+2
efendim, bilirsiniz, padişahımız, yüce devletlumuz sefere çıktığı vakit, haremdeki tazeler tabiri caizse için için yanarlardı. sultanımız seferden dönünceye kadar bekleseler yine iyi, fakat haremin nüfusu o kadar kalabalıktı ki bazı dilberler sultan hazretlerinin kendileriyle cima etmesini aylarca bekler dururlardı. e bu süre de onlara ölüm gibi gelir, hayatlarının en hareketli dönemini geçiren bu tazecik hatuncuklar azgınlıktan alevlenirlerdi.
derken, bir gün haremdeki bir cariyenin aklına fikir geldi. kapalıçarşı'da zıbıkçı naim efendi namıyla maruf bir zat vardır. kendisi zanaat erbabıdır. aranızda liseliler de olduğuçün zıbık ne demek öncelikle onu açıklayayım. efendim zıbık, bugün, bizim de bildiğimiz şekliyle dildo anldıbına gelir. vibratör yani. buradan anlıyoruz ki osmanlı zamanında da dildo bize yabancı değildir. erkeksiz kalan kadın zıbık yoluyla rahatlamayı öğrenmiştir. ne temiz, ne iyi, ne güzel! hem zinadan korunuyorsun, hem de neyse...
gelgelelim, haremdeki bir cariye, fikrini arkadaşlarına açıyor. diyor ki;
- sultanımız yine sefere çıktı. gelmesi aylar sürer. fakat ya bizlerin hali nice olur? için için yanarız da bunu kimsecikler bilmez. benim aklıma bir düşünce geldi. tedbil-i kıyafet edip kapalıçarşı'daki zıbıkçı naim efendi'ye gitsem ve ona zıbık siparişi versem nasıl olur?
haremdeki cariyeler hep bir ağızdan ohhh takma yannan geliyor deyu nida eyledi. şaka tabi. şöyle dediler: pek latif, pek mantıklı bu söylediklerin. naim efendiye derhal git ve zıbık siparişini ver.
zıpçıktı cariye, tanınmamak için kılık değiştirip derhal kapalıçarşı'daki zıbıkçı naim efendi'ye gitmek için yola koyulur. naim efendi kendisini güler yüzle karşılar. naim efendi için müşteri memnuniyeti ve gizlilik birinci planda olduğu için, müşterisinin yüzüne direkt olarak bakıp onu rahatsız etmemeyi kurt bir tüccar olarak gayet iyi bilmektedir. naim efendi sorar;
- hanım kızım, istediğin zıbık nasıl olsun?
cariye, biraz kızararak ve başını hicapla öne eğerek cevap verir;
- naim efendi! boyu arabi, eni kürdi olsun... letafeti türki, zerafeti farsi olsun...
naim efendi biraz başını kaşır ve cariyenin gözlerine gözlerini dikerek şöyle der;
- hanım kızım, o dediğini bulsam, hiç düşünmem ben kendi zütüme sokarım.
