-
1.
+4Otobüse bindim. inecek var butonunun altında "gereksiz yere basmayın" yazıyordu. Düşündüm. inmem gerekli mi? Diye. Etrafımda telaşlı insanar vardı. Biri benim yüzümden geç kalabilirdi. Bekledim. Toplumdaki yerim neydi ki? Kim gerekli olduğumu düşünürdü benim? ineceğim duraktan uzaklaşıyordum. Otobüs de bayağı hızlıydı. Benim için koca otobüs duracak ve tekrar hızlanması gerekecekti. Belki de yanımdakini sıradaki durakta inmeye ikna ederdim. Böylece yüküm hafiflerdi. Yok yok olmaz. Benim inmek için bir sebepe yada sebebi olan birine ihtiyacım vardı. Gözüm karardı Bi an. Kendimi kaptırdım ve kalktım ayağa. Otobüste de ayakta dikilmek ne zordu. Doldurdum diyaframı ve bağırdım insanlığa. Bu bir soygundur!
Miyav -
2.
+3Otobüste hırsız olmak cidden zordu. Eğer sokakta olsam çok rahat kaçabilirdim ama burda birine gözüktüğüm an yanardım. Ne çalacağımı bilmiyordum, doğaçlama yapacaktım.
Hırsızlık zor bir meslek olsa bunun eğitimi en kıdemli porofesörlerce verilirdi. işte kendimi böyle cesaretlendirmiştim. Bir hayalet bile farkedemeyecekti beni.
Yan pencereye leblebileri fırlattım cebimden çıkardığım artık bayatlamış olanları. Leblebiler dikkatlerini başka yöne çekti. Nefesimi tuttum ve koltuktan kalktım. O anda bir çocukla göz göze geldim. Konuşmaması için leblebi uzattım. Keşke cebimde tüm otobüse yetecek leblebi olsaydı.
Yavaş adımlarla otobüsün ortasına ilerledim. -
3.
+1Güneşin doğru konuştuğunu gören olmamış. Yalancıdan daha erken kalktım o sabah. Dişlerimi fırçalarken boğuldum sonra tekrar canlandım. Dolabımın kapağını açmaya çalıştım ama açamadım kapağı yoktu. Kıyafet de seçemedim alternatif şıklar yoktu. Tüm bu aksilikler buluşma sabahımı bulmuştu sanki. Keşke şükretseydim. O sabah karnım da acıktı.
Bir şekilde çıktım evden. Taksi tutsam sabah sporumu ertelenmiş olurdum. Meleğimle buluşmak için yola koyuldum ayaklarım ile. Yolda bedava su dağıtıyordu bir iş adamı. Benden önce para istedi ama pazarlık yaparak bedavaya aldım. Sonra sanki 24 saatir su içmiyormuş gibi kana kana içtim. Daha sonra bakkala girdim bikaç abur cubur çaldım ve ön kapıdan çıktım. Bakal hesaba yazıyorum dedi gülerek. Enayi. Asla para ödemediğim halde sesini çıkaramıyor. Çok korkuyor bu herif benden. Ahahah özellikle mahalle çocukları. -
4.
+1Hırsız güçlülerimi kanımda hissediyordum artık. iyilik bidaha asla yormayacaktı beni. Sokak sanatçısının yanından geçtim (1 kuruş atmadan) ve yol boyunca somurttum daha ermemiş olanlara. Özel güçlerimden birini kullanma vakti gelmişti. Telepati gücüm ile civardaki hırsızları taradım. Bir şey hissetmedim çünkü hiç hırsız yoktu.
Az sonra bir melek geldi yanıma. Ben ne değilsem ; o, oydu. "Gülbahçe apartmanı nerde?" diye sordu." Bilmiyorum " dedim ilk defa bilgi açlığı çekerek. Ayrıldı yanımdan ve cüzdanım hala yerindeydi. iyiliğin kokusunu ilk defa tadmıştım.
Çaldığım gözlüğü taksam, tanınmamaya çalıştığım anlaşılır ve kuşku uyandırırdı. Takmadım ve kızı takip etmeye başladım. Apartmanın yerini merak ediyordum. -
5.
+1Adımlarım ses çıkarıyordu. Ayaklarımı sürtmeye başladım.
Ciğerimdeki oksijen de azalıyordu. Hızlı olmalıydım, böyle ölemezdim.
Az ileride gözlüklü bir tonton dede oturuyordu ve sanırım uyuyordu. (bir insanın kafasından gözlüğü çalarsanız birden hırsızların efendisi olursunuz çünkü bu cidden ustalık gerektiren bir hırsızlık. Diğerleri anca kapkaç yapsın huur çocukları.) O gözlüğü çalacaktım böylece tüm diğer hırsızlar bana saygı gösterecek, bana baba diyeceklerdi.
Hayalime fazla kaptırmışım kendimi. Birden heyecanlandım, dedenin yanına koştum ve oturdum. Hırsızların efendisi be işte ben. Koşmuş olmam ilgileri üzerime çekmiş olabilirdi. Bu benim işime gelirdi çünkü ustalık gerektiren hırsızlığıma şahitler gerekiyordu.
Küçük çaplı bir tiyatro yetecekti. Sesimi kalınlaştırdım ve " Evlat şu gözlüğü bi temizle yav" sonra kendi sesime dönüp ekledim "tamam baba istersen bende kalsın evde veririm" gözlüğü dedenin kulaklardan çektim cebe attım. Sohbetin kısa olması kuşku uyandırabilirdi.
- Acaba annen ne yemek yaptı bize. dedi.
- Annem öleli 2 sene olu... derken otobüs durdu. Pencereden atladım ve koşmaya başladım. -
6.
+1rezerve
-
7.
+1Bir sessizlik oldu önce. Havalandırmanın sesi ilk defa duyuldu. Dikiz aynasında göz göze geldik şoförle. Hergün hırsız görüyor gibi bir hali vardı, aklına bir espiri geldi ve güldü. Benim için yavaşlamadı bile. incinmiştim.
Dışarıda kıyamet kopuyor olmalıydı, hepsi dışarıyı izliyordu ve bakışları uzaktı benden. Varlığımı hissettim o an. Etki bırakmıştım üzerlerinde. Belki de en yakın arkadaşlarına gidip yaşadığı soygunu anlatma provaları yapıyorlardı içlerinden. Güldüm. Gülüşüm de yayıldı. Hırsız olmayı sevdiğimi düşünüyordum ki henüz bir şey çalmadığımı farkettim. Çalmalıydım. -
8.
0
-
9.
0ben dr ananı gibtim
-
10.
0Sen çıldırmışsın
-
11.
0Meleğim şanslı çoraplarını giyiyor olmalıydı çünkü evi bulması çok da sürmemişti. Kapıdan içeriye girdi ve görünmez oldu. Varlığına alışamadan yokluğunu da tadtırdı. Bu hise de tahammül etmeyi öğrendim birkaç dakika içinde. insan hırsız da olsa aşık olabiliyormuş demek diye düşündüm sonra aşık olduğumdan da kuşku duydum. Daha sonra boşverdim. Düşünmek yorucuydu. Kadere bıraktım.
Binadan çıkışını bekleyecek ve ona duygularımı açıkca belli edecektim.
Yarım saat sonra aynı kıyafetlerle çıktı binadan ve çevreyi umarsamazca, aşk dolu gözlerle bana baktı. Kapının eşiğinden kalktım ayağa, boğazımı temizledim. Açık sözlü olmam gerektiğini düşündüm ve ekledim.
"Meleğim seninle sevişmek istiyorum". Tahmin ettiğim gibi o da bana karşı boş değildi.O kadar güzel gülüyordu ki kalın sesini bile gece yatağımda yatarken farkettim. Parkta buluşmaktan da hoşlanmadığını öğrendim. Evime gelecekti yarın. Babamla tanışmak istediğini de öğren dim. Para da istedi benden. Büyük aşkların büyük bedelleri olurmuş, öğrendim. -
12.
0Meleğim biraz geç kalmıştı. Makyajı konusunda kararsız olmalıydı yada elbisesini seçememiştir, bilmem. Bekliyordum işte.
Buluşma yerine ilk geldiğimde bir çikolata vardı cebimde. Az sonra eridi ve ben de çöpe attım. Benlik sorun yok da, çikolatam bir ömür bekledi meleğimi. Benden daha çok seviyor gibi he. Sonumuz benzemesin. -
13.
+1 -3
başlık yok! burası bom boş!