1. 26.
    0
    @57 koruyucu meleği yine yetişmiştir. kabinden çıkınca uzanır yatağa. çok önemli birşeyi olmadığını ama dinlenmesi gerektiğini söyler doktor. susuza borçlu hissetmektedir kendini, ama bu sefer kendim gitmeliyim diye düşünür. "muayene ücretini ödemişsin ben sana getireyim daha sonra, kesinlikle geri ödeyeceğim itiraz etme kartını ver bana".. kartını alır, susuzun son sözlerini dinlerken karşıda durmakta olan taksiciyi çağırmıştır bile
    ···
  2. 27.
    0
    susuz kapının önündedir o ara. sigarasını yakarken vanessa'yı görür orada. teleofn abakar vanessa, açamaz, gözleri birini aramaktadır sanki dışarıda. bilir vanessa'nın başka kimsesi yoktur arayacak. atar sigarasını yer, yürür hastanenin içine.

    vanessa susuzun dışarıda olduğunu düşünüp, bakınmkatadrı hala. kendini ulurota hissetmektedir. içine sığmaz, ama seste çıkaramaz, gözlerine yaş dolmaktadrı hafifçe. aç bir takım gölzerin dizine ve ötesinebaktığını hisseder yüreğinde vanessa. ve bu kendini yapayalnız hissedip üşümeye başladığı anda. gene o sıcak eli hisseder ellerinde. susuzdur gene başucundaki.

    geçecek der, hepsi geçecek. yanındayım bak gene, korkma, hepsi bitecek. susuzu gören çevredekiler usulca bakışlarını uçan martılara çevirir mecburen. susuz doktora bakar, ne yapıyorsun sen der. bakışlarında gene o kobra vardır, bir anda atılıp tek hamlede yutacak gibidir doktoru. doktor kekeler, "şey, ka-kabin, şey, bo bo boşladı, oraya geçelim, daha rahat olur, dimi, evet ,evet.." susuz sedyeyi usulca iteler, kabine geçerler. kendisi perdeyi çekerken dışardan, doktora gene bakar o ela gözlerden alev gibi, doktor kafasını eğer. itaat eder.

    hadi vanessa...
    ···
  3. 28.
    0
    http://www.blogtv.com/people/hamarov
    ···
  4. 29.
    0
    @51 @52 herşey hayır diyemeyeceği hızda ilerlemiştir. goygoycuyu görmemiştir. taksiye binerken. hastanede çalan telefonda görür tekrar adını. merak ediyordur arkadaşının durumu nedir diye. ama arayamaz. doktor dizine bakalım aç dizini dediğinde doktora bakar kabin var mı dercesine. doktor anlamıştır ama "burası acil vakit kaybetmeyelim hastanede ayıp olmaz, lütfen çabuk ol der. yünlü külotlu çorabını eteğinin altından eteğini hafifçe sıyırarak indirir. doktorun ve diğer hastaarın bakışları utandırmıştır. susuzun hastane dışında olduğunu düşünmektedir.
    ···
  5. 30.
    0
    @53 olmaz o iş panpa.. kzı bir kere sendeledi, kaçırdın. susuz ordaysa artık sana bırakmaz. hem izleyicileri düşün. ne bu takılmış plak gibi, asil bir kız ama ayakta durmayı beceremiyor. sen kızı boyuna düşürüyorsun, düşsün yakalayayım diye. olam zböyle bu iş. sen kızı ayakta tutacak olansın, onu düşmesini bekleyip kucağına gelmesin değil senin işin. sen, onun ayaklarının daha sağlam, daha güçlü olmasını sağlayacak adamsın.

    ama sen adam mısın? kız sana telefon edip incindi dizim diyor, sen bekle, geldim diye hızır gibi yetişemiyorsun bile. gitmişsin o koca zütünü büyütmerk içine kese kağıdına patates doldurmaya. sonra da kızı susuz zütürdü diye kafayı yiyon gelip inciye. ya susuz değil, zayıf yem arayan acıkmış bir erkek olsaydı yanında zayıf kalmış kızın?

    o olmamış panpa. daha kızı yücelten, ona aykata durma gücü veren şeyler bul. yoksa tutmaz, seyirciler ıslıklar bizi. bir daha sahne alamayız asla.
    ···
  6. 31.
    0
    @52 51i oku panpa
    ···
  7. 32.
    0
    @50 susuz eski delikanlılardandır. asal düşünmez, sıcaklığına ihityacı olan kızı onunla kandırmayı. o karşılıksız sever her zaman. karşılıksız verir her şeyi. sevgisi içinde bir galaksi kadar büyüktür onun, yeter herkese vermeye, iyi bilir bunu. ve asla düşünmez, karşısındakinin zayıf anından istifade etmeyi.

    ve bilir, yeni adını öğrendiği bir kızı aracına "alıp" gidemeyeceğini. hele öyle bir asalet, asla binmemelidir, yeni tanıştığı birinin arabasına, leke değmemelidir o asil beyazlığına. durun der vanessa!ya..

    böyle giedmezsiniz. aracında hep hazır olan battaniyeyi çıkarır, örter kızın omuzlarına. hemen bir taksi çevirir gene, çünkü gene öğrenmiştir, burası türkiye, asla gelmez ambulans vaktinde.

    susuz öne biner, kapıyı açar zekasıyla asaleti harmanlayan vanessa'ya, arka koltuğa dizini incitmeden oturmasına yardım eder. örter battaniyesini üzerine, bilir acıyan ten, üşümek verir bedene.

    öne geçer susuz, taksiciye en yakın hastaneye der. hooop, karda böyle kalkılmaz, yükümüz pek kıymetli, onunla hiç böyle yapılmaz. gösterir ona narin bir yükü karda nasıl zütüreceğini. hocadır eskiden beri, sever herkese bir şeyler öğretmeyi.

    narin yükleriyle ulaşırlar hastaneye sağ salim. susuz bir sedye getirtir, elinden tutup nazikçe, koyar onu sedyeye. der gözlerine bakarak, seni doktorlara emanet ediyorum, ben buradayım, ne zaman bana ihtiyacın, elini kaldırman yeterli. telefonun düşmüş takside, buyur, al, belki arayanın olur, bende başka merak eden seni...

    hadi vanessa, ayağını sardır filan, sakatım deme, tak golünü... bekliyor herkes...
    ···
  8. 33.
    0
    o sırada goygoycu sokağın başında belirir elinde kese kağıtları vardır uzaktan vanesssayı görür
    -vanessa diye bağırır.
    vanessa tüm tatlılığıyla gülerek - goygoycu. der
    ona doğru yürümek için adımını atar ama tökezler goygoycu elindeki eşyaları yere atar ve onun bedeni yerle kavuşmadan onu tutar.
    ···
  9. 34.
    0
    goygoycu cevap vermiyordur. herhalde eve gelmedi daha diye düşünür. geriye dönerken susuzun hala gitmediğini ve arabasının yanında durduğunu görür. yanına gider " şey, arkadaşım evde yok galiba açmadı kapıyı da telefonu da" ben hastaneye bi uğrasam iyi olacak dizim haln acıyor. sana da teşekkür ederim. bu arada benim adım vanessa. umarım görüşürüz bir gün" diyerek hafifçe sekerek arabanın yanından uzaklaşmaya başlar adım adım
    ···
  10. 35.
    0
    eskıcıyı cagırır eskıcı buna kasar eskısı almıyorum der sonra bu hayata kuser ıntıhar eder bıttı
    ···
  11. 36.
    0
    @10 onlara ihtiyacın yok. benim yanımda ol yeter, hiç üşümezsin.

    ben istanbulun bu seneki en soğuk gününde, gece vakti, yanındaki kız arkadaşa paltosunu giydirip tişörtle eşlik etmiş adamaım. seni ısıtacak benden başkası olamaz.

    o zmana senaryoyu değiştirmek lazım.

    vanessa yünlülerin igyer, sokağa çıkar. üşümeyeceğini düşünmektedir. ama çok sürmez soğuğun damarlarını teslim alması. büzüşen her damarıyla bir uzvunun katılaştığını hisseder. soğuktan donanacakmıyım acaba diye düşünür. kimseye oynamayacak, kimse ısıtmayacak mı beni derken, omzunda tatlı bir sıcaklık hisseder.

    başını çevirip bakar vanessa. susuz un ela gözlerinden içine akan sıcağı hisseder. onu tanımıyordur. hem hiç tanımıyor. ama sıcacık olduğunu, hiç üşümediğini hisseder vanessa. artık o işe yaramaz kıl yumaklarına ihtiyacı yoktur. eskiciyi çağırır, nerdesin der, hiç lazım olunca gelmezsin...

    top sende vanessa, yap ortanı görelim..
    ···
  12. 37.
    0
    @1 rita morenoyum :P

    @31 tekrar arayayım ama şu eskicinin bakışları rahatsız ediyor. ya abi gider misin başımdan rahatsız ediyosun!
    ···
  13. 38.
    0
    bilemiyorum belki de seni görme ümidiyle çıktım sokağa ama yüzüme vuran yağmur damlaları unutturdu her şeyi
    ···
  14. 39.
    0
    @14 telefondaki ses mahalleden arkadaşı goygoycunundur. "yok hayır goygoycu, telefonu zor elime aldım dışardayım şimdi evden çıkmıştım. yağmur kötü ben de dolaşmaya çıktım herhalde kafayı yedim. senin ne işin var dışarda?"
    ···
  15. 40.
    0
    vanessa söyle bana nedir bu havanın hali yoksa içimizde onbin parçaya bölünmüş kalplerimizin bulutlara yansımış hali mi ha? (oda içinde volta atmaya başlar) demek bir cevabı bile çok görüyorsun ama ziyanı yok ben alışım böyle yağmurlarda ıslanmaya..
    ···
  16. 41.
    0
    @13, @10da yazdığım gibi biraz tasfir, biraz hikaye, biraz tiyatro, sonrası doğaçlama ortaya çıkmış bir oyun, keyif. kendinize bir rol biçip önceki mesajlara devam olabilecek nitelikte yansıttığınız şeyler
    ···
  17. 42.
    0
    incide anca yannan bulursun panpa
    ···
  18. 43.
    0
    @10 var canım ben geldim.
    ···
  19. 44.
    0
    bugün kendimi yine çirkin hissediyorum. hava soğuk, ellerim soğuk, gözlerim donuk. sıcak olan ise hayata tutunuşum, duygularım, arzularım. herşeyimle yünleri giyiyorum dışarı çıkmaya karar verirken. böyle yünlenince kendimi biraz koyun gibi hissediyorum ama yaşım tutmayacağı için kuzuyum ben kuzu diyorum kendime. yünden berem, yünlü kaşmirli fitilli ceketim, ekose eteğim ve beyaz yünlü külotlu çorabım ve süt kahvesi çizmelerim. dışarı adımımı atıyorum

    @3 rüzgar var soğuk havayla gelen ama ılık bir rüzgar bu.

    @5 çıplak yüreğimi savuracak kadar sert

    (katılabilecek düzeyde erkek veya kadın oyuncu yok galiba!! )
    ···
  20. 45.
    0
    Boşaldım
    ···