-
201.
+1Günde 2 entry giriyon vicdanını giberim senin
-
202.
+6Neyse uyudu bu benim de uykum geldi nöbetin bitmesine de daha çok var. Ne yapsam diye düşünürken boş bir tekerlekli sandalyeye oturup az dinlenmeye karar verdim. Ortalıkta kimse yok zaten.
O ara uyuyakalmışım amk telsizden gelen cızırtı sesleriyle uyandım.
"2. Kat acil durum tüm güvenlikler üst kata gelsin, tamam"
Hay amk noluyor lan yine. 2. Kata da hiç çıkmadım. Silah sesleri gelmeye başlayınca iş ciddi deyip çıktım yukarı.
Deliler her nasıl olduysa dışarı çıkmışlar. Ve birbirlerine durduk yere saldırmaya başlamışlar.
Durdurmaya çalışan güvenliklere de saldırmışlar, durumları ağır ve bir tanesinin kulağı ısırılarak koparılmış. Onları böyle ayaklandıran şey ne bilmiyorum fakat her neyse başlangıç olduğunu düşünüyorum. Direnişe ısrar eden deliler üzerimize gelmeye devam ediyordu ve ben ateş edip birini yere serince diğerleri de ateş etmeye başladı. 5 6 kadarı yere serilince diğerleri geri çekildi.
O an neden ateş ettim cidden bilmiyordum. içgüdüsel olarak bastım tetiğe. Ama yaptığım sayesinde guvenliklerin ve diğer üst makamların gözüne girmiştim. Richard abi de takdir etti. "Rolüne bu kadar odaklanman güzel, delileri düşünme amacımıza ulaşmak için bir kaç fedakarlık sadece."
Her kim olursa olsun ilk cinayetimi işlemiştim, ilk defa elimi kana bulamıştım hem de masum kanına. Ve artık muhtemelen bu sebepten uyuyamayacaktım.
Ne yazık ki bu ilk cinayetim olmayacaktı. Cinayet değildi belki, nefsi müdafaa idi. Bilmiyorum,ama ellerimde birinin kanı vardı artık. -
203.
0he şöylr br pnp yaz seri seri. güzek gidiyo şukylar şelale
-
204.
+6Anna bana nasıl bir gözle bakardı ki acaba? Richard abi arkamdaydı ama Anna böyle şeylerden çok etkilenirdi.Tümünü Göster
Şimdi düşündüm de ilk gün buraya gelen adamla şimdiki arasında dağlar kadar fark var.
Gördüğüm şeyler omrumde şahit olmadığım şeylerdi.
Neyse sabaha karşı 2 saat kalmıştı. Bende nöbete devam ediyordum, üst katta ise pisliği temizliyorlardı.
Tam işemeye gideceğim delilerden biri bağırmaya başladı.
Eddie denen huur çocuğu. Tuvalete gidecekmiş.
Beni görünce bir şey demedi bu sefer.
Aldım bağladım kelepçeyi zütürüyorum ne yapacağı belli olmaz. Ulan bu binin kaldığı yerde tuvalet yok bir tek. Diğer her yerde var.
Nasıl insanlarsıniz anlamıyorum amk.
zütürdüm ellerim bağlı nasıl işeyebilirim dedi.
Vay huur çocuğu deli ama doğru konuşuyor. Çözdüm ellerini, işedi tam kelepçeyi takacağım yüzüme bir koydu ebeminkini tersten gördüm. O ara kalorifere kelepceledi tek elimden.
Vay huur çocuğu hala gözü bende kansız muallaknin. Timsahla ilişkiye girmeye kalkan bir adamdan ne beklersin ki. Bu başladı sevgilim sana güzel gelinlikler alacağım, falan filan.
"Lan gibtir git elimde kalırsın huur çocuğu"
"Lütfen sevgilim ağzını bozma daha düğünümüzden bahsetmedim.
"Düğününü gibeyim oropsu çocuğu" dememle anahtarı tek elimle cebimden çıkarıp kelepçeyi çözdüm. Buna bur yumruk koydum varya aynaya savruldu ayna kırıldı. Sonra çıkardım jopu öyle bir dövüyorum ki. Anadan girip evine gelen tamirciden çıkıyorum o derece küfürler ediyorum. Sonra jopu kaldırıp bunun tasaklarina bir koydum. Gözünden yaş geldi ağlamaya başladı bin.
Sinirli adamım lan ben öldürürüm bunu. Sesi duyan 5 güvenlik zor aldı elimden hatta 2 güvenliği de yere serdim tek yumrukla. Sevilen sayılan biri olduğum için bir şey diyemediler tabi.
Gitmeden önce tükürdum üstüne muallaknin.
Bay Blaire de duymuş bunu yanına çağırdı.
"Neden dövdün adamı"
Olayı aynen anlattım kahkaha attı. Ve bana hak verdi ne gülüyorsa huur çocuğu.
"Çok sert bir adamsın, senin gibi adamları her zaman yakınımda tutarım. Richard ile aynı mevkidesin artık tadını çıkar. Bütün güvenlikler ne diyorsan onu yapacak. ikramiyeni sonra alırsın" dedi.
Ne terfisi nerden çıktı amk. Adamı linç ettim diye göze girdim lan nasıl insanlar bunlar.
Teşekkür edip çıktım odadan. Tabi havamdan geçilmiyor. Şirkette ne yapsan terfi alıyorsun. -
205.
+7Yemekhaneye girdim böyle hayırlı olsunlar canımlar kankamlar havada uçuşuyor.
Hepsine gibtir çekip masaya oturdum. Yemekte de salata, makarna var. Yerken yemekhanede birkaç gün önce yoksa haftamiydi lan konuştuğum kızlar geldi yanıma oturdu.
Hiç giblemedim yemeye devam ettim. Benden bir atak bekliyorlardı züt gibi kaldılar.
Sonra başladılar yavsamaya yok çok yakışmış üniforma da bilmem ne de. yannan istiyor belli yani. Aralarından güzel olanına beraber dışarı çıkmayı teklif ettim. Tabi ki dışarı dediğim bahçe.
Hemen kabul etti. Girdi koluma hazır Anna da ortalarda yok bu kızla ihtiyaçlarımi karşılayabilirim.
Kameraların bazıları çalışmıyor koridorun birini göstermiyor. Waylon Park onaylı. Kimse gibine takmaz gerçi de olsun işi sağlama almak lazım. Odaya girdik hani su bayıldığımda uyandığım oda. Richard abi özellikle seçmiş akıllı adam. Bu dedi nereye getirdin beni, bir şeyler içeriz demiştim deyip gülümsedim günaha davet edercesine. O da bu gülümsememe karşılık verince saçlarını geriye atıp tepkisini ölçtüm kendini geri çekmedi yavaşça dudaklarına yaklaşıp nefesimi soludum. Sonra kenarından öptüm nazikçe. Baktım yine kendini çekmedi direkt yapıştım dudaklarına. O da bu anı beklercesine yapıştı.
Uzun bir öpüşmece sonrası beni bir pişmanlık kapladı Anna aklıma geldi birden. Ama artik kalkmıştı dalga bir şekilde boşalacaktim. Bu yüzden saksoya başlattım kızı. Dişlerini degdirmeyisi gırtlağına alıp vakumlamasi daha önce bu işi çok sık yaptığını kanıtlar nitelikteydi. Uzun dakikalar sonucunda tam gırtlağına almışken boşaldım. Hiç gibimde olmaz. Tükürmek yerine yuttu ve tertemiz yaptı. Yanağından öpüp çıkardım odadan, sonra görüşürüz dedim. Görüşürüz yakışıklı dedi.
Vay amk huurya bak sen. Rütbe, mevki olunca gibemedigin kız olmuyormuş demek hele ki böyle ortamlarda. -
-
1.
0Panpa cok ağır gidiyon be amk
-
1.
-
206.
+2Oyunda da böyle karı kız olaydı ya anca yannan dalak taşak
-
207.
+1Hadi boyle uzun uzun yaz bravo
-
208.
+1Panpa güzel bağlıyorsun oyunla hikayeyi seri seri devam et
-
209.
+2Devam et lan, bırakma sakın. Çok iyi gidiyor :dd
-
210.
+1Devam panpa bekliyoz
-
211.
+5Deliyi öldürdüğümün haberi tez yayılmış Anna'nın da kulağına gitmişti. Anna bana yüz vermiyordu eskisi gibi sanki. Bir köşeye sıkıştırdığımda bana sağlamından bir tokat geçirdi.
Acaba kızla yattığımı mı öğrendi amk?
Neden o deliyi öldürdün? Senin onlardan bir farkın olmalıydı ben.. ben seni farklı sanmıştım.
Sense gözümü kırpmadan masum bir hayatı aldın. Seninle çalışmaya elbette devam edeceğim ama sakın eskisi gibi olmamızı bekleme dediğinde olayın farklı olduğunu anladım. Ölüme kesin olarak karşıydı. Ve ben bunu yapmıştım ve muhtemelen Anna'yı kaybetmiştim.
Ben onlardan farklıyım Anna. Daha fazlasını kurtarmak için küçük bir fedakarlıktı sadece.
Bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama yapmam onların güvenini tam anlamıyla kazanmama yol açtı. dedim.
Benden uzak dur mind dedi ve arkasına bile dönmeden gitti.
işte, onu kaybetmiştim.
işler kötüydü biliyorum ama bu kadar kötü olamazdı. -
212.
+2anna huursunu boşver pmp sana kız mı yok
-
213.
+4Richard abi yüzümden olayı anladı zaten. Üzülme evlat, bir gün elbet seni anlayacaktır
dedi. Saçma sapan aşk acısı triplerine girecek değildim, öyle biri değilim zaten. O yüzden topladım kendimi ve görevime odaklandım.
Kendimi role öylesine iyi inandırıyordum ki bazen çıkmakta güçlük yaşıyordum.
Ama yine de bu adamlardan nefret ediyordum. Bu walrider projesi icraate ne zaman geçecekti merak ediyordum. Artık misyonumu sonlandırıp hayatıma geri dönmek istiyordum. Ama öyle olmayacaktı ne yazık ki, ne zaman kolay oldu ki işler?
Ertesi gün telsizden bütün güvenlikleri toplamamı, talim yapılacağını söylediler.
Hepsini tek bir komutla topladım ve dağın başka tarafına giden çıkışa ilerledik. Bu sırlar dünyasından kaçma mekanda alternatif bir çıkış yolu daha varmış meğer.
Toplandık ve arkamıza dönmemiz söylendi. Daha sonra önümüze döndüğümüzde gözleri bağlanmış deliler olduğunu gördüm. 12 tane. Biz ise 10 kişiydik. Bizden hepsini öldürmemizi istediler.
1 tanesini zaten öldürmüştüm ne kadar zor olabilirdi ki? Ama vicdanım öylesine ağır basıyordu ki daha fazla taşıyamıyordum. Onca masum insanın kanını nasıl bir anda elime bulaştırabilirdim. Ama ateş etmezsem de ifşa olabilirdim. Bunu yapmak zorundaydım.
Benim tetiği çekmemi bekliyorlardı hepsi. Acısız olsun diye birini hemen kalbinden vurdum. ikincisini de sağ kaşının üzerinden. O an diğerleri ateş açtı ve hepsi yere serildi.
Elime yine masum kanı bulaştırmıştım. Gerçekten o adamlara mı benzemeye başladım?
Richard abi de kenardan bizi izliyordu. Hüznümü anlayıp gözlerini kırpmıştı sakin ol dercesine. Bana bunu yaptıranlardan hesap soracaktım, bunu yapmalıydım.
Artık yapmak istemiyordum, ama zorundaydım. -
214.
+7O gece uyuyamadım. Ve iki hafta boyunca yaptıklarımı unutmaya çalıştım. Sakin geçen iki hafta sonrası elimin daha fazla kana bulanacağını da anladım. Ama merak ediyorum? Neden bize canlı insanlar üzerinde atış talimi yaptırdılar?
Anna son karşılaşmamızdan sonra zorunlu olarak toplansakta benimle görev dışında hiç konuşmadı.
Richard abi ile hayal kuruyorduk. Şu iş bir bitsin içmeye gideceğiz, zütü başı dağıtacağız, hiç tanımadığımız kızları yatağa atacağız. Hayal gibiydi, çünkü buradan çıkmanın o kadar kolay olmayacağını öğrenecektik.
Benim öfke kontrol problemim de giderek artıyordu ve nedense patronlar bundan çok hoşnutlardı.
Ve sabah olduğunda, kapıdan geçmeme izin verdiler. Şu büyük kapıdan. -
215.
0pmp haftasonunda at bari iki üç part. yaz şu hikayeyi be pnp
-
216.
+5Ve defalarca kez eşiğinden döndürüldüğüm o büyük kapı gürültüyle açıldı. içeri girdiğimde hayatımda rastlamadığım ve muhtemelen rastlayamayacağım bir şeyle karşılaştım.
Büyük hatta devasa bir makine.. Yuvarlak şekliyle bana atomları hatırlattı. Adının Morfojenik Motor olduğunu öğrendim. Ne gibime yarıyor derseniz, bunu öğrenmem zamanımı aldı.
içeride çalışan bir sürü personel, güvenlik, maskeli personeller ve dahası. O dev makineyle aramızda kurşun geçirmez bir cam var. Böyle bir şeyi hiç görmedim. Hayret verici.. ve korkutucu. Böylesine bir makine neler yapıyor olabilir? Çevresinde yuvarlak hazneler ve hortumlar bulunuyordu. Oldukça büyük hazneler. Oraya ne koymayı amaçlıyor olabilirlerdi?
Walrider projesi bu muydu? -
217.
-1boh da çıkabilir yani
-
218.
+4Jeremy Blaire bana buranın büyük amaçlar uğruna yapıldığını, sonuçlarının harika şeyler getireceğini belirtti. insanlara tanrısal güçler vermek ne gibi şeyler getirebilirdi ki? Hem bunu nasıl mümkün kılacaklardı? Hem de deli insanlar üzerinde denemek nasıl bir mantığa sığardı.
O an o adamı çekip vurmak isterdim ama yapamazdım. Bu onlarca kurşun yememe neden olurdu ve operasyon batardı.
Onu desteklercesine Harika bir şey efendim, iyi ki sizinle çalışma şerefine erişmişim dedim rolüme bürünüp. Şeref değil şerefsizlik aslında o. Bütün onurum tükenmeden bu iş bitseydi sevinirdim.
Gülümsedi ve omzuma dokundu. Şimdi ben gidiyorum, çocuklar sana teknolojimizi daha yakından göstersinler dedi.
Peki efendim dedim ve ayrıldı oradan.
Kurşun geçirmez cama benzer maddeden yapılmış kapı açıldı ve merdivenlerden inip makinenin yanına ulaştım. Çevresinde maskeli elemanlar vardı. Ve görmek istemeyeceğim biri. Doktor Trager.
Bu gibkonun ne işi var lan şimdi burada. Katliam çıkaracağım o olacak amk.
Hepsini tek tek selamladıktan sonra Trager yüzüme bakarak Dostum, iyisindir umarım başına gelen son şeyden sonra deyip gülümsedi.
iyiyim Rick, sağol sorduğun için dedim aynı onun gibi sadistçe gülümseyerek.
Ve konuşma bittikten sonra Steve adında biriyle tanıştım. Burada çalışan bir bilim adamıymış. Konuşması kibar olsa bile altında hep kinaye var, laf sokuyor inceden. -
219.
+7O Haznelere insanlar konup hortumlara bağlanıyor ve ekranlara gelen o garip gibko görüntüler izletiliyormuş. Birazcık bakayım dedim başım hemen ağrımaya başladı ki hızla gelip geçen sadistçe görüntüler akıllı adamı delirtecek cinsten. 25.kare yöntemi aklıma geldi nedense hızla geçen görüntülerden. Bilinç altıyla ilgili bir durum olduğu belliydi.
Ne yalan söyleyeyim, o makineye bağlanmak istemezdim.
Biraz daha bakayım dedim ekrana aniden korkunçlu karıya benzer bir surat çıktı korkudan hasgibtir diye bağırdım.
Gülüştüler, Steve Korkma Mind, seni etkilemez bu görüntüler. Etkilemesi için saatlerce kesintisiz izlemek gerekir ha çok meraklıysan seni bağlayabiliriz seve seve
Bak bak konuşmaya bak huur çocuğunun.
Yok sağol ben almayayım hocam dedim.
Gizliliğe öylesine önem veriyorlar ki bunun için sayfalarca sözleşme imzalattılar.
Tabi ki benimkinin geçerli olmadığını fark eden yoktu. Anna ve Waylon bunu hallettiler.
Güvenlikler aralarında konuşurlarken duydum. istifa etmeye kalkan kişiyi doğruca Morfojenik Motora bağlanmaya gönüllü sayıyorlarmış.
Gizliliğe o derece önem veriyorlar.
Şuan sadece deniyorlarmış, daha yaşam destek ünitesinde falan sıkıntılar varmış. Ne bileyim işte anlamam ben bu işlerden.
Bu makineye bağlanan kişi tanrısal niteliklere sahip oluyor deniyor.
Ama kesin değil bence, kesin olsaydı bunu deli insanlar üzerinde denemezlerdi. -
220.
+7Biraz daha orada takıldıktan sonra kurşun geçirmez camların oraya geri döndüm. Konuşmaları dinleyecektim. Delilerin son günlerde agresifleştiklerinden bahsediyordu iki güvenlik.
Son bir kaç gündür saldırganlıkları oldukça arttı.
Hah, kaçık din adamı Martin akıllarını çelmiştir yine
Baş güvenlik Mind kadar çılgın değilim ne yazık ki, o delilerin karşısında dikilmek istemiyorum
Dikilme de gibsinler seni gergedan boynuzu burunlu.
Yarın bir gün ölürken bu lafımı hatırlarsın ahbap
Zaten bildiğim şeyler de Martin kim amk? Din adamı da mı var burada. Varsa delilerden mi yoksa akıllılardan mı. Gerçi burada ki akıllılar daha deli amk.
Neyse Steve yanıma geldi ve erkekler koğuşunda bana ihtiyaç olduğunu söyledi.
Yanıma 2 adam aldım ve çıktım yukarıya.
Telsizden de aynı bildirim yapıldı. Tamam geliyoruz amk.
Ama yanıma 2 adamdan fazla almamamı söylediler. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.
Çıktım erkekler koğuşuna kimsecikler yok. Yani deliler dışında. Demir kapılardan ikisi açılmış ve içerisi boş. Hasgibtir kim açtı lan o kapıyı.
2 adamıma derhal komut verdim çevreyi arayın diye. Bende gidip kapıyı inceledim. içeriden zorlanmamış zorlasa nasıl açacak dışarıdan açılmış çok belli.
Sonra aniden adamlarımdan birinin çığlığını duydum. Diğeri yakınımda olduğu için hemen yanıma çağırdım.
Ve sesin kaynağına gittik ve az önce kitli olan kapının aralanmış olduğunu gördük.
başlık yok! burası bom boş!