otobüs firmaları arasında savaş çıkarttımmm

yalovaya arkadaşların yanına gidiyorum. bindim otobüse. otobüs yolculuklarınıda hiç sevmem amk. neyse bindim. bu koltukların arkadasında ekranlar var. tv, müzik, film falan izliyorsun. taktım kulaklığı. bir baktım "ekşi sözlük special list". kafa döndü amk. çağırdım muavini. "inci sözlük special list" nerde dıbına koduğum dedim. boş boş yüzüme bakıyor amk. sizin yapacağınız list'in dıbına koyum deyip gönderdim bunu. çıkartıp attım kulaklığıda.

`dışarıyı seyrediyorum. yanımıza başka bir firmanın otobüsü yaklaştı. baktım elemanın birisi gözünü dikmiş bana bakıyor. "hayırdır birader?" manasında kafamı salladım. yanındakine birşey söyledi. baktım tüm otobüs bana bakıyorlar ters ters. kafamı çevirdim ara ara bakıyorum. baktım diğer otobüsün kaptanı camı açmış bizim muavine orta parmak gösteriyor. hemen öne koştum. baktım kaptan sinirli, muavin kızarmış, sinirden ağlayacak... kaptana dedim "ne olacaksa olsun abi". baktım arkadan iki tane genç geldi. "abi hayırdır bir durum mu var?" dediler. "olacak kardeşim" dedim.
`
baktım otobüs makas atmaya başladı. bizim kaptan sinirden delirecek ana bacı düz gidiyor. kaptana dedim çak sinyali selektörü çeksinler sağa dedim. kaptan çakıyor fakat adamlar durmuyor.abi kapıyı aç dedim. koltuğa tutunup kafamı çıkardım dışarı. "sağa çek lan oç" diye bağırdım. diğer otobüsün şoförü "yarramı yeyin binler" diye bağırıyor.bir de kravatıda kafasına bağlamış oç. kaptan "yapacak birşey kalmadı" dedi. "ne yapacaz abi?" dedim. "önlerine kıracaz, 23-24 numarada koltuğun altında 2-3 tane sopa var. siz onları alın" dedi. muavinle sopaları aldık. bir anda hızlanıp önlerine kırdık. sopaları gençlere verdim bende acil durum çekicini aldım. bir anda herkes kapılara yığıldı. bir ara birisi benim züte fena elledi ama göremedim. birşeyde diyemedim amk.

indik. "this is sparta turizzmmmmm" diye bağırdım. herkes koşmaya başladı. kafa göz giriyoruz amk. adamları hacemat ettik. çekildik geri. otobüsün önüne çömeldik oturuyoruz. herkes birbirine ters ters bakıyor. diğer otobüsün şoförüne baktım. telefonu almış " ... 'dayız. mevzu var emanetleri alıp gelin" dedi. 10 dk sonra iki tane yolcu servisi geldi amk. bir çıktılar ellerinde levyeler, sopalar, mınçıkalar... aha dedim şimdi yarra yedik. hemen otobüse koştum kek kutusunu alıp indim. başladım fırlatmaya. muavin bağırıyor "abi n'apıyorsun?. polisi ara deyip fırlatmaya devam ettim. "abi n'olur yapma!" diye bağırıyor. aradın mı polisi? dedim. "aradım açmıyorlar" diyo. kekler bitti krakerleri fırlatmaya başladım. onlarda bitince ıslak mendilleri fırlatmaya başladım.

adamlar dayanamadılar, servislere binip kaçtılar. tezahüratlar eşliğinde otobüse bindik. binerken birisi arkadan fena dayadı ama göremedim. birşeyde diyemedim amk. "şu yolculuğu gibilmeden atlatsaydık" diyerekten koltuğuma oturdum...