0
işte geçen yine sevgilimle beraber taksim civarlarındaki barlarda içip içip sarhoş olduktan bir kaç saat sonra, akşam 10 gibi benim hatunun huzursuzluğundan eve dönüş vaktiğinin yaklaştığını anlıyorum , kendisi bağcılarda oturuyor da, malum o gibi semtlerde yaşayan ailelerin gelir seviyeleri ile paralel olarak yobazlık ve örümcek kafalılık vardır. oysa daha sabahlara kadar eğlenecek cesareti kendimde rahatlıkla bulabiliyorum. yapacak birşey yok. mecburen otobüse atlıyoruz mecidiyeköye kadar gidip aktarma yapıcaz. asıl macera bundan sonra başlıyor.
otobüs duraklarına gelene kadar yiyişip duruyoruz tabii ,şunuda belirteyim sevgilimde en az benim kadar sarhoş , yalpalaya yalpalaya otobüsün arka kısımlarına doğru ilerleyip boş bulduğumuz herhangi karşılıklı 2 kolduğa oturuyoruz. o anda sevgilimzin gözlerinin içine öyle karşı konulmaz aşkla bakıyorum ki sanki içimi eriten volkan var karşımda .. aşk bu olsa gerek diyorum, ardından yavaş yavaş suratından aşşağıya doğru kaymaya başlıyor göz bebeklerim!!. dudakları ilişiyor gözüme birden.. söylemesi ayıp en son buna doğru düzgün sakso çektireli olmuş 2 hafta, tabi benim hormonlar hat safhada!! otobüs yavaş yavaş hareket etmeye başlar başlamaz, hiç tereddüt etmeden, bir anda tutuyorum aşkımın siyah saçlarından, tutar tutmaz diz çökmek zorunda kalıyor, artık kendimi kontrol edemiyorum. fermuarımı açmakta biraz zorlandıysada hemen işini yapmaya başladı, ohşş ne haz ama! biryandan otobüsün sallanışı diğer yandan aşkımın dil hareketleri.. inanılmazdı..!!
ben başımı kaldırmış gözlerim yarı kapalı vaziyetde zevkin doruk saniyelerini yaşarken, aniden araç duruyor, bana doğru gelen yaşlı adamın otobüs şöförü olma olabiliritesi yüksek diye düşünüyorum, nitekim de haksız değilmişim, akbilimi basarken yüzündeki ifadeden, o iğrenç sakallarından anlamıştım gerici yobaz birisi olduğunu. neyse ki şeriatçı yobaz gelmeden, kız arkadaşım sıçrattığım ne varsa yalayıp yutmuştu.. hemen pantolonumu çektim. kızda hemen toparlandı . şöför gerizekalısı kolumuzdan tutup dışarı fırlatmaya kalmadan biz hemen sıvıştık arka kapıdan, arkamızdaki koltukta oturan 7 yaşındaki kız çocuğu sahibi annenin, bir eliyle çocuğunun gözlerini kapatma çabasını , diğer eliyle de ayağındaki ucuz ayakkabısını arka kapıdan bize doğru fırlatışını hiç unutamıcam.