ESKiLER:
(bkz: marketteki balıkçı)
(bkz: berberdeki çocuk)

Aşk hikayesidir ve yaşadığım bir olaydan esinlenerek benim tarafımdan yazılmıştır.

Çarşıda işlerimi halletmiş durakta gelen ilk otobüse binmiştim. Beyaz renkli, yeşil sarı çizgili külüstür bir araçtı. Yaşlı emektar şoföre selam verip parayı attım. Tekli koltuklardan birine geçtim ve dışarısını izlemeye başladım.

Cuma pazarı/namazı derken bayağı kalabalık oldu içerisi. Elinde kendinden ağır tonton teyzeler, amcalar binince kalktım yerimden buyrun oturabilirsiniz dedim ortaya.

Saygısız bir tanesi oturdu teşekkür bile etmedi.Ne diyeyim kadın bunamış belli sesimi çıkarmadım. Aradan 15-20dk geçti ve otobüs çok derin bir çukura girip çıktı.O sırada üzerime doğru kalın mavi montlu bir kız düştü hemen tuttum onu.

Hani dans ederken erkek kızın belinden tutar, kız da saçlarını salıp onu doğru bakar ya?

Aynen öyle bir durum oluştu. Kız ile göz göze geldim. Toplasan 5sn etmez ama sanki saatlerce bakışmış gibi hissediyordum. Kızı tanımlammak gerekirse:Kahverengi saçlar, normal bir kilo,1.75falan. Giyimi ise koyu mavi pantalon, açık mavi mont ve siyah ojeli tırnaklar. Yüzünde ise hafif bir makyaj vardı. Elma gibi tatlıydı, cennetin yasak elması gibi...

Ben ise siyah giyimli, karamsar duran, uzun ve (övünmek gibi olmasın ama) yakışıklıydım. Yakışmış favori sakallarım vardı.(Hugh Jackman gibi duruyordu ama Kasım yoktu.)

Bu kısa ama uzun bakışmanın ardından o ayağa dikilirken utangaçça elimi belinden çektim ve gülümseyerek :

A:iyi misiniz.
B:(utanarak) evet evet iyiyim sağ olun.

ordan burdan muhabbetlerle yol boyu konuştuk. Sonunda malesefki onun ineceği yere geldik. Bana bir kart uzattı ve hoşçakal dedi. Sanki aşık olmuştum ama bilmiyordum da...

Daha sonra karta baktım...