın
Başrol Ahmet,23 Yaşında, bekar,milyarder, dahi --Dünya nın en yakışıklı 100 erkeği-- yarışmasında ilk 3 te..
Ahmet her zamanki gibi 186 katlı Dünyanın en uzun gökdeleninin sahibi olduğu halde sadece 68.kattaki boğaz manzaralı yatağından geceliği binlerce dolarlık latin eskortlarla birlikte uyanır. Mayhoş bir şekilde latin kızların popolarına şaplak atarak uyandırır ve mutfağa geçip kendine kahve koyar. Ahmet nasılmı milyarder oldu? O sadece 17 yaşında 1 gb lık bir film dosyasının boyutunu 35 kilobayta indirmeyi başardı.
Bunu yapmasını sağlayan yazılımı ise 880 milyon dolara sattı. Şimdi siz hala merak ediyorsunuzdur yinede nasıl milyarder oldu diye?
17 Yaşında Türkiye nin en zengin çocuğu ünvanını eline aldı. Ahmet resmen bir dahiydi ve kazandığı parayla yaptığı ilk iş teknoloji yuvası diye adlandırdığı bir labaratuvarıydı. Bilim işlerini o labaratuvarda hallederdi. 19 Yaşına geldiğinde Ahmet'in labaratuvarının eşi benzeri ülkede değil Dünyada dahi yoktu. 18 Yaşında bir yapay zeka yazılımı geliştirmişti. Labaratuvarın tüm işlerini yapay zekanın kontrol ettiği HATUN isimli 6 kollu örümcek benzeri robot yapıyordu. Hatun'un bir benzerini Türkiye nin önde gelen bilim kuruluşlarına bağışlayarak tüm dünyaya duyurmuş oldu. Dünya nın birçok ülkesinden HATUN talebi gelmeye başladı. Üstelik bu Hatun un maliyeti sadece birkaç milyon dolarken satış fiyatı 8 MiLYAR $ dı. 19 yaşına kadar 36 adet HATUN benzeri robotları müşterilerine sattı. Her robotu kontrol eden sadece tek bir yapay zekaydı oda teknoloji yuvasındaki sunucularda yaşayan ahmetin 18 yaşında ürettiği annesinin adını koyduğu Müzeyyen di.
Şimdi tüm olayların başlangıcına dönelim..
Tarih : 3 Mart 1993
Mekan: istanbul
istanbulun gürültülü caddelerinin arasında bir hastahanede tatlı bir bebek dünyaya gelir. Annesinin adı Müzeyyen dir. Baba Rıza ise borçla aldığı evinin taksitini çabucak bitirmek için gurbette çalışıyordu.. Bebeğin adını annesi koyar. Ahmet... Ahmet 2 yaşına gelir ve konuşmaya başlar ayrıca babasıda memlekete dönmeye hazırlanır. Ahmet babasını hayatı boyunca hiç göremeyecekti. Rıza efendi yolculuk yaptığı otobüsün kaza yapması sonucu 3 gün komada kaldıktan sonra vefat etmişti.
Haberi duyan Müzeyyen hanım ise haftalarca oğluna, Ahmet ine sığınır. Onu hayata bağlayan tek varlık Ahmet iydi artık.
Tarih : 20 Haziran Cuma,2003..
Karne günü !!
Ahmet in okuldaki yaşıtları 14 iken kendisi sadece 10 yaşındaydı. 5 Yaşında okula başlayan Ahmet 5 yıl içerisinde 8.sınıfı bitirmişti. Hocaları Müzeyyen hanıma sürekli --Oğlunuz gerçekten çok zeki-- --O bir dahi-- gibi cümleler kurarlardı. Bir anne daha ne kadar gururlanabilirdiki?
Tarih : 3 Eylül 2008
Ahmet ile Müzeyyen hanım birlikte sinemaya giderler. Film ise komedi kategorisinde yer almaktaydı. Güzel, neşeli ve komik saatlerin arkasından eve dönmek üzere yola çıkarlar. Otobüse biner... inecekleri yer gelir ve inerler. Artık eve sadece birkaç yüz metre kalmıştır.
A:AHMET M:MÜZEYYEN
A: Anne! bu yürüdüğümüz yokuş tam olarak 35 derecelik bir eğime sahip biliyormusun?
M: Biliyorum oğlum 8 yaşındaykende söylemiştin!
A: Peki şu köşe başındaki evin 5.0 gibi orta büyüklükteki bir depremde yıkılma ihtimalinin %89.6 olduğunu söylemişmiydim?
M: Bak işte bu yeni bir bilgi ((:
A: Peki şuan yürüyorken bile %0.01 ölme ihtimalimiz olduğunu biliyormuydun?
M: mmmMM.. Sanırım Hhhayırr...
Bu sohbetin ardından eve varmışlardı. Fakat Müzeyyen hanımda bir sorun vardı. Sanki nefes alamıyormuş gibi görünüyordu. O sırada Ahmet annesini öyle gördüğünde beyninin içerisinde olasılık hesaplarıyla uğraşıyordu.
A: Anne anne anne iyi değilsin anne anneeeee nefes al derin nefes al
diyerek kulağını annesinin sırtına zütürdü ardından elini nabzına koydu ve telefonu çıkartarak baş kısmındaki fener ışığını annesinin göz bebeklerine tuttu.
A: Anne bak şuan tahminimce... Anne anne beni duyuyormusun..
Ahmet iç sesiyle annesinin sorununa bir tanı koymaya çalışıyordu o sırada telefonla ambulansa haber vermişti bile. Annesi yerde nefes alamıyorken
Ahmet kendi kendine konuşmaya başladı
A: Şimdi... Ne olabilir? Ne olabilir? Ne olabilir? BULDUM! kalp enfarktüsümü! yoksa akut myokard enfarktüsümü yada emboliamı? Ne yapmam gerekiyor ne yapmam gerekiyor...
diyerek artık annesine müdahale etmeye kalkar ve parmağını annesinin boğazına sokar. Annesinin şiddetli bir şekilde öksürmesi gerekmektedir. Birkaç saniye sonra annesinin öksürmeye başlamasıyla ambulansın gelmesi bir olur. Ahmet annesini kurtarmıştı. Annesi baygın bir şekilde hastahaneye kaldırılır. Ahmet için hem baba hem anne olan Müzeyyen hanım ölümün kıyısından dönmüştü. Hiç göremediği babasının fotoğraflarıyla yıllarca iç çeken Ahmet az kalsın annesinide kaybediyordu.
Beyler ne diyorsunuz? gördüğünüz gibi baya bir yazdım daha çocukluk dönemi bitmedi bunun birde üniversite zamanı var yani anlayacağınız çok fena şeyler yazabilirim eğer ciddi ciddi oturup ben okurum kardeşim sen yaz diyen olursa devdıbını elimden geldiğince hızlı bir şekilde getiririm. Ayrıca part part yazmayı sevmiyorum o yüzden elimden geldiğince uzun tuttum başlığın altını..
Senarist olurmuyum olmazmıyım?
Tümünü Göster