derken reçel boynuma damladı.

Nerdesin huur çocuğu

Evet beyler yarım kalmış bir hikayeyi tamamlamak için karşınızdayım.

Bilen bilir özel ders verdiğim kızla yaşadıklarımı

Rez alan varsa kaldığım yerden devam ediyorum

Evet beyler. Lütfen sahibi kısmından hikayeyi okuyunuz kaldığım yerden devam ediyorum. Dinleyecek panpalarıma selam olsun

Akşama benim eve geldik. Kuzenim kız arkadaşıyla aynı odada yatmasının benim için problem olup olmayacağını sordu. Saçmalama dedim rahatınıza bakın. Kafam zaten kazan gibi birde sizle uğraşmayım diyorum içimden.

Sakin geçen bir sohbetin ardından odalarımıza çekildik.

Odama geçtim telefonu açtım Pelin'den bir sürü mesaj. Hayvan gibi yalan söyledim utana sıkıla ama hayvan gibi. Ben sana inanıyorumlar ben sana güveniyorumlar derken olayı kapattık yada kapattığımızı sandık.

Eda'yla konuşmadık tek bir mesaj atmış ben bu gece arkadaşlarımla dışarı çıkacağım. Kimle yada nereye çıktığı belli değil.

Bu durumu da sadece yaşayan bilir beyler. Zütünüz atar ama sanki o züt başkasınınmış gibi davranırsınız, takmasınız. Eda'yı düşünerek uyudum o gün.

Gece bizim kuzenden çık duymadım. Sarılıp uyudular heralde. Nasıl sarılıp uyumaksa artık.

Sabah erkenden kahvaltı hazırladım ama uyanan yok. Saat 13'r kadar bekledim beyler. Omlet pic oldu afedersiniz. Sonunda uyandı beyefendi ve hanımefendiler. Sakin ama eğlenceli bir kahvaltı ardından tramvay ve otogar yolladım bunları.

Aklımda Eda, telefonda Pelin yürüdüm beyler otogardan merkeze kadar yürüdüm. Hayvan gibi yorulmuştum ama zihnim daha yorgundu. Züt gibi uzandım yatağa Eda'yı düşündüm. Pelin'i düşündüm. Eda'nın dün gece yaptıklarını düşündüm. Ondan önceki gece yaptıklarını düşündüm.

Pelin'i masum seviyordum. Dar kot içinde kalçaları çok güzeldi ama yinede onunla birlikte olamıyordum hayallerimde. Zihnim buna izin vermiyordu.

Dinleyen varsa bi ses versin ula

güzel hikaye, rez

Cumatesiye kadar saçma sapan yaşadım. Okula gitmedim Eda'yı da aramadım. Sadece Pelin'e birkaç mesaj yazdım. Sadece haftasonunu bekledim. Şuana kadar hiçbir şeye çare olmayan zamandan medet umdum.

Cumartesi günü de saçma sapan uyandım. Koltukta, üstüm açık. Günlerdir aynaya bakmamıştım. Arkadaşlarıyla dışarı çıkan Eda geldi aklıma. Hayır dedim, hayır kötü bir şey yapmamıştır.

Düşünemedim beyler. Pelin'i zihnimde düşünemediğim gibi düşünemedim Eda'yı da başkalarıyla. 2-3 yıl öncesine kadar yaşam kaynağım olan şeylerden geriye bir tek Eda kalmıştı. Sahi kalmış mıydı?

Eda'yı seviyordum onu kaybetmek istemiyordum. Bu ozelders denen olaya o yüzden girişmiştim ve bu olaylar başıma gelmişti.

Oysa ne kadar da mutluyduk önceleri. Paramız olmadığında kaldırıma otururduk banklara otururduk ama öylesine bakardık ki birbirimize.

Şimdi farklı şehirler farklı insanlar ve farklı yakın arkadaşlar. Belki de. Belkisi yok. Olamaz.

Elimi yüzümü yıkadım. Zorla kahvaltı yaptım beyler. Boğazıma tıkarak yuttum lokmaları. Pelin'e gidiyor olmak beni mutlu etmedi.

isteksizce giyindim saçlarım kısaydı zaten. Atladım dolmuşa. işte Pelin'lerin evinin önündeyim.

Kapıyı çalıyorum açan yok. Pelin aradı o anda. Kapı çalıyor sen mi geldin, evde kimse yok diye. Benim dedim aç kapıyı.

Bi ses verin beyler

Klagib ev hali açtı kapıyı Pelin. Sıradan bir eşofman sıradan bir bağlama saç ve sıradan bir makyaj.

Birçoğunuzun gibine bile takmayacağı o duruma eridim beyler. içim gitti resmen.

Gelsene içeri dedi. Annemler evde yok da korkudan kapıya bile yaklaşamıyorum iyi oldu senin gelmen.

içeri geçtim beyler Pelin beni mutfağa yönlendirdi. Kahvaltı yapalım beraber diye. itiraz edemeden oturdum masaya. Annenler dedim kalçalarına bakarak. Pelin bir şeyler hazırlıyordu benim için. Birinin sizin için bir şeyler yapması yada yapmaya çalışması ne hoş bir duygudur bilen bilir. Üstelik o kişi Pelin'di. Üstelik Eda'yla aram kötüydü. Bastım küfürü içimden.

Annemler memlekete gitmek zorunda kaldılar miras işleri için. Gitmişken birkaç gün tatil yapacaklarmış. Ben köyü çok sevmiyorum. Sınavım da yaklaştı zaten o yüzden gitmedim dedi.

Hadi ya önceden haber verseydin gelmezdim dedim saçma bir şekilde. Saçmalama ya ders çalışcaz bugün dedi bir lokma atarak. Beyler böyle bir tatlılık yok. Utana sıkıla o kadar beğeniyorum ki Pelin'i.

Peki dedim. O an içimdeki bütün duyguları kaybetmiş gibiydim beyler. Eda yoktu sanki. Hiç olmamış gibiydi.

içimdeki bin açığa çıkmaya başladı konuştuk uzun süre. Bir saatten uzun süredir masadaydık kahvaltı çay derken zaman geçmişti.

O dönem vizyona giren bir filmle ilgili bir espri yaptı. Kahkahayı attım. Atarken o filmim birincisine Eda ile gittiğimiz aklıma geldi.

Skçtım beyler. Zihinsel olarak skçtım.

O filme gitmeyi günlerce düşündüğümüz, giderken dizlerimizin titreyişi, kalp atışlarımız geldi aklıma.

Utandım beyler. Kendimden utandım. Eda dedim içimden. Eda seni

Heeey noldu sana birden dedi Pelin.

Hiç dedim.

Hiç dedim ama hayvan gibi ağlamak istedim beyler. Pelin'e her şeyi anlatıp sarılıp hayvan gibi ağlamak sonra da gibtir olup gitmek.

Pelin dedim benim sana bir şey söylemem gerek.

Biraz sevimli söyledim sanırım.

Pelin gülerek evet seni dinliyorum dedi. Teklif etmemi bekliyor gibiydi. Hissetmiştim bunu gülüşünden.

içim yine eridi beyler. Az önce düşündüklerimi sanki bir başkası düşünmüştü. Şimdi her şey bambaşkaydı. Pelin'i seviyordum. Eda diye biri hiç yoktu. Hiç olmamıştı.

Pelin dedim.

Evet söyle

Her şeyi anlatmak istedim. Eda'yı. Eda'yı anlatmak istedim ama bu görünüşe bunu yapamazdım.

Pelin dedim. Ruh halime küfür ederek. Pelin dedim hadi derse geçelim artık.

Pelin birden renk değişirdi. Beklediği teklifin gelmemesi onu üzdüğü kadar hırslandırmışa benziyordu