/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 2276.
    +10 -1
    RA sakinleşmemi bekledi. Sakinleşmeye başlayınca aklım yerine geldi.
    Sırf saçma sapan menfaatleri için beni yaktılar. Bir canı... dedim. RA şefkatle yüzüme baktı. Durumuma üzülmüştü. Üzülme de diyemeyeceğim sana, ama olan oldu artık. Bizim, senin kurtuluşuna bakmamız lazım. dedi.
    Bu orta yaşlardaki adam hep ruhsuz gibi görünüyordu, ama araştırmacılık ateşi ruhunu yakıyor olmalıydı. Sıradanlığının altındaki garipliğini ya ezmişti, ya da içindeki bir şeyleri öldürmüştü. Belki de onu bu kadar sıradan kılan buydu.
    Kafeden çıktık. Yolda giderken gece ne yapmamız gerektiği hakkında konuştuk. Güçlü olman gerekiyor. Sen onlardan üstünsün. gibi çeşitli telkinlerde bulundu. Akıl sağlığımı korumaya çalışmam gerektiğini söyledi. Bu işten kurtulacağımı hissediyordum. Nedense içimde böyle bir his vardı. RA da bu şekilde konuşarak, ruhumun derinliklerinde beni tüketen o iğrenç zehire antidot oluyordu. Kendimi şartlandırmaya başlamıştım. Bu iş bu gece bitecekti. Sağ çıkacaktım ya da kurban gidecektim.
    Saat 1'e geliyordu. Daha çok vaktimiz vardı.
    RA beni koruyan şeyi öğrenmek istiyordu. Kontrol amaçlı apartmanıma gittik. Eve girmek istemiyordum, ama mecburdum. Buranın havasına dayanamıyordum. Evde yaklaşık 40 dakika boyunca her yeri aradık, bir sonuç çıkmadı. Duvardaki aile fotoğrafına baktım. 4-5 gün içinde elimdeki her şeyi kaybetmiştim. Fotoğrafa baktığımı gören RA işte! dedi. Ne olduğunu anlamaya kalmadan RA duvardaki çerçeveyi tek hamlede aldı, içini açtı.
    Bu masum fotoğraftaki çerçevenin arkasında, siyah bir derinin içinde, minik bir saman kağıdı sıkıştırılıydı. RA kağıdı açtı. içinde yine persçe yazılar vardı. Kağıda bir süre baktı. Okudu:

    Aşağılık geleceğiniz ve ölü nesliniz, biz yok olana kadar yarınınız yok.

    Memnuniyetle kafasını sallayarak Bu bizim işimize yarayacak. dedi. Kağıdın anlamı hem şifreliydi, hem de açıktı. Bir ipucu elde etmiştik.

    Beyler bu bin yazmıyor ben devam ettireyim dedim xd. Kızmayın xd.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et pic
      ···
      1. 1.
        0
        Cidden bu muallak yazmayacaksa ben devam ettiririm.
        ···
      2. 2.
        0
        Valla bak sen yaz hacı ben reklam yapmaya çalışırım
        ···
      3. 3.
        0
        Tamam lan yazıcam amk. Bu muallaknin yazası yok bence. Bari hikaye yarım kalmasın.
        ···
      4. 4.
        0
        You are the good man
        ···
      5. diğerleri 2
    2. 2.
      0
      Rez amk yapcak bisi yok
      ···
    3. 3.
      0
      Yaz amk feres oç unu boşver
      ···
      1. 1.
        0
        Hikayeyi ben bitirdim uzatmadan amk.
        ···
    4. diğerleri 1
  2. 2277.
    0
    19 saattir bekliyoz amk
    ···
  3. 2278.
    0
    Yazsana bin
    ···
  4. 2279.
    0
    Musallat oldular
    ···
  5. 2280.
    +1
    feres annenı zencı bı cın kabılesıne atıyım ananı çarparak gibsinler. amk trolluk yapanlar kadar yazsaydın hıkaye bıtmıstı
    ···
  6. 2281.
    0
    Beyler @1894 kardeşimiz devam ediyo hikayeye
    ···
  7. 2282.
    0
    Yazmıyor ki bu
    ···
  8. 2283.
    0
    Rezzzzg
    ···
  9. 2284.
    0
    Beyler başka biri devam edicek hikayeye
    ···
  10. 2285.
    0
    Rez aldırdı yazmadı huur çocuğu ban atın şu huur evladına
    ···
  11. 2286.
    0
    Yaz qnq
    ···
  12. 2287.
    +5 -2
    RA, bulduğumuz ipucunu çerçevenin arkasına koydu. Beraber evden ayrıldık.
    Acaba kağıtta yazanların anlamı neydi, kim olmadan kimin yarını yoktu? Merak ediyordum. Belki de gerçekten beni koruyan şey buydu.
    Saat üçe geliyordu. Kış aylarında olduğumuzdan dolayı hava en fazla 1 saat içinde kararacaktı. RA'nın yüzünde anlamsız bir sakinlik vardı. Bu yüz beni yatıştırmıyordu, fırtına öncesi sessizliği andıran bir ifadeydi sanki. Olabilecek bütün ihtimalleri düşünüyordu o da.
    Hadi karnımızı doyurup biraz güç toplayalım. Daha çok işimiz var. dedi gülümseyerek. Başımı sallayarak onayladım. Uykusuzluktan dolayı kafam da yerinde değildi. Sanki farklı bir dünyadaydım ve uyanınca her şey bitecekti.
    Hava yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Biz de adımlarımızı sıklaştırmaya başlamıştık. Ortalama bir lokantanın önüne geldik. Lokantanın kapısını açtığımda yüzüme vuran sıcak hava, bana üşüdüğümü hissettirdi. Kapıdan içeri doğru ilerledik, fazla işlek bir yer değildi. Bir yer bulup oturduk ve siparişimizi verdik. Boş gözlerle masanın üstündeki örtüye bakıyordum. RA bunu farketmiş olmalı ki, stresimi azaltmak için muhabbet başlatmaya çalıştı. Yemekler gelene kadar havadan sudan konular hakkında muhabbet ettik. Kızı varmış, okumaya gurbete gitmiş zavallı. Eve geleceği sene de ölmüş. Eşiyle de evlendikten 3 yıl sonra boşanmış. Nedenlerini pek sorgulamak istemedim, zaten büyük bir sıkıntı ve rahatsızlık içinde anlatmıştı.
    Yemeği yerken dışarıya bakıyordum. Uzakta duran küçük bi çocuğun camın arkasından içeriyi izlediğini gördüm. Bu kar soğuğunda tişörtle napıyordu? içimde bir şeyler parçalandı. Koşar adımlarla çocukla konuşmak için dışarı çıktım.
    Çocuğun neredeyse yanına vardığımda RA da arkamdan koşarak geliyordu, durmam için korku içinde adımı seslendi. Ben ise tamamen taş kesilmiştim. Yere çöktüm. Lokantadakiler anlamsızca camın ardından bizi izliyordu. Ölümün dokunuşu gökyüzünü kaplıyordu.
    ···
  13. 2288.
    0
    fena sardı rezervuar
    ···
  14. 2289.
    0
    Ebenin amk 22 saat oldu
    ···
  15. 2290.
    0
    Ferez anan
    ···
  16. 2291.
    0
    Yemin ederim yavşak valla yavşak
    ···
  17. 2292.
    0
    96 oldu yaz artık amk
    ···
  18. 2293.
    0
    Ne gibis yapmistim o aprtmanda brr
    ···
  19. 2294.
    0
    Rezzz devam
    ···
  20. 2295.
    +3 -4
    Bu çocuk bendim. Hem de ta kendisi idim.
    Kendime gelmeye başladığımda RA ismimi sesleniyordu. Kulağıma eğilip ‘’Kendine gel, seni almalarına izin verme.’’ diye fısıldadı. Başımıza bir sürü kişi toplanmıştı. Şoka girmiştim. Herkes şaşkınlık içindeydi ve ne olduğunu onlar da anlamamıştı. Tamamen kendime geldiğimde kalabalık dağılmaya başladı. Aralardan ‘’Ay deli mi ne?!’’ sesleri yükseliyordu.
    RA derin bir iç çekti. ‘’Vicdanını kullanmaya çalışarak seni ele geçirmeye çalışıyorlar.’’ dedi. ‘’O bendim.’’ diyebildim sadece. Beni yerden kaldırdı. Onlara kanmamam gerektiğini öğütledi. Bedenimden çok ruhum ağrıyordu. Yere bakarak, ağır ağır başımı salladım. Lokantaya girdik, hesabı ödedik ve oradan ayrıldık.
    Göz yaşlarımı dindiremediğimden dolayı kafamı paltomun içine gömmüştüm, kafam yere eğik yolda ilerliyordum. Hava tamamen kararmıştı ve saat 5’i geçiyordu. Bu olaylardan sonra karanlıktan iyice nefret etmeye başlamıştım. Üstelik gece de yakındı.
    Yolun sonunda başka bir kafeye vardık. RA ortalara bir yere oturmayı önerdi, mantıklıydı da. Kahve içerken, kızının ölüm nedenini sormaya niyetlendim ama hemen sustum. Çok gereksiz olacaktı, adamın yarasını deşecektim. Kafamı masaya koyduğumda uykuya dalmışım.

    Beyler bu muallak yazmıyor, sonunu ben getiricem galiba.
    ···
    1. 1.
      0
      senin ananı gibeyim huur çocuğu milletti kandırmayın şöyle bin
      ···
      1. 1.
        0
        Kandırma değil lan. Ben bitiricem bu muallaknin yazacağı yok bence.
        ···
    2. 2.
      0
      Getir kardeş
      ···
      1. 1.
        +1
        Tamam gardaş. Primci muallak yazmıyor onun zütünü biz topluyoruz
        ···