"Bana sorarsanız... tam bilemiyorum, fakat galiba hayatlarımızın biçimlenmesinde formüller kadar sırların da etkisi var. Kader mekanizmasını çözmek imkansız. An geliyor, fanilik fikri, evreni bir karambol kumkuması [ çanağı ] , insanı bir fiyasko figüranı, hayatı bir skandal silsilesi gibi algılamamıza neden oluyor. Ya da içimizi derin bir şükran duygusu ve yaşama sevinci kaplıyor... Çok acayip. Siz bana bakmayın. Artık bütün tembihleri unutmuş, kapılarını teselliye kapatmış, basireti kördüğüm olmuş biriyim. Beni uygar kılan koşumları kemiriyorum. Program, prosedür, protokol umurumda değil. Göğsümde barut macunu gibi bir öfke kabarıyor."

Gündüz ölülerine devlet saygı duymuyor
işin kötüsü toplum saygı duymuyor
işin acınası tarafı onlar kendilerine saygı duymuyor

"bir gün bir kadın tanıyacaksınız... "

"kelimelerim tükeniyor. kan kaybeder gibi kelimelerimi kaybediyorum"

adamlık önemli adam olmak. beş para etmeyen hiçbir yerde geçmeyen bu para birimi, bu kızıl derili dili önemli neden bilmiyorum ama önemli. bir işe yarama duygusu istiyor insan bir şeyi doğru yapabilmeyi her şeyi gibtir et dokunduğum yeri kurutmasam yeter. ağaç mezarlıkları üzerine inşa edilmiş binalardan bir farkım yok. bir bina ekgib olsa, hiç dikilmemiş olsa kim ekgiblik hissederdi. çöldeki vaha değilim. kutuptaki ateş değilim. bozkırda kürk, ormanda yay değilim. hiçim hiç

bir şeyler bizden uzakta. neredeyse her şey bizden uzakta ama olsundu. iyi şeyler de çoktu. şükür iyiye dokunamayınca yine hayırlısı be dedim. hoyrat olmayalım

"hayat fena halde futbola benzer"

"futbol basit bir oyundur. zor olan basit oynamak."

büyüyoruz. göğsümüz daralıyor. istemediğimiz şekilde yaşlanacağız. istediğim ne varsa deneyerek yapabileceğimin en iyisini yaparak deniyorum. taktik yok plan yok salt amatör istekle -istediğin şey istediğin şekilde olmalı-. istemediğim gibi öleceğim doğru ama pişman olarak değil

istediğim şey ne. işlerin nasıl olacağını öğrenmek mi. 23 saatimi ne istediğimi bilmeden geçiriyorum. bilmek istiyor muyum. ben sokağa çıktığımda nereye gideceğimi bilmeyişin, özgürlüğün adamıyım. aylak yani. başıboş. başıbozuk. yalınayak. fayrap. ellerim ceplerimde. yakamı kaldırıp şehrin kasıklarına dokunmayı seviyorum. sevmeyi istiyor muyum. bilemiyorum altan

https://www.youtube.com/watch?v=bpOSxM0rNPM

ne zaman delirdin. insan ne zaman delirir.
bir madde ile olan alçakça ama karlı ve güzel ilişkini bir bağlılık olduğu için reddettiğinde mi
başka dünyalara inandığın ve hiçbir şeyi bilemeyeceğini öğrendiğinde mi
sokağın sonunda "neredesin sen" diye bağıran adamı duyup sol kaburgalarından birinin altında mentollü yuvarlak şey patladığında mı

çölümüze yağmur olanları sevelim

"Oh no I've said too much"