0
24 saatten az bir süre kaldı ve bu entryde yolculuğumun ilk yazısı olsun belki de ön sözü adını siz koyun artık...
Bugün işten eve gelirken iç sesimle biraz dertli biraz da hüzünlü dertleştik..
Neden çıkıyorum acaba yola evet otostop çekmeyi seviyorum biraz risk biraz heyecan tanımadığın insanlar ve sonu olmayan yollar gayet zevkli fakat bir de madalyonun diğer yüzü var. Kendimle başbaşa kalmak istiyorum kendimi dinlemek ve kendimi kendime anlatmak kendimle paylaşmak tekrar kendimi tanımak istiyorum..
Felsefe yapmıyorum tabi ki
Sürekli güçlü gözükmek insanı bir hayli yoruyor
3 senelik birlikteliğin bitmesi
hani şu evlenecektik olan biz diye nağaralar atılan birlikteliklerden
hani şu sadri alışık'ın müjgan şiiri misali olanından ( ceyhun yılmazdan dinleyin lan )
hani şu bedirhan gökçe'nin nefretim aşkımı aştı bu gece şiirinden
Biraz sevgiden biraz da nefretten tabi
Çukurca gibi bir yerde askerlik yapmaktan, atan diktiyse bu gibtir edilmiş yere bayrağı, sonuna kadar korumak elbette onurumuzun bir parçası
hele bir de alıştıysa kulakların silah seslerine birde üstüne üstlük verdiysen onlarca gaziyi,
heronlardan izleniyorsa baskınlar ve sen hemşerini şehit veriyorsan bu seyredilen ekranlardan,
yetmezmiş gibi tek dayanağım dediğin yarinde sırtını dönüp seni yalnız bırakıyorsa o sarp kayalıklarda kafayı sıyırmaktan başka ne ola
alıp teskereyi döndüğünde memleketine alışamazsın sivil kıyafetlere ve trafik seslerine
öldürdüğün onca takvim yaprağı için mutlu olmaya çalışırken eklenir bir de babanın böbrek yetmezliği üstüne
sömürgeci patronlarda akbaba misali leşinden bile faydalanmak isterki sorma gitsin. gecen gündüzün iş yerinde geçer olur...
Hani ben vardım bedenim burda aklım nerde bulamıyorum işte bunun için kendimi aramaya çıkıyorum. Eeee tabi biraz da eğlenmeye memleketim güzelliklerini görmeye...
Dip not : kalemim iyi değildir üstteki gibi gibko yazar geçerim.