+4
Bilgisayar oyunları masum bir şekilde hayatımıza girdi. Ancak sektörde büyük para olması ve artan rekabet şirketleri insanların davranışlarını yönetmeye ve daha çok kazanmaya itti.
Sizlere bunu en iyi uyguladığını düşündüğüm şirket Valve'nin CS serisinden örnekler vereceğim.
Çok sevdiğiniz bir oyunu düşünün, gece gündüz sıkılana kadar oynuyorsunuz. işte burdaki anahtar kelime "sıkılmak" Oyundan sıkılmamanız için oyunu sürekli oynamamanız gerekiyor. Eğer oyunu hesaplanmış en verimli süre kadar oynatabilirlerse sizlere oyundan kolay kolay sıkılmıyorsunuz. Bunu CSGO da çok başarılı bir biçimde yaptılar. Her hafta Haftalık bonus adı altında oynadıkça çok yüksek miktarda xp kazanıyorsunuz (aslında normal miktarda) yaklaşık 3 saatlik oyunun ardından xp kazancınız haftalık bonusun kaldırılmasıyla yarıya düşüyor ve bir 3 saat daha oynarsanız küfür eder gibi az miktarda xp veriyorlar. Bu da sizin o haftalık oyunu daha fazla oynamamanızı sağlıyor. Yani kontrollü olarak haftada 6 saat kadar oynatıyorlar sizi ki sıkılmayın, yıllarca oynayın.
Drop sistemi ise tek taşta iki kuş olarak değerlendirilebilir. Haftada sadece 2 drop düşürme hakkınız var. (Resmi sitesinde rastgele yazsa da öyle değil. 1'i level atladığında diğeri yaklaşık 4 saat içerisinde rastgele) yani 2 Droptan sonra ne xp veriliyor ne drop düşüyor. Resmen oynama diyorlar.
2. Faydası ise insanları skin çılgınlığına alıştırmak. Skine hiç para vermeyecek insanları bile skin sisteminin içine sokup para vermesini sağlayabiliyorlar. Özellikle skini istediğin kadar kullanıp, topluluk pazarında geri satıp paranı alabilmen insana bir şey kaybetmiyormuş gibi hissettiriyor. Ancak her alım-satışta aldıkları %15 kâr payını unutmamak lazım. Bir skin defalarca kez alınıp satılıp el değiştiriyor. Sana skin drop olarak bedavaya gelmiş gibi bile gözükse 8 alım satımdan sonra adamlar parasını çıkartıyor. Yani oyunun aman bu çocuk iyidir buna bedavaya güzel skin verelim gibi amacı yok. Kasa açılımı da keza öyle.
15₺ Anahtara verip açıyorsunuz kasayı, kötü bir şey çıkarsa zaten silke silke almış oluyorlar paranı bıçak vs. Çıkarsa sevinme, tek kazanan sen değilsin. 400₺ den aşağı satılmayan bıçaklardan satış başı en az 60₺ kâr ediyorlar. Yine 8 satışta 1 bıçakta şirkete ısmarlamış oluyorsunuz.
Steam topluluk pazarı istatistiklerine baktıysanız görürsünüz, değişmekle birlikte Günde 500.000 item alınıp-satılıyor. Ettikleri kârı siz düşünün.
Ayrıca size bir bilgi vereyim: droplar rastgele düşmüyor. Oyuna yeni başlamışlara veya oyuna para yatırmamış/az para yatırmışlara kötü skinler düşerken envanterine çok para harcanmış, uzun süre oyunu oynamış kişilere güzel droplar düşüyor. Böylece hem topluluk pazarındaki borsayı dengelemiş oluyorlar. Hem de onlara kazandırmayana kazandırmıyorlar.
Peki yine sorgulayalım, neden deli gibi skin alıyoruz, en az kullandığımız silah olan bıçağa neden 100'lerce lira bayıyoruz. Ve en önemlisi basit bir kaç kodla sadece kendinin görebileceği ama istediğin skini alma yöntemi varken neden para veriyoruz?
Cevap basit: Tüm bunları başkalarından üstün hissetmek için yapıyoruz. Başkalarına hava atmak için. Başkalarının görmesi için. Yoksa yazardın 2 kod en iyi bıçakla gezerdin değil mi? Başkaları görmedikten sonra bir anlamı yok değil mi? Peki neden Online oyunlar offline'lara göre daha çok bağımlılık yapıyor? Çünkü onlineda gerçek insanlardan üstün olduğunuzu onlara gösterebiliyorsunuz. Yani tamamen ego tatmini üzerine işliyor.
işte insanların bu özelliğini paraya çevirmek için geliştirilmiştir skin sistemi.
Ancak tüm bunların farkında olmak bir şeyi değiştiriyor mu? Hayır. Yine oynuyoruz yine oynuyoruz. 1800'lerde ihtiyaç-Alım üzerine olan toplum bilincini Mutluluk-Alım'a çevirdiler. Artık ihtiyacın olduğu için değil, mutlu olmak için alıyorsun. Bu tüketimi artırıyor. Baştakilerin eline daha fazla para geçiriyor. Herkes Mutlu olmak için yaşamaya başladı. Ve mutlu olmak için kendilerini tüketiyorlar. Farkında değiller.
Sorulara göre devam edeceğim. Kalın sağlıcakla
Tümünü Göster