internette biraz dolaştıktan sonra banyo yapmaya karar verdim. boşa gitmesin diye bi otuzbir çekip öyle yapayım bari diyip yazdım googlea amatör porn diye. ilk çıkan siteye tıkladım. görseli güzel olan bir ferreyu açtım. internetim yavaş dona dona elim gibimde izliyorum. bu sırada iki tane kedim var. uyuyorlar. internetin biraz hızlandığı bi vakit odaya sinek girmiş kendimi videoya kaptırmışım fark etmedim. bu kediler sinek girince delleniyorlar. oraya buraya koşturmaya başlıyorlar dıbınakoyim. bir yandan kediler at gibi koşarken ben de pantolonu çekemeden sineği kovmaya çalışıyorum. bi ara gibime konacak diye çok korktum. dıbınakoyduğumun kedileri paramparça ederdi. neyse sineği kovmaya başardıktan sonra pencereyi kapatmaya gittim. perdeyi çekerken karşı pencerede safiye ablayı gördüm. ben de pantolon yok. gibim havada. yüzüne karşı telaştan ananı gibeyim deyip pencereyi kapattım.

yerde emekleye emekleye banyoya girdim. yarım kalan otuzbirimi safiye ablanın pencereden bana bakarkenki sarkan memelerini hayal ederek tamamladım. ah be safiye abla beni o vaziyette görmeseydin çok daha güzel hayallerim olabilirdi. bunun üzüntüsüyle banyodan biraz boynu bükük bir şekilde çıktım. bu yüzden çıkarken kapıda karşılaştığım babamı biraz geç fark ettim. napıyorsun lan şak şak şak diye sesler geliyor diyerek bana çıkıştı. içerde misafir var, bir iş bulup çalışsana artık. sana güvenip iki katlı ev aldık. evin üstünü otuzbir çekmek için kullanıyorsun. ayıp değil mi dedi. bunları gidip safiye ablaya söylesene diyemedim. bornozu boğazıma kadar örtüp ağlayarak odama geçtim. hepsi o odaya giren sinek yüzündendi.

bilgisayarın başına oturduktan sonra açık kalan ferre sayfasını utanarak kapattım. kapatırken gözlerimin önünden rüzgar gibi safiye abla geçti. aklımdan çıkmıyordu. dıbınakoyayım ingilizcenin. nereden öğrendim amator porn yazmayı. hayatımı iki şey mahvetti. birincisi amator porn. ikincisi safiye abla. o sineğin suçu yok. kedilerimin de suçu yok. kafa çalışıyor. hemen kapıya çıktım babam salona girmeden yetiştim. baba diye bağırdım. bana bakarak senin ben dıbınakoyim diye bakış attı. içerde misafiler var dedi. sinek daha önemliydi. anladım baba. akşam safiye ablayı bize yemeğe çağırmamız lazım dedim. niye diye sordu. hoşlanıyorum ondan dedim. enseme bi ağırlık çöktü. doğru dürüst anlat lan dedi. konuşurken aynı zamanda yürüyorduk da. salona doğru ilerken safiye ablanın kocasıyla arasıyla bozukmuş. çapkın adamsın. sana ayarlayalım dedim. başım dönmüş. zor uyandırdılar. salonun ortasında bornozla bayılmışım. ayılınca misafirleri gördüm. hiçbiri safiye abla kadar tahrik etmiyordu beni. 6 tane memenin ortasında ayıldıktan sonra istemeye istemeye odama gittim. planlar yapmaya başladım. babamdan hayır yoktu. ben gidip çağırmalıydım safiye ablayı. bu arada babamın 6 tane memeyle ne işi vardı acaba

plan yapmaya ara verip tekrar çıktım odadan. baba dedim. geldi yine dıbınakoyduğum diye bakış attı. ne işin var bu karılarla diye sordum. cevabını beklemeden devam ettim. anam ölmedi mi utanmıyor musun sen annemi aldatmaya haysiyetsiz dedim. keşke seni doğurmadan önce ölseydi diye bi bakış attı ama tam anlamadım bakışı. bana kaş göz yapmayı kes dedim. memeleri kov odamda bekliyorum seni diyerek odama çekildim tekrar. başladım plan yapmaya.

saatlerdir odamdan çıkmıyordum. tüm bedenime safiye ablaların oturduğu apartmanın planını çizmiştim. sırtım yarım kaldı ama olsun. üstümü giyinmeye başladım. bedenime bakabilmek için gömlek giyip tüm düğmelerini açık bıraktım. koyuldum safiye ablalara. kapıyı tıkladım. planı tekrar gözden geçirdim. safiye ablanın memeleri çıktı önce kapıya. merhaba diye memelere elimi uzatacaktım az kalsın. babam sizi yemeğe çağırıyor akşam dedim. çekine çekine niye diye sordu. önce oğlu şimdi de babası. bunlar ailecek sapık kesin diye bir bakış attığını hatırlıyorum. uzatma dedim giriş kapısından gelen rüzgar gömleğimi dalgalandırınca daha da bir etkili oldu.

akşam bizdesin. kimseye söz verme dedim ve gözlükleri taktım apartmandan çıktım.