Sabah okula gitmeden her zaman olduğu gibi erkenden otobüs durağında buldum kendimi. Elma kabuğu ile aroma verdiǧim sigaramdan içtim ve bindim otobüse. Tıklım tıklım dolu, bazı yaşlı teyzeler bile ayakta. O anda gözüm o bin kurusuna ilişti. Geçmiş koltuğa ayı gibi cüssesiyle yayılmış 2 kişilik yerde oturuyor hayvan evladı. Öylece baka kaldım. Ulan dedim şimdi şunu bi dövecem burda. Neler neler geçti aklımdan önce sert bir tekme atmak sonra bi sağ kroşe çakıp otobüsten atmayı düşündüm. Sonra direk kafa atmak geldi aklıma o burnunun alnımda ezilip çıtırdamasını düşündüm. Sonra cebimde bıçak vardı bıçaklama senaryoları falan kurarken bi sesle irkildim. Adama bakarak hayallere dalınca kıllanmış heralde. Sert bi sesle "ne bakıyon lan dümbük" dedi. Sesim boğazıma düğümlendi amk zar zor cırtlak bi sesle özür dilerim abi dedim okula gelince tuvalette ağlayarak otuzbir çektim püskevitle çay içiyom şuan :(

dümbük mü?

entry-nick der uçarak kaçarım